.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

17 Şubat 2016 Çarşamba

Karne: Beşiktaş 1 - 0 Mersin İdman Yurdu


Goller: Jose Sosa (74')
En iyi üç: Jose Sosa, Atiba Hutchinson, Dusko Tosic
En kötü üç: Gökhan Töre, Mario Gomez, Veli Kavlak

Karne:

Şenol Güneş6.5
Beşiktaş5.8
Mersin İdman Yurdu5.2
Barış Şimşek5.7


Tolga Zengin6.2
Dusko Tosic6.9
Necip Uysal6.6
İsmail Köybaşı6.4
Andreas Beck6.2
Atiba Hutchinson7.0
Oğuzhan Özyakup5.9
Jose Sosa (90')8.0
Ricardo Quaresma6.7
Gökhan Töre (46')4.2
Mario Gomez (64')5.4


Cenk Tosun (46')6.3
Olcay Şahan (64')5.9
Veli Kavlak (90')5.8


Takım Ortalaması6.3

Anket: 54 kişinin katılımıyla tamamlanmıştır. İlginiz için teşekkürler.


24 Yorum:

turkkant dedi ki...

Zor maç bekliyordum, gayet zor oldu. İşte böyle maçlarda bir firik, duran topta stoper kafa golü filan çok önemli. Olimpiyat'da Gençler maçı da zor geçecektir. Kart cezası olmadan o maçı alıp atlatırız inşallah.

- Sosa'nın form curve'inin tepelerde olduğu bir dönem yaşıyoruz. Adam 15 maç neredeyse bir şey yapmadı, bir form tuttu gol asist boşu yok son haftalarda.

- Töre-Q17 beraber olayına karşıyım. İkisi beraberken Oğuzhan'ın da verimi düşüyor.

- Defans hattı iyiydi. Özellikle Beck'i gayet beğendim.

Mayor dedi ki...

Töre - Q17 ye bende karsiyim.
Bunlardan biri Olcay olursa Oguzhan oynamaya basliyor.

QuaresmA dedi ki...

Q17 - Sosa iyiydi, Oğuzhan'ın aktifliğinden memnun kaldım. Girdi, çıktı, karıştırdı oraları. Oğuzhan yetenekleri itibariyle Mesut Özil'in 1-2 gömlek küçüğü ama oynamaya çalıştığı oyun bir Selçuk İnan. Bugün sık sık kaleyi zorlaması sevindriciydi.

Töre - Q17 ikilisine ben karşı değilim, çünkü diğer kanatlar bu ikisinin epey gerisinde. Olcay pozisyona girse de atamıyor, o zaman pozisyona girmesinin ne anlamı kalıyor? Pozisyona girmeyen ama iyi orta kesen oynasın o halde. İçeride Gomez var, kestiklerinden biri illa gol olur. Ha bu aralar tercihim Q17 - Cenk olurdu kanatlarda ama bir sebepten dolayı Şenol Hoca kesinlikle Cenk'i solda denemiyor. Halbuki Antep'te de arada oynuyordu o mevkide.

Unknown dedi ki...

Quaresma ve Töre formada olsalar bile birlikte oynadıklarında hücumdaki pas trafiğinin engeline dönüşüyorlar. Kenar oyuncularının kopukluğu Oğuzhan'ı da eritiyor. Mesafeler uzadığında genellikle bekin ve Atiba'nın yardımıyla oyunu kanatlara taşıyoruz fakat bu seferde Gomez'in yanına sokulacak ikinci üçüncü oyuncular olmadığından yine kolay savunulan bir takıma dönüşüyoruz. Hele bir de Töre'nin berbat formu işin içine girdiğinde bir anda kısır bir takım ortaya çıkabiliyor.

Quaresma-Töre'nin olmayacağını daha önce de gördük. Olcay iyi ya da kötü oynamasından bağımsız olarak takımın hücum hareketliliğinde rol üstleniyor. Pas istasyonu oluyor, içeri katedip kanal açıyor, mesefeyi kısaltıyor. Üzerine hücum pres ekliyor. Bu tip özelliklere sahip başka kenar oyuncumuz yok. Quaresma kanat, Töre uyabilecek özelliklere sahipti fakat böyle giderse kanat forveti, klasik kanatı falan bırakalım hiç bir şey olamayacak.

Olcay'ın top tekniği, son vuruş, istikrarsızlık gibi özelliklerinden kurtulmak istiyorsak yerine Quaresma'yı değil benzer nitelikte daha iyi bir oyuncu almalıydık. Şu kadro yapısında kim ne derse desin Olcay ilk 11'e yazılacak ilk oyunculardan.

Maça gelince hücum kopukluğu oyuncu tercihleri kadar, takımın bir türlü ısınamaması, sis, rakibin çakılı anlayışı gibi etmenlere de bağlıydı. Süregiden bir düşüş olduğunu düşünmüyorum. Gençlerbirliği maçında akışkanlık kazanacağımızı sanıyorum tekrar.

Tam puan kaybetmelik maçtı Sosa 9. puanı getirdi tek başına. Kayseri ve Osmanlı maçlarını da ona yazmak lazım. Hücumdaki partnerlerinden en önemli farkı bu tür durumlarda karakter koyabilmesinde. Pas oyunundaki kritik rolünü bir tarafa bırakırsak bu tür öne çıkışları olan az oyuncuya sahibiz. Çoğu oyuncu takımla birlikte iniş çıkış yaşıyor. Şampiyonluk yarışında öne çıkışlarına fazlasıyla ihtiyaç duyacağız Sosa'nın, zaten yedeği de yok.

WiLdHoney dedi ki...

Sosa inanılmaz bir karakter koydu, üstelik ilk yarıda yediği tekmelere rağmen küsmeden devam etti. Töre iflas etmiş gibiydi, hiç bir şey yapamadı. Gomez'e top getirmeyi özellikle ilk yarı hiç beceremedik. Defans ise üzerine düşeni gayet iyi yaptı, özellikle Tosiç ve Necip nasıl oynamaları gerekiyosa, tam olarak öyle oynadılar.
Bu virajı almak bize psikolojik olarak çok yarayacaktır, umarım Gençler maçından da 3 puan ve sakatlık&ceza almadan kurtuluruz. Ben Fener-Bursa maçından bizim lehimize birşeyler çıkabileceğini düşünüyorum, elbette seyircisiz cezası çok etkileyecektir.

turgay dedi ki...

bu hava da ne kadar iyi oynanırsa biz de o kadar iyi oynadık diye düşünüyorum. rakibin hızlı oyuncularına iyi konsantre olmuş defans hattıyla karşılık verdik ama hücumda pas oyununu yapamayınca pozisyonda bulamadık.

töre bence bir süre kadroya dahi alınmamalı. umursamaz güçsüz bir oyuncu konumunda şuan. hiç risk almadan hemen bir kaç hafta kadroya almamak lazım. kerim var cenk var olcay var herkes oynayabilir gökhan kadar. takıma zarar verenle hemen mesafeyi koymamız lazım. çünkü bizim lobi gücümüz yok bir kere tökezlersek işimiz zor. başakşehir 1 puanı bu 3 puan moral olarak çok iyi oldu ancak dediğim gibi oyunu bozanla mesafeyi koymamız lazım yoksa ilk golü atana kadar büyük stres yapacağız.

CDiS dedi ki...

Teknik direktörlük biraz da şans işi, his işi. Olcay girerken, Sosa 'nın çıkmasını bekliyordum, zira kendisi oldukça kötü oynuyordu. Gomez de kötüydü, hatta Oğuzhan da kötüydü.
İşte burada Gomez 'i çıkartan Şenol Hoca, eğer Sosa o golü atamasaydı, maç berabere falan bitseydi, kıyasıya eleştirilecekti, Sosa golü attı, oynadığı kumar tuttu.
Takım bu sene çok az olduğu üzere, cansızdı, temposuzdu. Bunda değişik faktörler var elbette ama İsmail Köybaşı büyük takım oyuncusu olmadığını bir defa daha gösterdi bence. Bu oyundan bağımsızdır, dün 60 lı dakikalarda, gol gelmeyince, oyunda kötü olunca taraftar homurdanmaya başladı, pas hatalarında 'ah'lar gelmeye başladı, İsmail bu noktada ayağına top geldiğinde saçmalamaya başladı, hatta hatırlayın bir taçta topu çok amatörce rakibe verdi. 7000 taraftarın homurtusundan bu kadar etkileniyorsa, gelecek sene 30-35 bin taraftarın önünde nasıl oynayacaksın, o taraftar her zaman seni alkışlamayacak, bu adam 27 yaşında, yanılmıyorsam 6 yıldır Beşiktaş 'ta.
Aynı, Kayseri, Osmanlı maçları gibi çok tutuk bir maçta, aynı o maçlarda olduğu gibi Sosa 'nın şapkadan çıkardığı tavşanla kazandık, önümüzdeki iki maç da kritik (G.Birliği ile Olimpiyatta oynuyoruz), en az 4 puan alırsak, önümüz açık gibi gözüküyor..

turkkant dedi ki...

Sezonun ilk yarısı Oğuzhan-Sosa arasında tam bir uyum yoktu. Sosa bir bakıma Oğuzhan'ın merkezden dribling alanlarını kapatıyordu. İkinci yarı bence bu iş çözülmüş Sosa sık sık kanat oyuncusu gibi sağ ve sol kanada kayıyor son maçlarda, Oğuzhan'ın hareket alanını genişletiyor. Sosa-Gomez ilişkisi de daha iyi.

Oğuzhan defansif anlamda ilk yarıya göre düşüşte gibi geldi bana. Daha fazla hücum pres filan yapardı, sanki fiziken gerilemiş. İnşallah kritik maçlarda bir tık yükselir. Atiba'ya her maç bu kadar yük binmemesi lazım.

Martin Wörms Olcay'ın gerekliliğini çok iyi yazmış. Girdikten sonra orası karıştı zaten. Töre Fener maçında bize çok lazım. Bu üç oyuncu arasında yedek kalırsa kendini bırakacak oyuncu Töre gibi duruyor. Quaresma ve Olcay genelde sonradan girdiğinde etkili işler yapıyor, Töre daha ilk 11 oyuncusu. Bu sezonun genelinde kötü olsa da, Fener GS gibi kritik maçlarda önemli işler yaptı.

BJK4EVER dedi ki...

Ben Tore-Quaresma kanatlarina karsi degil. Kalite anlaminda acik ara en iyi 2 oyuncumuz bunlar. Ancak ceza alaninda cogalamadigimiz dogru, bu tek arguman olabilir. Ama Olcay'in oynamasi icin bence bir arguman degil, cunku Olcay o kadar yeteneksiz ki, girdigi pozisyonlari zaten kaciriyor. Ustune istikrarsizligi ve son zamanlarda gostermedigi mucadeleci yapisi eksik olunca da hic cekilmiyor. Forveti kanada koymaya her zaman karsi oldum, her zaman olacagim da. Cenk oynayacaksa ya striker ya da second striker olarak oynamali. Bir Holosko, Bobo, Nihat, Pektemek daha yaratmayalim.

Bence kanattaki formsuzlugun en basit cozumu formsuz Tore'yi de kenara cekip Sosa'yi sag kenarda kullanip orta Alani guclendirmek ve Oguzhan'i one atmak. Boylece hem sert takimlara karsi daha sert bir orta alanimiz olur, hem Oguzhan daha ozgur bir oyun ortaya koyar ve az yorulur, hem de Sosa Oguzhan'in alanine kapatmaz. Tek sikinti bu seneki hucumcu takimdan gecen seneki kontrolcu takima bir tik yaklasmamiz olur. Ama kanat oyunculari bu kadar formsuzken cok da mantiksiz olmaz. Tabii diger alternative Fréi'yi kullanmak; bu da bana mantiksiz gelmiyor, ki Frei Olcay'dan sonra en kaleye yakin oynayan kanat oyuncumuz.

YSY dedi ki...

@BJK4EVER

Aslında tam gönlümden geçeni yazmışsın. Senin dediğin bilic takımının handikapı, ortada atiba-tolgay oynayarak aşılabilir.

planck dedi ki...

Eğer tolgay sağlam olsaydı onu atibanın yerine çekip dediğini deneyebilirdik ama şu durumda pas akışkanlığı büyük sekteye uğrar. Kanatlardan birinde formda bir q17 varken diğer kanatta forveti ikileyebilecek birinin oynaması, arka direkte pusuya yatacak birinin oynaması daha mantıklı geliyor. Son vuruş açısından bakarsak bu cenk. Komple oyun anlamında bakarsak olcay. Ama olcay gol atamadıkça daha kötüye gidiyor. Fakat dün kaçırdığı golü q17de sosa da kaçırsa şaşırmazdım. Cenk ve gomezden sonra tekte gol vuruşu en iyi adam olcay, attığı goller hep tekte şut veya stop şut idi. Kerim de fena değil aslında o işlerde. O değil de gomeze noldu ya?

cochise dedi ki...

1) Oğuzhan bazen kötü oynamadığında da yaptığı 'kilit' işler golle sonuçlanmadığında kötü oynadı deniyor haksızlık ediliyor. Ama dün ne kadar kötü dense hiç de haksızlık olmazdı. Takımın kötü görünmesinin temel sebebi pas isabestizliği. Birileri Quaresma'ya pas atmıyor meselesini dikte etmiş sanırım. Özellikle ilk yarı tek derdi Quaresma'ya pas atmak gibiydi. Oyuna hiç giremedi. ama aldığı faul de gol getirdi. Kısmet işte..

2) Olcay'la ilgili bir yazı yazmak şart oldu gibi görünüyor. Olcay'ın değerini anlamakla ilgili en önemli sorun onu Umut Bulut gibi değerlendirmek. Hani Umut da çok çalışıyor ama kazma ya; Olcay da o hesap gibi değerlendiriliyor. Bu çok yanlış bir yaklaşım. (yetenek kısmında sorun yok evet yeteneksiz ona değil itirazım; ki kaçırdığı golü buna örnek göstermek yanlış, zira aynısından quaresma 3 tane falan kaçırdı bu yıl) En uygun zamanda detaylı bir analiz yapacağım şimdi kısaca şunu söyleyeyim. Olcay'ın of the ball bilgisi, genelde saçmalasa da sürekli ceza sahasını karıştırması diğer oyuncuların rahat alan bulmasını ve baskı yapmamızı sağlıyor. Ayrıca topla oynamaması da diğer oyunculara yine hareket alanı / topla oynama özgürlüğü sağlıyor. (Sosa'nın en önemli değeri de bu) Sonuçta bir tane futbol topu var ve G7 ve Q17 aynı anda oynadığında o top takıma yetmiyor. Kerim önerisinin oluru var ama forvete çok yakın oynamak şartıyla (gol vuruşu, sezisi koşusu q17'den de G7'den de iyi topla oynama sevdası onlardan da fazla). Olcay benim de ideal 11'imde yok ama onun daha iyisinin alınmaması Olcay'ın suçu değil. Quaresma transferine karşı çıkarken; "tamam alınsın ama asıl eksiğimiz yani Olcay'ın iyisi alınsın; Quaresma da ekstra parça olsun" dediğimi hatırlıyorum... Ayrıca hem quaresma hem Gökhan hem de kerim rakip yorulduğunda çok daha farklı oynuyor. O nedenle ben olsam maçlara Olcay'la başlayıp 45'te çıkarıp ötekini alırım oyuna. (Bu yorum FB maçı gibi başabaş oynayacağımız maçlar için geçerli değil; dünkü maç gibi ezerek oynamamız maçlar için geçerlidir..)

cochise dedi ki...

2'ye devam; Olcay'a daha doğru eleştiri için topla yaptıklarına değil; takımın oyununun onlu ve onsuz halini karşılaştırmak gerek. Olcay'lı takım Olcay'sız takımdan (Olcay ne kadar kazmalık yaparsa yapsın) daha iyi oynuyor.

3) Bir kardeşimiz (ironi değil gerçekten kim hatırlamıyorum) frikik oluyor, maç berabere ama Beşiktaş'ın 10 numara pozisyonunda oynayan oyuncu topun başına geçince heyecanlanmıoyrum bile demişti; herhalde artık heyecanlanır.

cochise dedi ki...

son bi ekleme; yine normalde ofansif katkı açısından haksızca eleştirilen Beck (Beck'in ofans katkısı orta yaparak değil de topu ileri çok iyi taşıyarak oluyor) dün pas açısından berbattı. İlk defa kendisine çok kızdım. Ama diğer taraftan Nakoulma gibi ligin en seri adamlarından biriyle çok kez karşılaştı, hemen hepsini kazandı..

Unknown dedi ki...

cochise'nin Olcay değerlendirmeleri yerinde.

Dün maça Olcay-Quaresma başlanmalıydı, bence ilk yanlış burada yapıldı. Daha sonra devre arasında Töre-Cenk değişikliği oldu, bu da ikinci yanlıştı. Töre-Olcay yapıp, 70'e kadar sonuç alamadığı takdirde Cenk'i ya da Kerim'i almalıydı. Ben hocanın maç başı ve devre arası tercih hatası yaptığını düşünüyorum.

JimmyLue dedi ki...

Olcay konusunda başından beri cochise ve MartinWörns'le hemfikirim. Olcay'lı oyunlar ile Olcay'sız olanlar karşılaştırıldığında Olcay'ın elzem olduğu çıkıyor ortaya. Pas oyununda, alan açmada, rakip defansa baskıda.. kısaca takım oyununda Olcay elzemdir. Dün pozisyona girip atamaması, yeteneksizliği ya da bir şekilde efektif olmama sorunu bu adamın background'ını, yıllardır yaptığı istatiği değiştirmiyor.
Bu takımın kanatları şu anki form durumları itibariyle Quaresma- Olcay olmalıdır. Daha evvel beraber sahada oldukları maçlarda en dengeli oyunlar oynanmıştır. Beck-İsmail'i de tam manasıyla önlü arkalı ofans/defans olarak dengeleyecek nitelikleri mevcuttur.
Güneş'in artık 4-4-2 nin kimyamıza uymadığını geç de olsa anlamasını umuyorum ki Gomez çıktıktan sonra takımın alışık olduğu sistemde oyunun bize dönmesiyle göründü bu gerçek.
Rhodolfo'nun eksikliği yokluğunda ne yazık ki bayağı çıktı orataya. Marcelo bunu nasıl- ne kadar yapabilecek göreceğiz fakat geriden başlayan oyunumuz O'nsuz randıman vermiyor.
Maçı bir şekilde kazanmak güzel oldu. Gençler maçını Hoca Başakşehir'e aldırmak için ısrarlıymış ki güzel haber.

Murat dedi ki...

puanlar Martin Wörns'e, özet geçmek gerekirse,

Ersan'ın değerini ( aman ha sanmayın öyle abartı bir değeri olduğunu falan) sakatlandığı veya kart cezalısı olduğu maçlarda görmüştük, satılınca boşluğu daha da belirgin oldu, aynı şekilde yine muhteşem bir savunma oyuncusu olmayan Rhodolfo'nun da ( benim görüşüm iyi bir savunmacı, savunma toparlayıcı olduğu yönündedir) değeri sakatlanınca ortaya çıktı. En şiddetli sancı da defanstan top çıkarma veya oyun kurma mevzusunda (kaldı ki Rhodolfo bu işleri sezonun başında daha iyi yapıyordu, sakatlığı öncesinde yorgunluk sebebiyle aksamıştı, şişirmelere başlamıştı

Alexis Delgado bir Ersan marcelo'da rhodolfo olursa, bu seneyi kotarırız.


Bu defans tarafı..

Murat dedi ki...

gelelim Orta saha ve hücum,

Töre kesinlikle 1-0 hatta 2 farklı galibiyet topçusu şu anda, Kerim Frei ise cacık mıyım cacıka giren bilmem ne miyim sorunsalı yaşıyor, Queresma -'yı ne kadar sevdiğimi ve saydığımı bilen bilir ama şu anda o kanatlardaki bir yer onun..(içi içini kemiriyor ona faul yapana tekme atana tekme atmak için ama artık frenliyor kendini..aferin biraz adam oldun) 2. yer ise Olcay'ın..tamamen taktiksel yoksa çok üzülüyorum Olcay'ın şu andaki seviyesine. Baktık olmayacak Cenk'den yardım istemek zorunda hoca. Holosko gibi bir pozisyonda nasıl oynar dersiniz?

Bence dün kumar oynadı hoca Gomez'i alarak, şansa kazandı bu kumarı..Gomezi seviyoruz, oyundan çıkarken veya arkadaşları sahada gol attıklarındaki tepkileriyle.

Orta sahada Oğuzhan da düşüş var bu kabak gibi bariz ortada, Sosa yükselişte ve kurtarıyor takımı, bir de ne kadar faul yapılıyor adama yahu şaka gibi..

turkkant dedi ki...

Bence oyuncu seçimini bazından çok takım performansı olarak değerlendirmek lazım.

Beşiktaş'ın en güçlü yanı ne?

Bence rakip topla çıkarken ani presle rakibi demarke yakalayıp pozisyona girmek. Biliç başlattı, Şenol Güneş'le bu devam ediyor. Her maç attığımız gollere bakın çoğu bu maçtaki Sosa'nın ön alan presi, Oğuzhan'ın ıskasındaki gibi pozisyonlardır. Olcay yokken, iki pres özelliği düşük (Töre-Q17) ile bu plan çok işlemiyor. Aslında Töre bu anlamda Q17'den bile geride.

İkincisi hücumda hareketlilik... Töre-Q17 topa hakimiyet futbolunu getiriyor, ama aynı zamanda hücum hareketliliğini düşürüyor. Ceza sahasında santrafor özellikle çok oyuncumuz olmadığından kanat ortaları filan pek bize sonuç getirmiyor.

Bu maçtaki yüzde 70 topa hakimiyet 1 pozisyonlu ilk yarı tesadüf değil.

Bence Cenk de Kerim Frei da bu saatten sonra olmaz, o denemeler ilk yarı yapılacaktı. Bu saatten sonra pek macera aranmaz. Olcay'ın formunu, Töre'nin de hareketliliği artırması lazım, başka çıkar yolu yok.


yilmaz dedi ki...

Maçla ilgili tespitlerim :) (Çok da anlarım ya bu işlerden)

*- geçen sene taraftarın sıklıkla talep ettiği çift forvetin (ba-cenk) bize hiç bir fayda getirmediğinin canlı bilmem kaçıncı örneği bir maçtı.

*- Olcay "formundan bağımsız olarak" hücumdaki en alternatifsiz oyuncularımızdan biri. Gomez-Cenk ikamesi olur ama, Olcay-Quaresma ikamesi olmuyor. Zalım, bu aralar aşırı formsuz kabul ediyorum.

*- Töre'nin bu gidişatı devam ederse işimiz yaş, ben size söylim. Töre bizi lokomotif gibi rakip ceza sahasına taşıyan bir oyuncu, bir an önce form tutması gerekiyor. Yoksa Gomez'in kalan maçlarda gol kaçırma gibi bir lüksü kalmayabilir.

*- Derbi maç arefesinde bu formsuzluk canımı sıktı. Hiç de bizim tarzımız olan bir galibiyet değildi.

*- En önemlisi, çok çok kıymetli bir 3 puan.





Unknown dedi ki...

Mac cok zorlu geçti.Zor yapan bizdik. Başkası değil.

Maçta dikkat çeken şeylerden bahsedeyim. defansif anlamda bence cok iyi oyun ortaya koyduk.Defans oyuncularımız 2 kere oyuncu geçirdi. 2sinde de kart geldi ( ki Necip'in ki bence gereksizdi,Beck koşuyordu) Güven verdiler kısacası

Ortasahamız cok düşüktü.Oğuzhan cogu pozisyonda rakibin arkasına saklanarak bekledi. Pas opsiyonu olusturmadı. Bu Atiba ve defansa da etki etti.ikinci yarı bir ara paso ileri vuruyordu defans. her top rakibe gidiyordu. Atiba ise bi kac pozisyonda sacmaladı ayagında topu cok tuttu. Neyseki kaza cıkmadı.

Beşiktaş için Ozzy olmazsa olmaz bir oyuncu bunu gördük bu maçta.Oynamayınca takım oynamıyor. Bu kadar pas hatası yaptıgı bir mac daha hatırlamıyorum. Sosa ise bence ilk yarı güzel oyun ortaya koydu. ikinci yarı bence vasat altıydı.Attıgı gol bireysel yetenek, Fakat oyun içinde pek yoktu.

Quaresma her zamanki gibiydi.çabaladı koştu saldırdı.Fakat en büyük sorunu hala devam ediyor.Çok cizgide bekliyor.içeri girse cok başka bir oyuncu olurdu.Keşke ögrense artık.

Töre'ye gelince, şu 2 mac gösterdi ki bırakın Beşiktaş ile şampiyonluga odaklanmayı, adam Beşiktaş'ı bile unutmuş. Bu kadar isteksiz bu kadar sorumsuz bir oyuncu takımda yok.Acilen yedek kalmalı.ve derbilerde sonradan girmeli. İlk yarının son maclarında da bu durum böyleydi. Yerine kim gelir konusunda ise Bence sagda Q17 solda Olcay olmalı.Olcay gibi bir adamın önemini yukarıda arkadaşlar acıklamış.Buna ek olarak Olcay'ı yedege cekip onun düzelmesini bekleyemezsiniz.Olcay takımla form tutan bir oyuncu.Quaresma veya Gökhan gibi hırs yapıp yeteneklerini sergileyecek topla oynayıp rakibi darma duman edecek bir adam degil.Koyacaksın takıma 5 tane kacıracak 6.yı atıp tekrar eskisi gibi olacak. Form konusunun dışında ise,Olcay Ozzy ile en iyi anlaşan oyuncu.Dün yine bir kac ver kac gördük.

Kerim konusunda ben size katılmıyorum.Kerim asla ve asla 11 oyuncusu degil.Bu fiziği bana Muhammed Demirci'yi hatırlatıyor.o da alıyor çalım deniyor kaptırıyordu. Kerim 2. yarı girecek yorgun takımı dagıtacak denirse eyvallah derim ama asla 11 olamaz.

Son bir yazı da Gomez için.Sinirlenmeye hakkı vardı cünkü adam o dakikaya kadar topla bulusamadı.Buna ragmen hırsını kaybetmedi.ortasahada pres yapıp top aldıgı anlar oldu.Sorun ortasaha. Gomez değil.Kanatlar da Töre ve Q17 olmuyor cünkü içeride tek adama orta acmak sacma oluyor.Elde orta acabilen oyuncu tipi sadece Quaresma.Töre genelde ver kac ile içeri girmeye calısıyor o da zaten formda oldugu zamanlarda oluyor. Bu haliyle cekilmez. O yüzden kanatlar Bence Olcay-Quaresma olmalı.

Dün Oguzhan yerine Tolgay'ı görmeyi cok istemiştim. Ben hoca yerinde olsam alırdım.En azından oyuncunun durumunu görürdük

beagle dedi ki...

Sosayi forvet arkasinda sevmezlerden biri olarak son dönem performansına saygi duyuyorum keza qimila kufretmiyorum. Ama hala Tamamlayici forvet lazim.

QuaresmA dedi ki...

Olcay hakkındaki çoğunluk yorumları görünce dehşete kapıldım.

Pheaglix dedi ki...

bence olcay'ın durumu biraz farklı aslında, ki aynı durum töre ve quaresma için de geçerli. hangisi sonradan oyuna girse beklenenden daha iyi katkı veriyorlar. quaresma ne zaman yedekten girse sonraki maç 11 başlamalı dedirtiyor kendine, töre pek yedek başlamadı ligde ama yedekten girdiğinde ciddi katkı veriyor. yeteneksiz denen olcay bile dün yedekten girip bence maçın alınmasını sağladı (olcay oyuna girdikten sonra hareketlendik rakip kale önünde). bunun tam tersi olarak da ilk 11 başlayan oyuncularda performans düşüklüğü oluyor. quaresma ilk 11 başladığı maçlarda yedekten girdiği maçlara kıyasla çok daha kötü, töre zaten çoğunlukla 11'de ve sürekli kendinde değil diyoruz, olcay'da ilk golü erken bulamadığımız maçlarda çok göze batıyor. bu kilidi açmamızı zorlaştırması açısından bir sorun mu, yoksa son yarım saate girerken rakibi ciddi anlamda yorduğumuzu gösteren bir avantaj mı bilemedim.

Yorum Gönder

Ara