Bir takımın başarılı olması, beckham gibi bir topcuya sahip olması kadar solksjaer gibi yedekte kalmayı sorun etmeyecek, girdi mi de iş yapacak bir futbolcusunun olmasına da bağlıdır. Bundan kastım, "abi iyi yedeklerin olacak" değil salt olarak. İyi yedeklerin olacak, bu bir, ama iyi yedeklerin yedek olmayı da sorun etmeyecek aynı zamanda. Aksi takdirde geniş bir kadron değil, sorunlu bir kadron olur. İşte buradan yola çıkarak yeni sezondaki transferlerden Anthony Seric'e bakarsak, şu an için en başarılı transferlerden biridir demek yerinde olur. Birincisi bu adam herkesin malumu İtalya görmüş. Hem de öyle bir görüp, geçmemiş. Baya baya kalmış bu ligde(Brescia, Parma, Lazio) ve buna rağmen 29 yaşında. Dahası bonservisi elinde. Dahası yılda sadece 750 bin euro alıyor (Türkiye'ye gelen bir yabancı için az denilebilecek bir rakam). Ve en önemlisi sayın ahali, bu adam 6+2 kuralı için en ideal transferdir, yedekliği sorun yapmaz. Öyle ki sözleşmesinin askıya alınmasını bile sorun etmedi.

Eğer yapacağınız 8 yabancı transferden, altısı oynayabiliyor, ikisi kenardan bakmak zorunda kalıyorsa, doğru olan o +2 kontenjandaki adamların Seric gibi olmasıdır. Yanlış olan ise Beşiktaş'ın şu an yedi yabancısının da ilk 11 oyuncusu olmasıdır. Ha yanlış anlaşılmasın, yanlış demişken, asrın hatası değil tabi ki ancak bir kadronun şişkin mi, zengin mi olduğu idare edilişine göre değişir. Bakalım Beşiktaşın teknik ekibi bu seneki güzel kadroyu zengin mi yoksa fakir mi yapacak..