2 Haziran 2009 Salı
Şampiyonluk Sonrası
Şampiyonluklar taraftar için inanılmaz eğlenceli hadiseler. Bir yılın yorgunluğunu, acı-tatlı anılarını geride bırakıp başarınızı kutluyorsunuz. Hele maçları tek tek gözünüzün önüne getirince...
Taraftar yönünde hiç bir soru işareti yok. Şampiyonluğun anlamı belli. Ancak görevi "yönetmek" olan kişilere gelince şampiyonluğun başka anlamları da olduğunu farkediyorsunuz. Yönetici dediğimiz kişinin, çoğu zaman atılan golde bile sükunetini koruyan, aklını duygularının önüne koyan bir profil çizme zarureti ortada. "Bırakın canım, adam da taraftar değil mi?" noktasından öte, sevinirken bile geleceğin stratejilerini oluşturmak onların görevi. Bu bir lütuf değil, bir zorunluluk.
Beşiktaş çok güzel bir şekilde şampiyon oldu ve şampiyonluğunu da çok güzel bir şekilde kutladı. Beşiktaş bu yılın zirvesinde. Ama önemli nokta işte tam da burası. Beşiktaş, camia olarak bugün olabileceği en güçlü noktada. Yapmak istediklerini en rahat yapabileceği, elinin en güçlü olduğu dönem bu.
Şampiyonluk neye vesile olsun sorusuna verilecek en güzel yanıt biraz da bu zaten. Beşiktaş kulübünün arkasına bu desteğini de alıp yeni atılımlar yapması...
Bunlar neler olabilir?
Bakın Revna Demirören'in televizyona yansıyan fotoğrafına... Basında bazı yazarlar bu konuyla ilgili yorumlarda da bulundular. Demirören'in başkan olarak severiz- sevmeyiz ama anne-baba-oğul olarak çizdikleri tablo, beni her hareketiyle rahatsız eden Demirören'e rağmen hiç rahatsız etmedi. Hatta topluma örnek oluşturması açısından çok da mutlu etti. Bir babanın, kızına sarılıp mutlulukla ağlaması, hele Beşiktaş başkanlığı yapan bir kişi söz konusu olduğunda, oldukça anlamlıdır.
İşte Beşiktaş'ın tam da kullanması gereken resim budur. Beşiktaş'ın kadın ve çocuklarla ilgili stratejisi nedir? Beşiktaş, kadının sözünün erkek kadar yüksek tondan çıktığı bir kulüp olma yolunda hangi adımları atmaktadır? Beşiktaş, Anadolu kadınına en ufak bir el uzatsa, en ufak... Bunun Beşiktaş'a manevi dönüşü ne olur?
Strateji denince forma satışını anlayan bir kitle oluştu günümüzde. Forma satışı, bu statejilerin içinde esamesi okunmayacak önemdedir. Önemli olan insanların üzerine formayı giydirmek değil, kalplerine Beşiktaş sevgisini aşılayabilmektir. Bunu da sadece şampiyon olarak başaramazsınız. Gider daha çok şampiyon olanı tutar. İşte bu noktada, Beşiktaş'ın Galatasaray ve Fenerbahçe'den kendisini ayıracak ve kendi yolunu ortaya koyacak stratejileri üretmesinin vakti gelmiştir.
Beşiktaş, kendini başarı üzerinden tanımlayamaz. Çünkü diğer rakiplerine oranla başarılı değildir. Beşiktaş kendini apolitize edip bir kitle partisi gibi de davranamaz. O işte de, rakipleriyle arasında dağlar kadar fark vardır. Beşiktaş kendine bir söylem geliştirmeli, bir yola girip o yolda devam etmelidir. Bir Beşiktaş'lıyı, cumartesi akşamı sokaklarda Beşiktaş formasıyla dolaşan kadın ve çocuklar kadar ne mutlu edebilir? Hayatları boyunca aynı sokakta karşılaşmayacak insanları bir araya toplamış Beşiktaş değerleri, üzerine basa basa, altları çizile çizile belirginleştirilmelidir.
Beşiktaş, rakipleri Fenerbahçe ve Galatasaray gibi çizgilerini silikleştirip daha fazla taraftar edinemez. Bir başka yol, bir başka söylem, bir başka strateji, tam da en güçlü olduğu dönemde ortaya konulmalıdır. Bunu da ortaya koyacak "yönetici" sıfatıyla oraya gönderdiklerimizdir. Yoksa şampiyon olmuşsun, olmamışsın... Kalplere inemedikten sonra ne anlamı olur ki.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
DERBİ POZİSYON ANALİZLERİ - 1- 0:24 saniye! Gatasaray'ın ilk etkili atağı. Burada en büyük hata *Jailson'un partneri Serdar Aziz'e gereksiz yakınlığı oldu.* Seri burada muhteşem bi...4 yıl önce
-
Feda, Sefa, Farklı Olsun bu Defa - Beşiktaş'ın son dönemini iki ana çizgi olarak ikiye ayırmak mümkün. 1- Yıldırım Demirören dönemi 2- Fikret Orman dönemi. Ben Yıldırım Demirören dönemini te...5 yıl önce
-
Bir Sağ Bek, Üç Mevki: Aaron Wan-Bissaka - Premier Lig geçtiğimiz hafta başladı. Hem takım hem de oyuncu bazında her sezon yeni bir hikaye demek. Galiba geçtiğimiz sezon hiç de fena bir görüntü verm...6 yıl önce
-
Duhuliye - Duhuliye'den 5 ay önce haberim oldu. O da bu fotoğraf sayesinde. Bunca zamandır nasıl hiç duymamışım derken, etrafımdaki çoğu Beşiktaşlının da bilmediğ...7 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...9 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadele...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...10 yıl önce
-
Manchester United - Burnley maçı - Manchester'ın ligin yeni takımı Burnley deplasmanında galibiyet alması bekleniyordu ama yine olmadı. Geride kalan 3 haftada takım henüz galibiyet görem...10 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...10 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189511 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...11 yıl önce
-
Hiç Unutmadığım... - 17 sene önce bugün tek bir imzanın milyonlarca insanı bu kadar etkileyebileceğini tahmin edemezsiniz. O adam hakkında bir sürü yazı yazdım, hala okuyan ...11 yıl önce
-
-
2 Yorum:
Hem Jokond'unkinin, hem de bu yazinin altina imzami atar, huzur icinde uyurum.
Basın Sorumlusu bir bayan vardı, kovdular.. Adını hatırlamıyorum..
Ama o kadın Beşiktaş'ıma çok yakışıyordu sanki..
Hayır, yanlış anlaşılmasın, kadını begendigimden falan degil hakikaten yakışıyodu yav..