.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Haziran 2009 Salı

Rogon Sportmanagement

Webkartalları'ndan bir arkadaş değinmiş, benim de ilgimi çekti bu menajerlik şirketi.... Bilin bakalım portföylerinde hangi oyuncular var? Link Cassio Lincoln Fernando Meira Fabian Ernst Michael Fink Tesadüf mü sizce? Hadi canım. Fink'i de Denizli beğenmişti değil mi? Geçen hafta attığım postları hatırlıyor musunuz? Ne kadar benzer değil mi? Evet Denizli Fink'i beğenmiş ama Rogon'un 20 oyunculuk portföyünden beğenmiş... Biz de Frankfurt'un vasat oyuncusuyla ne alakamız var diyorduk aydınlanmış olduk...

21 Yorum:

delgado dedi ki...

borges değinmişti sanırım.

fink'in de menajerlik şirketinin rogon olması korkutuyor, ama hedefte bonservissiz-bundesliga görmüş bir önlibero varsa seçenekler haliyle az olacak.

iyimser düşünüyorum tabi...

Bu menajerlik şirketi galatasaray ve beşiktaş'la ortak çalışıyor.Gazetelerde ismi sürekli bizle geçen futbolcuların çoğu da bu menajerlik şirketine bağlı topçular.

http://www.rogon.tv/spieler_suche_ergebnis_alle.php?suche_typ=verein&niederlassung=eu

Kuranyi geyiginin de nereden ciktigi belli oldu..

kveldsmork dedi ki...

kuranyinin gelmesi için kafadan 25 milyon euro bayılmak lazım.(bkz. www.transfermarkt.de)
minimum 3 yıllık sözleşmeye de 15 milyon euro desek...etti 40.
fenerin kupayı aldığı gibi biz de kuranyiyi alırız.
rogona gelince..ben sakınca görmüyorum.sonuçta ernstin de şirketi burası.
klüpler ve menajerlik şirketleri transferler tuttukça doğal esnaf yaklaşımıyla''zaten hep sizden alıyoruz.eziklerinden verme sakın''
durumuna dönüyor.finki hiç tanımıyorum.ama bu yaklaşımla alınacağı fikrindeyim(sana ezik mal verirmiyim yıldırım abi?yabancı mısın?)

son olarak ;

kuranyi-adam geçemez,çalım atamaz,şut çekemez :))))))

Elin almanı kuranyi'yi 25 m euro değer biçiyor.Gs meira'yı kalitesi ne olursa olsun 30 küsür yaşındaki bir stoperi 6 m euro'ya ruslara kakalıyor ama biz bobo'yu 6 m euro'ya verirsek bayram ediyoruz

Not:Mario Gomez'in 30 m euro ettiği bir piyasada kuranyi 25 m euro falan etmez ayrıca.

asist time dedi ki...

Tayfun Pekturk ismi de bi aralar gundemimize gelmişti.

moonchile dedi ki...

rafinha var bu listede.. o vakit galatasarayla rafinha için çalışsınlar bi zahmet

Bobo'ya Ruslar 9 milyon verdiydi de Prens Bobo gitmemisti cikan haberlere gore.

Turkiye'de oynayan Bobo'ya Olympiakos 9 milyon vermez. Belluschi'ye 7.4, Diogo'ya 9 verdiler de aldilar bonservis enflasyonlu Guney Amerika'dan.

marpione dedi ki...

jessie sanırım bu posttan sonra benim için senin "olayları ölçüp biçme ve taraf alma" mekanizmalarının bir objektifliği kalmadı benim gözümde. her olaya da bu kadar subjektif yaklaşılmaz ki.

blog'un sponsoru figer olmuş dedim dün iplemedin. koca bir günü de bize kol gibi fazladan yıllık 1 milyon euro sokacak olan nobre'yi savunarak geçirdin.

kazık yedik olm işte nobre'de. nerde senin objektifliğin? 3 milyon soktular bize. nerde senin o isyankarlığın?

hala bize nobre savunup başka hikayeler anlatıyorsun. yok işte bunların hepsi aynı şirketteymiş.

o kadar takip ediyorsun bu işleri. belli bir kalitenin üzerindeki fuybolcular için elle sayıır sayıda ajans var zaten dünyada. çok büyük tesadüfler değil yani bir çok futbolcunun aynı menajerle, aynı şirketle çalışıyor olması. fink ile ernst'in aynı firmada olması da hiç bir şey ifade etmiyor.

henüz sadece ön sözleşme imzalanmış Fink ile. adamın gelip gelmeyeceği belli değil. iyi ki de yapmışlardı o ön sözleşmeyi. cisse'nin o günden sonraki performansı bile kardır bu ön sözleşme sayesinde.

sen figer'in cebine 3 milyon € fazladan koymamızı eleştirme (hatta bunu legalize etmek için haftalarını harca) sonra gel bunu eleştir.

olmaz böyle bu işler.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

beşiktaş nobre'ye 2,3 milyon euro vererek kazık yemez. gordon'a 2 milyon euro vererek yediği kazık nobre'ninkinin yanında çok daha büyük bir yer tutar.

beşiktaş nobre'ye 2,3 milyon euro vererek kazık yemez. fink gibi beşiktaş standardında olmayan bir oyuncuyu kadrosuna katıp muhtemel başarılardan olacağı için kazık yer.

beşiktaş nobre'ye 2,3 milyon euro vererek kazık yemez, tomas zapotocny'nin sadece bonservisine 4,5 milyon euro ödeyerek kazık yer. çünkü o da katkı vermez.

nobre, kazıklar listesinde esamesi okunmayacak bir kazıktır. seric, higuain, gordon, diatta'yı koy arka arkaya. delgado'nun maaşını koy. hangisi nobre'nin üçte biri katkıyı yapmıştır?

beşiktaş iyi oyuncuya 1 vereceğine 2 vermiş olabilir. ama bu ortasahanın ortasını fink gibi alman liginin son derece vasat bir takımının son derece vasat bir oyuncusunun sırf bonservisi elinde diye, sırf rogon menajerlik şirketinin oyuncusu diye alınma kazığını hafifletmez.

bugün i.toraman 3 milyon euro bonservis istese verirsin. alternatifin yok.

yabancı / yerli oyuncu arasındaki bu maaş farklılığını neden garipsiyoruz anlamıyorum.

delgado nobre'den daha iyi oyuncu mu? daha fazla katkı mı sağladı? neden kimse onun üzerinde durmuyor?

edouard cisse yıllık 1,5 milyon euro alıyor. kaç yıldır ne top oynadı? cisse'nin 1,5 milyon euro aldığı yerde, rüştü'nün 1,5 milyon euro aldığı yerde nobre 2,3 milyon euro alır.

ben gerçekten anlamıyorum marpione. mehmet topuz'un dünya piyasasındaki değeri nedir? 2,5 - 3 milyon euro. peki biz neden 6 milyon euro üzerinden pazarlık yapıyoruz? 6 milyon euroya alsak kazık yemiş mi addedilmeliyiz? hayır türk oyuncuların ve 6+2 sisteminin getirdiği bir sonuç bu.

nobre türk pasaportlu olmasaydı 1,5 milyon euro alıyordu figer dahil.

özetle, beşiktaş'ın nobre'yi kadrosunda tutup yıllık verdiği 1 milyon euro fazla maaş, nobre'nin yokluğundan daha önemli değildir.

aynı olay yusuf'ta oldu. aynı. 33 yaşında şu oyuncuya bu para verilir mi dendi. biz de dedik ki, gelmesi muhtemel şampiyonluk yusuf'un yarattığı masraftan daha değerlidir.

beşiktaş nobre'den net olarak kazık yemiştir. ama ben yönetici olsam bu paraya sözleşme yeniler miydim? evet yenilerdim.

marpione dedi ki...

o vakit "rasyonalize edebileceğimiz kazık yenilebilir" oluyor olay.

gene aynı mantıkla seneye kazara stoperlerin hepsi sakatlansa ve zapo'ya kalsak o da çıkıp imanını gevretse rakip forvetlerin ve ligi gol yememe rekoru ile bitirsek bugün konuştuklarının da hiç bir manası kalmayacak. ya da aynısı bobo için olsa. ödemiş olacak o parayı geri.

gene konuyu genişletiyorsun. yaptığın da başka yanlışları ortaya atıp senin için kabul edilebilir olan kazığı/fikri rasyonalize etmek çabası.

jessie bu her konuya cevap verebilen kafalarını seviyorum ama sofizmin bu kadarı da aşık usandırır. söylemedi deme.

elbetteki objektif olmak gibi bir sorunluluğun yok ama boğma bizi bu kadar kişisel ihtiraslarınla rica edeceğim. nobre'den de bobo'dan da tiksindim artık şu son dönemde yarattığın ortam yüzünden. bu kafalarla ne futbolcu ne de takım sevilebileceğine de inanmıyorum zaten.

neyse bana bu kadar günlük polemik yeter. sevemedim ben böyle taraftarlığı, bildiğime döneyim.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

tamam köşeme çekileceğim biraz.

Nobre - Bobo konusunda sucu tek "jessie'nin kisisel ihtiraslari"na atmak yanlis. En alakasiz konu basliginda bile konuyu Nobre'ye getiren, jessie'ye bireysel duzeyde laf atan, polemik yaratmaya calisan guruhu yok saymayalim.

Nobre - Bobo konusunda ben de daraldim marpione'nin dedigi gibi; ama herkese ayni seyi tekrar tekrar anlatmaktan, insanlarin da benim dedigime kulak tikayip "Al iste gordunuz, hih" demesinden biktim. Benim dedigim ile celismeyen seyin arguman olarak ortaya sunulup lafin "g.t oldunuz iste ehuehue" denmeye getirilmesinden biktim.

Burada tartistigimiz sey Besiktas olsun, yazarlarin fikirleri olmasin. Daha dogrusu, genis cerceveden bakildiginda Besiktas'in onune gecmesin kisisel polemikler. Benim derdim budur.

Bu isiktan baktigimizda, "Bu kadar polemik yeter, koseme cekileyim." tarzi sitemkar yorumlar beni geriyor. Belki ben yanlis yorumlamisimdir, o noktada da benim dedigimi sallamazsiniz olur biter.

marpione dedi ki...

-jessie hayır! sen çekilemezsin ben çekileceğim köşeye! bana ne ben çekileceğim ben ben ben!

hehehehe

shelbyl'i de sınıf başkanı yapalım madem.

-örtmenim her şeyi o başlattıaaa!

marpione dedi ki...

shelby ayrıca o dediğin "aynı konunun 40 yerde karşına çıkması" durumu blogspot denen nanenin olabilecek en ifrit edici arayüze ve imkanlara sahip olması. eski postları ara ki bulasın. oraya yorum yaptığında kimsenin ruhu bile duymuyor. esnaf lokantası gibi günlük yemek pişiyor sadece ortada.

Kismen haklisin marpione. Benim dedigim daha cok su; mesela Tello konulu bir basliga gelip "Jessie n'oldu, Bobo cakti iki tane?" yazanini gorduk burada.

Birinin Tello basligina Nobre yazmasindan evvel, yandaki arsiv bolumunde Nobre ile ilgili yazilan yazilari arayip; bu adamlar daha once ne demis okumasini beklerim. Ya da blog'u takip ediyorsa o kisi, Jessie'nin neden Nobre'yi Bobo'ya genelde tercih ettigini idrak etmistir zaten on yuz milyon aciklamadan sonra. Ama temcit pilavi olunca olay tadi da yavanlasiyor.

Ayrica madem sinif baskaniyim:

konusanlar:

Jessie - XXXXX
marpione - XX

theotheo dedi ki...

jessie'nin belli şeylere gıcığı var

1) yıldırım başkan ve yönetim
2) menejerlik şirketleri
3) bobo-delgado

belli şeyleri de seviyor

1) nobre
2) ibrahim altınsay
3) muhalefet

nobre'nin vasat bir futbolcu olduğu açık ortada.

ibrahim altınsay nasıl büyük bir balon olduğunu celski everton maçında anladık.

yıldırım başkan'a muhalefet etmenin cezasını 20 sene sora gelen çifte kupayla gördü jessie.

Ibrahim Altinsay'in balon oldugunu bir macta anlayabilen alim theotheo'yu buradan alkisliyoruz.

Adam yillardir Radikal'de spor yaziyor, Besiktas'ta yoneticilik yapti, CV'sinde seksen tane is var; hooop bir macla balon. Ben maci da dinlemedim, ne dedi de balon oldu merak ediyorum. Aydinlatir misin bizleri?

Ki Altinsay'i bir macla balon eden theotheo; bize "yoneticilik kolay is degil, hemen harcamayin adamlari" diye elestiri ve etik dersi veren theotheo. Tutarlilik nerede theotheo?

Iki adet net soru sordum, iki adet net cevap diliyorum theotheo.

theotheo dedi ki...

@shelbyl

balonun kralı olduğunu gördük dicektim. zaten balondu.

celski everton maçında gevelediği saçma şeyleri oku ertem şenerden daha beterdi.

eksisozluk'te macin basliginda bu var:

aslında çoğu yorumu faydalı idi ama kardeşim o kadar da çeneyi yormaya gerek yok.

ibrahim altinsay basliginda bu:

gerçi belli ki bilgi birikimi oldukça yüksek, hangi futbolcunun nerede okuduğuna kadar iyi biliyor. bir yerinden sallamadığı yorumları için de ayrıca teşekkür ediyor, saygı duyuyoruz ama maçı da kadın programlarına çevirmenin anlamı yok ki be güzel abicim...
---------------------------------
Balonluktan ote cok konusmasindan sikayetci insanlar. Balonlugu nereden ben onu ogrenmek istiyorum, bulamadim..

T. Egemen Gul dedi ki...

Ben maçı izledim. Ibrahim Altınsay'i da dinledim. Birkaç yerde ufak hatalar yapti ama balonlukla ilgili bişey olmadi.

Evet, çok konuşuyor. Çünkü yorumculuk konusunda çok tecrübeli degil. Kaldi ki bu tarz bir yorumculuk da mevcut TV kanallarinda.

Kaan Kural'i ele alırsak, NBA maçlarını yanindaki anlaticiyla beraber sunar mesela. Ibrahim Altinsay'in da tarzi bu, gerçekten maç anlaticisi her "es" verdiginde konuştu.

Yani mesela şöyle bir pozisyon oldu diyelim. Defanstan bir adam topu dikti, ileri vurdu.. Aradan 3-4 saniye boşluk oldu. Maç anlaticisi, Rio Ferdinand - Carlos Tevez diyene kadar Ibrahim Altinsay aradan biseyler söylüyor..

Ama bu adamin balon oldugunu gostermez ki theotheo. Saçmaladın bence yine.

Yorum Gönder

Ara