.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

26 Mart 2009 Perşembe

Yılların "Bu çocukta iş var abi"leri...

Hafta içi dahil olup da işten güçten yeni fırsat buldum ilk yazı ile "Merhaba" demek için. (Bu kısmı da hafta sonunda yazmıştım, ama bitiremeyince anlamsız kaldı) "'Merhaba' dedin de bu konuyu mu buldun 'Merhaba' demek için" diyebilirsiniz... Ama içimde bir yaradır hem, hem de berabere kalmışız zaten güncelden konuşulacak bir şey yok. Yıllar var ki, Beşiktaş'ın alt yapısından süper, muhteşem, yetenekli bir genç çıkar, hepimiz "Vaay be" deriz, "İşte Beşiktaş'ı sürükleyecek olan, yıllarca taşıyacak, goller atacak, attıracak, taşıyacak, yirmi yıl forma giyip de kaptanımız olarak formayı bırakacak olan genç bu". İlk sene ancak birkaç maç forma bulur, iyi performansıyla umut vaat eder, ertesi sene umutlar yüksektir, ancak bir bakarız forma bulamamaktadır. Bir iki sezon sürmez pılını pırtısını toplayıp da Anadolu Kulüpleri'nin yolunu tutması, ama umut tamdır, orada kendini ispatlayacak, geri gelecek, İnönü'nün yıldızı olacaktır. Ama olmaz, olamaz bir türlü, kabul etsek de etmesek de alt yapımızın balonlarından biridir kendisi. Gençliğinin de etkisiyle güzel oynamıştır birkaç maç, ama topu topu o kadardır, geri gelecek kadar kendini gösterememiştir Anadolu takımlarında... Bu yazının fikriyle beraber aklıma gelen ilk adam Yusuf Tokaç idi. Hatırlayanınız mutlaka vardır, 1992 yılında takıma katıldığında 19 yaşındaydı. Genelde Şifo'nun yedeği olmakla beraber zaman zaman beraber oynadıkları da olmuştu. Oynadığı takımlar: 92-94 Beşiktaş 94-95 Vanspor 95-99 Beşiktaş -> 95-96 Ankaragücü kiralık -> 96-97 Vanspor kiralık -> 98-99 Sakaryaspor kiralık 99-2001 Trabzonspor -> 2000 (99-00 ikinci yarı) Çaykur Rize kiralık -> 2001 (00-01 ikinci yarı) Erzurumspor kiralık 01-03 Erzurumspor 03-04 Akçaabat Sebatspor 04 Adanaspor 04-05 Bursaspor 05-06 Giresunspor 06-07 Uşakspor 07-09 Mersin İdman Yurdu "Sözleşmesi bitince Beşiktaş'a dönse de kendini gösterse, yeterince pişmiştir artık" düşüncesi kemiriyor hala bir yandan... Yusuf bir kenara, en son hatırladığım fırtına genç Ali Cansun Begeçarslan'dı, 100. yılda Saraybosna maçında golü vardı, bir de sezonun son maçında gol atmıştı, ilk 11'de oynamaya başlasa patlayacak, derken Gençlerbirliği'ne kiralık gitti, döndü, Sakarya, Diyarbakır, Gençlerbirliği, Antalya, Gaziantep dolaştı. Şimdi Neftchi Bakü'de. Son dönemlerden bir yavru kartal da Eser Yağmur'du. Beşiktaş'a 19 yaşında geldi, Elazığ, Diyarbakır ve Bursa'ya kiralık verildi, sonra Bursa'da kaldı. Çok şanssız sakatlıklar geçirdi, 2008'de Karşıyaka'ya transfer oldu. Hala orada. Ondan da eski olanlar ikili olarak çıkıp ikili olarak kaybolan İlhan ve Tunç. İlhan, İlhan Mansız'ı soy ismiyle tanınır hale getiren İlhan Şahin, daha az takım dolaşmış: Göztepe, 2003-2008 arası Büyükşehir Belediye ve bu sezon Boluspor. Kendisini en azından bir İBB maçında televizyonda görüp de duygulanma şansım oldu. Tunç ise sonraki kariyeriyle, "acaba ne vardı bu çocukta da böyle umut bağlamıştık" dedirtenlerden. Beşiktaş'tan sonra Göztepe, Akçaabat Sebatspor, Elazığ, Türk Telekom, Hazar Lenkaran ve Erzincanspor görmüş. Kasım 2007'de Erzincan sözleşmesini iptal etmiş, o vakitten bu yana ne yaptığını bulamadım maalesef. Daha eskileri ise Toshack'ın çıkardığı genç dörtlü. Nihat'ın kariyerini bilmeyen yok, Yasin Sülün hatırı sayılır süre forma buldu, gittikten sonra Diyarbakır, Bursa, Altay, Kasımpaşa, Kocaeli, Adana Demirspor dolaştı. Şimdi Sarıyer'de. Büyüdüğü semtin takımında. (Yıllar evvel bir Göztepe-Beşiktaş maçını izlerken hakkında ileri geri konuşan birini neredeyse dövüyorlardı "O Kavak'ın çocuğu" (Rumelikavağı yani) diye) Diğer ikisini hatırlayan var mı bilmiyorum ama ben hiç görmedim, duymadım, hatta şimdi internette arayacağım çok heyecanlıyım: Sol açığa koyardı bazen Toshack bu çocuğu, hatta bir maçta oyuna sokmuştu da nedendir bilinmez 30. dakikada oyundan almıştı (sanki içerdeki Valerenga maçıydı), güzel de oynuyordu. Bir de stadda izlediğim, Alpay ve başka bir Beşiktaşlı'nın da (kimdi hatırlamıyorum) kırmızı kart gördüğü Gaziantepspor maçında dokuz kişi oynarken son dakikada gol kaçırmıştı bu tıfıl oğlan, çok üzülmüştüm. Sonra Denizlispor, Sakaryaspor, Dardanelspor, Orduspor'u dolaşmış, şimdi de Belediye Vanspor'daymış Aydın Tuna. Öteki ise sağ kanatta oynardı zaman zaman, daha fazla şans buldu, ama o da Nihat ve Yasin gibi kalıcı olamadı. Adana, Yimpaş Yozgat, Kocaeli, Anadolu Üsküdar 1908, Akçaabat Sebat, Mersin İdman Yurdu, Diyarbakır'ı dolaştı, şimdi ise Beylerbeyi'nde Savaş Kaya. Kiminiz kırka yaklaşmış olsanız da, ben sizi 19 yaşınızdaki umut vaadeden halinizle hatırlıyorum, hiç unutmadım. Hep kendinizi gösterdiğinizi, başarılı olduğunuzu hayal ettim. Verdiğiniz umut yeter, canınız sağ olsun.

24 Yorum:

Yusuf Tokac'i hatirlayamadim da, digerlerini hatirladikca "Haa bu da vardi yahu" dedim. Guzel yazi olmus, hosgelmissin.

Adsız dedi ki...

hepsi bir yana turan tunç kip bir yana. çok hakkı yendi bu çocuğun. sahip çıkılsaydı şimdi ernst'le beraber orta sahada alan daraltıyor olucaktı. ama fırsat verilmedi. her güzel şey gibi o da bitti. yazıklar olsun!!

krasotkin dedi ki...

güzel yazı olmuş. şimdi görünce gözümün önünde canlandı. bu ali cansunun çok uzun sürmedi, ama birkaç hafta semihin parlamaya başladığı dönemi andıran bir çıkışı olmuştu sanki. sonradan girip kritik goller atmalar falan. sonra ne oldu da baküye uzandı hatırlamıyorum. ama dediğin gibi, verdiği umut yeter, çok kısa bir süreliğine de olsa.

molosztash biz senden şampiyonluk yazısı bekliyoduk ama sen erken davrandın,eline sağlık,hoşgeldin:)

bu listede göremediğim isimler, salih akkaya ve hikmet çapanoğlu..salih sağ kanatta parlamıştı, samsundan fark yediğimiz maçta voleyle attığı şeref sayımız jenerik olmuştu...hikmet ise daha karanlık, o da genç yetenek hayaliyle baya bekletti bizi ama sonu fena oldu..

ha bir de daha güncel bir örnek,ali öztürk...bir hışımla çıktı, gençlerbirliğine özel sözleşme ile gitti denildi, gençlerbirliği parlayıp beşiktaşa geri dönmesin diye oynatmıyor denildi, denildi de ne oldu aliye haberi olan var mı?

peki bizde defansif orta saha gibi oynayan atilla birlik'in daha sonra malatyapsporda golleriyle coşması, sonra italyaya transfer olcakken birşeyler olup, futbol arenasından kaybolması?

ve evet turan tunç kip, yazık oldu bu çocuğa..

ha bu arada bu listenin açık ara en yetenekli ismi tabi ki yusuftu..ama onun şansızlığı sergen ve şifo gibi isimlerin oynadığı bir takımda olmasıydı..

tathar dedi ki...

hoşgeldin, çok güzel bir yazı olmuş, sizden yaşca daha büyük olduğum için bir ekleme de ben yapayım halim okta deyince belki hatırlamazsınız ama beşiktaşlı halim dersem kesin hatırlarsınız.

molosztash dedi ki...

Evet, Malmö maçının son dakikasında kaçırdığı karşı karşıya pozisyonla hatırlarım Halim'i...

Salih'le Savaş'ı karıştırdım mı diye acaip tereddüte girdim yalnız... Acep Toshack döneminde çıkan Savaş mıydı, Salih miydi??

Atilla Birlik'i de yurt dışından transfer olduğu için yazmamıştım da Eser de öyle gerçi. Kendimle çeliştim...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

salih daha teknikti savaş daha agresif...

ben en çok aydın'dan umutluydum. ufak tefek bir çocuktu zaten.

en sevmediğim oyuncu da ali cansun'du. o saçlar,tripler falan...

bu arada ben yasin'i severim. her derbi maçta iyi oynamıştır.

Adsız dedi ki...

pek çoğunuz bana küfür edebilir ama yasin hakikaten de iyi futbolcuydu. oyunun iki yanını da oynar, en azından çabalardı.

sadece erken çıktı futbol piyasasına. o zamanlar savaşkan orta sahalara fasulye gözüyle bakıldığı, olmasa da olur denildiği için kadrini bilemedik.
oysa lucescu zamanında çok üst düzey bir futbol oynamıştı. bugünkü çisse'den kötü değildi en azından.

kim ne derse desin seviyorum ben yasin'i. sizleri de en azından nefret etmemeye çağırıyorum. teşekkür ederim.

molosztash dedi ki...

Ben de severim Yasin'i... Yazıdan öyle bir anlam çıkmamış olmalı diye umuyorum...

Halim'i unutmak mümkn mü. 80li dakikalarda oyuna girip mutlaka bir gol atan adam.

yusufun tipi görünce direkt hatırladım. ufak tefek haliyle.
ilhan'ı hatırlayamadım. isim sadece hafızada.
herkes hikmet diyor nedense ben hatırlayamıyorum bir türlü.

tunç'a yazık oldu, ali cansun cm'nin gazıydı, aydın tuna'yı hiç anımamıyorum, savaş kaya'dan sadece kırıntılar var.

hakikaten bir ali öztürk vardı ne oldu ona?

marpione dedi ki...

liste çok ilginç ve başarılı olmuş. sorsalar hatırlamayacağım adamları tekrar görmek, gittikten sonra neler yaptıklarını bilmek iyi oldu.

yasin sülün'ü ben de diğerlerinden farklı görüyorum. diğerlerinin hepsi kısa süreli forma şansı bulup çeşitli nedenlerden kendini gösteremeyip koparken yasin sülün epey süre oynamış, lucesku döneminde a takımın parçası olmuştu. hatta şimdi sözlükten kopya çektim kaptan bile olmuş takıma. kendini geliştirecek diye az mı bekledik bu sıska herifi yahu. o anlamda diğerleri gibi ucundan kıyısından geçmiş sayılmaz.

fenerbahçe salaklık edip de takıma almasaydı burak yılmaz'da bu listede yer bulurdu kendisine bence. o değil de 5 sene sonra serdar özkan'da girer mi bu listeye?

gultig dedi ki...

aydin tuna... ordu'lu oldugumdan oturu kendisini ordu'da oynadigi sure boyunca bir hayli izledim. Besiktas'imda doyamamistim, ordu'da 19 eylul stadinda bir kac spektakuler golunu de izlemisligim de var :) orduspor'dan gidince de uzulduk hani...

Adsız dedi ki...

içlerinde yasin kadar şans bulan yoktur.yasin hep bir şeyleri eksik yaptı...ne çok iyiydi ne de çok kötü oldu...yasini, piti piti konuşması ve gs maçında akrobatik bir hareketle ali aydından aldığı penaltı ile anıyorum.
en çok üzüldüğüm futbolcu kardeşim ise Tunç Kiptir...çok beyefendi bir çocuğa benziyordu.çok temiz bir futbolu vardı.pislik yapmazdı.

molosztash dedi ki...

@marpione,

Burak Yılmaz ve İbrahim Akın denen arkadaşların kendilerine bolca bahşedilen şansları nasıl harcadıklarına gözlerimle şahit olduğum için hayatta bu listede yer almazlardı... Yasin de 4'lü de andığım için yer aldı, bir de gittikten sonra neler yapmış merak ettiğim için...

Sergen'le beraber A takım'a çıkan bir iki çocuk daha vardı, Cemre'ydi birisi, şampiyonluk sonrası prestij maçında Sarıyer'e gol atıp yol almıştı diğer takımlara... Salih'i unutmuşum hakikaten tamamen, bir de Sinan diye bir sol bek vardı, ama onun da soyadını hatırlamıyorum. Cemre ile Sinan'ın soyisimlerini hatırlayanınız varsa, devam filmine koyabiliriz :))

taksim dedi ki...

Bunlar Beşiktaş'ın geçen yılları arasında çiğnenip giden çerezleri olarak kaldılar. Belki yasini bu kadrodan ayırmak gerekir. Alt yapıdan çıkabilmiş nadir oyuncularımızdan olmasına rağmen yeteneğini pek geliştirememiş, uzaktan oynadığı oyun klas gözüksün diye çabalarken, kariyerine s.mış sıvamıştır bana göre.
Salih'in bir kaç ortasını hatırlıyorum sanki, muz orta açıyor harika adam tarzında yorumlar yapılıyor muydu? yoksa beynim bana garip oyunlar mı oynuyor, orasını çıkartamadım..

Yazı için ellerine sağlık

taksim dedi ki...

Bunlar Beşiktaş'ın geçen yılları arasında çiğnenip giden çerezleri olarak kaldılar. Belki yasini bu kadrodan ayırmak gerekir. Alt yapıdan çıkabilmiş nadir oyuncularımızdan olmasına rağmen yeteneğini pek geliştirememiş, uzaktan oynadığı oyun klas gözüksün diye çabalarken, kariyerine s.mış sıvamıştır bana göre.
Salih'in bir kaç ortasını hatırlıyorum sanki, muz orta açıyor harika adam tarzında yorumlar yapılıyor muydu? yoksa beynim bana garip oyunlar mı oynuyor, orasını çıkartamadım..

Yazı için ellerine sağlık

bruce wayne dedi ki...

hikmet sanırım bayağı bir agresifti, samuel johnson gibi bir şey. bi kırmızı kart gördüğünü hatırlıyorum önemli bir maçta -derbi olabilir-.

Adsız dedi ki...

@molosztash

cemre'yi bilmiyorum ama emre diye biri vardı. çelimsiz, rıdvan dilmen saçlı bir şeydi. belki de ayni kişiden bahsediyoruzdur.

sinan, soyadı demircioğlu olan sinan olmalı. sol bek, diyarbakırspor'da oynadı epey bir süre.

delgado dedi ki...

salih yetenekli adamdı, ama kendini geliştirmek için en ufak bi çaba harcamadığını bizzat ben biliyorum, çok tembeldi.. muz ortaları bilmem de top kesmeleriyle ünlüydü sanırım, fazlı'nın 3 gol attığı bi kupa maçında spiker salih'i(sonradan oyuna girmişti sanırım) paso övüyordu yok türkiye'nin en iyi top kesen oyuncusu, ülkemizin en iyi top kesicilerinden falan filan derken adam ceza sahasının çaprazından bi top kesti, fazlı'ya asist oldu. fazlı da iyi çocuktu bak. levski maçında locada görmüştüm, selam falan vermişti gayet saygılıydı. portakal suyu içiyordu. bardağından her yudum alışından sonra bardağı ayağının dibine, yere koyardı. hey gidi.

o değil de bi iskender vardı, neyin nesiydi hatırlamıyorum ama sanırım bi avrupa maçında kadroya girmişti, deplasmandaki barcelona maçı olabilir 2000 yılında. sahada oynarken görülmedi sanırım hiç.

Adsız dedi ki...

Bayern Munich'e Inonu'de 2-0 yenildigimiz CL macinda Hikmet ilk 11 baslamisti. Macin hemen basinda ceza sahasinin disindan attigi muthis bir sut vardi, yanlis hatirlamiyorsam 90'i bir karis siyirarak gitmisti. Jancker'den yedigimiz golden ya hemen once ya hemen sonra.

O top 5 cm yana gitse belki kariyeri cok baska olurdu. Kader denen sey bu kadar pamuk ipligine bagli iste.

Gökhan dedi ki...

sanki ben de bir emre hatırlıyorum toshack zamanından.stoper ya da onlıbero olmalıydı.bir kere takım otobusunde uyuyordu galiba.sadece o an var aklımda ona dair.
sinan demırcıoglu da valencia deplasmanında kırmızı kart gormustu galiba.
daha yenılerden de tigana nın 05-06sezonunda bir kaç kez oynattıgı kenan,nail,rıza şen falan vardı

Nejat diye bir futbolcumuz vardı bir de İlhan'ın gol kralı olduğu sene Daum 0-0 giden bir maçın sonlarına doğru oyuna sokmuştu.Samsunspor veya Antalyaspor'la oynuyorduk galiba.İşin komik yanı adam defanstı :).

Degil mi yahu? Necat Aygun. Teey tey.

Ama bu yaziya konu olamaz Necat; cunku o adam hakkinda kim "Bu cocukta is var abi" diye dusunduyse Besiktasliliktan men edilir. Ben ederim. Itirazi olanla da okul cikisi goruselim.

Yorum Gönder

Ara