.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Şubat 2009 Salı

Nobre, Nobre Nobre...

Bu tezahüratı hiç sevmedim ama daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu işte... Sanki biraz geçiştirmelik... Zamanında daha iyisini karşı tarafın tribünleri yazmıştı bu adam için... O yüzden bir garip zaten... Bobo, Delgado ya da Tello'ya atfedilen tezahüratların yanında epey düşük profilde ve coşkusuz... Konu tezahürat değil, şimdilik... Konunun başı yukarıdaki resim... Bu resim Nobre sevgimi anlatmaya yetiyor heralde... Taraftarın Pazar akşamı yediğimiz ilk pozisyonda futbolcuların yüzüne bakınca gördüğü o şaşkınlığa isyanı bu sevgi... Seneler önce Toshack Beşiktaş'ı bırakıp (çok şükür ki) Real Madrid'e gittiğinde ve tabii ki Real Madrid'i de çökerttiğinde "Futbolcularım sahada kafası kesik tavuklar gibi, ne yaptıklarını bilmeden koşturuyorlar" demişti... Beşiktaş futbol takımı da bu tanımlamayı sonuna kadar hak ediyordu işte... Nobre'yi farklı kılan ise, hep doğru şeyleri yapmaya çalışması... Doğru yere gidip topu indirmesi, doğru yerde topla buluşması, en yakındaki arkadaşına pasını vermesi... Nitekim kimse ondan Pascal gibi 70 metrelik bir pasla Münch'ü kaleciyle karşı karşıya bırakacak bir süperstar olmasını istemiyor... Ve tabii ki, bitmek bilmeyen enerjisiyle Rafael Nadal usulü pes etmezliği... Taraftar da onu on haftalık gol orucunda (ah Fotomaç) bu yüzden bağrına bastı işte... Sonuçta geldiğimiz yer ise Pazar günü... Nobre, kendisine bu vasat-altı tezahüratla, ama gür sesle seslenen Beşiktaşlılara sırtını döndü ve kulübesine gitti... Sahada iyi bir golcü varken bir başkasını sahaya istemek ne kadar riskli bir hareket görmüş olduk böylece... Bobo'yu zaten kaybederken, Nobre'yi de taraftar aracılığıyla kaybetmek... Sakın bu bir vedaya dönüşmesin? Holosko geldiğinden beri, hepsini ayrı ayrı, ve hepsini aynı şekilde sevdiğimden olsa gerek her maça, hangisi yedekse, ona üzülerek başlıyorum... Şu yazıya bile yansıyan kafa karışıklığını bu ruh hali açıklayabilir sanırım... edit: Bir nokta muallakta kalmış, yorumlardan okuduğum kadarıyla... Sanki taraftar Nobre yerine Bobo'yu istiyor gibi anlaşılmış, anlatmak lazım... Tribünde 5. dakikada "Şu Serdar'ın yerinde Holosko olsa ne fark eder, ne kaybeder Beşiktaş" dedim. Tam o sırada arkamdaki arkadaş uzanıp, "Bobo oynasın, Bobo" deyiverdi... O arkadaş mesela, 2. forvetten bahsediyordu, tıpkı benim gibi... Ama eminim ki, Bobo haftaiçinde o golleri (biri penaltıdan) atmasa bu kararlılıkta olmayacaktı! Tribün de aynı bu şekilde ikinci forveti istedi Nobre'nin yanına... Bunu Bobo'yu kaybetmemek için istedi! Ama Nobre, o sahada oynayan tek forvetken, onun yerine Bobo'nun istendiğini düşündü ve ister istemez üzüldü... Bunu hesap edebilmek, taraftarın en asli görevi... "Pozisyon golmüş Allah Belanı Versin" diyen taraftar, "Mustafa Denizli al ikinci forveti " de diyebilirdi mesela! Sonuçta, kanımca, taraftar da, Nobre de, Denizli de bu hafta sınıfta kaldı gözümde... Taraftar bu hesabı yapamadı, Nobre taraftarın onu sattığını düşünerek, taraftara sırt döndü, Denizli taraftarın Bobo'yu isteyeceğini bile bile inat etti! Bu iş böyle olur mu, olmaz tabii...

34 Yorum:

Ben anlamiyorum. Sene basindan beri, her firsatta, her yerde duydugum laf su: "Abi sene basindan beri Sivok, Ekrem ve Nobre harici istisnasiz begendigim adam yok." Ee, n'oldu peki Pazar gunu?

Spor otoritelerinin "Besiktas cift forvet oynamali" gazi, Bobo'nun Antalyaspor macindaki goz boyayan performansi (Bobo'nun yetenegine lafim yok, ama bir cicekle bu sene bahar olmayabilir), Bobo'ya her zaman iltimas gecme temayulu vs. Sonucta adam kustu. Belki de her transfer donemi yayinlanan "Besiktas'taki eski Fenerliler' istatistigi kafa karistirdi.

Sen sene basindan beri istikrarli bir sekilde oynamissin, didinmissin, kapris yapmamissin vs. Daha macin 35. dakikasinda taraftar "Bobo" demeye baslasin... Boyle tribunun amina koyarim ben. Acik ve net.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

arkadaş söyledi 30. dakikada bobo demişler diye, ben de maçta diildim hemen desteğimi verirdim nobreye dedim. hayır hep freak'in suçu 1 maç devrediyoruz takımı 30. dakikada öyledir böyledir... ahh ahh sene sonunda iki büyüklere geçicek başlayacak yine 20 lere...

sezon sonunda baba bobo racing santander'in yolunu tutarken, nobre kadıköy'e falan geçecek. büyük başkan da tribünün istediği golcüyü getireceğim diye dönemin büyük yıldızlarından arild stavrum ailton de carew'i getirecek.

john carew denen adam mert nobre'nin verdiği performansın 3'te 1'ini verse bugün farklı bir carew konuşuyor olurduk. ama her olay isim ya. adam 1 sene yan gelip yatsada adı carew ya. attığı 10 golün 5i penaltıdan da olsa...

nobreyle yeneceğimize boboyla yenilelim... taraftarın mantığı budur. gerisi hikayedir...

bu takım mental olarak nobreyi kaybettiği gün ben yine burada olacağım, yine o tribünde olacağım şu nobre yedek olsuncuların gözlerinin içine bakacağım. bakalım o zaman ne diyecekler.

prens bobo ligin en önemli maçında kırmızı kart görüp takımı şampiyonluktan ederken, kharkivde tello-holosko ile birlikte rezilleri oynayıp bizi rezil ederken ve hala daha çok istenirken nobreden eskisi gibi oynamasını bekleyemezsiniz. nobre fenerden değil milandan gelmiş olsaydı senaryonun bambaşka olacağını biliyoruz.

işte o yüzden. ben de böyle tribünün amına koyayım arkadaş.

umarım kaybetmeyiz nobreyi.
birde 4-4-2 oynasak sivok ernst elele bobo nobre elele
ah ah

Gürcan Ulusoy dedi ki...

devre arasında anket yapılıyor. nobre, sivok ve ekremle birlikte takımın uzak ara en iyi oyuncuları seçiliyor.

lan bakıyorsun şimdi nobre yedek olsun deniyor.

yok nobreye taviz verilmemeliymiş falan. eee rüştüye tawiz verilmiş, delgado ya verilmiş, nobreye verilince neden sorun? çünkü o yeteneksiz. tek parametre yetenek mi? serdar özkan'a versinler o zaman.

lan hepsini geçtim bak.

ernst sivok zapo tello delgado

kaç etti say bakayım 5!

bobo, cisse, holosko kaldı

bunlardan biri oynayacak. matematik bunu söylüyor mu? söylüyor.

4-3-3 oynuyoruz. bu da net

bobo sağ veya sol önde oynar mı? zor. zorlarsan bence oynar da, zor.

zoraki olarak holoskoyu da yazdık ozaman

ne oldu?
söyle bana noldu
6 yabancı kontenjanın dolduuuu :)

hanimiş bobo? nasıl olacak?

sivok'u mu kesersin tello yu mu delgado yu mu?

neyse onu da sen düşün

hayatım boyunca hep emekçiye saygı duydum o yüzden ilk tercihim nobre.

ama şunu da kabul edelim bobonun son vuruşları holoskodan da nobreden de
daha iyi, elbette bobo maç boyunca yatan bir adam haliyle yorulmuyor ve daha düzgün vurabiliyor toplara.

holoskonun da hızı nobre ve boboda yok peki bu hızı ne kadar kullanabiliyoruz?

kontraatak özürlü bi takım olduğumuz aşikar o halde holosko yerine bobo diyorum o zaman da sağ kanadımız felç olacak

gel de çık işin içinden

Su an Delgado sakat, Cisse'yi kestik. Bu durumda tum yabancilar oynayabilir. Oradan yola cikarsak, madem o kadar talep var, koyarsin sola Bobo'yu, saga Holosko'yu, ortaya Nobre'yi; is biter. Arkasina da Tello, Yusuf, Ernst. Stopere Sivok, sag beke Toraman. Su guzellige bak. 5 hucumcu 0 organizasyon.

Ama neticede Sanli Sarialioglu'nun agzi kapanir, Boboperest'ler susar, Serdar Ozkan oynamaz, ee daha ne?

simplextablosu dedi ki...

tribünler bobo diye bağırırken nobre çıksın bobo girsin diye bağırmıyorlardı. kendi sahanda antalyaspora karşı sivok ve cisse gibi iki defansif orta sahayla oynamaktansa cisseyi çıkarsın boboyu soksun nobreyle beraber çift forvet oynayalım diye bağırıyorlardı.
böyle tribünün bu kadar açık ve net amına koymaya meraklı olmadan önce iki dakka herşeyin doğrusunu bir tek sizin bilmediğini idrak etmeye çalışın. bu amına koymaya, elinize geçen her fırsatta harcamaya yemin etmiş tavırlarla saldırmaya çalıştığınız tribün bugüne kadar nobreye her maçta kimseye yapmadığı tezahüratlarda bulunmuştur bundan sonrada devam edecektir.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

ben her zaman bir üvey evlat muamelesi görüyorum nobreye karşı. en çok alkışlandığı anda bile aslında hakettiği kadar alkışlanmıyor. benim gördüğüm duyduğum bu. nedeni ne bunun? fenerbahçeden gelmiş olması elbette. bir de yteneksiz! oluşu. gerçi komik fenerbahçedeyken kimse yeteneksiz demiyordu.

bugün övülen semih için rıdvan dilmen'in net, "tamam da orada nobre varsa da nobre oturup semih oynamaz" diyordu. nereden nereye

delgado dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
delgado dedi ki...

simplex, bir yerde haklısın ama mesele tamamen farklı.

metalist maçından sonra nobre'yi göklere çıkarıyosun(forza'daki 1-2 kişiden bahsetmiyorum, taraftarların bi yüzde 80inde böyle bir görüş hakimdi), her şartta nobre diyosun yok sadece onu çağıralım, yok bir futbolcu gibi oynayan bir o var, mücadele eden o var diyosun, boboları holoskoları itin götüne sokuyosun, ondan sonra 3 ay geçince tüm söylediklerini falan unutarak "acaba benim her daim sevdiğim mücadele eden kalpten takımına bağlı oyuncum ne düşünür" demeden 2 gol attı diye boboooo boboooo diye bağrıyosun, sıçarım ben öyle işe. ne farkın kaldı 10 maç yatıp bi bok yapmayıp önemli bir maçta sırf taraftarın önünde kredisini artırmak için deliler gibi top oynayan satılmış topçulardan? taraftar bobo diye bağırırken nobre'yi düşünseydi o zaman biraz, biraz hatırlasalardı ki nobre beşiktaş tarihinde oynadığı tek bir maçta bile biraz salıvermişlik etmedi. beşiktaş taraftarının farkı var diyoruz, özel diyoruz. bu özel olma sadece tezahuratlarda, laf sokmalarda, sosyal mesajlarda ve yaratıcı küfürlerde mi kalsın. istediğimiz bu mudur? yoksa büyük taraftarın son haftalarda formsuz olduğu "düşünülen" forveti sahadayken daha 30.dakikada bobo diye bağırmasını mı tercih ediyoruz. kastedilen cisse'nin falan çıkıp bobo'nun alınmasıymış. sanki normalde her maça bobo-holosko-nobre'yle çıkıyoruz da normalde, bobo diye bağıran 3000 taraftara kadro dizilişi hakkındaki fikirlerini sorsan 3000'i de farklı cevap verir, biz hala öyle kastettiler/kastemediler diyoruz. peh.

simplextablosu dedi ki...

bende diyorumki tello o golü atmsaydı, mustafa denizli oyuna boboyu sokucam diye nobreyi çıkarsaydı o tribünün vereceği tepkiyi hep beraber görürdünüz.

tribun yine sinifta kaldi. su son macta bobo diye bagirmalari tipik bir fenerbahce tribun tepkisi degil mi? ondan sonra biz soyleyiz bz boyleyiz..

nobre'ye gelince. tamam adam calisyor cirpiniyor, elinden geleni yapiyor. bizde zaten bu yuzden seviyoruz onu ama kapasitesi bu kadar iste. adami sadece mucadelesiyle degil kacirdigi gollerlede degerlendirelim. bu is yeteneksiz olmaz. nobre'nin de yetenegi bu kadar ve bizi bir adim one cikartacak bi golcu degil. eger hersey mucadele etmekse topla anadoludan en mucadeleci oyunculari, kossunlar didissinler.

delgado dedi ki...

ulan adam 30 metreden çatala gömdü, boş kaleye atamıyor nası iş. hala inanamıyorum şu golün kaçtığına. atamayana atarlar olup gs götürecek maçı heralde.

balili girince cozulurler hocam merak etme :)

Gürcan Ulusoy dedi ki...

bir kere, örneğini çok gördük.

bir oyuncunun girmesi çok defa istendi. ama o oyuncu girerken, çıkan oyuncunun kim olduğuna göre uğultular yükselirdi.

yani nobre çıkarken öyle bir uğultu olurdu ki, nobre de derdi taraftar yanımda allahtan. yada boboyu istiyorlar ama beni de istiyorlar. neticede büyütülecek bir şey değil biri giriyo biri çıkıyo. ama taraftarın müdahil olması sıkıntı. sonuçta ben de çok iyi biliyorum ki nobre iyi bir hareket yaptığımda yanımdaki 3-5 adam helal olsun lan bi sen varsın şu takımda diyor. tribünü biliyoruz. ama genelin içinde nedir onu bilemiyoruz.

bobo oynamıyor ya, şimdi ona özlem var. bobo oynayıp kötü oynasak bu sefer nobrenin eksikliği hissediliyor denilecek. maalesef böyle

Gökhan dedi ki...

bu adamın sözleşmesını yenılemezlerse oturur ağlarım.ilhan mansız dan sonra kim gelmiş beşiktaş a bu kadar hırslı oynayan,varını yogunu ortaya koyan da begenmıyorlar nobre yı anlamıyorum.laf olsun diye baki içn bıle adam yeteneksız ama mucadele edıyor o yuzden sevıyoruz diyenler nasıl mucadelenın kralını yapan ve bence yeteneksız de olmayan nobre ye karsı bu kadar tahammulsuz oluyor.sadece fenerdn gelmesı de degıl de işini yapan klas haraket yapmayan bir adam oldugu için sankı çok sıradanmış gibi algılanıyor dısarıdan.bir de bobo yu 10-15 mn euro ya satabılecegımızı dusundugu için taraftarlar nobre gıtsın bobo kalsın dıyorlar.2.yarının basından beri 433 oynuyoruz.e bu taktıkte nobre gıbı bobo da ancak forvetın ortasında oynayabiliyor. ve bi de yabancı sınırı diye bir sey var.olur da nobre tekrar fenere gıderse o zaman bugun nobre gıtsın dıyenler cok pişman olacak ama iş işten gecmıs olacak

Simplex, abi Allah askina, ilk yazdigina sen de inaniyor musun? Yani mesela taraftar "Zapooo, Zapooo" diye bagirsa Ibrahim Toraman "Haa, yok ben sag beke geceyim de Serdar Kurtulus ciksin diyorlardir" mi diyecek? "Delgadooo" diye bagirildiginda Yusuf "Aaa, bak taraftar ikimizin yanyana oynamasini istiyor" mu diyecek?

Bu takimin belirli bir sistemi var, ve sen ne kadar iyi niyetli olursan ol, bir futbolcuyu daha 35. dakikadan istiyorsan, o oyuncunun ilk 11'deki alternatifi uzulur, kizar, ben de sonuna kadar hak verip; onu kizdiran dusuncesiz tribunun amina koyarim. Keza kilometrelerce otede haftasonunu iple cekmemi saglayan Besiktas'imdan, herseye karsin zevk almami saglayan birkac adamdan birinin kusmesine sinirlenirim.

Her firsatta tribune saldirmaya calismiyoruz, herseyin dogrusunu biz bilmiyoruz; biz dusundugumuzu biliyoruz, onu da istedigimiz gibi, yanlis oldugumuz ispatlanana kadar ifade ediyoruz. Hicbir sey dokunulmaz degil. Igneler batirilmak icin.

simplextablosu dedi ki...

Yarın maçta bobo-nobre el ele hep beraber tribüne diye bağırır o tribün merak etmeyin. kimse kimseye küfür etmedi bişey etmedi, herkes profesyonel futbolcu. nobre millet bobo diye bağırdı diye sözleşmesinide feshetmiyor, formasınıda çıkartmıyor. Ama maşallah biz kendi kendimize işleri büyütüp lafı koskoca beşiktaş tribünlerinin yekten amına koymaya getiriyoruz ya ben asıl onu hiç anlamıyorum. o tribünün amına koyarken o lafın nerelere gittiğini düşünerek mi yazıyorsunuz gerçekten onuda bilmiyorum.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

walla ben tribünün amına koyim dedim evet ama laf ileri gitti. daha doğrusu kastım o değildi.

kastım, o veya bu "abuk" sebeple nobre'yi dışlayan zihniyettir. bu takımda serdar özkan, kurtuluş, cisse, uğur, üzülmez, rüştü, hakan 11de forma giyecek. ama beşiktaş nobreyle sözleşme yenilemeyecek. benim aklım almıyor bunu.

delgado 2.2 milyon euro alırken konuşmayanlar bugün nobre için konuşuyorlar. bu adam da senin 2. kaptanın. ya kaptan yapmayacaksın yada yaptın sözleşmesini eline verip yollayamazsın.

biz üzülmez'e bile belli bir sewiyede tepki gösteriyoruz. kendi anlayıp gitmediği için kızıyoruz. yoksa yapılan hakaretlere eşlik etmiyoruz. neticede kaptandır.

simplex'in de şu, çağırır gönlünü alırız açısını da anlamıyorum gerçekten. adam bir sebepten sözleşme imzalamıyor. hassas bir durum var. bu bobo seslerinin, sözleşme imzalanmayışıyla da alakası var neticede. ortada gergin bir durum var.

nobre imzalasın, kalbi kırılsın düzelir deriz. ama dünkü olay eğer ipleri kopartma noktasında etken olacaksa, işte ben ona tepkimi gösteriyorum.

bir de, bizim bobo'muz var deniyor. yahu bobo 2 senedir bobo gitmek istiyor. form durumundan bunu anlayabilirsiniz. o bobo "bizim bobo" oluyor, bu nobre "siktirsin gitsin" oluyor. işte benim de küfrettiğim kişiler bunlar.

beşiktaş'ı düşünen böyle davranmaz. davranamaz.

Umarim sorun "amina koymak" lafinda, isin semantiginde degildir. O tribunun amina koymayip "agzina sicsam", "baslasam", "boyle isin icine sicsam" olacak miydi? Maci izlerken ki olusmus sinirimi olay aninda "amina koymak" deyimiyle ifade ettim; burada da ayni deyimi kullandim. "Am" kismi rahatsiz ettiyse ozur dilerim; ama benim hislerim degismedi tribune karsi.

Ayrica tribunun yekten amina koymuyorum, o tezahurati yapanlarin, o sekilde bagrilmasini, ve hatta bunu Nobre'ye destek verme dusuncesinde olmadan yapanlarin amina koyuyorum. Mecaz-i mursel diye bir soz sanatindan haberdariz herhalde.

stalker dedi ki...

nobrenin sözleşme imzalamamasında o tezahüratın etkisinin olduğunu söylemek abesle iştigal etmektir. yapmayın yahu, akıllı adamlarsınız. nobrenin üçkağıtçı menaceri türlü dolabı çeviriyor, sabah gastesi yazdı geçen hafta. nobre sevildiğinin farkında biri ve kaptan olarak sorumlu davranacak. bu kadar basit. asli işi olan gol atmaktan başka her şeyi yapıyor ve bunun için 2-3 milyon eurolar telaffuz ediliyor. el insaf. tr dışında burada aldığının beşte birini alamaz. böyle içten de sevgi saygı görmez. işine gelince profesyonel işine gelmeyince duygusal, yok öyle. seviyorum kendisini de ama rasyonal olmak gerek artık. beşiktaşın santrforu mudur nobre? kapasite, kişilik, futbol vs. bütün faktörleri birleştirin, olmuyor.
ayrıca bazı arkadaşlar taraftara olur olmadık yerlerde yüklenmeyi eleştirellik addediyorlar. bırakın bu hıncallığı. bobo tezahüratı apaçık denizliye protestodur ama evet, kaypakçadır çünkü gol geldiği sırada yapılan tezahürat, golden sonra sürmemiştir. eleştirecksek buraya bakalım.

Bana 30. dakikada tek forvet oynayan takiminin yedek forvetini sahada gormek uzere tezahurata baslayan baska bir taraftar guruhu gosterin, ben Hincallarin en buyugu olayim.

Taraftara yuklenmeyi elestirellik addetmiyorum ayrica. Surada basindan baskana herkese laf gidiyor. Taraftarin yaptigini sacma buluyorsam onu da elestirecegim tabii ki, cok sacma buluyorsam da yuklenecegim ona. Elestiri illa ki "nezaket sinirlari' dahilinde yapilacak diye bir sart mi var yahu?

stalker dedi ki...

shelbyl, şu "Bana 30. dakikada tek forvet oynayan takiminin yedek forvetini sahada gormek uzere tezahurata baslayan baska bir taraftar guruhu gosterin, ben Hincallarin en buyugu olayim." cümleniz bile bir hıncal esintisi taşıyor. neden illa bir örnek arıyoruz? nedir bu "dünyanın başka neresinde var" kalıbının cazibesi?

yani orada bağıran adam, neden denizlinin sistemiyle düşünsün ki? taraftara sivillik katan kendi bireyselliği değil midir? "denizli değiştir şu sistemini, çift santrforla oyna" diyor olamaz mı taraftar?

Iyi de donup dolasip ayni yere geldik, biz onu yukarida aciklamistik zaten.

Taraftar 4-4-2 oynamayi isteyip "iyi niyetli" tezahurat yapmis olabilir. Ama sen "Booobooooo" diye bagirirsan, Nobre gucenir, cunku bu takimin sistemi 4-3-3, ve de forvet oyuncusunun alternatifini istiyorsun.

Simplex'e sordum sana da sorayim: "Yani mesela taraftar "Zapooo, Zapooo" diye bagirsa Ibrahim Toraman "Haa, yok ben sag beke geceyim de Serdar Kurtulus ciksin diyorlardir" mi diyecek? "Delgadooo" diye bagirildiginda Yusuf "Aaa, bak taraftar ikimizin yanyana oynamasini istiyor" mu diyecek?"

Tezahurat yanlis ve yersizdi, ekran basinda yeni uyanmis beni sinir etti, amina koyayim dedim, her ne kadar tribunun "iyi niyeti" bana aciklanmis olsa da, tepkim degismedi. Olayin aciklamasi bu kadar basit.

stalker dedi ki...

yorumları hızlı geçtiğimden kaçırmışım orayı, kusura bakmayın.
verdiğiniz örnekler tam oturmuyor maalesef. bu takımın üçlü oynadığını da gördük, olasılıklar üzerinden mi bağıracak taraftar yani? yusuf-delgado da buraya özgü bir on numara tartışmasının tezahürü. geçerli bir örnek değil. spesifik kalıyor. nobre-bobo mevzuu gibi değil. sistem kutsal kitaptan mı alındı ki değişmez telakki ediyoruz? 4-3-3 442ye dönemez mi? taraftar bunu isteyemez mi? isterse salak mı olur?
temel itirazım bu akılcı taraftar profiline. avrupadan biilmemnerden örnekler vererek bir kendince terbiyelemeye tabi tutma isteğine. m. demirkol bu yanlıştan döndü mesela. bu olay özelinde söylemiyorum sadece, genelde böyle bir reaksiyonerlik var. burada jessie öyle bir tavrı haiz. zaman kısıtından bişeyleri eksik filan yazmış olabilirm ama üç aşağı beş yukarı böyle düşünüyorum. taraftar eleştirileme zdeğildir tabii ki, benim de tepkim aynı tezahüratın golden sonra devam etmemesinedir ki bu da en ufak başarıda eleştirdiklerini unutan taraftar yapısına.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

deli olmamak elde değil.

bobo nobre'den daha yetenekliymiş.

velev ki yetenekli olsun. bir futbolcuyu değerlendirirken tek kriteriniz "yetenek" midir yani? bobo carew'den de yetenekli o zaman daha futbolcu değil mi ondan? ulan göz var izan var. nistelroy mu yetenekli? jardel mi yetenekliydi? drogba? ümit karan yetenekli mi? tuncay ne kadar yetenekliydi de premier league e gitti. yetenek mi, top tekniği mi tek kriterimiz?

bir yetenektir gidiyor arkadaş. oyuna top stoper aradık gittik zapotocny'i aldık. bunun gibi bir şey bu. ne top sokacak lan stoper. cannavaro mu sokuyor? terry mi? ne yani? sanki iyi stoperin tek kriteri topla iyi olması...

bunlar yakında ernst'ü beğenmezler inceci değil diye.
delgadoyu da koşmuyor diye beğenmezler

bobo'nun nobre'den daha iyi bir futbolcu olduğunu iddia edebilirsiniz, saygı duyarım. ama biri diğerinden daha teknik diye sadece bununla temellendiremezsiniz fikrinizi.

10 stoperle çıksak gol yemeğiz sizin mantığınızla. yada 4 forvet oynasak çok gol atarız, sanlı abinin sandığı gibi.

futbol öyle bir şey değil. gelip bir de kamuoyu oluşturuyor ya bu emek vermeyen, öğrenmek istemeyen, ihtiyaç duymayan kişiler...

nobre alıp adam geçmezmişmiş... ulan drogba mı geçer drogba?

anelka-drogba bak işte. biri daha yetenekli ama hangisi daha pahalı be adam! van persie de adebayor dan daha yetenekli ama hangisi daha pahalı?

Gürcan Ulusoy dedi ki...

yıllardır bekliyoruz bobo bir sezonda iniş çıkış yaşamadan bir performans sergilesin diye.

bu sezonun ilk yarısında ne yaptı? denizli oynatmamışmış. ertuğrul zamanında oynuyordu. ertuğrul zaten bobo-holosko-tello oynamıyor diye gitti, siz marsta mısınız? tello oynamaya başladı. holosko hala kayıp.

bu sene hadi oynatılmadı diyelim. geçen senenin 2. yarısında nerdeydi bobo? ibb maçında takımını 3 puandan etmedi mi bu adam?

aklı başında adamları "bu adam beşiktaş'tayken brezilya milli takımına seçildi" gurulanmasını da anlamam mümkün değil. hani nerde? forma giydi mi? neden daha sora seçilmedi? neden daha önce seçilmedi?

bırakın bu pembe hayalleri ve yalanları artık. eğer bir futbolcunun keyfine kaldıysanız helal olsun size.

eller yukarı. teslim olmuşsunuz. bobo 15 hafta yatacak, sonra 2 hafta oynayacak tüm stadyum 30. dakikada bobo bobo diye bağıracak. hani emeğin takımı? hani emeğin futbolcusu?

fenerli ibneler sizi. tam bir fenerbahçe tepkisi değil mi bu?

bide safça sanıyorlar ki bobo jübilesini burada yapacak. en fazla carew gibi gittikten sonra 2. demeç verecek o kadar. demeç vereceğine önce topunu oynayacak.

takımın kötü döneminde silinip gitmeyecek.

liverpool'a gol atmışmış. attı da 8-0'ın da en canlı şahidi yine oydu.

metalist rezaletinin baş aktörü de oydu. holosko'yla o kadar kötüydüler ki zapo-zan ne yapsın. herifler yaldır yaldır geldiler. sen top tutamazsan... o maçta nobre girdi ne oldu? itti kaktı atladı zıpladı... golünü de attı. atmamış olsun ne değişir, yapılması gerekeni yapmıştı zaten.

ben boboya güwenmiyorum. inanmıyorum. bu yalan rüzgarlarına kanmıyorum. kananlara da üzülüyorum. bobo ne zaman takımını sırtlamış? nerede? sağdan orta gelmiş bu da vurmuş gol olmuş hepsi bu.

bu, şampiyonluk formülü olamaz. eli sikinde futbolcuyla şampiyon mampiyon olunmaz. canı isterse oynayacak beyefendi.

istemezse yazın 10 kilo alıp gelecek sezon açılışına, beli dönmeyecek.

bırakın allah aşkına ya bu işleri...

simplextablosu dedi ki...

hacı abiler bakın benden söylemesi, bu blogda böyle aklınıza her ters gelen şeyden sonra kendinizi kahvehanede sanıp amına koyarımlar, bilmemne ibneler diye yorum yaparsanız, az bi zaman sonra kendiniz çalar kendiniz söylersiniz.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

simplextablosu haksız değilsin ama alınganlık yapma sen de. orada amına konacak şey sadece bir "fikir". simdi shelbyl adına konuşmuş oluyorum ama o da affetsin beni.

fenerli ibne de, purplepurple'a göndermeydi :) belki siz bir şey anlamadınız ama o okuyunca anlamıştır :) okuduysa :) bana bir kere öyle demişti msj atıp... ciddiye alınacak bir tarafı yoktu, şaka olsun diye yazdım. gerçi orada anlam ifade eden kelime "fenerli" dir... neyse

ben mesajı aldım dikkat ederim.başkasını bilmem

Ah be hocam, bastan soyleseydin ya kufure kizdim diye! Ozellikle de sordum "am" olayi fazla mi oldu diye, ozur diledim, ses vermedin. Simdi yakisiyor mu "ama koyarsaniz ben giderim" demek? Burada kimse kimseyi tanimiyor, sadece Besiktasliyiz, hislerini o yuzden en bir icten ifade ediyor, samimiyeti veren de o. Yoksa niye alinalim ki?

Neyse, bir daha kufur etmeyiz o zaman, Jessie'nin tasarrufunu bilemem. O zaman ne diyoruz?

Biz Besiktasliyiz
Kufure karsiyiz
Spor dostluk
Spor kardesliktir
Herseyin ustune
Cekeriz bir sunger
Ama son kez
Yarragimi ye Fener.

Gürcan Ulusoy dedi ki...

@shelbyl

aynı anda aynı şeyi yazmışız :)

ayrıca

dakikaları bile aynı

ve o dakika ne? 19:03

:)

daha ne olsun

anladın sen fener deriz bundan sonra :)

simplextablosu dedi ki...

şimdi şöyle izah etmeye çalışayım düşündüklerimi tam olarak;
birincisi küfürü sevmeyen, hayatında küfüre yer olmayan birisi değilim. futbol konusunda da objektif hiç değilim. yani fenerbahçeye, galatasaraya başka takımlara, onların taraftarlarına küfür etmekte, küfür edilmesinde hiç bir sakınca görmüyorum. ama buranın farklı bir durumu var. burası beşiktaşlı insanların oluşturduğu, onların fikirlerini paylaştıkları bir mecra. ha beşiktaşlı olan ama sevmediğiniz küfür etmek istediğiniz insanlar olabilir ama onun yeri burası değilmiş gibi geliyor. tribün, ordaki farklı fikirdeki insanlar hakkında görüş beyan ederken o insanlarında burada olduğunu unutmamak gerekiyor. eleştiri başka birşey elbette. ama nezaket gerekiyor demeyeyimde en azından hakaret sınırlarında gezinirken dikkatli olmak gerekiyor. bu başlık altında olanların ben hepsini yanlış anlamış olayım, siz eleştirmiş olun, ben onların hepsini bi tarafımdan anlamış olayım, ama en azından beşiktaş'lı insanlar hakkında bişeyler söyliyecekken sizde iki defa düşünün (ki öylede yazmışsınız zaten sağolun), bütün bu tartışmada en azından bu işe yaramış olsun.

Tadimiz kacmasin, onemli olan o.

Yalniz 19:03'te ayni anda girilen yorumlar beni bir titretti, kendime gelemedim hala.

Alibet dedi ki...

Bobo Berbatov'un bir alt modelidir gözümde. Bir Bulgaristan maçında 2 km koşmuştu hazretleri yanılmıyorsam, ve hala tembel diye suçlanıyor Manchester'da oynadıgı maçlarda. Bir forvetin ille diger stoperi itip kakması zorunlulukmuş sanki. Bizim gibi ayaga oynayamayan, paslaşarak ceza alanına girip nadir gol atan takımda şartmış gibi gözüküyor olabilir. Yazıkki ille forvet arkası oynatacagım die bizi tek Nobre'ye mahkum eden bir antrenor var başımızda. Oynasın arkadaş Bobo-Nobre ilerde bakalım düz 4-4-2 de neler oluyor. Antalya maçının ilk yarısında Bobo Yusufun yaptıgı 10 numaralıgın hangisini yapamadı, kaç tane arapası attı,top sakladı,oyunu açtı.

İlk senesinde futbolcumu bu dendi sürekli,sanlı kaptan tankla yürüdü kulübe. 2. senesinde yabancı sayısından,planlamadan,takım ihtiyaçlarından bir haber teknik kadro getirdi Holoskoyu koydu mevkiisine. Bu sezon 3 maç 3 gol 2 asistti,sezona çok iyi başlamıştı hatırlıyorum durup dururken yedek duruma düşürüldü. Adam bunca saçmalıga ragmen bu kadar gol atıyorsa,her oynadıgı anda dogru kararları veriyorsa,bana umut veriyor, gol atınca yüzümü güldürüyorsa,bana Tigana'yı hatırlatıyorsa ona helal olsun .

Yorum Gönder

Ara