.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

20 Ocak 2009 Salı

Fulya'dan Antep'e Uzanan İki Aşkın Kısa Hikayesi

LOST dizisindeki John Locke karakteri, hani karşısına çıkan her şeyi ilahi (tanrısal ve adasal) bir işaret sayan, bu fikre kapıldığı zamanda en tehlikeli işlere dümen kırmaktan korkmayan adam, bir dizi karakteri olmanın ötesinde bende de bazı farkındalıklar sağlamış bir karakterdir. Gerçekten dikkat edin, önemli kararların arifesinde bulunuyorken, hayatın sizin de karşınıza yön tayin edici işaretler çıkardığını göreceksiniz.

10 Ocak Cumartesi günü... Senelerdir ayrı şehirlerde bir şeyleri yürütmeye çalıştığım kız arkadaşımın yanına, Antep’e gitmişim. Birkaç gün öncesinde Yusuf taransferiyle, daha da ötesi Aydın’ın bonservisiyle birlikte Bursa’ya verilişini gazetelerden okumamla büyük çaplı bir travma halindeyim. Yetti bu işin kahrı da, ızdırabı da diyip “Beşiktaşı ölene kadar tutuyorum, ama bu yönetimle bu icraatler devam ettiği sürece takımı desteklemiyorum” şeklinde radikal bir kararı da kendi çapımda almışım. Bir anlamda, Gemide filmindeki boksör karakterinin önceden seviyorum dediği kadını elleriyle kaptana getirmesi gibi. Hani kaptan da duruma kıllanmış; “Hani lan seviyordun sen bu kadını?” şeklindeki şüpheli yaklaşımına, boksör; “Olsun kaptan, biz uzaktan da severiz” diye cevap vermişti. Sevsinler... Zaten seviyordum bir tanesini uzaktan, üzerine bir de Beşiktaş’ı aynı mertebeye sokarsam gerçekten zor olacaktı bazı şeyler.

Antep’in göt dondurucu ayazı... Adını bilmediğim caddenin kaldırımından Mado’ya doğru konuşa konuşa ilerliyoruz. Konuşmaya öyle dalmışız ki, bir polis memurunun “arkadaşlar, yandan dolanıyoruz” uyarısına ancak burun buruna geldiğimizde farkediyorum. Tuğberk mi, Tuğcan mı ne, bir otelin önüne gelmişiz. Kafamı kaldırıp bir de bakıyorum ki, karşımda Beşiktaş otobüsü... Bir grup insan kapının etrafına toplanmış, kafilenin dışarı çıkmasını bekliyor.

Lan diyorum, Fulya’dayken hayatımdan çıkartmaya çalıştım seni, geldin yüzlerce kilometre ötede, Antep’te kaldırımda yürürken karşıma çıktın. Söyle bana CanLak abi, bunu bir işaret olarak mı yormalıyım?

Ara