.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

15 Haziran 2009 Pazartesi

Transfere Genel Bakış

15 Haziran 2009 tarihine geldik. Daha Zapotocny, Delgado, Bobo gidecek mi kalacak mı belli değil. Zapotocny tutturmuş, gitmem diye. Belliydi zaten şampiyonluk törenindeki halinden. 4,5 Milyon Euro öde al, hala taksitleri devam etsin ( 3 yıl ) ertesi sene elinden çıkarmak için takla at. Bu tarz transferlerden bıkmadık mı artık bilemiyorum. Zapotocny tarzı transferin bir başka aktörü de Fink. Oyuncunun kendisine, oyun kalitesine lafım yok. Aşağı yukarı belli. Burada anormal olan sözleşme süresi; 3 yıl. Beşiktaş'ta kaç yabancı 3 yıl kalmış ki? Şimdi son derece net değil mi önümüzdeki sezon sonunda Fink'in gönderilip daha iyi bir orta saha oyuncusunun alınacak olduğu gerçeği. O zaman neden 3 yıllığına bağlıyorsun kendini? Yaparsın 2 yıllık mukavele. İstersen uzatırsın. Bu kafayla besbelli yeni bir Metalist maçı yaşayıp devre arasında kulüp çalışanlarını Avrupa'ya futbolcu bakmaya göndereceğiz. İlk gözden çıkarılacak olan da Fink olacak. Besbelli. Ben bunu oturduğum yerden biliyorum da, bu adamlar nasıl bilmiyor anlamak mümkün değil. 3 senelik mukavele yapıyorsun... Nedir, 2 sene sonra Barcelona'ya satıp para mı kazanacaksın Fink'ten? Zapo'dan kazan o zaman... Sanki yeni bir Messi buldular da üç yıllık sözleşme yapıyorlar. E bunlar pazarlık şartlarıymış. Yahu Fink bu Fink. Şartları sana uygun diye bunu getiriyorsun. Üç senelik mukavelede diretecek bir adam alacaksam neden Fink'i alayım? Tutturmuşlar bir sidik yarışı gidiyorlar. Transfer şampiyonu olacakmışız. Beşiktaş'a layık transferler yapacaklarmış. Hayır kardeşim, transfer şampiyonu olmayalım. Akıl fikir şampiyonu olalım. Gidip Saha'ya anormal rakamlar verip getirmenin bir yöneticilik başarısı addedilmediği bir camia hayal ediyorum. Saha elbette Bobo'dan daha iyi futbolcudur, buna lafım yok. Ancak sözleşme şartlarıyla, son transferini yapacak olan Saha, Bobo'nun tüm transfer hoşluğunu alıp götürür. Biz kariyeri düşüşe geçmiş, 30'lu yaşlardaki bir yıldız eskisi için Bobo'yu göndereceksek hiç göndermeyelim. Beşiktaş, dünyanın en zengin kulüplerinden biri ya, gidip Premier League'den transfer yapıyor. Büyük başkan... Alkış... Şurada yapılacak üç basit transfer var hala Rosenberg'ler, Saha'lar, Topuz'lar, Nihat'lar konuşuluyor... Sezon bitmeden transfer sezonuna dair görüşlerimi belirttiğimde tepki almıştım. Aramızda Topuz da Topuz diyenlerimiz vardı. İşte Topuz'un çıktığı maliyeti hepimiz gördük. Allahtan Topuz transferi gerçekleşmedi de Şampiyonlar Ligi gelirinin tamamını Topuz'a vermek durumunda kalmadık. Murat Ceylan, İsmail Köybaşı, Erman Kılıç transferlerini bir an önce bitirmektir yöneticilik başarısı. Herkes Topuz'un peşinde giderken sessiz sedasız Ceylan'a yönelmektir doğru olan. Rakibin küme düşen Manisa'dan alırken Hakan Balta'yı, yıllar yılı Üzülmez'e mahkum etmemektir takımı. İsmail Köybaşı da kim allah aşkına? Değil mi? Galatasaray'ın yıllar yılı en sönük kadrolarla bile şampiyonluk mücadelesi yapabilmesinin nedeni çok açık değil mi? Bir Mehmet Topal transferinin, bir Barış Özbek, bir Hakan Balta transferlerinin sükseli transferler olduğunu söylebilir misiniz? Al bugün Mehmet Topal'ı alabiliyor musun? Topal bu sene gitsin seneye Demirören o gittiği takımdan talip olur Topal'a. E Murat Ceylan burada işte. Al onu. O da en az Topal kadar potansiyel barındırıyor. İşte o yüzden transferde para değil bence çoğu zaman "akıl" ve "irade" ön plana çıkıyor. Murat Ceylan hamlesinin parayla pulla ilgili olmadığı çok açık. Tüm şaşalı isimlere rağmen Murat Ceylan'a yönelmek, bir irade meselesidir. Eleştirilere karşı dik durabilme meselesidir. Ve maalesef bu irade, bizim yönetimimizde bulunmamaktadır. Yıllar yılı kaçırdıklarımıza bakın; Hakan Balta milli oyuncu. Barış Özbek milli takım seviyesinde, Gökhan Gönül milli oyuncu... Hangisi geldiğinde Türkiye ayağa kalktı? Biz hala Nihat Kahveci peşinde olalım... Allahtan o da gelmedi kurtardı bizi... Elinde yeni Nihat olabilecek oyuncular var, onları sağa sola dağıt... Ülkede yeni Nihat olacak oyuncular var, onlara talip olma. Sonra git Nihat'ın ayağına...

44 Yorum:

pancurtaran dedi ki...

haklsın.ve ayrıca bu yerlilere eklenebilecek isimlerde var mesela antalyadan fatih ceylan,ugur kavuk ki antalyaspor cok cüzi mikarlara bu oyuncuları bırakabilir.erman kılıcı cogu kisi bilmez bile oyun stili benimde cok hosuma gidiyo.yine mustafa sarp bizim rotasyonumuz icin biçilmiş kaftandı ama onun icinde cok gec kaldık.zaten kendisi bulent doneminde imzalamıstı.birde (saha müzmin sakat zaten.onu geçelim) saha tarzı sadece sonuc odaklı 28-30 yas arası transferlere ben cok karsı deilim cok iyi bir isim oldugu ve maliyetinde ipin ucu kacmadıgı surece

pancurtaran dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
yuki the zorba dedi ki...

Erman Kılıç diyorum, sağ bek, sol bek diyorum başka da bir şey demiyorum. O konuştuğumuz günde, gazetelerde bizim hayalini kurduğumuz transferleri anlatan gazete ve ajans muhabiri arkadaşları da gördüğüm yerde tokatlamak istiyorum. adamlar bizim bloglardaki istekleri okuyup haber yapmışlar... "En önemli transferleri Beşiktaş yapacak"mış. En önemli transfer ne demek? Neden önemli transfer yapıyoruz? Aklım ermiyor...

Erman Kılıç diyorsunu biraz da haklısınız . Ancak takip edenler bilecektir ki nedense son 10 maç yedek kaldı kendisi . Beni düşüncem agresifliği ve özel yaşamındaki tutarsızlıklar ... Kırmızı kartlarına ve attığı dirseklere iyi bakılsın ...

hatırlayan var mı bilmiyorum ama bir liste yapmıştım tüm genç oyuncuları ... sercan dan köybaşıya pektemekten ceylana ... bir mehmet topuz maliyetine 4-5 oyuncuyu caner erkini de ekleyip alabiliriz hala ... ama türk oyuncusu kalitesinden çok sönmüş yıldızlara önem veren demirören oldukça bizden bir bok olmaz diyorum ...

not : dün gece levent erdoğan buraya yorum yazmış diye gördüm rüyamda ... dikkatli olun !

Unknown dedi ki...

hocam hay senin kalemine saglık be !!!!

su yazdıklarını ana akım medyamızdan bir tane adam da cıkıp yazamıyor ya ben ona cok sinirleniorum !! nihat ne ya ? mehmet topuz ne ? saha ne ?
hey allaam ya bak tansiyonum cıkıyo yine ?

tai dedi ki...

saha demek ne demek? koca ülkede bu ayarda futbol oynayabilen bir adam bulamadık demek. ben iddia ediyorum arasalar 40 tane saha çıkartırlar. ama işte mantıksızlık burada. saha gelince, kimsenin söyleyecek bir şeyi kalmayacak ama bizim hasan gelince hasan da kimmiş olucak. zaten senin yanında olmayan medya ilk sıçışta tefe koyup oynatıcak vs vs. bu mantıkla zaten kimse gökhan gönülleri mehmet topalları bulmamızı beklemesin. biz anca gider 32 yaşına gelince nihat'ı ailton'u alırız.

Murat Ceylan ve İsmail'in adı bile neden hiç geçmiyor anlamıyorum.Fener,Antep yönetimiyle arası bozuk olduğu için bulaşmıyor.Galatasaray'ın parası yok ve yerli kadrosu da iyi.Trabzonspor bir ara Murat için uğraşıyordu sonra vazgeçti.
Artık bu ikisinden başka Türk oyuncu kalmadı Türkiye'de.
Fink transferinin anlam kazanabilmesi için Murat'ın mutlaka alınması lazım.Fink bence +2 için ideal bir oyuncu.O bölgeye çok kaliteli bir transfer yapsak bile yabancı kontenjanından dolayı yedek kalma tehlikesiyle karşı karşıya olacaktı.Gerekirse iki transfer yapılsın ama şu Murat Ceylan'la,İsmail alınsın.
Bu arada Nobre'yle halen sözleşme yenilenmedi.Elimizdeki sayılı kaliteli Türk pasaportlu oyuncuları da kaçırırsak vay halimize.Ne kadar istiyorsa hiç para hesaplarına girilmeden verilmeli.Şu saatten sonra Nobre kalitesinde Türk santrafor bulmak imkansız.

carlito dedi ki...

Y.Demirören M.Topuz hadisesinden sonra akla mantığa uygun transfer yapar mı sizce ?

Ona buna bakmadan kendi işimizi yapsak, onla bunla sidik yarışına girmeden nokta transferler yapsak olmuyor değil mi, o zaman bizi kim konuşacak dimi. Transferde kim şampiyonsa ona verecekler zaten ne kadar kupa varsa.

Saha'yı alacağına çağır Batuhan'ı kadroya, sorunludur falan filan ama Saha'nın atacağının eksiğini atmaz fazlasını atar, Saha için harcayacağın Milyonlarda cebinde kalır.

Bu blogda yorum yapan 5-10 tane Beşiktaşlıyı seçip transfer komitesi kursunlar yeminle geleceğin takımı kurulur be, hemde paraları sokağa saçmadan.

Gaziantep başkanı ile aran iyi Murat Ceylan ve İsmail gelmeyecek adamlar değiller, e daha ne duruyorsun be adam !

ben tam olarak katılmıyorum buna jessie.

zira bu takım murat ceylan gibi, ismail köybaşı gibi nice cevherleri aldı, ama o adamlar biraz sivrildikten sonra yerle yeksan oldular, niye? önce biraz çıkış yakalayıp, sonra düşüşe geçen isimleri buraya yazsak yer kalmaz. çünkü hepsi bizim tarafımızdan fazla abartıldı, gözler onlara olması gerektiğinden daha fazla odaklandı. çünkü odaklanacak başka futbolcular yoktu.. halbuki gökhan gönül geldiği sene, sol bekte roberto carlos ismi olduğundan, kimse gökhan'ın farkında dahi değildi, ki zaten ilk 11 oyuncusu bile olarak alınmadı. ancak Beşiktaş misal ismail köybaşı'nı alırsa, ilk 11 için alıyor olacak ya da yine yeni yeniden ibrahim üzülmez'in yedeği olacak ismail. iki seçenekte de sıkıntı var.

aynı şekilde mehmet topal transferi de ilk 11 için yapılmış bir transfer değildi, bence atladığın nokta bizim şu an için ilk 11'e direk girecek bir yerli oyuncuya ihtiyacımız var. belki murat ceylan gelir gelmez o formayı kapacak, ya da ismail köybaşı gökhan gönül örneğini yaşatacak, belki bir ekrem dağ daha çıkaracağız başka bir transferle ancak sene başı hoca kadroyu önüne alıp, şurada bu, burada şu oynar dediğinde ilk 11'e murat, ismail, erman gibi isimleri koyup, içini rahat ettiremez. e kendi içi rahat etmezse, taraftar zaten paranoyak, o özgüvensizlik yine pörtleyiverir.

bu açıdan nihat kahveci transferi doğru transferdi benim açımdan, olmadı. ya da ünlü bir yabancı transferi de olabilir. çünkü nasıl ki mustafa denizli camiaya gelir gelmez sivrilip, paratoner görevi yaparak yöneticileri kurtarmışsa, bir tane role-model olabilecek futbolcu da gelip, aynı şekilde paratoner görevi görerek, takımdaki gelişmeye açık futbolcuların fazla yıpranmamasını sağlamalı. ancak bu transfer yapılırsa, murat ceylan, ismail köybaşı gibi transferler daha anlamlı olabilir..

http://www.haber1903.com/Haber-2420-rota-ceylana-cevrildi

Oh be sonunda aklıllanmışlar.Haber1903'ün haberlerinin çok büyük bölümü doğru çıkıyor.Birden içimi bir sevinç kapladı.:)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

freak aylarca, bu takım şampiyon olsun da oyuncular özgüven kazansınlar demedik mi. şampiyon oldular ama özgüven kazanamadılar, nasıl oldu ben de anlamadım

şampiyon olmuş takıma genç oyuncu alıyoruz hala bir paratoner ihtiyacı...

theotheo dedi ki...

burada hala demirören suçlanıyor. yahu mustafa denizli'nin haberi olmadan başkan kimi alabilir, var mı böyle birşey?

demekki mustafa hoca demiyor ki almıyor, burdan da demirören'e suç buldunuz ya bravo.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

beşiktaşta -bilirsin- transferi teknik direktör yapıyor theotheo.

biz rıza çalımbay'a, tigana'ya, sağlam'a sorulmadan yapılan transferleri çok gördük.

3-5 menajer yönetim kuruluna bir kaç oyuncu öneriyor. onlar da gidip alınıyor.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

teknik direktör yapmıyor olacaktı.

delgado dedi ki...

jessie burda sana katılmıyorum. denizli geldikten beri burdaki herkes "off nası adam etti yönetimi, bak kimsenin sesi çıkmıyo" falan diyordu, gerçekten de ipler denizli'deydi geldiğinden beri. öyleyse transferlerin de denizli'nin istekleri ve onayı doğrultusunda yapıldığına inanıyorum ben de. eğer böyle değilse denizli hiçbir şekilde camiada söz sahibi olamamış, şampiyonlukta bunun etkisi olmamış demektir.

ha eğer ismail ve murat'ın transferlerinden bağımsız uzun yıllardan beri beşiktaş'ta bi transfer komitesinin, adam gibi bi oyuncu izleme ekibinin kurulmaması dersen kesinlikle demirören'in yanlışıdır, o başka.

jessie bahsettiğim şey özgüven değil ki. biz şampiyon olduk, isim isim her futbolcu artık daha dik duruyordur, bunun etkisini gelecek sene toraman, ekrem, holosko gibi isimlerde daha net göreceğiz.

ancak işin psikolojik kısmına takık olduğumu biliyorsun, o yüzden sahadayken rakibi ismi ile korkutacak, sadece ismi ile bile özel markajla durdurulmaya çalışılacak, takımdaki genç oyuncuların iki maç güzel oynayınca yıldız olarak adledilmemesini sağlayacak kadar yıldız olan bir futbolcu istiyorum.

sahada formaları dağıtırken, mevkisine yeteneğine göre bir dağılım tabii ki yapılır ancak, biraz da bu işi karakter olarak dağıtmak lazım. takımın hırslısı, takımın efendisi, takımın çirkefi, takımın role-model'i, takımın işçisi, takımın abisi, takımın herkesin çocuk muamelesi yaptığı acemi genci vs vs vs...

bizim bu roller arasında ne çirkefimiz var ne role-model'imiz var bence.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ya nihat meselesi geçti gitti zaten. gelmedi adam. şimdi yapılacak tek şey bu oyuncuları bitirmek. yıldız vardı da alma mı dedik. alma dediğimiz için değil, alamadıkları için almadılar zaten.

ayrıca nihat da gelip burada yıldız açığını kapatamayacaktı onu da söyleyeyim. 3-4 maçta bir gol atacaktı. geldiğinin 2. haftasında ismail er "nihat çok değişmiş" diye haber yapacaktı. ahmet çakar "nihat o bildiğimiz nihat değil" diyecekti.

unutmayalım, burak yılmaz, i.akın gibi yamuk oyuncuların takım arkadaşları ricardinho ve jose kleberson'du.

e o konuda haklısın zaten, şu aşamada alınacak bir adam da kalmadı murat ceylan ve ismail dışında. topuz olmadı, caner olmadı, nihat olmadı vs vs derken, zaten transfer yapmış olmak için bile sırf bu adamlar alınacak.

ha bu arada sanki ben muratla, ismail isimlerine karşı çıkmışım gibi olmuş, ulean kaç zamandır beraber istiyoruz bu adamları, haksızlık etme bana şimdi:))

i.akının, burak'ın takım arkadaşı klebersondu da, o zaman şimdiki gibi takım değildik. bazı bölgelerde 10 tane adam vardı, bazı bölgelerde bi tane adam yoktu. ancak şimdi eşit dağılımlı, bazı adamların joker olarak birkaç farklı mevkide oynayabildiği bir kadromuz var. o yüzden yıldız bir yabancının büyük bir uyum sorunu yaşayacağını düşünmüyorum, işin saha içi kısmında..

ama umarım o yıldız, santrafor değil de, kanat forvet özellikli bir adam olur. hiç olmadı işte sol bek gelsin, riise gibi bir isim.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

dünyada cebinize 3 milyon euro koyarsanız alabileceğiniz tonlarla iyi oyuncu var. burada iyiden kasıt; beşiktaş seviyesi.

ernst bile 3- 3,5 milyon euro iken bu paralara bu kaliteyi satın alamıyor olmamız hatadır.

fransa liginde kaç takım var. her takımın 11'indeki sol bekleri listelersin. ki aralarında müthiş sol bekler de var. bütçene uygun olanını alırsın. illa bi riise ye de takılmak yersiz.

bana riise gibi oyuncuların transferleri abes geliyor. sol bekin riise,sağ bekin ekrem dağ. bir futbol takımı böyle kurulmaz. takımda belli bir standart olur. neticede takım en zayıf halkası kadar kuvvetli ise, sağ bekinde ekrem dağ olan bir takımın sol bekinin riise olması abestir, lüksten ötedir.

3 yıldızlık takıma 5 yıldızlık oyuncu olmanın ne getirisi olacak. yapabiliyorsan top yekün kaliteyi arttırmaya çalışmak lazım.

nokta transfer diye bir kavram vardır ya. işte biz ondan istemiyoruz. bizim noktadan öte ihtiyaçlarımız var. tek bir sol bekin eksik olsa tamam git riise'yi al bitir transferi. ama riise'yi aldın diye yerli oyuncu takviyesi yapamayacaksan ne anlamı var riise'nin...

theotheo dedi ki...

riise takıma vites attırır, solda oynar önde oynar ortada oynar. 1 sene sora kaptan olur, bu oyuncuya hayır demek saçmalık olur.

riise orada bir örnekti, gazetelerde ismi geçen bir isim sadece.

ancak şu var, yerlilerini zaten belli bir seviye yükseltebiliyorsun, hatta bazen işte bizde olduğu gibi tıkanıp kalıyorsun, transfer yapamıyorsun o zaman yabancılarını bir kademe yükseltceksin, imkanın varsa tabi. şu an bizim 4-3-3 sisteminde sol açıkta kewell olsun isterdim ben açıkçası, ya da baros ile riise'nin ve ekrem ile sabrinin arasında öyle çok büyük farklar yok.

biz bu sene yerli olarak düşünmeden onbire konabilecek 3 adamla görüştük olmadı, şu aşamadan itibaren de bobo-zapo gibi isimler gidecek, yerlerine yabancı alınacak. gelecek olan yabancının biraz isimli olmasında ben sakınca görmüyorum, son transferi olcaksa olsun, Beşiktaş zapoyu alıp 5 milyon euro zarar edeceğine, riise'yi alsın 5 milyon euro zarar etsin, ki bu herzaman da böyle olmak zorunda değil, carew gibi kar ederek de gönderebilirsin ve şu anki kadron daha derli toplu olduğu için carew'i oynattığın bir sene içerisinde de ondan daha fazla faydalanabilirsin.

http://www.haber1903.com/Haber-2428-transferde-neler-oluyor??

theotheo dedi ki...

bu haber1903 tam bi kolpacı, inanmayın.

pancurtaran dedi ki...

bu arada canerde mi kesin olmadı?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ben ronaldinho'ya da hayır derim theotheo...

Total futbol total futbolcularla oynanır cesi.Sendeki bu yıldız futbolcu antipatisi nereden geliyor merak ediyorum.

turkkant dedi ki...

Murat Ceylan, İsmail Köybaşı vb. isimleri hoş güzel de, şöyle bir 4-5 senelik geçmişimize gidin: Okan Koç, İbrahim Akın, Burak Yılmaz, Sinan Kaloğlu vb... Hepsi umut vadeden, isimli oyunculardı. Oldukça da yetenekli topçulardı. Sonuç? Hiçbiri tutunamadı. Yani, bu oyuncular yine alınabilir. Mantıklı bonservis rakamları ile transfer edilebilirler. Ama Beşiktaş'da önümüzdeki sene direkt ilk onbir oynama ihtimalleri (geçmiş deneyimlerimize bakacak olursak) zayıf. Kadroda alternatif olurlar ve ileriki yıllar için ilk onbir adayı olurlar.

Geçen seferki şampiyonluğumuzda Sinan, Okan ve Ümit'i getirmiştik. Ahmet Hassan da transfer edildi. Aaa bak müthiş trasnferler yaptık, Beşiktaş'ın geleceğini kurtardık derken, 2 sene sonra hepsi buhar oldu. Bakalım tarih tekerrür edecek mi?

Eğer önümüzdeki sene için kadro kalitesini yüksetmek istiyor isek ilk kural yabancı kaliteni artıracaksın. Bu işin başka yolu yok. O zaman da Cisse'yi gönderip yerine ucuz diye Fink'i almayacaksın, Paulsen'i vb. transfer etmeye çalışacaksın. Zapo'dan, Delgado'dan mutlak süretle kurtulacaksın, Bobo'yu satayım diye takla atmayacaksın.

Bir başka yol da M. Topuz gibi, Tuncay gibi, Aurelio gibi, Serdar Taşçı gibi, Nuri Şahin direkt oynayabilecek Türk oyuncular transfer etmek; ama bu oyuncuların da piyasası oldukça yüksek.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

yıldız oyuncuya karşıyım. çünkü beşiktaş'lıyım. ne yıldızı? türkiye'de kaç yıldız var? lincoln mü yıldız? lincoln delgado gibi yıldız olacağına ernst gibi görev adamı olsun.

yıldız oyuncu tanımı nedir? bobo mu yıldız? kim yıldız? ronaldinho'ya karşı çıkarım zira forveti ronaldinho olan takımın sol beki ibrahim üzülmez olmaz.

yıllarca carew'in yanına veysel'i koyduk diye bir halt edemedik zaten. ailton'un yanında iakın olduğu için adam kafayı yemedi mi? ne ailton'dan verim aldın ne iakın'dan. o zaman niye transfer bütçesinin önemli bi kısmını carew'i getirmek için harcıyorsun. hani denir ya 3 adam alacağına 1 adam al diye. ben de bugün diyorum ki 1 adam alacağına 3 adam al. zira bizim eksiğimiz 1 adamdan fazlası

stfud dedi ki...

http://www.tumspor.com/haber/20090615/Sezer-Ozturk-Galatasarayda.php

sezer için gs'de diyorlar..doğru mudur acaba?

turkkant dedi ki...

Yıldız ya da üst seviye oyuncu; sonuçta Beşiktaş'ın şu an mevcut oyuncuların üstünde oyunculara ihtiyacı var. Baros yıldız mı? Liverpol kadrosunda herhangi bir oyuncu, GS'de yıldız. Van Hojdonk yıldız mı? Hollanda kadrosunda sıradan bir oyuncuydu, FB'ye geldi yıldız oldu.

Özetle, takımda zaten iyi seviyede birçok oyuncu var. Ama elimizde Baros, Arda, Alex, kim ne derse desin Lincoln kalitesinde bir oyuncu yok.

İyi futbol iyi oyuncularla oynanır.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

beşiktaş'a ronaldinho'yu koysan onu ronaldinho yapan özelliklerini sergileyemediğini göreceksin.

messi'yi koysan 2 hafta sonra yav bu bizim bildiğimiz messi mi diyeceğiz...

bir futbol takımının iyi takım olması için 11 adet iyi futbolcudan oluşması gerekmez.

2 yıldızlık bir takıma 5 yıldızlık bir oyuncu boşa masraf yapmaktır ben bunu diyorum. çünkü o 5 yıldızlık oyuncuyla ahım şahım bir kalite artışı söz konusu olmaz.

bunu bu sene gördük. sivok sivok dendi. topu oyuna sokacak dendi. yanında üzülmez olduktan sonra bir yere kadar oldu.

hep bunu diyorum. yanında üzülmez olan bir sivok'tan, yanında koray avcı olan bir kleberson'dan fayda sağlayamayız.

fink kim? murat ceylan ve ernst'le ciddi bir orta saha sertliğine kavuşuyoruz. o bölgeyi 2 yabancıyla geçemeyiz. geçersek serdar özkan gibi futbolla alakasız isimleri oynatmak zorunda kalırız. fink şampiyonlar ligi'nde oynasın, ernst dinlenirken oynasın.

iyi oyuncuya bir şey demiyorum. sadece takımın genel kalitesini arttırmaya çalışmak, gidip parayı bastırıp tevez'i getirmekten daha zor ama daha önemli bir iştir. tevez bu sene geldi oynadı. seneye ne olacak? gene git bi tevez bul. bu bir kulüp stratejisi olabilir mi?

olsa olsa transfer hadisesinin sosu olur. biz sadece sosu yiyiyoruz işin özü eksik kalıyor.

EnisteKolaKoy dedi ki...

lig tv'den mesaj geldi şimdi. antep köybaşı için 3 milyon euro istiyormuş. biz 2 milyon euro önermişiz ve transferde öncelik sözü almışız, güya.

jessie sürekli geçmişle kıyaslama yaparak şu ana dair net bir çıkarım yapamayız ki. şu an elimizde kaliteli bir kadro var ve en önemlisi takımdaşlık konusunda o klebersonlu, carewli zamanların fersah fersah önündeyiz.

kimsenin zaten 5 yıldızlık bir adam alınmasını beklediği yok ama isim olarak eskiden 4 yıldızken artık yavaş yavaş 3 yıldıza düşen ve bizim 2 yıldız ortamalı takımımızın ortalamasnı biraz yukarı çekecek bir ismin gelmesini istemek de çok abes değil. takım bu adamlardan oluşsun isteyen yok, sadece bir tane adam. riise, saha veya herneyse, makul bir bonservis ücreti verilmek koşuluyla olsun.

sonuçta 17 yaşında bir futbolcunun ne olup olmayacağı artık belli oluyor, o yüzden o yaşlarda iyi bir yabancı almamız öyle kolay değil... 20'li yaşlar ise artık gelişimini tamamlamış, olmuş futbolculardan oluşur, o adamlar da ya çok üst yetenek değilse ya da çok para verilirse alınabilir. e öteki ortalama adamlar zaten işte seric, fink örneğine giriyor, karpuz değil ki kariyerine bakıp karar veriyoruz zaten adamın olmayacağına.

e tello-holosko-delgado-bobo gibi adamları beğenmediğini de daha önce deklare etmiştin.

ben açıkçası net bir tablo çizdiğini düşünmüyorum bob,herşey yaya toure örneği ile açıklanamaz gibi, sonuçta bu tip transferler sürekli bir örnek teşkil etmiyor.

murat ceylan-ismail köybaşı zaten bizim transfer listemizde; başka genç yetenekler de alınsın bilmediğimiz ama ünlü bir sol bek ile ekremin aynı takımda olması bence üzülmez-carew örneği ile birebir uyuşmuyor. ekrem ile üzülmez arasında futbol zekası olarak çok fark var.

rüştü
ekrem toraman sivok yabancı
****ernst*ceylan*tello****
***holosko*****yabancı***
**********nobre*********

bu sene kulübün 20 milyon euroluk bir bütçe ayırdığı transfer söylentilerine göre net gibi. bu paraya iki yabancı da alınır, muratla ismail de alınır. tüm mesele şu kadroyu nasıl şekillendirceğimiz.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ben demiyorum ki afrika'ya gitsinler 17 yaşında adamlar bulsunlar... bunu yapamayacağımız belli.

bugün 27-28 yaşında fransa liginde oynamakta olan bir değil iki elin parmakları kadar sol bek vardır. bize gelip performans gösterebilecek. hem de maliyeti riise'den daha düşük olacak.

riise liverpool yapmış, roma yapmış. biz roma'dan daha büyük takım mıyız ki oradan oyuncu alıyoruz bob? diyosun ki 1 tane de böyle alalım.

tamam da riise bu iş için uygun oyuncu mu? yani yıldız oyuncu profilne riise ne kadar uyar?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

netcede ben büyük 5 ligden oyuncu istemiyorum.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ondan sonra da jose kleberson'la ailton akçaabat stadı tribünlerine bakakalıyorlar abi :)

takılma oglim riise'ye, adı çıkıyo diye, hatta adı bile çıkmıyo, forzada gördüm diye yazılmış bir isim o.

benim nacizane fikrim, nobrenin arkasına, sol açık mevkine bir adam alınsın. ha kim o diyosan, onu bilmiyorum işte. isimli, kanat forvet özellikli bir adam işte.

Sertug Ozgur dedi ki...

Kim ne derse desin Beşiktaş'ın yabancı oyuncu kalitesini yükseltmesi gerekir. He ortaya yıldız mı olsun değil mi olayı çıkıyor. Saha gibi futboldan kopmuş bir zamanın şöhretleri isimleri alınacaksa ben istemiyorum kardeşim o tırnak içindeki yıldızlardan. Eğer gelirse söylüyorum kendisi 2.ailton vakası olur.

Gelecek vaadeden türk oyuncuların da yüzde 5i ancak tutunabilmiştir. Bunlara güvenip çok fazla bel bağlamamak gerekli, sonuçta yetenekten öte karakter,psikolojik donanım,hazmedebilme, iş disiplini gibi konularda giriyor futbolcunun başarılı olması için. Gökhan Gönül, Mehmet Topal örnekleri verilmiş ama bu oyuncular 10 senede bir çıkıyor. Hadi Mehmet Topal'ı abarttım belki ama milli takıma yıllardır ön libero bulamadığımızdan aurelio'yu türk yapmadık mı, hüseyin cimşir gibi adamlar bile oynamadılar mı. Gökhan Gönül de belki son 20 yılın en iyi türk sağbeki. Malesef olmuyor, tesadüfi oluyor bu genç oyuncuların takımlarda tutunabilmesi.

Ben 'yıldız'dan öte futbol karakteri oturmuş,işine saygısı olan, belli bir istikrarda oynayan yabancı istiyorum. Onun için her ne kadar Fink'e tepki varsa da ben kendisi hakkında nötr'üm,hatta beklentinin üstüne çıkacağını düşünüyorum. Kaldı ki, sürekli istikrar gerektiren ön liberoda yıldız adı altında 1 maç oynayıp 10 maç yatan adamlar getirmekten daha risksiz olduğunu düşünüyorum. udinese'de doğru dürüst kadroya girememiş sivok bu takımda el üstünde tutuluyosa, yıllardır takımında ilk 11 oynayan bedavaya gelen fink'in ne günahı var diyorum. Murat Ceylan'ın gelip Fink'i yedep bırakacağına inanmıyorum.

norton dedi ki...

Ben,artık su kanatlarda gercek manada kanat oyuncusu gormek istiyorum.Avrupa'da ne zaman mac izlesem kanatlarda topu alınca rakibini gecip sıfıra inen ve akabinde topu forvet oyuncusunun kafasına nisanlayan bir sag veya sol acık gordügümde ustünde hep Besiktas forması hayal ediyorum.Acaba bir gün bizim de boyle oyuncularımız olacak mı sorusu ister istemez akılda canlanıyor.Yıllardır boyle bir oyuncuya hasret kaldıgımız icin boyle bir oyuncu tipinin varlıgını bile unutur hale geldik.Oysa ki kanattan yapılacak bir orta yahut rakiplerini gecip sıfıra inen oyuncunun pası duran toplarla birlikte atılacak en kolay gol tipidir.Eskiden Dennis Rommedahl'ı ozdeslestirirdim Besiktasla.Sag kanattan kopup gelecek,rakiplerini pesine takacak,o sag kulvarı tam anlamıyla otobana ceviren sürat motoruydu kendisi.Bir de Jesper Gronkjaer"i cok severdim.İki ayagını da cok iyi kullanır,iki kanatta da rahatlıkla oynardı.Cok sogukkanlı,bir kanat oyuncusundan ote zeka ve yetenege sahip bi abimizdi.Bunlar kadar olmasa da kati surette hızlı,dripling ozelligi yuksek,teknigi iyi sag ve sol kanada ihtiyacımız var.Hadi Holosko'yu sag kanat yaptın,en azından Malouda'nın ucte biri edecek bir sol kanat.Bence 4-3-3 sisteminde bu oyuncuların katma degeri daha fazla.Kanatlarda topla bulusunca geriye donen,rakibinden omuz yiyince yerle yeksan olan,her topu ondirege kesip olası pozisyonları engelleyen oyuncu gormek istemiyorum artık ulan.

marpione dedi ki...

jessie şu genel söyleminde katılıyorum sana. yıldız işine de karşıyım şu aşamada, bütük parayla yapılacak transfere de karşıyım.

sadece fransa değil diğer liglerde de onlarca oyuncu var.

yalnız işte artık kırılması gereken bir görüş var. biz neden yabancı transferi yapıyoruz?

şöyle ki. yabancı oyuncu limiti 3 olduğu zamanlarda kafada oturan zihniyet "madem ki yabancı alacaksın en kralı olmalı" seviyesindeydi.

oysa şimdi 8 tane alabiliyorsun. üstelik türkiye'de kaliteli oyuncu da yetişmiyor. senin ülkende adam yetişmeyince eldeki 5-10 tanesi hak etmeyeceği değerlere erişiyor. bu nedenle alınan yabancıların bir kısmı "takımı ayağa kaldırsın" diye değil ekonomik avantajı olmasından dolayı da alınıyor.

böyle olunca hala eski zihniyetle bakmak olaya yanlış. 8 tane futbolcu alıp bunların hepsinin yıldız olmasını da bekleyemezsin. bizde zaten öyle bir bütçe ve altyapı yok.

bu alacağın futbolculardan en az iki tanesi "vasat veya düz" adamlar olmalı ki +2 kuralı yüzünden sorun yaşamayasın.

kaldı 6 tane yabancı. bunların kalitesi de senin hem yerli kadronla uyumlu olmak zorunda, hem de kendi aralarındaki kalite farklılıklarını dengelemek lazım.

yani nedir. bunu da ayıralım mesela.

3 tane "standart" oyuncu alırsın. bunun yanına 2 tane "çok kaliteli" oyuncun olur. yanına da 1 yane yıldız koyarsın. o senin "farkı yaratan oyuncun" olur, "performansı bir üst düzeye çıkaran" oyuncun olur.

yoksa elinde 5-6 tane "standart" yabancı varken yanlarına yıldızı koysan da bir yere varamazsın. senin takımında bu kaliteyi karşılayamayacak oyuncular varsa sen o yıldızı kullanamazsın.

yakın geçmişimizde "başarılı ve anında takımın seviyesini yükselten" iki oyuncumuz var. ernst ve yusuf. yusuf kimsenin beklemediğini yaptı bence ama ernst ondan da büyük işler yaptı.

ernst yıldız mıydı? geldiğinde kimse tanıyor muydu? hepimiz borges'e koşmadık mı bilgi alabilmek için? (bu arada borges bir tartışmada söylenenleri "yanlış anlayıp" buraya yazmayı bırakmıştı. inşallah sonradan farketmiştir onun düşündüğü gibi bir durum olmadığını.)

marpione dedi ki...

burdan hareketle ben de diyorum ki bu işler adım adım olur. sezonu kurtaracağım diye yıldız adam alma ve her sene takım düzme mantalitesi ekonomik olarak uzun vadede tutmuyor. ancak real, manu, chelsea falan olursanız tutar.

ben 11 tane adamın yükü eşit olarak paylaşabildiği, oturmuş bir düzende futbol oynayan takımları seviyorum. ortaya bir tane lebron james koyup yanına 4 tane kazma vererek ancak basketbolda ilerleyebiliyorsunuz. futbolda elbet bir yerden kırılıyor takımınız. hani şu klasik zincirin zayıf halkası hikayesi.

özetle. yeni bir yabancı gelecekse burda hayalci olmanın bir manası yok. gelip işini yapacak adamlar bulalım. yıldız olacaksa bizim takımımızda yıldızlaşsın.

bunu yapabilmek için bizim kabullenmemiz gereken bir zihniyet var. evet biz türkiye'nin en köklü 3 camiasından biriyiz ama avrupa söz konusu olduğunda bizim camia olarak standardın çok altında olduğumuzu kabullenmemiz lazım. içerde yaşadığımız büyüklüğün orda geçerli olmadığını anlamamız lazım.

biz şu aşamada ne yaparsak yapalım, ne diyersek diyelim "avrupa'nın sayılı takımlarından biri" değiliz. bu ekonomik yapı ve zihniyetle de olamayız.

konu avrupa olduğunda içerde yükseğe çektiğimiz beklentilerimizi yeniden ayarlamamız ve "henüz alt sıralarda" olan ve bu alt sıralardan yükselebilmek için belli bir standardı yakalaması gereken bir takım olduğumuzu kabullenmekte yatıyor.

bu nedenle avrupa'da oynayan yüzlerce takım nasıl bizim "yanlış algılarla sıradan futbolcu kategorisine soktuğumuz" futbolcularla mücadele edip yükselmeye çalışıyor ve kendi yıldızlarını yaratmaya çalışıyorsa bizim de o kaynaktan faydalanmamız lazım.

20-24 yaş arası henüz gelişmeye açık, henüz büyük transfer gerçekletirmemiş ve hatta o ana kadar en büyük transferi beşiktaş olabilecek yüzlerce adam var avrupa liglerinde.

şu gün gelip beşiktaş'a koyulduğunda kendisi "standart üstü" olmasa da takımın standardını yükseltecek ve "düzenli hale gelmesini sağlayacak" yüzlerce adam.

eh ama işte o adamları takip etmesi, bulması, erken kontağa geçmesi, düzgün fiyatla alması, geldikten sonra adamın alışma sürecini kontrol etmesi ve -bence en en en önemli olan- yabancı futbolcu buradayken onun kafasının rahat ve huzurlu olmasının sağlanması dediğimiz iş de yöneticiliği bilmeyi, uzun vadeli planlama yapmayı ve bir vizyon sahibi olmayı gerektiriyor.

daha geçen gün yazdım bu işler gazcı ile olmayacak. o nedenle ben hiç hayal kuramıyorum bunların olacağı konusunda.

denizli'nin şampiyonluktan sonraki hallerine de kızgınım. bilerek bıraktı meydanı bu yönetime ki tutulduğumuz sıtmadan kaçmak için denizli'ye sığınalım o da otoritesini güçlendirsin. iyi tamam ben buna da razıyım da "ben senelik iş yaparım" diyen teknik direktörle de çalışmasını istemiyorum takımın.

geloraptor dedi ki...

Bu takıma herkesten önce alınması gereken oyuncu Nuri Şahin. İsmail Köybaşı ya ad Murat Ceylan transferlerine karşı değilim hatta alınması taraftarıyım ama her iki oyuncu da şu an potansiyel konumunda oyuncular. Bizde gelip ilk 11 oyuncusu olmaları için birkaç kademe atlamaları lazım. Bunun garantisi yok, ihtimalleri yüksek olsa da. Ama Nuri Şahin şu anki haliyle bile takımın banko oyuncusu olabilecek biri. Ki potansiyeli de malum. Dortmund ne kadar bonservis istr bilmiyorum ama Nuri yeterli çaba gösterilirse gelmek isteyebilir. Dortmund gelecek sezon Avrupa'da yok. Her sezon katılabilecek bir takım da değil. Cazip olabiliriz Nuri için.

Yabancı olayına gelirsek, aldığımız yabancılar illa beş lig dışından olmalı düşüncesine katılmıyorum. Misal Bobo'nun yerine (satarsak tabi) Martins'in peşine düşülebilir. Saha'nın doğru transfer olmadığına ben de katılıyorum ama Ailton kadar kötü de olmaz muhtemelen. Bu liglerden alınacak her futbolcunun son transferi olmak zorunda değil. Carew Roma'dan gelmişti, 25 yaşındaydı, Baros Lyon'dan 26 yaşında geldi GS'ye. Kariyeri bu tip düşüşte olan her oyuncu Türkiye'ye gelince salacak diye bir kural yok. Önümüzde Ailton, Kleberson örnekleri varsa Carew, Baros örnekleri de var. Martins de gelip bizde kendini gösterip tekrar o üst düzey kulüplere transfer olabilir. Carew o kötü kadroya gelmiş olmasına rağmen sezon sonunda yaklaşık iki katı paraya Lyon'a transfer olmuştu ki Lyon'un o zamanki durumu bugünden çok daha iyiydi.

marpione dedi ki...

geloraptor 3. kez yazdın sanırım bu nuri şahin'i. geçen sene almak istedik adamı gelmedi. ne değişti ki bir senede sanki?

gelenin sonu aydın karabulut olunca almanya'daki kafası çalışan türk futbolcular artık gelmek istemiyor türkiye'ye. misal mesut özil ne diye gelsin ki zaten avrupa finali oynayan takımdan buraya? ya da hamit için devamlı haber çıkıyor. adam bayern'in as oyuncusu gelip niye türkiye'de oynasın?

avrupa'dan türk oyuncu ancak "henüz kendini kanıtlayamamışsa" gelir. onlar da anadolu kulüplerine geliyorlar. orda parlayabilirlerse istanbul'a geçiyorlar. daha bugün işte özer hurmacı var bu yolu takip eden. 3 sene önce gelmiş, bugün para kazandırıp gidiyor. akış böyle işliyor.

ayrıca gittiği yerde başarılı sayılanlar da dönmüyor, dönmek istemiyor. umit davala, nihat kahveci, tuncay vs. dönenin de -biraz da psikolojik olarak- kariyeri bitiyor geri geldiklerinde. emre belözoğlu, fatih akyel, tayfun korkut, okan buruk vs.

bu nedenle avrupa'dan takıma direk monte olacak türk oyuncu işinin oluru yok bence.

geloraptor dedi ki...

Kaç oldu bilmiyorum ama dediğim gibi hep söylüyorum. Bir senede fikri değişmiş olabilir. Dortmund'da değişen bir şey yok diyip bizim şampiyonlar ligi'ne direk katılıyor olmamız ona cazip gelebilir. Gerekli ilgi gösterilirse bence ikna olması dediğin kadar zor değil. Mesut Özil için dediklerin geçerli, UEFA'da final oynamış Werder'den Türkiye'de bir takıma gelmez ama Mesut'un durumu ile Nuri'nin durumu da bir değil. Sonuçta Dortmund 2004 yılından beri Avrupa Kupaları'ndan uzak bir kulüp. Ligde orta sıralarda sürekli. Hamit için de geçerli Mesut için söylediklerim.

Yurtdışından direk onbire monte edilecek oyuncu da bulunabilir. Göhan İnler'i Zürich'deyken bulup Udinese almadan almamız lazım. Gökhan İnler Zürich'deyken gelip bizde direk oynayabilecek konumda değil miydi? Ama biz İsviçre'den gidip Delgado'yu alıyoruz.
Ya da şimdi gidip Frankfurt'tan Ümit Korkmaz alınamaz mı? Ümit'i çok izlemedim ama hakkında duydularım olumlu olduğu için örnek veriyorum. Lig içinde biraz parlayan oyuncuya hemen yüksek bonservis bedeli ödemeyi göze alabilyoruz. Bu oyunculara da şans verilmeli. Beşiktaş şu anda Frankfurt'tan bile cazp gelmeyecekse oyuncuya zaten Avrupa'da başarı beklemeyelim biz.

Yorum Gönder

Ara