Dün akşam Ali Sami Yen'de son iki haftada ikinci maçımı izledim... Milli Maçta takımın sıfır ahenkle oynadığını görmemek imkansızdı... Jessie zaten onunla ilgili olarak yazılması gerekenleri yazmıştı, biz de dünkü maçı Galatasaray taraftarının arasında gördüğümüz kadarıyla yazalım... 1) Dayanamayıp, önce bunu yazayım... Lincoln nasıl oluyor anlamıyorum ama sınırsız bir desteğe sahip tribünde. Bütün Galatasaray maçlarını izledim iki yıldır, gerçekten aklım almıyor bu hikeyeyi... Maçtan önce mantıklı mantıklı "Yok abi Lincoln hak etmiyor oynamayı" diyen adam 30. dakikada "Alsana ulan Lincoln'ü Bülent manyaaaa" diye bağırdı mesela... Bizde de Delgado'nun sınırsız desteği var ama biliyorum ki herkes tribünde yanında otursun, gol olsun beraber sevinsin falan ister... Sahada olmuyor çünkü... 2) İki takım da gerçekten çok kötü... Lugano başlattığı hikayeyle ister istemez takımların üzerindeki bütün eleştiri oklarını alıp başka yerlere çekti. Ligin ikinci yarısında sahaya çıkan en kötü Beşiktaş bile bu takımları Gençlerbirliği maçından beter eder... Top göstermeyiz diye düşünüyorum... Bu güvenin birinci sebebi kondüsyon... 50. dakikada Galatasaray tamamen oyundan düştü. Fenerbahçe'de ise Alex ve Semih dışında aklıbaşında top dağıtan bir futbolcu yok. Bu iki derbide sert orta sahamızla bu kadar yumuşak takımların bize karşı dert çıkarabileceğini sanmıyorum... 3) Kavga öncesinde ben Lugano'nun Emre'ye attığı kafayı gördüm. Eminim yan hakem de gördü. Oraya bakarken, nasıl olur da görmez ki zaten... Adam "Maç bitiyor, kalk hadi Emre, top sen de auta çık" falan diye dua ederken kaldıramadı bayrağını. Onun dışında bu yan hakem fena değildi, taraftar her pozisyona ofsayt diye ayağa kalktı ama ofsaytlarda bence hep haklıydı. Enteresan olan net görülen pozisyonlarda bile bütün taraftarın delirip, ofsayt lan bu falan demesiydi! Bizde bu kadar kitlesel olmuyor bu hikayeler... 4) Taraftar akıl almaz şekilde sahaya su, bozuk para, çakmak vs. atıyor. Benim aklım almadı bir yerden sonra, tribünde hala bu profil adamların varlığı enteresan. Ben her maça gelen ağır fanatiklerin bunu yapacağına inanmıyorum zaten. Muhtemelen on senede dördüncü, beşinci maçına gelenler yapıyor bunları. Bir yerden sonrası akıl hastalığı belirtisi. Kendi topçularına daha yakın düşüyor bu atılanlar... 5) Devre arasında kafamıza çakma meşaleler düştü. Meğer yakalım diye atmışlar... Maytap tarzı bir meşale... Dumansız ızgara gibi... Eminim biz yaksak ortalık toz duman olurdu, polis burda dokunmadı... Zaten tribünde pek polis yoktu... 6) Volkan pozisyon yokken bir anda kasığından sakatlandı! Daha doğrusu, sakatlanmış... Erman öyle diyor... Hani bizim Pascal'a tombalacı diyen Erman. İnsanda utanma olur, ayıp... 7) Nouma bir melektir... 8) Bursa, Eses 6 puan demek Şampiyonluk demek. Bir beraberlik opsiyonumuz hala saklı... Not: Resim Kanatçı Haydar'dan... Alttaki postta yeterince sarılı kırmızılı resim var zaten... Bu arada Bursa maçına bir toplansak artık diyorum blog ekibi? Simplex? Jessie? Freak?