10 Temmuz 2009 Cuma
Ferrari Ferrari de, Zapo Hacı Murat mı?
Matteo Ferrari'yi heralde hepimiz Zapotocny'ye göre daha fazla tanıyoduk Türkiye maceralarından önce. İkisi de hemen hemen aynı bonservis maliyetiyle Türkiye'ye geldiler. Aradaki en önemli fark Ferrari senelik 2.5 milyon euro alacakken Zapo'nun 800.000 euroya (yanlışsa düzeltin ama ben böyle biliyorum) imza atması.
Şimdi sormak istediğim şu; boy pos olarak çok farklı değiller. İkisi de topu oyuna öyle ahım şahım sokma yeteneği olmayan adamlar. Ferrari hava toplarında daha etkili, her ikisi de hızlı forvetler karşısında zorlanabilen adamlar. Kalite ve kondisyon olarak Ferrari biraz daha iyi diyebilirim ama 1 sene önce bonservisine 4.5 milyon euro verdiğin bir adamın yerine alınacak oyuncu Ferrari mi olmalıydı? Üstelik Zapo'yu hala göndermemişsin ve onu elinden çıkarmaya çalıştığını cümle alem biliyor. Yani kimse Zapo için elini cebine atmaz bu saatten sonra. Geçen sene Zapo ve Sivok'a bu paralar verilirken "jessie" haklı olarak tepki göstermişti. Şimdi ne kadar haklı olduğunu herkes görüyor. Lakin Ferrari transferine galiba çok sıcak bakıyor jessie. Ben herhangi bir tepki göremedim bu sefer kendisinden.
Mehmet Demirkol kadar ileri gidecek laflar etmeyeceğim tabii Ferrari için. İyi oyuncudur, kötü değil. Benim lafım bu transferin yapılış şekline. Sen ilk önce en az zararla Zapo'yu elden çıkarmaya bakacaksın, alacaksan sonra defansa oyuncu alacaksın. Bu saatten sonra Zapo'dan para kazanman imkansız. Ferrariden de istediğin verimi alamazsan sadece bonservislerden edeceğin zarar 9 milyon euro. Umalım da Ferrari Zapo'dan birkaç gömlek üstün bir performans göstersin bari...
Etiketler:Matteo Ferrari,Tomas Zapotocny
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
14 Yorum:
Kimse kusura bakmasın ama Ferrari ile Zapo arasında uçurum var.Zaponun alınması zaten büyük bir yanlıştı.Boyuna bakıpta Zapo ile eşşdeğer görülmesin çünkü ferrari çok güçlü bir stoperdir.Mehmet Yıldız gibi adamlar karşısında yerde kalan Zapoya benzemez.Hava hakimiyetide çok iyidir ve sanıldığının aksine topuda oyuna çok iyi sokuyor.Zapo asla 4.5 milyon etmez ,en fazla 2 bu da yönetimin hatası malesef.Ferraride 4.5 etmez ama 3 den de aşağı bir oyuncu değildir...
Zapotocny transferinde beşiktaş çok sağlam bir kazık yemiştir.Görgüsüz katar kulüpleri bile biraz araştırsalar zapotocny gibi bir adama bu kadar para verilmeyeceğini anlardı.Bu adam iki sene önce manisa'ya 200.000'a geliyordu ama udinese kaptı peki sonra ne oldu da bu adamın değeri bir anda katlandı çok iyi bir performans mı gösterdi udinesede bir anda bonservisi 4.5 milyon euro oldu.Zapotocny transferi çok büyük bir yönetim skandalıdır.
Fakat ferrari'yle zapo'yu kıyaslamak niye ? Yönetim geçen sene bir yanlış yaptı.Bu sefer belli ki yabancı transferinde profosyonellerle çalışılıyor.İlgilendiğimiz isimlerden bile bunu anlayabiliriz.
Ferrari'yle zapo'yu uzun uzadıya kıyaslamıycam.Başlığa kısaca evet diyorum.Ferrari ferrariyse,Zapo hacı murattır.
http://stereocipolla.blogspot.com/2009/07/matteo-ferrari-besiktas.html
olay zapo'nun olması gerekenin çok üstüne bir paraya alınmasından çok yabancı transferlerin bütçemize hep negatif yansıması.son yıllarda carew dışında kar ettiğimiz bir tane yabancı oyuncu yok; ya tazminatı da verilip bedavaya yollanıyor ya da aldığımızın çok altına bir değere satılıyor (artık 3-5 bile gelse kardır mantığıyla düşünmeye başlayacağız yakında)
zapo-ferrari kıyaslamasına gelince her ne kadar çıplak gözle izlemediysem de ferrarinin bir gömlek daha iyi olduğu kanısındayım aldığım referanslar doğrultusunda, gene de bekleyip görmek lazım..
şu bizdeki futbolcu çıtası nedir anlamıyorum.. Ferrari iyi bir futbolcudur... Tamam belki birinci sınıf bir savunma oyuncu değil ama, hemem onun altında gelir bu adam.. Yaşıda olgunluğu ve tecrübesi için çok önemli.. İtalya'da hep iyi bir savunma oyuncu olarak alındı belki istenilen seviyeye gelemedi ama şimdi bu olgunluğa ve seviyeye ulaşması için tam zamanı.. Bizde transfere iyi adam olsaydı o takım bırakırmıydı mantığı ile bakıldığı için bu transferde, acayip bir şekilde kötüleniyor... Yok yok Bilice süper adamdır, Ferrari ise kötü iiyi oldu bu şimdi..
Madem oyle, medyaya, satilik kalemlere sallamayi birakalim artik. Adamlar resmen gundemi istedikleri sekilde belirliyorlar. Bizi taraftarliktan cikarip, yatirim uzmani yaptilar. Tamam, Zapo'ya odenen rakami elestirelim; Besiktas'in parasinin sokaga atilmasini istemiyoruz.
Ancak, Zapo'ya odenen miktar uzerinden yola cikarak Ferrari transferini elestirmek komik ve basit. Genoa'da 33 mac cikarmis tandemden bahsediyoruz, hatirlatayim. Agger'i mi istiyordunuz siz ? yoksa Pepe'yi mi ? Madem bu elestiri yapiliyor, 8 milyon euro denilen Servet'le Ferrari'yi kiyaslayalim hadi.. Gokhan Zan gibi bir dertten kurtulduk, takim sampiyonlar liginde ve biz curuk elmalari temizliyoruz.. Tabi ki kulfetli olacak bu is; ancak daha oyuncuyu izlemeden, sacma sapan verilerle Ferrari'yi elestirmek bize hicbir sey kazandirmaz. 4,5 milyon euro abartildigi kadar buyuk bir rakam degil. Zapo'da yaptigimiz hata bakidir; ancak Ferrari transferi dogru transferdir.
Kimse bana cikip Ferrari elestirilmiyor, harcanan paralara dem vuruluyor demesin. Satir aralarinda Ferrari gayet de guzel elestiriliyor. Hatta adami daha dogru duzgun izlemeyen bunyeler, Zapoyla esdeger- 1 gomlek ustun deme curretini gosteriyor. Bu gomlek Small mu, XLarge mi? Onu da acikliyiverseler ya..
Bu seneki transfer stratejimiz hakkinda uzun uzadiya tartisabiliriz.(ki bence yillar sonra dogru yoldayiz) Ismail koybasi transferi mesela; adamlar satmiyorum diyorsa, ederinin ustunu vermen lazim ki alasin.. Uzulmez'den kurtulmak icin daha iyi bir secenegimiz mi vardi? Fink'i neden konusmuyoruz mesela? Yada yillar sonra dogru bolgelere yapilan transfer anlayisimizi neden konusmuyoruz? Ernst'in elestirilmesi mi hosumuza gitmisti bizim? Once elestirelim, guzel oynarsa daha cok seviniriz midir mantik?
Allah askina birakalim su maliyet hesaplamalarini. Para harcamadan olmuyor iste, diattalar-gordonlar mi hosunuza gidiyordu sizin ?
Neden keita-kewell-baros-lincoln un aldigi ucretler konusulmuyor? Bu verilen paralarla ligi kacinci sirada bitirdikleri anlatilip dalga gecilmiyor? Neden emre-guiza-topuz hatta selcuk-volkan gibi adamlarin aldigi yillik ucretlere bel alti vurulmuyor? Neden konu Besiktas olunca uzerine vazife olmayan insanlar bu kadar rahat ve bol keseden sallayabiliyor? Biz bu kadar mi koruz? Yoksa herkes deli, sadece biz mi akilliyiz?
Oyle veya boyle, Sampiyon takimdan bahsediyoruz arkadasim. Ve bu takimin zayif halkalari disari atip, takim ortalamasinin uzerinde oyuncular aldigi bir sezona giriyoruz. Bu telas niye? Bu huzursuzluk niye ?
Birakin onlar dusunsun dostlar, biz ses telleri ve girtlak guclendirici antremanlara baslayalim.
Saygilar.
tamamen katılıyorum son girilen yorumlara. önce bir çıksın oynasın adam, 2 milyon euro az versek karlı mı olacaktık şimdi? holosko'ya verilen 5 milyon euro eleştirildi, 7 olsaydı eleştiren olur muydu şu an? veya 3 verilse herkes o anda "tamam oldu" mu diyecekti.
daha adam sahaya çıkmadan hesaplar başladı. ne olacak abicim 2-3 milyon euro fazla olsa, eğer transfer ettiğin adam gordon seric higuain değilse.
ekrem dağ'ı kelepir fiyata aldık antep'ten. ben dahil çoğu kişi "bu beşiktaş'ın oyuncusu mu" "boşa gitti gene paralar" dedi. 3 milyon euro vermiş olsaydık sezon sonunda kimin aklına gelecekti itiraz etmek?
zapoysa zapo. eğer bundan sonra gene zapodaki gibi plansız ve ayarsız bir transfer olursa o zaman sorumluların ağzına hep birlikte burda sıçarız. ama şimdilik yok ismaille rıdvan geçen sene bedavaya alınabilirmiş, ferrari'nin geçen sezon bonservisi elindeymiş(italyan adamın italya'da kendini tam anlamıyla "kanıtlamadan" gitmesi çok zor)çilik oynamasın.
sonra "ernst kimmiş beyler, 8 milyon euro; ülkenin paraları bunlar" diyen ahmet çakarlara "doğru söylüyor adam" diyenlerimiz çok olur. bırakın yeni transflerimiz sahaya çıktığında sadece yalaka basını göt etsin.
Kartal’a Çakma Ferrari!
Sabah Gazetesi yazarı Ali Gültiken, bugünkü yazısında Beşiktaş’ın uzun uğraşlar sonunda transfer ettiği Ferrari’nin sınırlı kapasitede yetenekleri olan bir oyuncu olduğunu yazdı.
İşte Ali Gültiken'in bugünkü yazısı:
Ferrari çok önemli bir markadır. Tüm dünyada ölçüm yapsanız, en fazla bilinirliği olan markaların ön sıralarında yer alır. Tanınmışlığının yanında, çok da tutkunu vardır.
Bu insanlar bu markanın tüm detaylarını renk skalasına kadar tüm değişikliklerini takip eder ve heyecanlarına ortak ederler.
Bu sevgilerine karşılık da çok yüksek bedeller ödeyerek bu markaya kavuşmanın egosunu ve ayrıcalığını yaşarlar. Beşiktaş'ta son günlerde transfer gündemi bu markanın eşdeğer futbolcu ismi Ferrari ile yoğun bir şekilde hareketlendi. Ardından transferı sonuçlandı. Sonuçlanırken de özellikle önüne yıldız kelimesi yerleştirilmek için çok büyük bir çaba sarfedildi.
Şunu açıkça biliyoruz ki, yıldız bir oyuncu transfer edeceksiniz, zaten onun yıldız olduğunu anlatmak gereğini duymazsınız. Onun geçmişten gelen kariyeri zaten onu oraya koyar. Böyle bir geçmişi olmadığı için ve geçen sene transfer edilen Sivok ve Zapo'dan çok büyük bir farkı olmadığı için böyle bir ihtiyaç kendini ciddi şekilde göstermiş görünüyor.
Everton ve Genoa'dan alınan bilgilere ve izlenen maçlara göre oyuncunun top kullanma kabiliyeti sınırlı. Yani geriden oyun kurabilme yeteneği eksik. Bu konuda takıma katkısı olmayacak.
Bunun dışında oyuncu, baskı altında panikleyebilen bir karakterde. Bu da demek ki, baskı altında oynarken bu bölgede Beşiktaş'ın eksiği olan liderlik özelliğini ortaya koyabilecek bir oyuncu değil.
45 TRİLYONLUK FATURA
Boy olarak eldeki Zapotoncy, Sivok ve Toraman'dan da bir farkı yok. Demek ki Gökhan'dan boşalan uzun boylu stoper eksiğini de kapatamayacak. Tüm bunlara rağmen dünyanın hiçbir yerinde etmeyeceği bir bonservis bedeli olan 4.5 milyon Euro ve takımda hiçbir yıldız oyuncunun almadığı yıllık 2.5 milyon Euro ile üstelik 4 yıllık bir mukaveleyle transferi gerçekleştirildi. Bu oyuncuyu almak yalnızca kendisine ödenenle sınırlı değil.
Buna yer açmak için geçen sene 4.5 milyon Euro bonservis bedeli ödenip alınan Zapo ve bugün almaya kalksanız en az 4 milyon Euro ödeyeceğiniz Gökhan'ın maliyetlerini de eklerseniz bu oyuncu için Beşiktaş'ın gözden çıkardığı rakamın yaklaşık 45 trilyona geldiğini dehşetle görürsünüz.
Bu bedeller karşısında bize de, "Bu kadar tanınmayan, marka değeri olmayan, takıma eldekilerden farklı bir katkısı olmayacak sıradan bir çakma Ferrari'yi kendin transfer ettin diye zorla yıldız yapma çabası ile bu bedelleri Beşiktaş camiasına ödetmeye değer mi?" diye sormak düşer.
AYRI YOLLAR
Şampiyonluktan sonra Beşiktaş'ta yapılan transferlerde yine inanılmaz ve gerçek karşılığı olmayan rakamlar havada uçuşmaya devam ediyor. İsmail için yaklaşık 8,5 milyon Euro ve hala verilmesi dahil mi hariç mi belli olmayan oyuncular.
Ferrari için 15 milyon Euro, Nihat için 12 milyon Euro, Fink, Erhan ve Rıdvan'ın maliyetlerini yaklaşık 8 milyon Euro dersek, son 15 gün içerisinde taahhüt edilen rakam 100 trilyon. Bu rakama bir de bazı oyunculara yer açmak için elden çıkarılan veya kaçırılan oyuncuların maliyetini koyarsak bu rakam reel olarak 120 trilyona ulaşıyor.
Gerçekleştirilen bu transferlerden sağlam bir Nihat dışında hangisi eldeki kadrodan farklı ve daha kaliteli derseniz cevabı 'hiçbirisi' olur. 'Manchester United takımı Newcastle'dan Owen'ı bedelsiz, Milan Standard Liege takımından Onyewu'yu bedelsiz alırken, siz Beşiktaş takımı olarak bu kadar büyük bir borca hangi gelirle giriyorsunuz' derseniz yine cevabını bulamazsınız.
Çünkü var olan borçlar ve karşılığı olmayan borçlanma ile Beşiktaş'ın gelirleri bu rakamları karşılaması mümkün değil. Peki neden bu kadar borçlandırılıyor derseniz onun cevabını da Beşiktaş'ta başkanlık seçimlerinin tarihine bakarak bulabilirsiniz.
Görünen açıklaması 2010 ocak. Yani altı ay sonra. Kimse şaşırmasın Beşiktaş'ı bu kadar ağır borç altına sokma ve kendine mahkum etme politikasında bu döneme kadar artarak aynı hızla sürecek.
Çünkü bu tehdit ve korkutma stratejisinin tadı alındı ve üstüne konularak devam ediliyor. Asıl amaç takımı güçlendirmek veya sportif hedefler değil.
SOKAKTAKİ BEŞİKTAŞLI
Yani baştaki irade şampiyonluğa rağmen kendini garantide hissetmediği için seçim zamanına kadar borcu iki misline çıkartarak bu süreci tamamlamak istiyor.
Buna karşılık sokaktaki, tribündeki Beşiktaşlı'nın tek düşüncesi takımına olan sevgisi, onunla beraber yaşamak istediği coşku ve takımının başarısı.
Onların hiçbir zaman değişmeyen bir şekilde takımın arkasında yola çıkış düşüncesi böyle. Peki sürekli içinde her türlü soru işaretleri barındıran bu transferleri yapanın yolu sizce hangisi?
Mehmet Demirkol'a o kadar laf ettiniz,efsane oyuncunuz daha beter yazı yazmış.Her iki yazar da sonuna kadar haklı.Bence paranoyalık var biraz.
Sevgili longman, dunyanin hicbir yerinde oyuncu maliyeti hesaplanirken 1-2(hatta 3-4) yil sonra alacagi ucret isin icine katilmaz. Bunu hatirlatayim da, o garip sayilara takili kalmayin.. Onunuze verilen herseyi yemeyin.
"Everton ve Genoa'dan alınan bilgilere ve izlenen maçlara göre oyuncunun top kullanma kabiliyeti sınırlı." Kim'den aldin o bilgileri MAF'imizin Ali'si? Kim izledi de sana verdi bilgileri? Oyuncuyu izlemeden transfer yapan takimlari elestirirken, simdi de oyuncuyu izlemeden elestiriye mi basladiniz?
Bu hesaplara gore sadece guiza ve topuz 55 milyon euro ediyor. Hadi ben de sizin gibi yapayim, rakam sissin maksat... 110 trilyon yapiyor!
Besiktas'imizin gelecegi(hani siz diyorsunuz ya) karanliksa, digerlerinin ki nedir? Bizim cepte sampiyonlar ligi gelirimiz dururken, fulyada koca koca binalarimiz dururken; hangi akilla-hangi izanla bu cumleler kurulur?
Sevinmeyi ve mutlulugu bunyesine alistiramayan Besiktaslilari, Besiktas'i o sekilde yasamasi icin kendi dunyalarinda birakayim.. Digerleri icinse; bu sene daha da icerden olacak, dert etmeyin icinize! diyeyim de, dertleri ciksin iclerinden..!! yenisini beklesinler.
Saygilar..
Delgado'nun donan sözleşmesi sayesinde kontenjandan bir kişilik yer açılıyorsa Zapo gitmek zorunda kalmaz bence
olay basit: zaponun gününde bir nobreyi bile tutabileceğini sanmıyorum, öte yandan ferrari gününde bir boboyu rahatlıkla tutabilecek kalitede bir stoperdir.
ipucu: jessie kızmasın ama gününde bir boboyu tutabilecek bir stoper türkiyede yok.
@longman
beşiktaş bu yıl gelirleri doğrultusunda transferler yapmaktadır. şampiyonlar liginde 8 yemek istemiyorsan bunları yapacaksın.
fulyadan gelecek gelirler bile bizim oyuncu transferlerimizi karşılar merak etmeyin.
şu devirde verilen 3.4 milyon euro bonservis ücreti çokmudur allaaşkına?
yönetim ve teknik heyet başarının devamı olsun diye uğraşıyor, beşiktaş takımı bu sene de şampiyon olsun şampiyonlar liginde ufak tefek birşeyler yapabilsin diye.
para harcamayıp 8 yesek etmediğiniz küfür kalmaz, para harcıyoruz gene ediyosunuz. manchester onu alıyo bunu alıyo, manchester'ın aldığı kolpaları da saysak, sayfa yetmez. nedir yani?
sen bana şunu söyle beşiktaş'ın 106 yıllık tarihinde böyle bir kadro oldu mu olmadı mı?
takımın her tarafı kalite akıyor, ferrari-sivok gibi bir ikiliyle oynuyorsun, gs servet-zan, fb edu-bilica falan.
bunlara azıcık bakın, çok zor değil.
beşiktaş'ın bir eksiği kaldı o da stadı, onu da yaptığı zaman karakartal çok yükseklerden uçacaktır.