.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

9 Ocak 2009 Cuma

Gelmeyen Gelecek

Bir türlü gelmeyen, gelemeyen bir gelecek var Beşiktaşta. Ali Öztürk gelecek, Mehmet Sedef gelecek, İbrahim Akın, Burak Yılmaz, Aydın Karabulut gelecek de gelecek diye az beklemedik hani. Sonra bu futbolculardan bazıları bir şekilde kulüpten ayrılınca da bir baktık, kulüp ayaklanmış, geleceğimiz satılıyor diye figana başlamış. Kim ne yapar bu durumda bilemem ama ben artık tüm olanlara meşhur Mustafa Denizli gülüşü ile gülebiliyorum ancak.

Yusuf Şimşek transferine şaşırmayan yoktur heralde. En azından şu Trabzonsporla anlaştı haberlerinden sonra. Ancak bu transferde unutulmaması gereken yegane şey şu, Beşiktaşın şu an geleceği meleceği kurtarma derdi yok, tüm dert şu altı ayda gelebilecek şampiyonluk. Bu şampiyonluk yolunda da, yedek kulübesinde iki yıldır ha oldu olacak denilen bir Aydın Karabulut yerine olmuş bir Yusuf Şimşek'in olması yeğdir pek tabi. Aydın Karabulut'a gelince, umarım Ali Öztürk, Burak Yılmaz ve İbrahim Akın gibi gittikten sonra gözden düşmez de Beşiktaşa geri gelir ancak ben buna hiç ihtimal vermiyorum daha önceki tecrübelerimden dolayı.

Tüm bu bağrış çağırışın aslında tek bir nedeni var, o da tabi ki Yıldırım Demirören ve onun yönetimindeki Beşiktaşın doğru bir karar alamayacağı inanışı. Asla Beşiktaşın başına gelmemeliydi, asla ikinci kez seçilmemeliydi ancak asla da gelecek yıl olağan kongre varken istifaya davet edilmemeli. Beşiktaşlılar olarak zor bir dönemden geçiyoruz, dayanmak çok zor olabilir ancak şu aşamada atılacak her adım kulübün geleceği ile yakından ilgili ve kulübün geleceği de bu sene alınacak bir şampiyonlukla şekillenecek. Bu konuda herkes farklı düşünebilir ancak benim net fikrim, bu sene şampiyon olamayan bir Beşiktaş bir daha şampiyonluk yarışında Trabzonsporun alacağı rolden fazlasını alamaz. Nedir o rol, lider bile olsa nasıl olsa şampiyon olamaz güvensizliği ile boğuşan Trabzonspor rolü ve her geçen gün Beşiktaşa da sirayet ediyor bu hava ne yazık ki..

17 Yorum:

Adsız dedi ki...

ben sizin gibi düşünmüyorum.

şampiyonluk kurtaracakmış... hep aynı geyikler her sene. şampiyonluğun neyi kurtaracağını, neyi şekillendireceğini biri bana allah aşkına açıklasın ya...

Adsız dedi ki...

açıkçası ben de senin gibi düşünüyordum delgado. ama bu beautiful freak'in bi özelliği var, ikna ediyor adamı :)

şimdi bazı sohbetlerde 3-5 ay önce beautiful freak'e (ne uzun nickin var arkadaşım senin de) (freak diycem bundan sonra)söylediklerimi başka arkadaşlardan duyunca freak cevapları verdiğimi farkettim.

demirörenle şampiyon olacağımıza hiç olmayalım daha iyi diyen ben, şimdi aynı adama yav bırak bu romantizmi sen hangi dünyada yaşıyorsun diyorum...

Adsız dedi ki...

peki mathias delgado hıyarı nolcak ?. onu kimse demiyor. futbol artık bu tarz adamların birini bile zor kaldırırken 2 sini birarada mı oynatacağız. delgado mu yedek olacak. yoksa gidecek mi ?

şampiyon olacaksak yusuf sayesinde mi ?

Adsız dedi ki...

tabi yusuf gelcek bizi trabzon gibi olmaktan kurtarcak. aynen öyle. zaten ben de diyodum niye trabzonu red etti de bize geldi. gizli güçler devreye girmiş cinler periler falan. besiktas trabzon gibi olmasın diye yusufu bize kakalamışlar. yusuf şa şampiyon olcaz zaten.

Adsız dedi ki...

delgado, ben beşiktaşın şu 101. yıl travmasını atlatmak için şampiyonluktan başka bir şansının olmadığını düşünüyorum. bu camia artık düşünce kanserine yakalanmış..kulübün düşünüp uyguladığı her bir yeni kararın yarattığı infial,kararın yaratabileceği en büyük zarardan daha zararlı olmaya başladı. ki bu durum yeni başkan gelse de değişmez çünkü şu dediğim travma ve düşünce kanserinin yarattığı psikoloji: biz nasıl olsa başarılı olamayız, biz iyi olsak bile federasyon, mhk,iki büyük yaratmaya çalışan medya bize izin vermez, bizim futbolcularımız iyi değil, bize her gelen futbolcu kötü bizden giden her futbolcu aslında kıymeti bilinmemiş bir yıldız,bize gelen her teknik direktör berbat bizden giden her hoca kıymeti bilinmemiş bir mağdur, tribünler satılmış vs vs gibi düşünceleri her bir beşiktaşlı bünyeye zerkettiğinden bu şartlarda yeni bir başkana değil yeni bir şampiyonluğa ihtiyaç var.

Adsız dedi ki...

kerim, yusuf bizi trabzonspor olmaktan kurtarmaya değil, şampiyonluk yolunda yardımcı olmaya geliyor. ikinci yarı 18 tane maç var ve bu 18 maçta kulübende 7 kişi olacak. bu 7 kişiden biri ne yapacağını bilmediğin aydın mı olsun, ne yapacağını bildiğin yusuf mu olsunun cevabını mustafa denizli vermiş ve yusuftan yana karar kılmış. ki ben cevabın bu kısmına çok takılmıyorum,takıldığım kısım beşiktaşta oynadığı süre içinde ne 11de oynayan, ne yedekten oyuna girecek diye heycan yaratmayan bir dolu adam, gidince birden kıymete biniyor. hepimiz beşiktaş için bir 11 kuruyoruzdur, merak ediyorum hangi taraftar aydını o 11e yazıyordu, ya da hangi maç sıkıştığında oyuna aydın girecek diye taraftarlar ha şimdi oyuna aydın girdi,maçı aldık diyebiliyordu. ibrahim akın, burak, koray, ali öztürk. hepsi yakın zamanda gittiklerinde irili ufaklı tartışma yarattı da hangisi gittikleri takımda bizi pişman etti. aydını bu gruba sokmuyorum aslında çünkü o isimlerden daha yetenekli ama yok işte, oynadığı süre içinde formayı alamadı. alamadığı formayı kapmak öyle çok zor değil, biraz ışık yaktığında ekrem gibi hem formayı alıp hem de taraftarın tezahürat yaptığı tek futbolcu oluyosun ama aydın bunu yapamadıysa, ben vah aydın demem..

Adsız dedi ki...

şimdi ben aydını kadroya yazıyordum istersen arar bakarsın da. ben aydından hiç bahsetmedim ki. önceki 2 yorum da aydın yazmıyor sen cevabını aydından yazmışsın. benim dediğim aydının bu transferde takaslanması değil. yusuf ta değil. bana sadece şunu söyle kardeşim. bjk nasıl şampiyon olabilir. olmasına imkan var mı ? bu sene şampiyon olmalıyız yoksa trabzonspor 2 oluruz deme seninle 6 aydır tanışıyoruz hep aynı şeyi diyosun. hakkın var ona lafım yok

yani bana şampiyon olabilmek için bjk de ne gördün onu yaz.

1- kadromuz kalitesiz
2-aşağıda lavuğun biri demiş. milli takıma adam veremiyoruz. çünkü yerliler kalitesiz.
3-yine aynı lavuk demiş ki diğerlerinin yabancılara bak bizimkilere bak. doğru.
4- teknik direktörümüz ne ayak
5- rakiplerimiz bizden güçlü
6- derbi kazanamıyoruz
7- önemli maçları dönüm noktası maçları yıllardır kaybediyoruz
8- taraftarın salaklığı. ilk yarı fener deplasmanına gittim. devre arası tuvalete gittik. bütün fayansları pisuvarları kırmışlar. veledin biri bana "abi sen de kır" dedi. ben kırmadım . neden ? o kırdığın koltuğun musluğun sifonun parasını bjk ödüyor.
9- yıldırım demirören ve yönetim

madde madde cevabını bekliyorum istanbula gelirsen ama beni ziyaret etmezsen seni öpüyorum :)

Adsız dedi ki...

yani sokayım maddesine tutturmuşsun bir şampiyon olmalıyız travmayı kırmalıyız. tamam gülüm doğrusun da onu yapmak için iyi takım iyi yönetim bilinçli taraftar lazım. var mı ? yok. eeeeeeee. yani boşuna ümitlenip hayal kırıklığına uğramayalım. onu diyorum.

istanbula gelirsen bana uğra hafta içi beşiktaş belediyesindeyim. orda çalışıyom. haftasonu olursa abbasağa gel.

Adsız dedi ki...

kendi adıma yusuf transferini olumlu buldum delgado denen sempatik arjantinli oynayacağına yusuf oynasın
şampiyon olur muyuz? babayı oluruz
hatta olmayalım mümkünse tüpçü gidene kadar trabzon mu olucaz olalım atalanta mı olucaz olalım
hatta mümkünse livorno olalım alnımız açık olsun

beşiktaşımızın en büyük sorununa gelince(bana göre tabi)
malesef ÇARŞI
demiröreni gitmiyorsa çarşı sayesindedir. örnek olarak lig tv iade kampanyası, birlik beraberlik kampanyası, sebaya, bilgiliye küfür edip gönderen adamların ne hikmetse demirörene aynı şeyi yapmıyor oluşları NEDEN acaba?

Adsız dedi ki...

@beautiful freak

şampiyonluğun camiayı kurtaracağı sezon 2006-2007'ydi ve o sezon da kezman'ın aşırtma vuruşuyla geride kaldı... bundan sonra kazanılacak hiçbir şampiyonluğun önemi yok... kulübün futbol takımının bir sistemi olmayabilir, kaliteli oyuncuları, planlı-programlı bir uzun vade şekli de olmayabilir, eyvallah. ama şu an beşiktaş kulübü başlı başına bir kaos içinde. bunun nedeni ne federasyon, ne sportif başarısızlık, ne 5 yılda sayamadığım daha bilimum şey. başkan'ın ve yönetim kurulu'nun yaptığı-yapacağı tek mantıklı şey söyleyemezsiniz bana 5 koca senede. tut ki şampiyon olduk, ver elini şampiyonlar ligi'ndeki farklı hezimetler, ver elini menajerlerin ayarladığı toplam maliyeti 15 milyon euro olan aynı ülkenin sağ-sol bekleri.

başka bir örnekle şöyle açıklayayım beautiful freak:

demirören ve tayfası, 101.yıl şampiyonluğundan sonra göreve gelmiş olsunlar, kulüpte de 300 milyon euro bütçe olsun. beşiktaş'ın 5 senede yaşadığı o yüzlerce şanssız olay, kavga, hiç yaşanmamış olsun. sence gene kansere yakalanmaz mıydı beşiktaş? olayın baskıyla, hamlelerin sonuç getirip getirmemesiyle alakası yok.

jessie, sen değil misin abi arsenal şampiyon olmasın-maç kazanmasın, ama yeter ki bilindik oyununu oynasın, kaybedeceksek de öyle kaybedelim hiç sorun olmaz diyen. ben de beşiktaş konusunda böyle düşünüyorum, daha doğrusu düşünmeye başladım, artık ok yaydan iyice çıktı. ben beşiktaş'a aşığım, siyah beyaz'a aşığım. demirören'in binbir hıyarlıkla getireceği tek şampiyonluğa değil. sevgilim evlilik yıldönümümüzü unutup bir sonraki gün çiçek verirse sevinebilir miyim?

Adsız dedi ki...

o kanser kaçan bir şampiyonlukla gelmedi, beşiktaş kaç yıllık kulüp, çok şampiyonlukları kaçırdı ama 101. yılda olan şey netti. o yıldan sonra artık futbol ile ilgili hiçbir kuruma güven kalmadı beşiktaşta.
1-federasyon
2-mhk
3-beşiktaş yönetimi(şampiyonluğu satmakla suçlandılar)
4-muhalefet
5-beşiktaş taraftarı
6-medya

futbol zaten bunlarla oynanan bir oyun ve beşiktaş taraftarı bunlarla ilgili kimseye güvenimiyor. en önemlisi de kendi yönetimine güvenenimiyor, bir önceki başkan şampiyonluğu satmakla yeni başkan yönetimden çıktığı için takımı baltalamakla suçlanarak geldi göreve. böyle bir ortamda allah aşkkına kim başarılı olabilir. kim uzun vadeli kararlar alabilir. siz istediğiniz kadar uzun vadeli kararlar alın, 6.ayda iki yenilgi aldığınızda ne zenciliğiniz kalır, ne kürdanınız kalır. tigana işte o hengamede kayıp gitti..

benim derdim şu, şampiyon olduğunuzda herkes güzel olur, olaya farklı açıdan bakılır,demirören yönetimi çok hata yaptı ama şunları da doğru yaptı denir, delgado,bobo,holosko kimsede olmayan büyük yıldızlar denir...iyi gün dostları medya yanınızda olur, federasyon ve mhk kompleksi aşılır..ve en önemlisi yeni gelecek bir başkanın önü açılır.
ha şampiyon olursa demirören gitmezse ne olur, ona işte ben yanıt veremem, o genel kurul bu adamı göndermezse zaten beşiktaşın genel kurulu değildir, biz de artık uzaktan izleriz takımı..ama şu an için yapabileceğim tek şeyi yapıyorum, bireysel olarak sonuna kadar takımımı destekliyorum, o kadar.

Adsız dedi ki...

kerim açıkcası ben umut ediyorum ama hayalkırıklığından da çok korkmuyorum, o kadar konuşuyoruz kafa patlatıyoruz da, futbol bu sonuçta..ben yine de umut etmeye devam edicem, ikinci yarı derbilere falan gelcem büyük ihtimallle,o zaman görüşürüz,msn adresim skandal60@hotmail.com..ordan haberleşiriz..

Adsız dedi ki...

valla bu saatten sonra hiç ilgilendirmiyor beni baskılar, federasyon, oyunlar, hakemler, şampiyonluklar. daha 2 sene önce geleceğin takımını kuruyoduk biz. şimdi her şey şampiyonluğa mı odaklandı. yönetim daha ne istediğini bilmiyor ki...

uzun olmayan lafın kısası, bu yönetime kredi kazandıracak tek bir şey istemiyorum. beşiktaş kulübü, beşiktaş kulübü olmaktan çıktı çünkü. bir kulüp olmaktan da çıktı. anlayabiliyor musunuz demek istediğimi? bu adamın seçimle gideceğini sanmıyorsunuz herhalde. "aday olacağım" dediği anda anladım ki 2010'dan sonra da başkan bu herif, çünkü adam üye yaratıyor bir kere. kongreye gelen demirören işçileri daha neye geldiğini bilmeden oyunu kullanıp gidiyor. yüzlercesi binlercesi var böyle. iddia ediyorum ki galatasaray ve fenerbahçe taraftarı olan kongre üyelerinin sayısı beşiktaşlı olanlardan fazladır. artık ne yapıp ne edilecek, bu yönetim inecek ordan. yok şampiyonlukmuş, yok bakın genç oyuncuymuş, iyi takasmış, tecrübeli oyuncuymuş, istediğiniz şey üzerine istediğiniz kadar konuşalım. tek plan ve düşünce bunları düşürmek olmalıdır. çünkü demokrasiyle olmayacak bu, adımız gibi eminiz!

Adsız dedi ki...

Gaziantep bld maçında 2-1 öndeyken kaleciyle karşı karşıya pozisyon veriyo bu takım. Hem de bi tane bile değil, bir sürü. Biz hala şampiyonluk diyoruz, Yusuf diyoruz Delgado diyoruz... İçerideki ilk Trabzon maçında bi tökezlesin, tepetaklak gider bu takım tribünlerle birlikte.

Adsız dedi ki...

hesaplar kısa vadeli. trabzon neden istiyordu yusuf'u? uzun yıllar yararlanmak için mi? tabii ki hayır, sezon onunda şampiyonlar ligi katılım hakkını kazanan iki takımdan biri olmak için. 5 aylık bir maraton var. kimse daha sonrasını düşünmüyor şu ortamda.

ha doğru olan bu mu derseniz tartışılır ama günümüzde bundan başkasını bekleyemeyiz.

en azından planlanan ne ise ona göre hareket edilmesini eleştirmem ben kendi adıma. kısa vadeli planlar için son derece uygun bir seçimdir yusuf. eskiden hem bir plan yapılır hem de o plana dair hiçbir girişim olmazdı. en azından bunlar bir plan yapmışlar. bu planın da baş aktörü denizli'dir.

kulüp yönetimiyle teknik heyetin en iyi uyuştuğu birliktelik, bunlarınki oldu. hep kısa vadeli düşünceler... bu da bir tercihtir. demirören'i, denizli'yi tercihleri nedeniyle eleştirebiliriz. ama denizli'yi böyle bir insan olduğu için, demirören'i böyle bir yönetici olduğu için eleştiremeyiz. onlar dün de böyleydi bugün de böyle.

denizlinin beşiktaşa gelip bir sistem oturtacağını, uzun vadeli planlara doğru hareket edeceğini sanıyorsak denizliye haksızlık etmiş oluruz. denizli hiçbir zaman o adam olmadı. "bu" adamlığıyla da bugün beşiktaş teknik direktörü oldu. ya denizliyi göndereceksin ya saygı duyacaksın.

fikrim de şudur özet olarak;

denizli denizli ise, yusuf'u alır. yusuf'u almayan denizli, denizli değildir.

Adsız dedi ki...

valla doğru söylüyosun, ama bunun bir plan olduğundan şüpheliyim. 5 senedir yapılmadık şey kalmadı, yok gençleştirme yok bilmemne, bişeyi beceremediler. şimdi de becerebilecekleri en kolay şeyi yapıyolar, ne güzel. "genç oyuncu yetiştirme", "altyapıya önem verme", "sistem kurma" gibi dertleri yok. akılları fikirleri kendilerini kurtarmak bunların beyler, olay beşiktaş değil, şampiyonluk değil. artık istemiyorum bu adamları ben. kombinemi de satıyorum büyük ihtimalle. almak isteyen varsa irtibata geçebilir benle bw_aa@hotmail.com msn.

Adsız dedi ki...

beyler gecenlerde tv'de tribunun has adamlarindan buyuk insan ve yonetmen zeki demirkubuz'un besiktasin durumuyla ilgili yorumlarini dinledim. acikcasi o da sampiyonlugun artik cok da onemli olmadigini, takimin zaten uzun yillardir buyuk bir erozyonun icine girdigini, bu sene alinacak(olursa) bi sampiyonlugun hicbir kalici soruna cozum olmiyacagini ve bu yuzden de besiktasin gerekirse ikinci lige dahi duserek de olsa her anlamda en dibe cakilmasinin kulup icin en hayirli sey oldugunu soyledi. ancak bu sayede istenilen manada bi yeniden dogusun yasanabilecegini, hem bu sayede gercek taraftarin ya da besiktas sevdalilarinin ayirt edilecegini vb. seyler soyledi.. ki zaten oyle bi durumda demiroren denen insan disi form da ebediyen yok olmus olacaktir bjk icin. bilemiorum ama cok mantikli gorusler bence bunlar, besiktas kesin olarak bi cokus yasayip tekrar kullerinden dogmalidir.. gunu kurtarmakla bi bok olmayacagini herkesin anlamasi gerek artik.

Yorum Gönder

Ara