.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Haziran 2009 Çarşamba

BEFAM, Serdar Özkan ve Batuhan

BEFAM çok duyulan, az bilinen bir Beşiktaş projesi. Kısaltılmamış hali Beşiktaş Futbolcu Araştırma ve Uygulama Merkezleri. Geçen yazın sonlarına doğru kapatıldığı söylentileri dahi çıktı ancak net bir bilgiye ulaşmak mümkün değil ne yazık ki. Resmi siteye bakıldığında varlığı devam ediyor olarak kabul edilmeli, en azından Psikolog Arzu Alkan'ın görevi EĞİTİM GRUPLARI ve BEFAM Sorumlusu olarak geçiyor halen.
Projenin çıkışı, Mehmet Ekşi'nin şampiyonlar ligi maçında İlhan Mansız'ın bir gol pozisyonunda topu sol ayağından, sağ ayağına çekmek için vakit harcamasına ve devamında da golü kaçırmasına hayıflanmasına dayanıyor. O pozisyonu rüyalarına girecek kadar kendine dert eden Mehmet Ekşi, 2003 senesinde BEFAM'ı kuruyor ve Beşiktaş Futbol Altyapı Koordinatörü olarak görevini sürdürüyor. BEFAM sorumlusu ise daha önce belirttiğimiz gibi, Arzu Alkan. Ocak 2008'deki Beşiktaş dergisinde hem Mehmet Ekşi, hem de Arzu Alkan kondisyon, teknik, taktik, mental, spor bilimleri ve izleme olarak altı birimden oluşan BEFAM hakkındaki bazı detayları anlatmışlar.
Misyon, vizyon gibi teraneler kalite belgesi almak için gerekli ezber laflar olsa da, BEFAM'ın misyonuna ve vizyouna bakalım. Misyon: "Türkiye'de futbol endüstrisini Ar-Ge'den beslenir hale getirmek, futbolu vandal yaklaşımların dışına çıkararak insanları fiziksel ve zihinsel olarak geliştiren bir heyecan kaynağına dönüştürmek," Vizyon ise: " Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne ve Türk futboluna dünya standartlarını belirleyecek kapasitede oyuncular yetiştirmek." olarak şekillendirilmiş.
Bir çok yaş grubundan oluşan Beşiktaş futbol altyapısında, BEFAM her gruptaki futbolcular için ayrı ayrı kayıt tuttuğunu, bu kayıtlara göre futbolcuların eksiklerinin giderildiğini, her futbolcu için aynı antrenman programı yerine, futbolcunun fiziğine, kondisyonuna, gelişim sürecine göre farklı çalışmalar yapıldığını, ayrıca Bahçeşehir üniversitesi ile yapılan anlaşmayla, oyunculara psikolojik destek, ingilizce ve üniversite eğitimi için yardım edildiğini iddia ediliyor. Tam bu noktada verilen örnek ise, Muhammed Demirci'ye yapılan testlerde fiziksel gelişiminin yeterli ölçüde olmadığı tespit edilince, büyüme hormonlarındaki eksikliğin tedavi edilmesi.
Ayrıca BEFAM sorumlusu Psikolog Arzu Alkan'ın şu sözleri de kayda değer: "Futbolcular birçok sanatçı ya da politikacıdan daha fazla göz önünde olmalarından dolayı: antrenörler, hakemler, taraftarlar gibi birçok insanla iletişim içindeler. Özellikle maçlar esnasında bu konuda yeterliliğe sahip olmayanların çeşitli cezalar aldığını görüyoruz. Dolayısıyla bu fazla baskı ve stresi kabul edip sindirmeyi doğru şekilde öğrenmeliler. Futbol bir takım sporu olduğu için bu noktada yapılacak bir hata diğer arkadaşlarını ve kulüplerini zor durumda bırakabiliyor." Ardından da şöyle devam ediyor Alkan, "İnsan sosyal bir varlıktır ve doğduğu andan itibaren belli çevreler içine girer. Ancak futbolcular bunu biraz daha farklı yaşarlar. Çünkü günümüzde bu kadar çok insanı bir araya getiren, tek yürek olmalarını sağlayan başka bir aktivite yok. Dolayısıyla belli bir görevi de üstlenmek durumundalar. Birçok erkek çocuğu, küçük yaşlarından itibaren mutlaka bir futbolcuyu örnek alır. Belki de o futbolcu çocuğun bütün hayatını etkileyecektir, Tabii ki bu büyük bir baskıdır ancak bu işin doğasında vardır. Bu nedenle futbolcu, sosyal ortamlarda nasıl davranacağını, hayatını nasıl sürdüreceğini öğrenmelidir. Ahlaki değerleri ön planda tutmalı, yüklendiği misyonun farkında olmalıdır." şeklinde de bitiriyor.
Vizyonu ayrı güzel, misyonu ayrı güzel, kurulma hikayesi ilginç, metotları doğru, sorumlularının açıklamaları harika olan bir proje BEFAM. Fakat ne yazık ki son yıllardaki alt yapı meyvelerine bakıyoruz; Serdar Özkan ve Batuhan Karadeniz. Sanki pek de etki etmemiş gibi onlara bu çalışmalar. Serdar Özkan doğal yeteneklerinin üzerine özel çalışmalar yapmış olsaydı, bu halde olmazdı kesinlikle. Ya da İnönüde'ki Liverpool zaferinin ardından "Türk'ün, Türk'ten başka dostu yok," der miydi bilinmez. Batuhan Karadeniz'in sürekli adının karıştığı olaylarsa, alt yapıdayken nasıl bir psikolojik destek aldığını merak ettiriyor insana.
Herneyse, henüz BEFAM'ın emekleme sürecindeki ürünleri olarak kabul edelim bu iki futbolcumuzu ve U-14 milli takımına diğer büyük takımlar hiç futbolcu gönderemezken, Beşiktaş'ın 8 futbolcu gönderdiğini, yine U-15'e 3 futbolcusunu, U-17'ye 5 futbolcusunu gönderdiğini hatırlatalım. Ve ümitle bekleyelim ki, Erkut Şentürk, Muhammed Demirci, Necip Uysal, Hasan Türk gibi isimler bir an evvel gelip, BEFAM'ın misyonuna uygun şekilde Beşiktaş'a faydalı olsunlar.

6 Yorum:

AQ-47 dedi ki...

Erkut Şentürk'ü şampiyonluk kutlamalarında anons etmişlerdi fakat kendisi ile ilgili hiç bir bilgim yok, bilgisi olanlar bir kaç satır yazabilir mi? Necip adı çok geçse de sanırım kadroya girmesi için daha var...

Noat Samisa dedi ki...

Batuhan'ın, Serdar Özkan'ın posta iliştirilen fotolarının BEFAM ile alakası çok afakidir. Sporting altyapısı, deyince insanların aklında bir şey canlanır mesela, hiçbir şey bilinmese Ronaldo ve Quaresma denir. Ama ikisi de en az Batuhan ve Serdar kadar arazi adamlardır. Ronaldo bir ara bir gecede iki ayrı otel odasında basılıyordu, değerlendirmeyi yetenek üzerinden yapmak daha doğru. BEFAM bunları keşfetti ve A takıma sundu. Bundan sonrası, hatta öncesinin büyük bölümü de ortamla ve bireyle alakalıdır, BEFAM'ı ya da nice zorluklarla çalışan altyapı hocalarını suçlamamak gerek. BEFAM öncesi Hürser Hoca dönemi vardır, MAF sonrası en parlak yıllarımızı Hürser Tekinoktay ile yaşadık.Aslında bu projeleri oradan almak gerek.

Erkut yıldız takımımızın oyuncusu, 10 numarayı giyiyor. Şimdiden muhteşem bir sol ayağı var. 10 dakika izleseniz heyecanlanırsınız. Kutlamalarda sahaya çıkarılması Denizli istemiş olmalı.

tabii ki befam hocalarını bu konuda suçlayamayız,zaten onların işi sadece futbol, ancak befam sorumlusu arzu alkan'ın "...Bu nedenle futbolcu, sosyal ortamlarda nasıl davranacağını, hayatını nasıl sürdüreceğini öğrenmelidir. Ahlaki değerleri ön planda tutmalı, yüklendiği misyonun farkında olmalıdır..." sözlerine tezat iki fotoğrafı iliştirmenin anlamlı olacağını düşündüm.

befam işin sadece teknik, taktik kısmına değil, bu gibi değerlere de önem verdiği için, önemli bu fotoğraflar. befam kurulduğunda serdar 16, batuhan 12 yaşındaydı. hadi serdar için zaten geç olabilir de, batuhan'ın daha farklı olmasını beklerdim.

ama sonuçta dediğim gibi, sadece 6 yıllık bir proje bu, henüz çok erken, alt yapıdan sürekli isimler duyuyoruz yurt dışından rağbet gören, bu bile birşeylerin olduğunu gösterir.

T. Egemen Gul dedi ki...

Serdar Özkan'in fotografinda, fotografin solunda, Serdar'in saginda bir su şişesi duruyor. Markasi "Nestle".. Herneyse.. Konu o degil.. Konu sisenin üstünde yazan "Pure Life" ibaresi..

Bir futbolcu olsam, sanırım özel yaşantıma maximum özeni gösterir, tek bir "fırt"ının bile vücuttan atilmasi 7 gün süren bir sigara yada tütün mamülünü kullanmam, kullanılan ortamlardan kaçınır, içkiden uzak durur, eğlence hayatina kendimi kaptirmam, barlarda karı-kız düşürme peşinde koşmak yerine sosyal sorumluluk projelerinde yer alır insanlara futbolculugumun yaninda ne hayirli bir insan evladi oldugumu hissettirmeye ve göstermeye çalışırdım.

"Para insanı bozar". Evet, futbolculari anlayabiliyorum.
Çok param var. Harcamaya vaktim o kadar kısıtlı ki kendimi şaşırırıyorum en ufak boşlukta. Kumara yönlenebiliyorum. Bahis oynayabiliyorum. Atlara merak salabiliyorum. Çünkü gerçekten çok iyi para kazanıyorum.

Emre Belözoğlu'nu ve Sabri Sarıoğlu'nu hatırlayalım. Ikisi de altyapı futbolcusuydu. Emre'nin metroyla yada otobusle fotograflari vardi. Iste antrenmana gelirken bunlari kullanıyorum diye. Yönetim zam yaptı. Ilk iş araba olmak oldu. Sabri'ninki de aynı mesele.

Gelelim Batuhan'a. Fiziki üstünlüğü nedeniyle sivrilmiş bir futbolcu oldugunu inkar edemiyiz. Top sürmesi, pas yetenegi, dogru karar vermesi, sogukkanlılığı vs hep tartışılır. Çünkü doğru çalışılmazsa o fiziği harcarsiniz. Bir Kovacevic, Koller olma şansınız varken, Ali Daei olursunuz.

Türkiye'de altyapı batmak üzere. Futbolcu üretimi çok düşük. Sporcu yetişmiyor ki ahlaklısı yetişsin. Ve Mehmet Hoca'nin yaptıkları gerçekten ayakta alkışlanacak tarzda. Fakat Beşiktaş'ta seçmelere girmiş yada izlenmiş "bazı" oyuncuları sırf kendi dunya gorusuyle bagdastiramiyor diye desteklemedigini ve secmedigini de herkes bilir. Bazi yerlerde demokrasinin işlememesi kötü oluyor tabi.

Ama Serdar Özkan.. Ben Serdar Özkan'in yerinin yanlış olduğuna inanıyorum. Ilk yillarini hatirlayan var mi? Orta sağın sağında, "kanat oyuncusu" özellikleriyle oynuyordu. Onu ortaya da koyabiliyordun çünkü "klasik orta saha" görevlerini de yerine getirebiliyordu. Şu anda oynadığı yer, forvet arkası yada üçlü forvetin sağı solu. Ben Serdar'in bencil bir futbolcu oldugunu dusunenlerdenim. Aşırı "gol atma", "asist yapma" istegi ancak ve ancak takıma katkı sağladığında olumlu olabilecek birşey. Yoksa seni sahadan da silebilir. Bu yüzden önce Serdar'in kendini sorgulamasi gerekir. Benim yerim burasi mi diye.. Ben Serdar'in yerinde olsam hazir tatile girmişken bunu antrenörlerimle tartışır, başka pozisyonlardaki görevleri benimsemeye calisirdim bu yaz.. Sonra da çıkıp kerkenez gibi sahada dolaşmaz, bi boka yaramamaktan daha iyi işler yapardım..

T. Egemen Gul dedi ki...

Ayrıca Batuhan'la ilgili son sözümü söyleyeyim bir daha da kimse "düzelecekse gelsin oynasin" demesin. Yada azalarak bitsin artik lan yeter...

Istedigini yapsin, gezsin, tozsun, gece alemi, karilar kizlar umrumda degil.. Cristiano da karilar kizlarla basila basila gitti dünyanın en iyi oyuncusu ödülünü aldı. Bu cocuk onumuzdeki yildan itibaren Beşiktaş'in kadrosu tahyata yazilacakken en başta yazilmasi gereken isimdir. Yerim Nobre'yi.. Iddia ediyorum ne Tanju, ne Hakan Şükür, üstelik bu ikisini de toplar üst üste. Yeter ki oynasin ve istikrar saglasin. Bak, kafasini toplasin demiyorum. Oynasin ve oynatilsin. Beşiktaş'in yillardir özlemini çektiği gol krali, baronu, imparatoru, padişahi, lordu, dükü her ne sikim ünvan varsa alır.

Azwraith dedi ki...

Oha Plato'nun Soulcraft'ı gibiymiş Beşiktaşım, helal beee...

Yorum Gönder

Ara