.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

20 Ocak 2009 Salı

Dünyayi Amerika Yonetiyormus!

O değil de sevgili dostlar, ben bu Demirören eleştirilerinden çok sıkıldım. Dünyayı Amerikalılar yönetiyormuş bir, yeter Demirören iki..İkisi de geçerli olabilir ama tekrarlanması daraldan başka birşey getirmiyor. Nasıl ki bazı acı gerçeklere rağmen nafile değişim umuduyla yaşamaya çalışıyorsak, Demirören gerçeğiyle yaşamak bana daha mantıklı geliyor. Sizi bilmem ama ben alıştım artık, hiçbirşey şaşırtmıyor, sinirlendirmiyor beni. Hatta kimse üstüne alınmasın ama tek sinirimi bozan şey şu Demirören feryatları..Ulan kafasız bir taraftarım ben, kafam ne ekonomiye basıyor, ne dünya futbolunun gittiği yöne, ne var şu takımı şöyle ağız tadıyla izlesem.(istediği kadar kötü olsun..) Kimse sevmesin, ben seviyorum Rüştüyü ya da kimse beğenmesin Delgadoyu ben Delgadonun bir dahaki maçını hala iple çekiyorum, hadi gel lan İtalyadan, içimde kötü bir his var ya hayırdır inşallah... Alışkanlık veya başka birşey ne derseniz deyin, madem akışı değiştiremeyecek sade bir taraftarım hala, sade bir taraftar gibi davranmaktan başka çıkar yol görmüyorum. Huzursuzluk, başarısızlıktan daha kötü.. Herkes birşeyler diyor, ben de nacizane her gelene destek oluyorum. Del Bosque gitmesin istedim, Tigana kalsın istedim, Ertuğrul Sağlam'ı her türlü saçmalamasına rağmen destekledim. Denizli geldi, hayra yordum. Şu destekledim lafı da komik geliyor, sanki bir kurum veya önemli bir bireyim şu camiada. İşte destek dediysem, etrafımda ulaşabildiğim kim varsa ikna etmeye çalıştım sadece. (Bu arada ikna kabiliyetim iyidir ya, şişttt..) İnandığım birşey var sadece, bu takımın en büyük sorunu istikrar, istikrarsızlığın nedeni de taraftarı..Hiçbir takımın taraftarı bu kadar etkili değildir kulübü üzerinde, -ne büyük şans !- Bir de her hocada yanlışta ısrar etmek demezler mi..? Yemin ediyorum yanlışta ısrar etse Beşiktaş şimdi herşey daha güzel olurdu (eksi çarpı eksi eşittir artı) ama yanlışta ısrar edecek kadar dirayetimiz yok ki. Birinin vardı belki de, Gordon Milne'de ısrar etti ve..Kimbilir? ben bilmem, herkes bilir, kimse bilmez.. Spirit güzel özetlemiş Beşiktaşın teknik direktör seçme şemasını da, değinmemiş..Neden gitmiş Del Bosque ya da Tigana ya da Ertuğrul Sağlam. .Ulan biri yıldızları oynatmakla ünlü, biri gençleri çıkarmakla, diğeri de camianın evladı..Var mı bildiğiniz başka yöntem. Kalmadığı için zaten Denizli geldi, o da son çare formülü..Ha bir de bir yöntem daha var, bir teknik direktöre 18 yıl sabretme formülü var ama yersen, hadi sen 18/6 yıl dayan onu da yersen ama yemezssin ki..52 futbolcu alınmış, bilmem kaçı fenerliymiş ama fenerdeyken de kötü diye göze batmamışlar... Türkiye içinde bu kadar transfer yapıp bir tane yıdız bulamıyorsan zaten alcak futbolcu da yokmuş, hadi taş çarpmadı kuşa da kuş ta mı çarpmadı şu taşa ? Sanki her transfer ilk 11'e yapılıyor ya, o yüzden Beşiktaşa gelen her transfer adeta bir telaş..Seviyorum ulan Mustafa Doğanı var mı? Bakiyi de seviyordum, Tunayı da sevcektim fırsatım olmadı, işte asıl bu kısfmet..Adamlar kadro oyuncusu var mı ötesi. Yılda 15 maç bile yapmayan bir adamın futbolcuğunu tartışacaksak gelin önce şu Silvestrenin topculuğunu tartışalım hele o O'shea ebleği yok mu? Gerçi yılda 15 maç yapmaya gelmeyen adamın bu sefer de fiyatını konuşuruz. Bu arada Fenerbahçenin borcu ne, karı ne onu da bilen yok. Galatasarayın borcu çok ama devlet baba sağolsun, zaten bize yakışmaz diğer takımlarla karşılaştırma yapmak, başka diyarların kartalıyız biz, ama yarıştığımız lig aynı ya, neyse. Bu arada Galatasarayın en sevilmeyen başkanı Canaydın, iki şampiyonluğu var, birşeyleri anlatır mı acaba bu? İstatistik mini etek gibidir, çok şey gösterir ama en önemli şeyi göstermez di mi? Herneyse, konu dağıldı.Ne diyorduk, ben sıkıldım Demirören ve Amerikadan, huysuzluğum belki de Beşiktaşımı özlediğimden..Gel ey 25 ocak, bu takımı boğaz manzaralı güzel bir stadda değil de bol sigara dumanlı, bol saçma yorumlu kahve köşelerinde sevmek var ya, bu hep böyle, böyle gider mi? (kendinize iyi bakın, beni düşünmeyin, su akar yatağını bulur..)

3 Yorum:

Yahu keske senin gibi bakabilsem olaylara. Keske cocukluguma donsem, sadece siyah beyaza asik olsam. Uzerinde Besiktasli futbolcularin resminin oldugu sert plastik avuc ici kadar topla hayali maclar yapsam gene. Recep, Gokhan, Ulvi, Kadir, Mehmet, Riza falan vursa gol olsa, Fenerbahce'yi 5-0 yensek. Sadece mac sonucuna gore okula gidince kizdirsa arkadaslar, futbolun yeri o olsa hayatimda.

Yas ilerledikce sahiplenme de artiyor bazi seyleri. O zamanlar Seba deyince "buyuk adam" gelirdi aklima, Edirne'de bir dugune gittigimizde iki sokak otede Besiktaslilar Dernegi'nin yemegi oldugunu ve Seba'nin da orada oldugunu ogrenince eteklerim tutusmustu. Uc koruma arasindan Seba Amca diye seslendiydim de o gurultude duymadiydi, uzulduydum. O kadardi ama.

Simdi cocuk olsam, Demiroren baskan olsa belki gene oyle hissederim. Ama olmuyor ya freak; tipki AKP'ye, CHP'ye, Israil'e, Hamas'a, ona buna sinirlendigim gibi sinirleniyorum yonetimin basiretsizligine, eskiden aklimin ermedigi medyanin yanli tutumuna, hakemlere, futbolculara, sisteme vs. Aklim eriyor artik, dusunmeyi birakamiyorum.

Depremle yasamayi ogrendik de Demiroren'le yasamayi ogrenemedik daha. Keske ama, keske dedigin gibi oluruna birakabilsem, daha sakin bir adam olsam. Degismeyecek cunku hicbir sey, sinirlendigimizle kalacagiz. 4 senedir birsey dedik de oldu sanki.

yuki the zorba dedi ki...

Suya hasret çöllerde beyaz güller biter mi? Bitmez... Bu Demirören psikolojisi, başarısızlığa ve kaybetmişliğe alışkanlık futbolcularda da oldukça, bu iş böyle devam edecek... O yüzden katlanamıyorum Demirören'e... Her şeye rağmen başını dik tutan camiayı kaybedenler kulübüne dönüştürdüğü için... Yoksa belediye maçında, özsahrayıceditspor maçında o soğuk havalarda o tribünde olmayı isterse George Bush isterse Ali Şen başkan olsun bırakamam ben...

Gürcan Ulusoy dedi ki...

hala çiçekler böcekler :) önce delgado anlaşmasının açıklamasını yap ey freak efendi...

Yorum Gönder

Ara