.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

2 Şubat 2009 Pazartesi

Murat Erdoğan

Kulübünden ayrılmış. Murat hele o İstanbulspor döneminde en iyi Türk oyunculardan biriydi. Ceyhun Eriş, Yusuf Şimşek, Murat Erdoğan... Hepsi yanlış kariyer planlamaları nedeniyle yok olup gittiler. Bunlar arasında bence en yüksek potansiyelli olan Murat'dı. Hele o gençliğinde güçlüydü de. Stili ve tipi Veron'u andırıyordu. Sonra Galatasaray'a gitti, biraz da problemli bir kişilik yapısı vardı sanırım. Ondan sonra Sakaryaspor, Ankaragücü falan derken bugün boşta. Yaşı 31'e gelmiş. Muhtemelen narin yapısı onu iyice zorlamaya başlamıştır. Ama bence o haliyle bile kendi takımının en iyi oyuncularından biriydi. Geçtiğimiz yıl Vestel Manisa yöneticisiyle stad dışında tartışmalarını unutmak mümkün değil. Yönetici Murat Erdoğan'ı basına açıklama yaparken yakalamış, konuya dahil olmuş ve"senin adın ne söylesene bana" demişti... Semavi olmadı tamam ama Murat olabilir hala bence. Ne kaybedersin? Bonservisi elinde, Konya ne veriyorsa verirsin gelir 3 maçta sonradan girse 15 dakika oynasa katkı katkıdır. Maliyeti de ortada. Beşiktaş yıllardır bonservisi elinde gezinen Murat Erdoğan, Yusuf Şimşek, Erman Özgür gibi oyuncuları "alternatif oyuncular" olarak kadrosuna katsaydı bugün çok daha farklı noktalarda olurduk eminim. Hem inanın Murat'ın, Yusuf'un, Erman'ın bir adı, bir saygınlığı vardır bu ligde. Hem de gerekli öz güvenleri... 15 dakikada iş yapacaksa Serdar Özkan değil, bu tip adamlar iş yapar. Yedek kulübesini sayarlarken Murat Erdoğan'ın da adının okunması beni hiç rahatsız etmez. 6 ay sonra da sözleşmesi biten Murat Erdoğan'la sözleşme yenilemez, bugün alamadığın Murat Ceylan'ı alırsın. Çoğunuzun da bana katılmadığına eminim. Not: Bu satırları yazarken Sivas gider transferi bitirir diye düşünüyordum. Tam da öyle oldu. 1 yılı opsiyonlu, 1,5 yıl anlaşmışlar. Farkında olmuyoruz ama Sivas çok akıllı ilerliyor. Şuan yedek sol bekleri Faruk Bayar. Hayrettin Yerlikaya'da asıl sol bekleri. Bizim sol bekimiz sol bek değil, yedeği de futbolcu değil. İşte öyle bir şey...

3 Yorum:

Murat Erdogan konusunda Jessie'ye katilmiyorum, ama o Murat Erdogan'in oldugunu varsaydigim psikolojik problemlerinin Besiktas'ta duzelemeyecegini ve bu yuzden verim alinamayacagi dusundugumden. Bulent Uygun ondan son derece iyi yararlanir ama.

Bu post aklima sunu getirdi. Besiktas, yerli oyuncu transferinde tokezleyen bir takim. Bunu neye baglamak lazim bilmiyorum; menajer oyunu da denebilir, scouting kapasitesizligi de, tribun baskisi da.

Butun bu ogeler birlesince su cikiyor ortaya; mesela bugun Besiktas Sivasspor'dan Abdurrahman Dereli'yi ya da Antalyaspor'dan Ugur Kavuk'u alsa sag beke, Denizli'den Caglar'i alsa sol beke ne olur? Su anki halden bence kesinlikle daha iyi olur ama, verilen tepki ne olur?

Demek istedigimi su sekilde daha iyi anlatacagim herhalde. Ekrem Dag transferi mi daha fazla heyecan uyandirdi taraftarda, yoksa Yusuf Simsek mi? Ekrem alindiginda "Kim bu adam, bu mu yildiz transfer??" mi dendi, yoksa "Vaay, isabetli olmustur kesin, yasi da ileri degil, Avrupa menseili, iyi guzel" mi dendi?

Medyanin pohpohlamadigi, uc buyuklere gol atmamis bir isim alininca, gecmis tecrubeden dolayi belki de, Besiktas yonetimi guvensiz hissediyor kendini. O yuzden yerli transferinde mumkun oldugunca "tribunlere oynama" soz konusu. Tuna alindi gonderildi, Baki alindi gonderildi, Gokhan Zan ile yalvar yakar sozlesme imzalandi. Aydin Karabulut gonderildi, Mehmet Sedef curudu, Ibrahim Kas "eytere bea" dedi; ama Serdarlar hala takimda ve kredileri bol. Falan filan.

O yuzden Besiktas isabetsiz yerli transfer yapmaya mahkum. Arada Ekrem Dag, Toraman falan geliyor iste.

Adsız dedi ki...

murat erdogan besiktas'i satmis bir topcudur. O firsati kendisi harcadi, ayni firsat tekrar taninamaz

delgado dedi ki...

jessie, aslına bakarsan faruk bayar devşirme sol bek, hayrettin de üzülmez'in başka bir versiyonu. ama haklısın tabi, bu demek değil ki bütçesi ve imajı sivas'tan katbekat fazla olan beşiktaş'ın çok daha iyi oyunculara sahip olma zorunluluğu yok.

sende bu yönetim anlayışı, bu "taraftar-basın ne der" kaygısı, transfer edilecek olan oyuncunun karakterinden tutun oyuncunun oyun şeklinin takımın yapısına uygunluğunu araştırmamış/araştıramayacak bir komite/yönetim, ve istikrarlı bir şekilde takımda bulunmayan/bulunmayacak, kişisel oyuncu gelişimi ve oyuncu kazandırılması konusunda kafa patlatmayan bir teknik kurul oldukça, ekrem dağ gibi tertemiz, kafasını sadece futbola vermiş, konsantrasyonu ve profesyonelliği en üst seviyede olan bir futbolcu bulamadıkça yerli futbolcu transferi beşiktaş için israftır, bi bok getirmez bu transferler.

hadi iyimser olalım diyoruz, çok büyük sorunları görmezden gelmeye çalışıp mevcut düzeltilecek durumlara kafa yoruyoruz, beautiful freak'in bir yazısını okuyup "aslında doğru lan" diyip 2 gün kafamızı rahatlıyoruz, ama sorunlar o kadar büyük ve düzeltilemeyecek boyuttalar ki en ufak şeyde bile üzerine geliyorlar beşiktaşlı'nın.

Yorum Gönder

Ara