Geçen senenin güzel taraflarından biri, takımın eğrisi-doğrusuyla berraklığıydı. Yani sorunlar o kadar çözülemedi ki, artık 7'den 77'ye herkesin mutabık olduğu bir kaç maddede sıralamak mümkün hale geldi.
1- Savunma oyuncularının ve kalecilerin bireysel yetersizlikleri.
2- Orta saha oyuncularının taktik savunma yetersizlikleri
3- Pas oyunundaki kalitesizlik
4- Kadro derinliği
Genel olarak Beşiktaş'ın zaafiyetlerini bu dört maddede toplamak mümkün. Bir sürü maçta yaşanılan puan kayıplarını pas oyunundaki yetersizlikle, kadro derinliğinin olmayışına indirgeyebiliriz. Yenilen gollerin büyük bir bölümünü de, kadronun savunma yapmaya müsait olmayışı ve savunma elemanlarının bireysel hatalarına endeksleyebiliriz. Beşiktaş'ın sorunlarına, çok komplike çözümler arayanına da rastlamıyoruz. En fazla 2 madde daha eklenir...
O zaman, temelde Slaven Bilic'ten beklenen şey, bu 4-5 maddeye çözümler bulmasını beklemek.
Madde madde gidelim;
1- Savunma oyuncularının ve kalecilerin bireysel yetersizlikleri;
Savunma oyuncuları anlamında değişikliklere gidildi. McGregor'un yerine Tolga alındı. Maliyetini kenara koyarsak, yabancı kontenjanından da kaçma anlamında akıllı bir hamleydi.
Roberto Hilbert'in yerine Serdar Kurtuluş alındı. Ben, bu hamlenin yabancı kontenjanıyla bile açıklanabileceği kanaatinde değilim. Bence başarısız bir operasyon oldu.
Pedro Franco transfer edildi. Her ne kadar, "adam maç oynayarak geldi, sezon başı kampında sivrilmesi değil, sivrilmemesi olay olur" diye düşünsem de, belli ki kaliteli bir oyuncu. Beşiktaş'a uzun yıllar faydalı olacaktır. Pek tabii ki Escude'nin akıbeti belli olmadan, Ersan ve Toraman gibi alternatifler de varken, stoper hattının takımın geneline oranla "fazla" zengin olduğunu söylemek de mümkün. 31 Ağustos'a bu rotasyonla gireceğimizi sanmıyorum.
Sol bekte ise geçen yıl Uğur Boral, Gökhan Süzen gibi oyuncular oynadı. Bugün bıraksan, yine onlar oynayacak. Geçen yıl da Ersan vardı, istenseydi orada da oynatılabilirdi. Sol bek pozisyonunun güçlendiğini söylemek mümkün değil.
McGregor - Hilbert - Sivok - Ersan - Gökhan
Tolga - Serdar - Sivok - Franco - Gökhan
2- Orta saha oyuncularının taktik ve fiziki savunma yetersizlikleri;
Bilic temel olarak, Oğuzhan ve Fernandes'in birlikte oynayacağı ve savunmaya ekstra bir yük bindirmeyecekleri bir düzenin peşinde olmalıydı. Şu ana kadar böyle bir endişe ve çözüm görmedik. Çünkü Veli-Oğuzhan-Fernandes ligi hangi görev tanımlarıyla bitirdilerse, aynılarıyla devam ediyorlar.
Biz geçen yıl, aylar boyunca orta sahaya bir oyuncu ihtiyacından bahsettik. Görev tanımı olarak, basketboldaki pivot oyuncusuna yakınsayan bir oyuncu. Fizikli, güçlü, omuz genişliği de olan, adeta pota altını kapatacak, savunma direncini ve sertliğini arttıracak cinsten... Eskişehir'e kiralık giden Alfred N'Diaye örneğinde olduğu gibi. Beşiktaş bir çok mevkiye bir çok transfer yaptı. Lakin bence ilk yapması gereken hamleyi hala yapmadı.
İşin enteresan tarafı, Beşiktaş'ın merkeze yapacağı transfer de orta saha yerleşimindeki, pres ve sertlik anlamındaki sorunları ortadan kaldırmaya belli ki yetmeyecek. Forvet arkasında sağlıklı yaşam sporu tadında, minik adımlarla sağa sola koşan Manuel Fernandes, ikili mücadelede top çalma ihtimali olmayan Oğuzhan ve onların arkasında da -artık- kimi oynatırsan oynat...
Bizim temel beklentimiz, Slaven Bilic'in tam da bu soruna neşter atmasıydı. Artık transferle mi çözerdi, oyun formatını mı değiştirirdi, o kendi bileceği iş. Bunu Aybaba'dan daha iyi biliyor diye gelmedi mi? Savunmadaki bireysel yetersizliği tetikleyen şey, orta saha kurgusundaki bu aksaklık değil miydi zaten?
3- Pas oyunundaki kalitesizlik
Bu konuda bazı çalışmalar olduğu, hazırlık maçlarında belli oluyor. Her ne kadar, Beşiktaş'ın iyi yaptığı deli-dolu atakları törpülese de, en azından bir ışık veriliyor olması açısından şimdilik bu konudan yermeyi haklı bulmam.
4- Kadro derinliği;
Beşiktaş teknik heyeti ve futbol şubesi, Beşiktaş'ın temel sorununu bu madde olarak belirlemiş. Forvete, ofansif kenar oyuncularına, forvet arkası bölgesine, stoperlere, kaleciye kadro derinliği anlamında takviyeler yapıldı. Beşiktaş'ın gelecek sezon yedek kulübesi şöyle olabilir;
Cenk
Ersan
Toraman
Necip
Veli
Serdar
Eneramo
Geçen sene 11 rotasyonunda olan 4 isim, yedek kulübesine geçmiş. Sorun, bu hamlede değil. bu oyuncuların yerine 11'de oynayan oyuncuların kaliteyi ne kadar arttırdığında.
O zaman şöyle diyebiliriz; Beşiktaş kadro derinliğine yatırım yaptı ama kadro kalitesini arttıramadı. Bu şekilde yapılacak hamle de doğru olabilir. O zaman, maliyete bakılır. Ben maliyeti düşük görmüyorum. Hilbert'i serbest bırakıp, Serdar Kurtuluş'u bonservisiyle almak, 3 kuruşun hesabını yapan bir kulübün yapacağı iş değil bana kalırsa.
-----
Tüm bunların ışığında, Slaven Bilic ve Önder Özen'in şu ana kadarki performansının ilham verici olduğunu söylemek güç. Örneğin bu yıl bir Olcay Şahan, bir Oğuzhan Özyakup transferi göremedik. Oysa vaad edilen biraz da oydu. Başta Alman (Gurbetçi) pazarına hakim bir hoca gelecek, izleme komitesi vs vs... Anladık ki, o yıl bu yıl değilmiş. Pedro Franco dışında yapılan hiç bir transferin izleme komitesi aracılığıyla gerçekleşmediği çok açık.
Burada denebilir ki, bu durumdan Önder Özen de çok rahatsız... Doğrudur, bilemiyoruz. Lakin neticeyi değiştirmiyor. Beşiktaş öyle ahım şahım bir transfer sezonu geçirmiyor. Üzerine de, ahım şahım bir hazırlık kampı geçirmiyor. Tek bir umut var, Muhammed... O çocuğa da özel bir şey yapılmadı, yaşı geldi oynuyor zaten.
Basın Adebayor konuşmayı seviyor. Başkan da öyle. Onu tutturamayana Ronaldinho veriyorlar. Olmadıysa Eto'o...
Yukarıdan buraya saydığımız hiç bir sorunun çözümü bu üç isim değil ama bize bunları konuşturuyorlar. Beşiktaş taraftarı da artık maç izlerken rahat etsinmiş... Amaç o da, onun çözümü Ronaldinho değil be!
1 hafta önce Southampton'la hazırlık maçı yaptık.
Southampton Wanyama adında bir defansif orta saha oyuncusuna 12 milyon Euro ödedi.
Beşiktaş tarihinde yapılmış en yüksek bedelli transfer Ricardo Quaresma ve 7.5 milyon Euro.
Ronaldinho, Eto'o nedense onlara layık değil de, bana layık...
Ben,
Avrupa kupalarına gidemiyorum.
Milyon Euro borcum var.
Bir stadım bile yok.
Takımımda bazı mevkilerde oyuncu bile yok.
Lakin onlar bana Ronaldinho konuşturuyorlar.
Ben de konuşuyorum...
Ben Aybaba-Maybaba anlamam. Beşiktaş, geçen yılın üzerine koymuş değil. Hem teorikte, hem pratikte...
2 yıl önce
4 yıl önce
4 yıl önce
7 yıl önce
9 yıl önce
9 yıl önce
10 yıl önce
11 yıl önce
54 Yorum:
Yazının büyük bölümüne katılmakla beraber bazı tepkileri gereksiz buldum.
Misal Oğuzhan, Olcay benzeri bir transfer göremedik demişsin. Birincisi bu 2 ismin de ilk transfer olduklarında geçen yıl ki gibi bir performans göstereceklerini kimse öngörmüyordu. Hatta Oğuzhan için "iyi olsaydı Arsenal bırakır mıydı?, Olcay için de "küme düşen takımda 1 gol atmış adam" gibi tepkiler vardı. Buradan yola çıkarak Gökhan Töre ve Ömer'in bu yıl Olcay ve Oğuzhan gibi bir performans gösterip gösteremeyeceğini bilemeyiz. Hatta Oğuzhan ve Olcay'ın bile geçen yıl oynadıkları gibi oynayacaklarının garantisi yok. Transfer tutabilir de tutmayabilir de. Bu yıl alınan genç oyuncular için de alınan risk bence makul.
İkincisi yedek kulübesinin yeterli olmadığı konusu. Eğer geçen sene ile kıyaslıyorsak bu yıl net bir şekilde daha iyi bir yedek kulübemiz var. Şahsen skor bulunamadığında kenarda Mehmet Akyüz, Mehmet Akgün, Julio Alves vs. görmektense Gökhan Töre, Ömer Şişmanoğlu, Sezer Öztürk görmeyi tercih ederim.
Son olarak Hilbert konusu. Bu konuda yönetimin hatalı olduğunu düşünsem de Hilbert'in de biten sözleşmesinden (1,35 m euro) de yüksek bir rakam talep edip, Leverkusen'e 400 k euro'ya imza atması pek kabul edilebilir değil. Burada 2 tarafın da hatalı olduğunu düşünüyorum. Yerine alınan Serdar Kurtuluş da bu şartlarda bence yanlış bir tercih değil. Eğer yerli bir sağ bek alınacaksa elinizde pek bir alternatif yok. Sonuçta milli takımın 2. sağ beki durumunda bir futbolcu.
Ronaldinho, Eto'o konusunda ise kesinlikle sana katılıyorum.
1- Bence Ömer ve Sezer'den bir Olcay ve Oğuzhan çıkmaz. Şaşırmaya dünden razıyım ama özellikle Ömer Şişmaonğlu faydalı olursa, ben çok net şaşırırım.
2- Yedek kulübesi yetersiz demedim. O yanlış anlaşılmış. Beşiktaş kadro derinliği yaratırken, kadro kalitesini arttıramadı dedim. Aynı kalibredeki oyuncuların sayısı arttı dedim.
3- Hilbert dünya yıldızı değil. Giderse gitsin ama yerine Serdar gelecekse, gitmesin. A milli takım oyuncusu falan bilmem ben. Hilbert > Serdar. İşin içine TC pasaportunu koyduğunda da Hilbert > Serdar.
Sen de beni yanlış anlamışsın. Ben Ömer, Sezer ve Gökhan'dan Olcay ve Oğuzhan çıkar demedim. Bu 3 futbolcuyu da haklarında bu kadar net yorum yapacak kadar izlemedim. Sen izlediysen ve böyle diyorsan bir şey diyemem.
Geçen yıl da Oğuzhan ve Olcay geldiğinde onları hiç izlememiştim. O zaman da bu transferleri eleştiren çoktu ve ne burada ne de başka bir yerde "hayır bu adamlar bu yıl bizim en iyi transferlerimiz olacak, bundan eminim" diyen görmedim.
Bu tarz oyuncuların iyi performans göstermesi için bir çok etken var. Şöyle örnek vereyim: Şuanda çok yetenekli bir futbolcu olduğunu bildiğimiz Salih Uçan'ın Beşiktaş'a transfer olma ihtimali vardı. Beşiktaş'a gelseydi ve Samet Aybaba onu Veli-Necip gibi "koşu kalitesine" ve fiziki gücüne göre değerlendirseydi ne olurdu? Salih oynayamazdı ve kötü bir transfer olarak düşünülürdü. Tıpkı Oğuzhan'ı sakatlık sonrası oynatmak zorunda kalması gibi.
Bu seneki bir çok transferde de aynı durum söz konusu. Daha 1 tane bile resmi maç oynanmadan bu adamlar için "iyi transfer değil" yorumu yapabilmek için dediğim gibi bol bol izlemiş olmak gerekir diye düşünüyorum.
enoramo türk pasaportu ilen mi oynayacak.
kural 6+"0"+4 değil mi? bu kurala göre kulübede yabancı olabiliyor mu?
Walla klasik Gürcan Ulusoy yazısı olarak bu sefer %100 katılıyorum.
Takımın geçen sene eksikliği rotasyondu diyor herkes.
Samet Aybaba herkesten fazla koşmamız lazım dediğinde boş konuşmuyordu.Kalite eksikliğinizi bu şekilde kapatırsınız.Sorun çözen 2 adam olması diğer koşan takımlardan farkınızı belirler.Beşiktaş karşısında hem koşan hem kaliteli ayaklara sahip her rakip karşısında baya baya rezil oldu.FB,GS ve Bursa deplasmanlarını şöyle bir göz önüne getirin.
Kalite sorunumuz olduğu çok açık ama kaliteyi arttırabilecek yerli sayısı çok ama çok az , onlarıda zaten istemeye bile yüzümüz yok parasızlıktan öyle diyor arkadaşlar burada .
Bu durumda yapılması gereken Franco gibi genç ve potansiyelli yabancılara yönelmek olabilirdi.
Quintero gibi , Oliver Torres gibi yani gözümüzün önünde U20 dünya kupası oluyor 1 tane adam beğenemedik oradan.
Sonuç olarak seneye yine bir iskeletimiz olmayacak.Hala değişmesi gereken pek çok parça var .
Yani ya iskelet kurup sezonu feda edelim , ya günü kurtarmak için Trabozon'un yaptığını yapalım.
Yani yarışmaya kalksa yarışamayacak , yatırım yapsan 3 kuruş kazandırmayacak bir kadro var ki hiç bir plana uymuyor.
Önder Özen'in işin içine ne kadar girebildiğini çok merak ediyorum açıkçası.
bosingwanın 3 yıllık toplam maliyeti ile sezer öztürkün toplam maliyeti birbirine eşit. sağ bek falan demişken. sağ bekin hasosu.
burda jessienin anlamadığı bir nokta var. southampton vs ronaldinhoyu falan almaz. taraftar kapasitesi kısıtlı takımlardır bunlar.
beşiktaş dediğiniz takım 15.20 milyon taraftarı olan bir takım tabii ki ronaldinho konuşulur adebayor konuşulur. ronaldinho 32 33 yaşında. hagi gste coştuğunda kaç yaşındaydı?
theotheo
doğru tespiti yanlış çözümle götürüyosun bence. Hagi'den bu yana bir ton o tarz adam geldi bu ülkeye hangisi aldığı dünyanın parasına karşılık ne verdi (Alex hariç). Ricardinho mu ünlü değildi ortega mı lincoln mu. Adamlar alamayacakları için değil paralarının hesabını bildiği ronaldinhoyu almaya uğraşmıyor. yarınını da düşündüğü için. Bosingwa da aynı şekilde; bekten saymadığım hilbert kadar katkı vermez beşiktaşa gelse. abel xavier'in gs'ye katkısı gibi. ama çözüm serdar da değil işte onda % 100 haklısın. ÖZetle yazıya tamamen katlıyorum. theotheo mantığındaki günü kurtarma bir transfer anlayışına tamamen karşıyım ama yapılan -bence- saçmalıkları da görmek lazım. Geleceği göremeyen insanların hiç değilse günü istemesini de. Geçen sene kapalı kutu olmamızın avantajı da vardı. Bu sene o da yok. Bu seneki transferler Olcay/oğuzhan etkisi yaparsa çok şaşırırım açıkçası çünkü o potansyieli göremiyorum. eğer sağlam 3 transfer yapılmazsa (dmc + sol bek + ön alan) yine işimiz geçen seneki gibi rakiplerin kötülüğüne kalır. Ne yazık ki geleceğe dair umutlarımı kaybetmek üzereyim. Ne günü kurtarıyoruz ne de geleceği, ikisinin arasında kalarak ikisini de yapamıyoruz.
Dusunulerek yazilmis, guzel bir analiz yazisinin altina "hagi gste coştuğunda kaç yaşındaydı?" gibi basit, ici bos cumleler ve
transfer_yapabilecegin_futbolcu = kulubun_taraftar_sayisi x meshurluk_katsayisi / (futbolcunun_kendisini_hissettigi_yas x pozisyonu_bizim_ihtiyacimiz_olmasa_da_olur)
gibi seyler yazmak yerine biraz dusunsek keske..
@unknown
ben günü kurtarma peşinde değilim. zaten gün dediğin şeyde gelecektir. günü kurtarma diye bir kavramı kabul etmiyorum.
abel xavier ortega ricardinho uymadı diye bosingwa ronaldinho adebayor uymayacak diye bir kaide yok. incelersin araştırırsın yaparsın transferini. bu iş analiz işi. ben adebayoru ilk yıllarından beri takip ediyorum. kaliteli düzgün çalışkan ve çok yetenekli bir oyuncu. yaşı da uygun. aynı şekilde bosingwa da malouda da öyle oyuncular. bakın trabzonsporda çok etkin olacaklar göreceksiniz. kaliteli kumaşlar bunlar.
asıl loto oynamak ömeri sezeri alıp ya tutarsa diye olta atmaktır. işin kolaycılığı budur. marka değerini düşürmek budur.
sen el kaideci, hizbullahçı,mezhepçi bir dış politika izleyen hükümetin kucağına oturursan, sen transfer diye fenerin rusyanın onun bunun ıskartalarını transfer edersen varacağın nokta budur.
ben jessienin yazılarını beğenirim her zaman. jessie bile umutsuz ve yapılan yanlışların farkında.
beni çok konformist, paracı, emek karşıtı olarak görenlere. benim emniyet müdürüm gaffar okkan, gazetecim uğur mumcu, beşiktaşım baba hakkı, başbakanım ecevittir. bunu herkes böyle bilsin. ben böyle bir gelenekten geliyorum.
türkiye'de konuşan ama boş konuşan çok adam var. ben önder özen'i beğenirim. ama icraat iş yapmak ayrı bir iştir. ayrı bir kültürdür.
eğer önder özen atıyorum x bir takımın futbol direktörlüğünü yapmış olsaydı. biz ordaki kariyerine bakıp, elbette olabilirdi derdik. ama bakıldığı zaman bir tecrübe göremiyoruz. bu işler tecrübe işidir, yöneticilik direktörlük kolay işler değildir.
her zaman diyorum asıl yöneticilik alex'i hagi'yi getirip oynatabilmektir. günayı, töreyi, sezer, olcayı getirmek bir maharet değildir. bunu anlamak zorundayız.
Sevgili theo, Trabzon'un şuanda sözleşmesi bulunan kaç tane yabancısı olduğunu biliyor musun? Ben söyleyeyim; 12 tane.
6 tane yabancı oynatılabilen ligde, elinde 10 tane yabancı oyuncu varken gidip 2,5 milyon euro civarı maaş verip kariyerinin sonuna gelmiş adamlar alıyorlar. Ve bunu başarı olarak, örnek alınması gereken yol olarak söylüyorsun.
Bu arada finansal durumu son derece kötü, geliri bizden daha az olan bir kulüpten bahsediyoruz.
Bu yıl bir ihtimal başarılı olsalar -ki ihtimal bile vermiyorum- bu yapılan sözleşmelerin, ödenen paraların sıkıntısı sonraki 10 yıl boyunca yaşanmayacak mı?
kardeş sen çok az sayıdaki (hagi-alex) olumlu örneği gösterip işte yapılabilir diyorsun ama işte o işler kolay olmuyor. Bin tane denklem var denk gelmesi gereken. Ama bunun alternatifi olarak daha iyisi yapılmadığından diyecek bir şeyim de yok... bu yılki oltaların şanslı olması dileğiyle - umudum az olsa da-
@tsigalko
ben trabzonsporun transfer politikasına kefil falan olmadım birader. dediğim şey sadece aldıkları iki oyuncu hakkında. isterse 15 yabancısı olsun ne yapim.
bosingwa ve malouda toplam maliyeti iki oyuncunun yaklaşık 25 milyon tl.
beşiktaşın bu sene yaptığı transferlerin toplam maliyeti 65 milyon tl. eneramo hariç.
hani ekonomi bütçe falan ya o açıdan diyorum. malouda ile 2 sene bosingwa ile 3 sene imzaladılar.
baba senin anlamadığın şey şu.
sezerin maliyeti ile, bosingwanın ki aynı diyorum.
hani beşiktaş feda falan ya. aslında yalan diyorum. azıcık bakın rakamlara. sezeri sana bedavaya vermiyolar. 12 milyon tl maliyeti var sezerin sana. yalı parası. sezere vermeseydin o parayı gider bi yalı alırdın beşiktaşa asset katmış olurdun. veya giderdin bi altyapı tesisi inşa ederdin o paraya. okul inşa ederdin. anlatabiliyo muyum?
ben en başından beri şunu diyorum. eğer birader gerçek feda yapıcaksak. fernandes almeida satalım.
takımdaki üst maaş limiti 1 milyon tl olsun maç başı herşey dahil. bunu geçmesin. bu minvalde yapalım. transferi vs. ondan sonra stadı yaptığımız zaman oyuncuları göndermek vs gibi bi derdimiz olmaz maliyetlerinin azlığından dolayı. yepyeni bi takım kurarız.
bunu da yapmıyolar yani. arada derede bi durum.
Eneramo bitmiş. Abuk sabuk tüpçü transferlerini zamanında eleştirenler bu transfer konusunda yönetimi savunmasın.
Enaramo işinde savunulacak bir nokta yok.
Ben iş yapacak bir adam olduğunu düşünüyordum en azından 6+0+4 için ideal olduğunu ama 1.2 m € maaş , sakatlık durumları göz önüne alındığında gerçekten facia bir kontrat ile geldi.
Neyin bedeli ödendi kim bilir o transfer ve kontrat ile ?
Atış serbest:
a) Bilic
b) Gezi Parkı
c) Kasımpaşa stadı
d) Stad inşaatının devamı
e) Kişisel yönetici rantı
f) Diğer
Önyargı yaratmak adına bir yazı değil aslında durum tespiti, bu transferler takımın kalitesini artırıcı çözümler değil. Hazırlık maçlarında ben sahadaki takımdan zerre zevk almadım. Üç pas yapamama alışkanlıkları devam ederken topa 1 dakika sahip olamazken, maç boyunca rakip kaleye 2 şut atabilirken köyü, dağın arkasında aramaya gerek yok. Benim derdim vaatler ile gelinen noktanın absürdlüğü bakın transfer sezonu kapanmadan bu yönetimden 2 tane YD transferi görebiliriz. nereye ve kime hizmet edeceği anlaşılamayan oyuncularla doldurulabilir. O zaman Önder Özen, Biliç ve transfer komitesi şapkasını önüne alıp ben ne yaptım diyecek vakit bulamaz.
Eneramo'nun niye transfer edildigini bir kenara koyalim, kimin istedigi bile muamma. Haftalarca Bilic istiyor diye yazildi, sonra adam "kasetten izledim" dedi. Onder Ozen desen zaten alakasi yok konuyla, bariz.
Tamam, biz belirsiz amaclar icin 8 milyona Tabata alindigini da gorduk de, bu Eneramo muhabbetini kazinca bir sure sonra altindan neler cikacak kim bilir...
Eneramo transferi konusunda pozitif olan birtek ben varim herhalde. Almeida'ya tam anlamiyla alternatif olabilecek, tribunde oturmayi dert etmeyecek bir oyuncu lazimdi, bence Eneramo tam anlamiyla bu tanima uyuyor. Tabii tek sikinti sakatligi ve alacagi maas, ancak bonservissiz olmasi ve toplam maliyetinin dusuk olmasi maasini da mesru kiliyor. Ki adamin maasi Webo'nun maasindan daha az, arti olarak Webo'ya odenen 3M euro parayi odemedik, ki kalite olarak ayni seviyenin oyunculari, Webo'dan 3 yas genc Eneramo.
Ben takimin gecen seneden net daha iyi durumda oldugunu dusunuyorum.
Gecen seneki eksiklikler:
- Kalecimiz ekstra puan kazandirmiyordu. Tolga begendigim bir kaleci degil, ama McGregor'dan eksik olmaz. En azindan Yerli bir kaleci oldu ki bu acidan bile olumlu bir transfer diyebiliriz, McGregor'dan gelen parayla buyuk bir net harcama da olmadi. Kaleci antrenoru transferi de olumlu bir hamle, ki Cenk uzerindeki etkisi simdiden belli oldu.
- Yedek kulubeden skora katki saglayacak oyuncu yoktu. Sezer ve Omer bu acigi rahatlikla kapatabilir, ki Omer bu konuda kendini zaten kanitladi.
- Oguzhan ve Fernandes'i yedekleyen oyuncular Veli, Necip ve M.Akgun'du. Sezer bu isi her turlu yapabilecek bir oyuncu.
- Genel anlamda kulube yetersizdi. M.Akgun, M.Akyuz, S.Kurumus, Veli gibi oyuncular haddinden fazla sure aliyordu. Baktigimiz zaman simdi kulubede cok daha kaliteli oyuncular olacak.
- Serdar Hilbert degisimi de olumlu bence. Kalite olarak ayni seviyedeler, tek fark Serdar'in 'bek' olmadi, daha genc olmasi ve Yerli olmasi. Bunun icin 2M euro bonservis bedeli deger mi? Bence deger.
- Franco ve Eneramo transferleri de cok olumlu, uzatmaya gerek yok. Ayrica Oguzhan-Olcay patlamasini yapabilecek oyuncular gayet alindi bence, benim bu patlamayi bekledigim oyuncular Omer ve Sezer. Tore ve Franco da olabilir elbette, ki Franco zaten surpriz olmaz.
- Su anda 2 sikinti kaldi bence. Birincisi, hala onliberoda ciddi bir eksiklik var. Gecen seneki buyuk sikintilardan biri orta sahayi dolduracak, akliyla savunma yapacak sogukkanli, tecrubeli bir onlibero (kisacasi saglam bir Ernst, Aurelio, Conceicao) eksikligi vardi. Bunu insallah kapatacaklar.
Ikinci sikinti ise solbek hala. Ismail donene kadar Tanju, Gokhan, Ersan idare eder mi bilemiyoruz. Ben ozellikle Tanju'dan umitliyim, ancak hala bu bolge yarim gibi duruyor. Bu bolgeye bonservisli bir oyuncu alip Ismail'in onunu kapamak sacma olur. Bilic'in kafasinda soru isareti varsa bu bolgeye tecrubeli bir yabanci kiralamak akillica olur, ki Ziegler herhalde fena bir opsiyon olmazdi.
Ama onlibero transferi kritik. Umarim bu transferi sona saklamislardir ve buraya tartisilmayacak bir oyuncu gelir. Forvet transferi bence cok gerekli degil, Almeida iyi sartlarda satilirsa ve butce varsa iyi bir forvete kimse hayir demez, ama bence elzem degil. Ronaldinho ise sponsorlarla gelirse ve maliyeti dusuk olacaksa takima level atlatabilecek oyuncu, ama takim kadrosuna baktigimiz zaman en son ihtiyacimiz olacak oyuncu bence.
@BJK4EVER
Eneramo transferinin iki boyutu var: Performans olarak baktiginda bekleneni verebilir, ve hatta patlama dahi yapabilir. Transferin faydasi/gerekliligi konusunda benim kesinlikle kati fikirlerim yok, bekleyelim gorelim diyorum her zaman oldugu gibi.
Fakat bu yilan hikayesine donen "o istiyor, bu istemiyor" muhabbeti, istenen 3 adet saglik raporu falan ciddi sikinti. Onder Hoca "yonetim baska sebeplerle transfer yapma tasarrufuna sahip" dediginde mevzubahis oyuncu Ronaldinho idi, Eneramo degil.
Diyelim Eneramo'da sorun cikti, hesabi kim verecek? Top gene ortada donecek her zaman oldugu gibi.
Bu eski anlayisa donus sinyali cok can sikici iste.
@theo
Malouda ve Bosingwa transferini doğru bulmak Trabzon'un transfer politikasını doğru bulmak olmuyor mu?Elinde bu kadar yabancı olan bir takımın yapacağı transferler mi bunlar? Olay bunların iyi futbolcu olmasından bağımsız zaten. Kimse onu tartışmıyor.
Al şimdi imza töreni yapıyorlar statta. Bu görüntü bana çok tanıdık geliyor. Sonuçları da benzer olacaktır. Her neyse bizi de ilgilendirmez zaten. Ben bu anlayıştan kurtulmamıza seviniyorum.
@bjk4ever
bu yapılan aptalca transferlere bir tek sezon pozitif bakıyorsun. biraz da niğde üniversitesi ordinaryus profesörü shelbyl.
bu sene beşiktaşın eneramo kardeş ile birlikte taahhüt ettiği para 70 milyon tlcik oldu. afiyet olsun. buna yedek kulübesinde cigara tüttüren hocamızı da eklersek 80 milyon tl yi geçiyoruz. borç 500 milyon tl falandı ya hatırlatırım.
Al büyük başkan Hacıosman şimdi de iktidarı yalamakla meşgul. Transferlerin hangi kaynaklarla yapıldığı da buradan çıkarabiliriz.
Hükümetin kucağına nasıl oturulur dersi veriyor şuan.
@tsigalko
birader sen o anlayıştan kurtuldun da. yeni bir anlayış mı getirdin anlamıyorum? devrim mi yaptın?
seneler önce ali güneşi mehmet yozgatlıyı getiriyodun. şimdi de sezeri eneramoyu falan getiriyosun.
asıl logar kapağı şimdi açıldı bence.
@tsigalko
o dersi fikret orman çok güzel vermişti birader. dur bakalım.
"Beşiktaşlıların başbakanıyla hiçbir sıkıntısı yoktur. Biz o stada siyaset yapmaya değil futbol oynamaya gidiyoruz. Taraftarımızı doldurup kimse bölücülük yapmaya çalışmasın. Biz futbol oynamaya gidiyoruz, bizi bu işin bir parçası yapmasınlar" diye konuştu."
al bakalım 15 milyon beşiktaş taraftarı hakkında konuşma hakkını kim vermiş bu adama. seneye lig sonucundan sonra adam gibi bir seçim yapsın. alaşağı olmazsa adam değilim.
ha bu arada önder özen atletik performans departmanı kuruyodu. noldu? milanda falan vardı.
tıp doktorlarına beni kandıramaz fln diyodu. noldu?
fikret orman önder özen'i yer. sene sonunda da kendisi yolcu olur.
ayrıca bu sene çok para harcayan galatasarayın transferlere taahhüt ettiği para 80 milyon tl civarında. bunu da hatırlatmak lazım. aklınızda bulunsun gençler.
Habertürk te Meriç Müldür'ün bir yazısı var bana camiamızın yarısını hatırlatıyor. Taahhüt meselesine gelince theo 80 milyondan bahsediyorsun ama yıllık mı yoksa 3-4 yıllık mı? Alpermiş Malodaymış. alamyız arkadaşım biz şu durumda o topçuları. kulübün bir çok geliri hala 2 yıl demirören yüzünden temlikli. Demirörenin ilk yılındaki kamp döneminin otel borcu bile 5-6 ay önce bu yönetim döneminde ödenebildi. 210 tane icralık veya icra yolundaki borç kapatıldı veya anlaşma yapılarak uzun vadeye yayıldı. hala daha önceki yönetimişn pislikleriyle uğraşılıyor. geçen sene demirören dönemindeki yalan beyan yüzünden Avrupaya gidemedik. gelirden mahrum kaldık, borç içinde yüzerken, bu senede yine adalı-demirören yüzünden belki yine gidemeyeceğiz. taşın altına elini koydular. milletin diline doladığı Altınsay aday olduda bu delegeler mi seçmedi. ne yapılsaydı Adalı mı seçilseydi. Alpere mi 8-9 milyon bonservis vereceğiz. senin dediğin gibi olsaydı heralde sadece Alper'i alabilirdik bu sene. onun yerine alternatifli bir kadro hedeflendi. dediğin transferleri yapabilmek için satdımız bitmesi temliklerinde kalkması lazım. yoksa dediğiniz gibi yapılsa durum şu ankinden eknomik olarak çok daha vahim olabilir. tek taraflı bakmayın olaylara.
Bu arada Meriç Mülüdür'ün bugünkü yazısının alt başığıklarından bir tanesi olan ' Ebedi Dost Galatasaya' kısmını da okursanız iyi olur. Ayda 1 maç yapmamıza izin verilmedi ya neyse...
<3 "Enflasyon hic artmadi diyorlar, ekmek peynir artti, tenis topuyla hesapliyorlar ondan artmiyor!!!" kafasi <3
@ßhelbyl
bana biraz strateji sağlar mısın? niğde üniversitesine gitmeme gerek var mı?
@theotheo
Arkadas bu sana birkac aylik sure icin son cevabim, ad hominem'e karnim tok ama burada gene kafa sisirmeye basladin, silince de caps lock tusun basili gelip aglaniyorsun burada. Kapiyi birak, bacayi asindira asindira bir hal oldun.
Kassam Strateji'nin ne oldugunu anlayacak kafada bir insan olsan, sana burada anlatilan laflari da anlardin zaten.
Sor bakalim buradakilere/etrafa Kassam Strateji ne imis, ac internetten, Eksi Sozluk'ten falan oku bakalim birazcik. Git bir Yeni Harman falan al.
Bu kadar bos olunmaz ya. Yuh be kardesim.
***
Su adama yuz veren kidemli yorumculara da ayrica teessuf ederim. Bu kacinci teessufum bilmiyorum ama, cidden teessuf ederim.
kassam ı anladım birader. emperyal türkiye yaratma hedefinde olan bi blog. inşallah yaratırsınız. ben inanıyorum ama sana sen yaratırsın.
yalnız akparti falan güzel yazmışn en son atatürk falan sıkıştırmışsın. sana ekmek çıkmaz ordan. sadece işte akpartinin dış politikası stratejik derinlik ıvır zıvır diye zırvalasaydın bugün cnn turke çıkabilirdin. bence şansını dene. doç dr shelbyl ortadoğu uzmanı mesela. stratejist veya. yaşam koçu gibi bişey. neyse.
size hayırlı traşlar.
@theotheo
Kendini arsivlik rezil ettin abicim, cok tesekkurler. Herhalde tek hayrinin dokundugu su bloga bu oldu.
Ad hominem'i arada hallettigimize gore konuya geri donelim.
Fikret Orman'i, acikcasi "ehven-i ser" olarak gordum. Zaten oy kullanma hakkim henuz olmadigindan secimde oy kullanma hak ve mesuliyetim olmadigindan, ehven-i ser secimim ahlaki bir zorluk cikartmiyordu. Bu konuda Kalten'in ilginc bir listesi vardi mesela.
Orman icin iki olasilik var: Ya gercekten istekli ve vizyoner bir yonetici ve su an cercop temizlemekle mesgul, ya da gercekten elimize gececek olan versiyon nihai olarak bu. Mesela su link'teki aciklamalarina bakinca politika yapan bir baskan goruyorsun, fakat secim oncesinde Haciguzeller ve Dalgakiran gibi yoneticilerin yazdiklarina bakinca baska bir baskan.
O yuzden onumuzdeki secimlere 1 yil kalana kadar mumkun oldugunca -Gurcan'in bu yazisindaki gibi- olgulari konusmamiz lazim ve karakterlerden uzak durmamiz lazim hakkaniyetli olmak adina.
Transfer donemi kapaninca degerlendirmeyi yapacagiz ayrica, fakat kadrodaki siskinligin giderilip saglam bir capa alinacagina dair hala daha umidim var benim.
DM ve sol bek için yapılan "takımda yabancı sayısı sıkıntısı var olmaz" söylemi için:
tolga
serdar-(y1)-(y2)-(y3)
(y4)
töre-(y5)-oğuzhan-olcay
(y6)
Görüldüğü gibi: her iki stoperi de ecnebi yaptığımız ve golcüyü de yine ecnebi seçtiğimiz halde bek ve DM yabancı dahi olsa kontenjan sıkıntısı olmuyor.
Bu kadroda yeri tartışmalı olacak tek isim de Töre. Alternatifi Holosko olunca da bence Töre oynar zaten. Olmadı stoperlerden birini yerli seçersin.
Kişiler Kurumları temsil ediyosa Biz 12 yıldır sanırım Beşiktaş olarak temsil edilemiyoruz. Başkanın siyasi tarafına laf etmiyorum kendi hür tercihidir. Fakat tüm Beşiktaşlılar adına tespitte bulunması, maçlar başladığında Yeter YD tepkisinden fazla olacaktır. Biz görüntü olarak Kurumsal olmaya çalışan aile şirketi gibi olduk herşeyle ilgili ekip var ama sonuçlar ile ilgili sorumlular ben birşey bilmiyorum demekte. Bkz: Biliç'in Eneramo ile ilgili açıklaması.
ben bu yıl ne olursa olsun orta sahaya savaşçı, kaleye dikine gidebilen en azından bir oyuncu istiyorum.
Bu arada KASSAM konusuna ne ara gelinmiş :)
Saygılar...
Ben de zamanında theo'nun yorumlarına cevap vermeme kararı almıştım. Dün yine dayanamayıp polemiğe girdim.
Emperyal güçlere hizmet ettiğin için seni de kınıyorum sevgili shelbyl.
Teo,
zaytungu biliyo musun abi sen? Ciddiye alıyo musun misal?
Hay amk kaçırmışız empreyalizm falan muhabbeti dönmüş.Tühh..
Yav theo biladerim hakket senin yaşın kaç?Cidden merak ettim.Herkese bir ayar veriyorsun.Senin güttüğün koyun kadar bizim çoban sikmişliğimiz var amk yerinde bu kadar ötme özgüveni ve cesaretini ve herkese akıl verme cüretini bulamadık.Valla bravo amk.Bizim köyde karısı çalışıp kendisi kahvede oturan adamlar gibi akıl ve tesbit sıçıyorsun.Takdire şayan.Açık ve net yazcam sikimi ortaya koyacağım için temkinli gidicem de bu düşünce yapısı bu üslup kurgusu ile yaşın 25 ten büyük olsun sikimi keserim.Sikim ortada olmasa en çok 23 derdim.Onuda not düşeyim.
Shelbyl e emperyalist mi demişler...#direnshelbyl ..Yav ben sana emperyalist desem küser yaşa osman yaşa derdin.Hiç hatırım yokmuş sende ayrıyeten yazık.
Uzuvlarını bahis konusu yapmaya ne çok merakın varmış arkadaş. Blok'a yazdığın her üç yorumdan;
1. onun bunun yaşı
2. kendi yada başkasının uzuvları, am-göt-meme
3. akepe yalamalığı
bütün mevzu bu üçlemede dönüyor.
Sonra teo kötü,
Teo nun her 5 yazısından birine katılırım, ancak bu adamın tutarlı ve istikrarlı eleştiri yaptığı gerçeğini değiştirmez. Dün iyi dediğine bugün giydirmiyor.
Ancak bazı yazarların maalesef eleştiri yaparken elleri titriyor.
stat mevzu, kart 1903, yeni yönetimdeki gereksiz insanlar, profesyonel yönetim zırvaları, transfer, sponsor, siyasal kadro, basınla ilişkiler, vizyonsuzluk .... eleştiriye açık o kadar çok mevzu var ki ortada. Ancak dinimiz imanımız hazırlık maçları olmuş.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/24422407.asp
Bütün konuları bırakalım da bu şerefsizliğin hesabı hemen verilmeli.
Pazardan aldım Seba ruhu, evde çıktı hükumet yalakası.
Cengaver sadrazam paşam..Seninde her üç yorumumu okuyup istatistik tutmaya ne merakın varmış be bilader.ya meraktan ya........... gider deöiş adamlar.Fazla çok istatistik tutma bence bu bir.
Teoyu tanımam etmem senide tanımam etmem.Yazdığı yazılardan yorumlardan dolayı yaşını merak ettim.Kendimce yaptığım tahmin doğruluğunu görecektim.Yzarken elin titremesin direk isim ver öyle yaz.Sanırım sende devrim hayalleri gören ergen bir arkadaşımızsın.Korkma senin istediğin devrimi de biz yapacağız yavrum.Senin devletin bir melek çünkü.Bu ikiiiiii..
Akp yalamalığı diyen dillerini yerim ben senin.Sen akp söverken herkes alkışlayacak bir başkası akp yi savunurken yalama olacak.Gezi ruhu deniyordu bu hoşgörüye dimi.:))
Hazılrık maçı skor vs konuşmadım ben hiç çok ta umrumda değil.Sezon başlar haftada bir kere gider kahvede çayımı cigaramı içerken söver sayarım o kadar.Hayatımın merkezine BJK yı alacak kadar kafayı yemedim şükür.Amk batmazsa BJK.ikinici üçüncü ligde bile olsa yine BJK lıyım der geçerim bendne o kadar çalışır yani.Kart 1903 müş profesyonel yönetimmiş vs banane abicim benmi düşüncem onları.Meraklısı gitsin aday olsun kurtarsın BJK yı madem memnun değil.Ama en çok gezide çadır kurtaran adamlar yazarken memleket kurtarıyor ya asıl mevzu bu.
şerefsizliğin hesabı
https://www.bjk.com.tr/tr/haber/56179/
yapılan transferlerle ilgili teşhise katılmamak elde değil. onbirin kalitelidir rotasyonun eksiktir ona göre transfer yaparsın. onbirin yetersizdir bu durumda onbirdekileri rotasyona çeker kaliteli adam alırsın. yazıda da belirtildiği gibi bizde yapılan transferlerle rotasyona kayanlar arasında kalite farkı yok. bu da kadro derinliği değil şişkinlik demektir. misal beşiktaş'ın ön tarafında oynayacak almeida, pektemek, eneramo, gökhan, ömer, olcay, holosko, dentinho. 3 oyuncunun olacağı bölgede birbirinden pek farkı olmayan 4'ü yabancı 8 oyuncu var. bu derinlik değil şişkinliktir.
ayrıca eneramo konusunda kenarda oturmayı sorun etmez, almeida'yı yedekler denmiş de sorun etmesi gereken eneramo değil zaten. allah'tan belasını mı istiyor daha neyi sorun edecek? sorun etmesi ve transfere kafa yorması gereken taraf biziz. öncelikle bize almeida'yı yedekleyecek mi yoksa onu anlamsızlaştıracak, kesecek bir transfer mi lazımdı buna bakmalıyız. oyunu teknikten çok fiziğe dayalı olan ve buna rağmen hazırlık kampını sakatlığı nedeniyle kaçıracak birisi üzerindeki anlamsız ısrara bakmalıyız. kenarda oturacak ve beşiktaş'la kıyaslanacak öyle aman aman talibi olmadığı aşikar adama (başka bir takımda siksen alamayacağı) yıllık garanti 1.2 milyon euroluk ücreti + maç başı 10 bini nasıl bir pazarlık başarısıyla(!) verdik buna bakmalıyız.
takımın gerisi de ön taraf gibi şişkin. toraman, sivok, escude, ersan derken bir de franco geldi. bu kadar stoperin olduğu ve bek yokluğunun olduğu ortamda necip'i sol bek deneyeceğine juve misali 3'lü savunma varyasyonlarını bi' denesin bilic. zaten kafasında bir taktik belirleyip illa onu oynatmaya çalışan adama oldum olası ısınamadım. arkadaş bi' elindekine bak, kim ne oynar incele ondan sonra taktik belirle. carlos gelir gelmez 4-3-3 oynayacağız diye çıkmıştı, bilic de 4-2-3-1'e takıldı. çok mu düşündü bilmiyorum; ama eldeki iş görecek iki merkez oyuncusunu bu kadar vasıfsızlaştıracak taktik zor bulunurdu gerçekten, tebrik etmek lazım. elde arka ikilide oynayacak adam yok. veli koşuyor ediyor; ama fizik olarak o bölge için yetersiz. (kanat yedeği diye aldık mc yaptık, şimdi de dmc oynatıyoruz. bu hızla iki sezona tolga'yı yedekler hayırlısıyla) oğuzhan yine aynı şekilde. mücadele gücü yok, kaçak oynuyor ve etkisizleşiyor. ferdi desen adamı ayağı top yapıyor diye zorla amc yaptık, o da topsuz oyunu sıfırladı sağolsun. ön üçlünün merkezi için ne ferdi ne oğuzhan o bölgenin oyuncusundan beklenecek skor katkısını sağlar. ferdi'nin serbest vuruş-korneri çıkar zaten geriye 3-4 tane asist kalıyor. oğuzhan'ı koysan onun da skor katkısı ihtimali bir hayli düşük.
takımın iki sezondr bağıran dmc açığı konusundaysa tek hamlemiz atiba hutchinson. vizyon müthiş, antalya yolundan oyuncu döndürüyoruz aq. lan hiçbir şey bilmiyorsanız bi' kağıda bize dmc lazım yazıp gidin eiffel kulesinin önüne bekleyin. o yolla bile bundan iyisi bulunur.
Atiba çok kötü gelmedi bana. PSV'de 1 sezonda 46 maç (4000 küsür dakika) oynamış adam ne kadar kötü olabilir ki ? Ama o da bonservissiz geliyor, biz hala bütçenin aşağı yukarı yarısını kullanmışken ön liberoyu da bedelsiz alırsak bütçenin yarısını forvete basacağız demek ki. Neyse basalım anasını satayım, Matri'ye olabilir mesela. Yine Eneramo gibi abuk sabuk adamlara basmayalım da.
Bir de takım asla 3'lü defans oynayamaz. Sol tarafı 4'lü defansta savunamayan Gökhan Süzen mi 3'lü defansta savunabilecek, yoksa Uğur Boral mı ? Hadi varsayalım ki savundular, hücumu nasıl yapacaklar ? Aynısı sağ taraf için de geçerli, Serdar Kurtuluş komple sağ tarafı kaldırabilecek hızda değil.
Ama öte yandan bu Atiba'dan daha iyisi bulunamaz mı ? Anladığım kadarıyla yine Bilic ısrarla istiyor bu Atiba'yı. Bilic'in Beşiktaş'ın bu ülkedeki büyüklüğünü tam olarak anladığı konusunda derin şüphelerim var. Eneramo'yu bize yeterli görmesi vs. soru işaretleri oluşturuyor. Bu sezon transferlere Bilic hiç bulaşmasa iyiydi aslında.
haklısın. elinde beş tane stoper varken üçlü defansı gökhan süzen'le, serdar kurtuluş'la kurmaya kalkarsan üçlü defans oynayamazsın.
juve mesela barzagli, bonucci ve chiellini ile oynuyor üçlüyü. biz yüzüncü yılda zago, ronaldo ve ahmet yıldırım-tolga gibi oyuncularla oynadık üçlüyü. bu sezon da mesela ersan(escude) sivok franco(toraman) ile oynamayı, en azından, deneyebiliriz. necip'i sol bekte denemekten, oğuzhan ve ferdi'yi vasıfsızlaştıran 4-2-3-1 sistemine ısrar etmekten (bence) daha iyidir.
üçlü defans üç stoperle ya da iki stoper bi libero ile oynanır. 3-5-2 bence de elimizdeki kadro yapısına en uygun sistem ama üçlü defans oynayan takım takip etmedim bir süredir.
tolga
pedro-sivok-ersan
serdar-ozzy-dmc-ferdi-gökhan
almedya-pektemek
ya da 100. yıldaki gibi 3-2-3-1-1
ne bileyim, 4lü defans oynıcak bekin yoksa üç stoperle oyna, ilerisi sağlamsa geriyi iyice garantiye alıp sonuca her türlü gidersin.
Guzel diyosunuz gencler de daha bek oynayamayan, yarim sahada yeterince is yapamayan gokhan'i 5'linin soluna yaziyorsunuz. serdar da biraz hantal bunun icin.. Carlos'lar, Cafu'lar, olmadi Uzulmez gibi git-gel yapcak adamlar lazim o taktige
Üçlü defans konusunda Deniz'e katılıyorum. Ancak eldeki kadroyla değil. Bu oyun sisteminde karar kılınıp sisteme uygun transferler yapılmak kaydıyla. Örneğin sene başına dönme imkanımız olsaydı;
....................TOLGA.....................
...SİVOK............FRANCO.............ERSAN.. (KÖYBAŞI)
...................TRANSFER...................
..HİLBERT.......POTUK......OĞUZHAN.....OLCAY.. (KÖYBAŞI)
.....................FERDİ....................
....................TRANSFER..................
(ALMEİDA)
(MUSTAFA)
Çok da kötü gözükmüyor. Gönderilmeseydi hilbert'den bu sistemde iyi katkı alınabilirdi. Sağlıklı ve formda bir İsmail'de hem orta beşli hem de geri üçlünün solunda değerlendirilebilirdi. Böyle hayvani bir orta saha varken geçen yıldan fazla yemeyeceğimiz varsayılabilir.
Günümüze dönersek eldeki oyuncu profili ile bu sistem zor gözüküyor.
uclu bek ooynanacaksa sagda necip rahatlikla goturebilir bence. hatta solu da bence veli goturebilir buttner gelmezse. gecen sene sol bekte basarisizdi biliyorum ama bence boyle bi diziliste rahat oynar
tolga
sivok-franco-ersan
necip-ferdi-oguzhan-atiba-veli
eneramo-pektemek
ancak bu kadroda da olcay'dan faydalanamiyoruz pek ki bence su an besiktas'in en faydali oyuncusu.
serdar kurtulus'un sagda oynamasi intihar olur, adam gotunu kaldiramiyor. sag bek oynayacaksa anca defansif gorevini yapmasini beklemek lazim. FM dili ile full-back.