.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

20 Mart 2009 Cuma

Mayıs'tan Önceki Son Soğuk

Şu maçı alsak yarışın içinde oluruz, şu periyottan bu kadar puan alırsak umudumuzu sürdürürüz derken derken, sonunda "final 10" periyoduna olabileceğimiz en umutlu şekilde giriyoruz. Sene başındaki şampiyonluk inancımı tüm yaşananlara karşın devre arasında da sürdürüp, Şampiyonlukla Sonuçlanacak Bir Sürecin Başındayız dediğimde gelen okur yorumlarına şu an bakmak gerçekten eğlenceli. Eğlenceli ancak, işin bir gerçeği de herşeye karşın Beşiktaş'ın aslında kendini henüz ispat edememesidir. Zira şu an için sadece ilk yarının 7 maçında alınan 5 galibiyet ve 2 beraberliğin simetrisi alınmış ve ikinci yarının ilk 7 maçından da yine 5 galibiyet 2 beraberlikle çıkılmış. Üstelik yine Trabzonspor'la berabere kalarak. Zaten hep tekrar ettiğimiz birşey vardı, Beşiktaş ligin bazı takımlarına karşı ne kadar kötü oynasa da kaybetmiyor, bazı takımlarına karşı da ne kadar iyi oynasa da kazanamıyor. Sırf matematik olarak baktığımızda, demek ki çok da enterasan işler yapmamışız ve asıl lig bundan sonra başlıyor. Ancak takım ve taraftarın kimyası açısından bakılacak olunursa, daha oturmuş bir sistem, teknik direktörün daha iyi kullanmaya başladığı bir kadro ve yükselen şampiyonluk inancı eldeki artılar şu an. Tek eksi ise her zamanki gibi dağılmaya müsait yapımız. Ligin bitmesine 20 hafta varken 4-5 puan geriye düştüğümüzde biz yarıştan kopmuş ilan edilmişken, şu an ligin son on haftasına girerken zirveden 5'er puan gerideki Galatasaray ve Fenerbahçe'nin hala çok iddialı olmaları gerçekten bize ders olmalı.
Maça gelirsek, Sivasspor maçı öncesinde Beşiktaş'ta Gökhan Zan sakat. Bu sefer çok gündem olmadı "cam adam" olması ancak yine de forma girdiği bir dönemde sakatlanması büyük talihsizlik. Diğer sakat isimler ise kaptan Delgado ve İbrahim Toraman. Delgado ne yazık ki İtalya'dan geldiğinden beri tam düzelmiş izlenimi vermemekte, sakat sakat oynadığı çok belli, öte yandan zaten İbrahim Toraman'ın sakatlığı da sezon sonu ameliyat olana dek kadar sürecek, şu an büyük bir fedekarlıkla oynuyor, haftaiçi sadece düz koşularla yetinip, haftasonları da maçlarda canını dişine takıyor. Bu iki isimden Delgado'nun oynayabileceği, Toraman'ın ise hala soru işareti olduğu söyleniyor. Eğer Toraman oynamazsa, büyük ihtimalle defansın göbeği Çek'lerden oluşacak. Zapo'nun da kadroya girmesiyle, yine büyük ihtimalle sakatlığı tam geçmeyen, Sivas'taki zeminde zorlanması muhtemel Delgado yabancı kısıtlaması yüzünden maçı kenarda izleyebilir doğru bir kararla. Hele bir de şu uçak olayından sonra, beti benzi atmıştır bizim Kızılderili kaptanın.
Bu maçla kadroya girmesi beklenen bir diğer isim ise, yeni damatlarımızdan Filip Holosko. Holoskoyla beraber, ileriden geriye doğru bu sert zemin için Nobre-Holosko, Ernst-Cisse, Zapo-Sivok gibi ikililerle sert bir takım yaratmamız mümkün. Fakat eğer herşey bu düşünce çizgisinde ilerlerse, o zaman Delgado'nun yerinde kimin oynayacağı kafa karıştırıyor. Böyle bir maçta Uğur İnceman ya da Serdar Kurtuluş'a şans verilir mi? yoksa sırf istikrarı bozmamak için yarı sakat Delgado ve Toraman'a bu zeminde kumar oynatılır mı? ya da maça Yusuf'la mı başlanır hep soru işareti. Bana en mantıklı çözüm şu an için Uğur İnceman şık'ı geliyor.
Sivasspor karşısında orta sahanın ne kadar pas yaptığı önemli değil aslında. Bu maç, o tip maçlardan değil. Antreman sonrası sohbetlerinden birinde Mustafa Denizli "Sivasspor orta sahada çok iyi pas yapan bir takım" açıklamasını yapmış güya, ne kadar doğru bilmiyorum ancak bildiğim birşey varsa Sivasspor'un buraya gelmesindeki en büyük etken orta sahada çok pas yapması değil, orta sahayı hızlı paslarla ya da uzun toplarla geçmesi. Zaten o sahada ne kadar çok pas yapılabilir, o da ayrı konu. Karşıdaki takımın orta sahası onlar için pek önem teşkil etmiyor, taktikleri ilerideki ve gerideki iki küme ve arkadaki kümenin öndeki kümeye olabildiğince hızlı servis yapması üzerine kurulu. Beşiktaş orta sahasının yarınki temel görevi de bu hızlı servise mani olup, tek pasta Sivasspor forvetlerini, Beşiktaş defansı ile karşı karşıya bırakmamak ve ileride baskı yaptığımız dakikalarda ribaundları toplayıp atakları tazelemek.
İki takımın form durumuna bakarsak, Beşiktaş'ın kazanmasının normal olduğu bir karşılaşma. Ama bunun normal olması biraz anormal işte. Sözkonusu olan favori takım Beşiktaş olunca, biraz şüpheyle yaklaşıyorum. Hele üst üste 5. maçı kazanmak, hem de zorluk derecesi yüksek bir deplasmanda kafa karıştırıyor. Forumları takip edince Beşiktaş taraftarlarının da çok rahat olduğunu görünce hele, hepten korktum. ( Forumlarda tek konuşulan konu Bülent Uygun'un sözlerini yedirmek.) Bu kadar rahatlığa izin vermeyen bir takımımız olmasındandır tüm korkum, şampiyon olsalar bile son haftaya kadar bizi süründürceklerinden eminim.
Umarım büyük maçlardaki oyunumuzu bu sefer skora dönüştürür, sakatsız-belasız Sivas'tan döneriz.

2 Yorum:

Adsız dedi ki...

toraman'ın olmaması büyük dezavantaj. zapo'yla, sivok ufak gelir mehmet yıldız'a.

bir de sedat-bilica ikilisi çok rahat kucaklar bizim nobre ile kısmen bobo'dan oluşan forvet hattımızı. o yüzden holosko tercihi çok kilit rol oynayacak bu maçta. holosko oynarsa iplik gibi sökülürler diyorum. diğer türlü her geçen dakika aleyhimize..

Adsız dedi ki...

üstteki logo çok şık olmuş bu arada. jessie müdahil olmadı herhalde:)

Yorum Gönder

Ara