.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

29 Kasım 2015 Pazar

Karne: Beşiktaş 0 - 2 Akhisar Belediyespor


Goller: -
En iyi üç: Oğuzhan Özyakup, Atiba Hutchinson, Ricardo Quaresma
En kötü üç: Tolga Zengin, Gökhan Töre, Dusko Tosic

Karne:

Şenol Güneş4.8
Beşiktaş5.6
Akhisar Belediyespor6.6
Barış Şimşek4.0


Tolga Zengin2.4
Dusko Tosic4.1
Luiz Rhodolfo4.3
İsmail Köybaşı4.9
Andreas Beck5.5
Atiba Hutchinson6.3
Oğuzhan Özyakup6.5
Jose Sosa (64')5.0
Olcay Şahan (46')5.0
Ricardo Quaresma6.1
Mario Gomez (86')4.5


Cenk Tosun (46')4.4
Gökhan Töre (64')3.9
Kerim Frei (86')4.4


Takım Ortalaması4.8

Anket: 79 kişinin katılımıyla tamamlanmıştır. İlginiz için teşekkürler.


62 Yorum:

BJK4EVER dedi ki...

Sosa'nin elestirilmesi kadar dogal birsey yok. Kapanan takimlari acmanin 3 yolu vardir; duran toplar, yan toplar ve onun getirecegi karamboller ve uzaktan sutlar. Ucunde de 10 numaranin direkt rolu olmasi lazim. Ama Sosa'da 3'u bile yok. Senede 5 gol bile atamayan ama her mac oynayan Besiktas'in 10 numarasini hala pres yapiyor diye pohpohlayanlar var ne diyelim.
Asil pas yapmayi biraktigimiz icin degil, daha cok doldur-bosalt yapmadigimiz icin 2. yarida cozemedik isi. Rakip 10 kisi ceza sahasina yigilmissa o topu sisirip ittire kaktira gol atacaksin. 5 kisi arasinda hala verkac, ara pasi pesindeyiz. Pozisyon da bulamazsin tabii. Sanki ilk yarida o verkaclarla 3 gol attik da ikinci yarida tikandi takim.

Bu takima normal bir kaleci, teknik kapasitesi yuksek ofansif bir solbek ve gercek bir second striker olan 10 numara lazim. Oguzhan garibim o rolu de yerine getirmeye calisiyor, ama o da ne yapacagini sasirdi artik. Sosa'nin yapmasi gerekeni de yapiyor, umarim pili bitmez sezon bitmeden.

Fernandes'e kiziyorduk, ama o en azindan duran toplariyla bir 10 numara katkisi sagliyordu. Sosa'da o da yok arkadas.

Murat dedi ki...

Yenik duruma düştüğümüz maclarda puan kaybı ısrarımız bugün hihayet yenilgi ile sonuclandı. Aslında 2. golden sonra bile bu macı cevirebileceğimize inanan cok sayıda insandan biriydim. Cunku sabırlı ve sablona sadık kalan bir anlayısta oynamaya devam ediyordu takım, son anda beraberlikle biten kasımpasa macında ben Sampiyon olacak takım ruhunu ve geriden gelen takım oyununu sahada görmedim demistim.
Bu mac daha beter bir kopyası oldu, 2. yarı Gökhan Töre'nin girmesiyle takım pffff diye sönüverdi, geriden oyun kurabilen veya hızlı paslaşmayla rakip ceza sahasına gelen takım bitiverdi.

Olcay'ın çıkmasına akıl sır erdiremedim, bence degisiklik yapılacaksa sadece Gomez yerine Cenk alınabilir bunu taktiksel bir degisiklik olarak göztermek adına belki Nesip oyuna alınarak Oguzhan ileri atılabilirdi. Hayır bu Cenk ve Gomez yanyana taktiğinin olmadıgını hoca neden kabulenmedi anlaşılmaz harbiden. Olcay çıktı sosa çıktı ve takımın oyunu bozuldu,

TAKIMIN KİMLİGİ YOKOLDU AMINA KOYİM,

Basar dedi ki...

Maçı önce defans ve Tolga sonra da özellikle Olcay ve Sosayi çıkartan Şenol hoca hediye etti. Yalçın'ı almayıp çeşit çeşit stoper alan emeği geçenlere sevgi ve saygılarımla... Solbek olamayan adamdan da bu kadar stoper oluyor.

Unknown dedi ki...

Kimseyi günah keçisi yapmayalım boş yere, bazen olmayınca olmuyor işte. Bugünde şans bizim yanımızda değildi, üstelik yorgunduk. Karşımızda da diri bir takım vardı. Yapılan birkaç hata facia ile neticelendi.
Takım içerisindeki temel sorunlar,
1 duran toplarda kafa vurabilecek tek oyuncumuz yok.
2 duran topları daha iyi kesebilecek oyuncumuz yok.
3 ceza sahası dışından skor yapma oranımız düşük, hatta ceza sahası dışından kaleyi zor bulduruyoruz.
4 iyi bir kalemimiz yok. Vasat kaleciler ile en fazla bu kadar olacak. Ki bu şartlarda dahi ilk ikideyiz.
Devre arası bir kaleci ve stoper elzem gibi duruyor. Ancak diğer bölgeler içinde, özellikle sol hücuma bakambu gibi farklı özellikleri olan bir oyuncu şart. Eldeki kanatlar birbirinin benzeri olunca fark yaratmıyoruz.

Adsız dedi ki...

Stratejik yönetim dersinde verilen makale ve sunuş tadındaki işlerden biriydi, isimleri yerel hale getirdim.

Ali, Ayşe, Metin ve Fatma aynı sınıfta öğrenciler. Öğretmenleri okulun katılacağı bilimsel bir yarışma için onları 2‘şer gruba ayırarak kendilerine bir dönem ödevi veriyor: dere kurbağalarının yaşam biçimi ve çoğalmaları.

Ali ve Ayşe aynı grupta çalışmaya başlıyorlar, Metin ve Fatma da öyle. Ali akıllı ama tembel, ön çalışmada bir sürü yararlı şeyi anlatıyor ama işi Ayşe yaparken hiç katılmıyor hatta uğramıyor bile. Metin bilim adamı olmak istiyor, ama derdi böyle bir ödev işi sürecini bitirmek vs değil ismini dünyaya yaymak. Fatma ise yanındaki katılmadan bu ve benzeri süreçleri bitiremeyecek halde, temel derdi birlikte çalışırken yönlendirilmek.

Ayşe bir süre sonra Ali’ye kızıyor: “isteksizsin, Metin olsa herşeyi çabucak yapardık” diye. Fatma da Metin’e kızıyor: “birlikte bir şey yapamazsak bu iş olmuyor”şeklinde. İkisi de öğretmenlerine gidip durumu anlatıyor ve gruplar bu sefer Ayşe-Metin ve Ali-Fatma olarak değiştiriliyor.

Metin Ayşe’yle çalışmaya başlar başlamaz sürekli çatışmalar çıkıyor. Metin’in hırsı var ama Ayşe ile bir ödev yapmak istemiyor, hep kendisini göstermeye çalışıyor; üstelik Ali gibi fikir de beyan etmiyor. Benzer şekilde Ali ve Fatma da kavgaya tutuşuyor. Fatma elini taşın altına koymasa bile Ali’nin grup çalışmasına katılmasını mutlulukla karşılıyor. Ancak zaman geçtikçe görüyor ki bu güzel ortaklıktan bir türlü bir sonuç çıkmıyor.

Soru şuydu: Siz olsanız ideal olarak hangilerinden bir ekip oluştururdunuz.

Tüm hazırlıklardan ve sunuşlardan sonra prof’un yorumu ise şu oldu: Hiçbiri. Başka isimlerle ideali aramanız gerekir. 12 kişilik sınıfta ben de çuvallamıştım ve sadece bir öğrenci bunu söylemişti; o da hiçbir şey yapmayıp yırtma tadında bunu yaptığı için değer kazanmadı.

Biz bari finalle geçebilir miyiz modundayken prof şunu da ekledi: Size bu kişilerin sabit olacağını söylemedim; Ama biri çıkıp “fakat sadece bu isimler vardı” deseydi başarılı sayardım. Çünkü her türlü süreçte tek unsur var: imkanlar ve ideal olana yaklaşma arasındaki denge.

Özeti: Daha iyisi yoksa “eldekiler çerçevesinde” en iyi olanı yapmaktan başka seçeneğimiz yok. Etkisi henüz alınmamış olsa bile bir sistem varken onu bozup yerine ortaya karışık hücumcularla ne olacağını gördük, ısrar edilirse göreceğiz de. Bu blogu takip edenler Olcay yerine daha etkin bir kanat oyuncusu alınması gerektiğini, Sosa’nın varlığına ve Tolgay’ın bir süre sonra dönmesine rağmen dahi mutlaka bir BtB transfer edilmesinin elzem olduğunun yazıldığını bilir.

Kişi-Olay-İdeal

beagle dedi ki...

@cochise
Temel birçok şeyde benzer bakıyoruz, 10 numara hikayesini çok güzel yazmışsın. Ben de bu sebeple sahada 10 numara adamlar olsun ama 10 numara rolü olmasın istiyorum. Beşiktaşta gördüğüm en iyi örnek Şifo Mehmettir. 8 numara oynayıp 10 numaralık iş yaptı yıllarca.

Senin gol yükü artı ceza alanı içi dominasyonuna yardımcı olmasını istediğin kenar forvetle hemfikirim. Cenk bize imza attığı dönemde Antepte sol forvette bir güzel iş yapınca Cartalete Mustafa da hemen gel bizde sol açıkta başla yazmıştı. Bence Cenk'in kariyerine en büyük ihanetlerinden biri fiziğine daha uygun olan kenar forvet işine evrilememesidir.
Sosa'yı ben de kenar oynayabilir sanıp sevinmiştim. Bizde hiç öyle bir ışık vermedi. Haftaya Oğuzhan'ın yerine çekilebileceğinden bile emin değilim. Ne yazık ki herşeyden biraz olup hiçbirşey tam olmayan bir adam. İdeal yedek.

Benim takımdan beklentim rakamsal bir sistem değişimi değil alansal üstünlük. Ters ayaklı Olcay-Töre oynattığımızda huni gibi daralan bir hücum yapıyoruz, içerde tek Gomez varken ya da içeri Oğuzhan,Sosa, Quaresma, Töre hep birden girse de kenardan açacağımız ortayı rakip stoperler armut gibi toplar. Bir tek Pektemek bu maç çok daha fazla hasar verirdi rakibe.
Beklentim genişletilmiş bir hücum alanında Töre soldan, Olcay sağdan hızla akabilen bir takım ve kenar toplarla Gomez + mecburen pektemeki beslemek. Gomezin fransa olayı b sonrası formsuzluğu gibi durumlarda ise cenk ve pektemek'in savunma arkası tehditler yapabilmesi (geçen sene türkiye kupası maçlarında biraz oldu)

Bu formasyonu Sosa ve Qımıl ile rakibe ve skora göre başka hallere çevirebilir, Cenk, Necip, Tolgay, Veli vb ile de rotasyon, dinlenme sağlayabiliriz.

Bu maçın ikinci yarısı şenol güneş, alan hakimiyeti anlamında aynı yerlerde oynayacak oyuncularla oynayarak teknik direktörlük cinayeti işledi. İsmail/Tosiç, Oğuzhan/Sosa, Gomez/Cenk aynı anda sahada. Yuh be hocam, bu kadar zamanda insan hangi oyuncuların birlikte ne yapacağını anlayamaz mı?

Adsız dedi ki...

Gerçi biz ne desek boş:

http://www.hurriyet.com.tr/kasimpasayi-isyan-ettiren-pozisyon-40020555

Ben demem de, bazıları nerenle baktın derler adama.

can dedi ki...

@James Snejder

Hos bulduk! Bu muhabbete yine katilmak cok keyifli.

Bu mac ozelinde cok dikkatimi ceken ve bence galibiyetin kacmasinda en onemli etmenlerden biri tamamen geriye yaslanan bir takima karsi defans cizgimizi cok geride kurmamiz. Bu sahayi daraltip ataklari surekli hale getirerek rakibi hataya zorlamamizi engelleyen bir faktor oldu. Sizce bu bizim stoperlerimizin yavasligi ve Rodellaga gibi hizli rakip forvetler nedeniyle kenar yonetimince alinmis bir karar mi, yoksa Rhodolfo geriye mi kacti? Bana ikincisi gibi geldi.

Murat dedi ki...

@can

takımın oyun düzeni böyle, o hattın derinligi hic oynamadı bu sezon.

Tolga Zengin agzıyla kus tutsa olmaz artık, yazık ben bu sezonu götürebilecegini düsünüyordum son 5-6 maclık performansını sezona yayarsa ama olmaz artık, Rhodolfya da tıpkı Tolga haftaici methiye yazdım atletik olarak en iyi seviyede dedim ama agzıma sıcsalarmıs keske..

Adsız dedi ki...

@can

Bence de Rhodolfo'nun yapısından dolayı. Zira Ersan her ne kadar bir sürü eksikliğe sahipse de (ve bana göre yerine biri lazımsa da) kendi oyun yapısı gereği hep kaleyle orta saha çizgisi arasında dolaşıyor. Bu bazen ilk hamlede işe yarasa da bazen de hata yapmasına yol açıyor; şimdiye kadar bu anlarda Rhodolfo iş yaptı. Ersan olmayınca da hata yapmamak için ileriye çıkmayan Tosic nedeniyle iyice sırıttı. Şaka gibi ama ikinci yarı ortadaki boşluk bir ara 60 metreye çıktı. Neyse ki abartılan Akhisar'da orta alan yok. Tabii Ersan'ın bu haldeyken diğer sıkıntısı pas işinin son derece kötü oluşu.

Büyük zaafiyetlerine karşın hala Rhodolfo'nun totalde elimizdeki en iyisi olduğunu düşünüyorum. Oyun görüşü önceliğim nedeniyle. Yanına Ersan'dan daha iyisi gelirse idare eder. Oyun tipi olaraktan solak ya da onun gibi sağ ayaklı olsa da solda oynayabilen, nispeten kısa ama çevik biri bizi kurtarabilir. Uzunlardan o seviyede hızlısı çıkmıyor çünkü.

Adsız dedi ki...

Bir de; Beşiktaş Scarione'yi almak istiyor diye yazılmıştı. Bugünkü GS maçında 58. yedekten dakikada oyuna girebilen bir adamı niye alalım ki (anlayana).

sherlockholmes dedi ki...

ben bu maçta eksiyi şenol hoca'ya yazarım arkadaş. akhisar'ı iyi analiz etmemiş. adamlar ligin en iyi kontra atak oynayan takımı. savunmada dikkatli olup 60-70 gibi yüklenmeliydik. ersan ve necip gibi kazma olsalar da oyun içi dirençleri yüksek iki adamın yokken maç boyunca tempolu oynamaya çalışmak büyük hataydı. yazık oldu giden 3 puana. trabzon fener maçı 0-0 bitse bari amk.

Unknown dedi ki...

@james

Sosa pas trafiğinde yer alıyor, çok sık olmamakla birlikte zaman zaman pres ve ara pas konusunda da muntazam işler çıkartıyor ancak emsali sneijdere göre tabelaya katkısı aynı oranda olmuyor. Kulübe için çok çok iyi bir alternatif olmasına rağmen ben daha iyi bir opsiyonun bakılması dediğin gibi takım içindeki bazı bireylerin, başta sosa olmak üzere, daha iyileri ile değiştirilmesi gerekiyor.

Finansal durum ne ölçüde izin verir bilmiyorum ama atibanın yerine donk düşünülebilir, düşünülmeli. Btb değil ama gözümüzün önündeki adamı yine kaçırmayalım, daha önce aurelio ve selçuk gibi adamları kaçırdık, gözümüzün önündeydiler maliyetleri sıfırdı ancak el atmadık. Donk ne kadar sevimsiz olsa da adamı sadece rakipler almasın diye bile olsa transfer etmemiz gerekiyor. Keza medjani yi de. Gs devre arası donk u transfer ederse toparlar, hazır bir rakibi düşürmüşken ayağa kalkmaması için önünü kesmek lazım.
Diğer olası transfer mevzularında ise sezon başında neredeysek hala oradayız.

Adsız dedi ki...

@emir mfc

Hem Sosa hem de Olcay'ın bölgeleri için daha iyileri gelecekse ben dahil kimse itiraz etmez zaten (sadece, 10 numara değil BtB lütfen). Bu maç özelindeki itirazım ilk yarıda yakalanan pozisyonları görmeyip şişirme top peşinde yapılan değişiklikler. Misal sağ bekin Dani Alves olsa tereddüt geçirirsin böyle duvar ören rakip karşısında. Rıdvan kişisel hayranlığının da etkisiyle her bişeyi Sosa değişikliğine bağlamış. Bence Sosa+Olcay olayı. Hatta Olcay daha önemliydi. Bireysel işler diyenler var; gören de yerlerine Jesus Navas girdi sanır.

BJK4EVER dedi ki...

Scarione, Batalla gibi oyuncular Sosa'dan net daha iyi ve bizim isimize daha cok yarar. Scarione'nin yedekten girmesi hafta ortasi esinin hamile olmasi nedeniyle tum antrenmanlara cikmamasidir. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlara duyurulur.
Ki oyuna girdikten sonra yaptigi etki de ortada. Donk, Scarione, Rodallega gercekten ustun oyuncular, her ne kadar Donk'u karakteri nedeniyle bizde gormek istemesem de.
Anadolu takimlari bile kolayca bir Batalla, Scarione bulabiliyorken bizim hala asist yapamayan, uzaktan sut cekemyen, gol atamayan, duran top kullanamayan bir 10 numara ile ugrasmamiz uzucu.
Muhtemelen bir 10 numara alacak butcemiz olmayacak, ama devreden sonra orta alanda Atiba-Tolgay ve onlerinde Oguzhan cok daha mantikli bir uclu olur.

Adsız dedi ki...

Benim orada "anlayana" yazmam başka nedenleydi, niye 58. dakikada oyuna girmesiyle ilgili.

Yoksa 2 yıl önce kendisiyle ilgili yazdıklarım:

http://eksibesiktas.blogspot.com.tr/2013/11/karne-fenerbahce-3-3-besiktas.html

turkkant dedi ki...

Bence Beşiktaş bu maçı sezon başı planlama hataları yüzünden kaybetti. Sene sonu şampiyonluk giderse de bu eksikler yüzünden olacak.

Kaleci eksiği barizdi, yine iyi geldi buraya kadar.

Orta sahada Oğuzhan-Atiba'nın insan üstü formu olmasaydı, şu an neden orta saha alınmadı, diye konuşuyorduk.

Ve tabi ki defans. Hoca ikinci bir stoper istemişti. Ersan orta karar bir stoper ama elde başka hamle stoperi yok. İki olmadığı maçta da golleri orta saha-savunma arası boşluktan rahat gelen rakipler yüzünden yedik. Normalde Ersan çıkıp oralarda basardı, ne Rhodolfo, ne Milo, ne Franco, ne de Tosic'i oralarda görmüyoruz.

Bence ofans olarak etkiliydik, daha önce Gomez atıyordu, milli maç sonrası kaçırmaya başladı. Bizim gibi topla oyunda etkilş, ama ceza sahası bitiricilikleri düşük arka forvet oyuncularıyla oynayan takımlarda ana santrafor buldu mu atacak, yoksa sıkıntı...

ozkankaya35 dedi ki...

Kaptanimiz varmi bizim

ozkankaya35 dedi ki...

Kaptanimiz varmi bizim

Hasta ti dedi ki...

tosic topla harikaydi,quaresma daha ne yapsin,gomez abartti kacirma isini,tore yedek kalsin,sosa bilgisayar programcisimi yoksa tamircisimi anlamiyorum. ama harika oynadik bence.
kale ve stoper transferi yanlis olcak bence. orta sahaya; bir adet uzun pas atacak(necip su anda en iyisi bu konuda), beli donebilen, azicik hizli, orta karar bir oyuncu sart. sosa'nin 10 numaradaki orta kararli halinden bir tane orta kararli orta saha lazim. atiba ve oguzhan kendine yer acar zaten bu takimda. illa 4-2-3-1 oynicaksak tabi. ortadan top cikamiyor bi turlu. oguzhan da cikaramiyor, rakiple arasinda bir hamle mesafesi,sezgi mesafesi koymak zorunda kaliyor. kalibi yetmiyor. atiba da ayni sekilde oguzhan'in top suremeyeni bu konuda. ama ikiside uzun pas denemiyor, oyun yayilmiyor biturlu. ah su top kanattan kanada bir gecse

EC dedi ki...

Benden once yazilmis 20 tane yorum var, etki altinda kalmamak icin 90+ izledikten sonra (tekrarini) yazmak istedim.

Takim oynadi. Denedi. Girmedi ve yenildik.
Kaleci hata yapti.
Ilk golde de cikmasa gol yenmeyebilirdi.
Defans da hata yapti. Rudolfo cabuk yatti 2.ci golde, Tolga da kornere tokatlama yerine tutmak istedi ve ustunden zipladi gitti..

Cok bastirdik.. Girmedi..

Nazar boncugu olsun..

Bizi cok sisirmisti medya. Kayseri, Lisbon ve Galatasaray maclarina bu skor pozitif yansiyacagina inaniyorum.

Besiktas Kayseri ye patlar.

Galatasaray maclarinda Siyaset, TFF ve MHK destegi barizdir ve kimse gikini cikaramiyor! Tek umut FIFA ve UEFA bu adamlar bizim bokumuzu temizler bu is Turk Hukuku, Adaleti ile olmaz..hele Tup Kafa Demiroren ile hic olmaz...

Duzeli bu takim.. Bir iki rotus ile hersey yoluna girer..

Enseyi karartmayin..

teahead dedi ki...

Gol atamıyoruz.bu cok net.hucum oyuncularının gol yuzdeleri cok dusuk.buna onlem almalıyız.destek forvete gecmeli bence takım.en kotusu de su iyi oynayıp sonuc alamamak demorilize eder takımı.
Bir sey daha kayseri dep.buyuk ihtimalle berabere bitecektir.lizbon da iyi oynayacagız,belki de gruptan cıkamayabiliriz.soru su besiktas gs karsısında ne yapacak.iste bunu kestiremiyorum.sorun bence bu.

nuri mu dedi ki...

fikret başgan stad konusunda büyük iş çıkardı eyvallah, mali konularda da bir iki mesele hariç iyi sayılır ama futbol yönetimi kötü be kardeşim, adamı sevsem de gerçek bu..
ilk geldiği zaman İbrahim altınsay gibi adamı yaptığı işlerle kaçırttı resmen, ki altınsay stadın parça parça yapılmasını isteyenlerdendi onu geçtim adam oğuzhanı alıp şener Ahmet ilhan musa nizam gibi transferleri düşünüp hele çalhanoğlunu son noktaya getirmişken transfer teklifini imzalattıramamış, van gaal fred ruttenden en azından randevu almış (ki van gaal görüşme öncesi ödemeleri düzenli yapılıp yapılamayacağını sormuş yönetimin yanıtı elimizden geleni yaparız olunca boş yere gelmeyin o zaman demiş)ve bazı genç teknik adamlarla şartları konuşmuşken malum erickkson olayı ile tüy diktiler.. dahası altınsay boşta olan aybabaya belki de hayatında aldığı en yüksek ücreti verip üstüne feda tişörtü giydirdiklerinde feda bitmişti diyor. ki Gökhan süzenler sezerler enaramolar vb. bir sürü icraatlarla bunu perçinlediler..
neyse daha sonra hiç sportif direktörlük yapmamış önder özeni getirerek risk aldılarsa da yine de özen hiç yoktan bunlardan daha mantıklı işler yaptı, ama onu da bir çok sorunun ardından yalçın ayhan olayıyla kaçırttılar ki yalçını almadılarda kimi aldılar? sene başında kimseyi devre arası milosevici.. sonra necip stoper oynadı....
şenol güneş doğru hamleydi evet ama bu yönetimin şuurlu yaptığı bir seçim değildi. lucescu dahil isimli teknik adamların hiçbiri hadi stadsız neyse de belli bir mali bütçe olmadan gelmez, yerlilerin içinde de şenol hocadan başka isimli kim vardı.. denizli mi ersun mu kim..?

http://tr.eurosport.com/futbol/super-lig/2012-2013/super-lig-ibrahim-altinsay-feda-samet-aybaba-ile-anlastiklarinda-bitti_sto3792315/story.shtml

nuri mu dedi ki...

sanki transferden çok anlarmış gibi hoca gelmeden sol beke tosici kim aldı.. yönetim

adam ısrarla rhodolfodan başka bir stoper daha istedi hatta transfer sezonu devam ettiği haftalarda yedeklere stoper bile almadı mesaj vermek için kimi aldılar.. hiç
orta sahada sayısal eksiklik var dedi hazırlık maçlarında mottayı bile denedi, kurtuluşu oynatırım olmazsa falan dedi ne oldu.. mbia, sebastian rode, mikel, ozan, leiva falan derken üçün birini aldılar

geçen sezon sonunda ben dahil bu forumda herkes OLCAY'ın (hani şimdi adımız olcaysporluya çıktı ya)yerine daha iyi bir adam alınması taraftarıydı, bi dünya adam peşinde koştular ki konoplyanka en rezil oldukları, milyon avroların döndüğü sektörde adamı fındık fıstıkla almaya kalktılar, sanki sirke maymun alıyorlar peki sonra ne oldu.. onun yerine daha önceden işedi sıçtı diye kovdukları tescilli başka bir şebeği aldılar (şenol hoca sorunlu futbolcularla çalışmayı bildiğinden belki bir nebze verim aldı q17 den ama keşke volkan şeni veya bakambuyu falan alaydınız amk)

şenol hocanın tek hatası yerli kaleci hastalığı.. ve akabinde eldeki kalecilerle devam etme isteği.. gerçi adam yönetimin kaliteli bir kaleci alacağından umudu olmamasından da istememe nedenlerinden biri olabilir, sanki istese petr cach i alacaklar..

@emir mfc
kardeşim normal şartlarda istemem ama bunların transfer performasından bir şey beklemediğimden en azından donk ve medjani den birini hatta maliyet fazla olmazsa ikiside alınsın derim.. hiç yoktan iyidir amk

fikret ormanın bu yıl dördüncü sezonu her yıl 3 tane kalite adam alsa şimdi bırak eksik mevkiyi falan çok farklı yerde olurduk

ezcümle.. fikret başgandan başka eli ayağı düzgün bir başkan adayı olmamasından sebep mevcutların içinden fikret başkanı tercih ederim her zaman ama mümkünse mali işleri ve diğer işleri yönetsin futbolu işin ehline bırakıp karışmasa çok daha iyi olur...

Coolio dedi ki...

@Nurettin İnce +1

berthelemy dedi ki...

Ben takıma ortalama 7 veririm bu maç için ama taraftara 1 veririm. Çok net ve açık açık söylüyorum, TÜRKİYE'NİN EN KÖTÜ TARAFTAR TOPLULUĞU BEŞİKTAŞ TARAFTARIDIR. Takımına zerre katkısı olmayıp üstüne stres yaratarak takımı zor duruma düşüren bir taraftardır. Psikolojisi bozuk, aşağılık kompleksinde, herşeyin her zaman mükemmel gitmesini isteyen, en ufak sıkıntıda homurdanmaya başlayan, sürekli bir günah keçisi arayan(Tolga gibi), ne istediğini bilmeyen bir güruh. Yemin ediyorum, 3 senedir bir nebze başarılıysak hep deplasmanda olmamız yüzünden. Ondan önce İnönü'de bizi yenmeyen kalmamıştı, hatırlarsınız. Takım o zaman kötüydü diyebilirsiniz ama büyük takımlar kötüyken bile evinde zor kaybeder, Ali Samiyen'den Kadıköy'den biliyoruz.

Ben nefret ediyorum Beşiktaş taraftarından ve bu insanlarla aynı takımı tuttuğum için utanıyorum. Bugün Tolga'ya yapılanlar yarın herhangi bir futbolcuya yapılabilir. Bu güzel takımın şampiyonluktaki en büyük engeli taraftardır.

Coolio dedi ki...

@berthelemy

söylediklerine katılıyorum. Son 3 sezondur yaşanan taraftar profilinin erezyona uğramasının temel nedeni olimpiyat ve başakşehir stadıdır. Takımına daha içten bağlı, futboldan daha çok anlayan, yaş olarak daha yetişkin olan profil bu statlara gitmiyor. Onun yerine hem bu statlarda bilet fiyatlarının daha ucuz olması hem de lokasyon olarak çevre bölgelerden daha çok katılım gerçekleşiyor olması profili çok değiştirdi. Burada o insanları küçük görme gibi bir maksadım yok. Sadece gözlemlerimi söylüyorum. 3 yıldır gelen profil, hayattan beklediklerini alamadığı için tüm beklentilerinin o maçta mükemmel bir şekilde karşılanmasını istiyor. Maalesef futbol bilgisi, hayat bilgisi çok zayıf olduğu için de en ufak bir teklemede (ona göre tekleme en az 5-0 yenmiyor olmamız) isyan ediyor. Tolgaya küfrediyor, başkasına yuhluyor, takım makina gibi işlerken Q7'nin maça girmesi için bağırıyor, stada giriyor, vs..

Yeni stada geçince yukarıda saydığım dezavantajlar gidecek ancak taraftar olarak yine de değişikliğe gitmemiz gerekiyor. Lay lay lomlarla, saldır kara kartallarla maç kazanılmıyor. Aynı anda rakip takım ve hakem için baskı kurup, bizim takımı da motive edecek, coşturacak bir yapıya geçilmeli. Bu da her pozisyonu an ve an yaşarayarak anlık tepkiler vermekle oluyor (İngiliz klüpleri gibi). 15 dakka boyunca kimseye faydası dokunmayan şarkıları söylemekle olmuyor. Bizi biz yapan elemetlerden biri bu bestelerdi ama bunların yeri maç öncesi ve devre arasıdır.

ya özeleştiri tabii ki iyidir.ancak atladığınız bir şey var bu taraftar profili tum turkiye nin sorunu.
çok değil daha geçen hafta,iyi örnek olarak verdiğiniz gs taraftarı krndi evinde 90 da gol attığın da (sevinçten deliren)1 dk. sonra takımı gol yediğinde de kufur,kafir,istifa diye stadı inleten taraftardır..söylediklerin de haklı olabilirsin fakat bu her takımın sorunu türkiye de..

YSY dedi ki...

Bence gereksiz endişe yapıldı maçta. Bildiğimiz ortadan delme işlemine devam edecektik. Gol ve goller birşekilde gelirdi ama gereksiz endişeyle bir çuval rastgele orta yapıldı. Şenol hoca nasıl düştü bu tongaya onu anlamadım.

Veli-tolgay dönünce ozi ortaya geçer sosa'dan da sezonun geri kalanı içi iyi yedek olur. Sosa sene sonu way to argentina.

ben hala aynı düşüncedeyüm,eger şenol hoca en az 70 dk yı ilk onbir ile devam etseydi,bu maçı çevirebilirdik.devre arası ve sonrası panik değişiklikler takıma da olumsuz yansıdı bence.
olumsuz bir durum yok bence sadece bu maça takılıp kalmasınlar yeter.

Basar dedi ki...

Bu maç bana geçen sezonun son 4 maçını hatırlattı. Gelecek hakkında umutsuzluğa kapıldım.

1) Beklerimiz sıfıra inip orta yapamıyor
2) Orta sahamız şut çekmiyor
3) Duran toplardan fayda sağlayamıyoruz
4) TD iyi giden takım kurgusunu gereksiz yere bozuyor
5) 4-4-2 ile verimlilik sağlanamıyor (bakınız kanat ortaları ilaveten karambol yaratma)

Maç kaybedilir ama sanıyorum tüm Beşiktaşlıları kahreden baskı kurup, çabalayıp kaybetmek oldu.

Coolio dedi ki...

@basar
saydığın maddeler sonucu pozisyon dahi bulamıyorduk geçen yıl. Ama bu maçta farklı olan nerdeyse rekor sayıda pozisyona girildi ama atılamadı. Bir takım aynı anda hem beklerini çizgiye indirip ortalarla gol arayıp, hem şut çekerek, hem duran toplarda gol arayarak hem de dünkü gibi ceza sahasına kadar girip gol atma işini çok iyi yapamaz (Bayern, Barcelona filan hariç). Elimizdeki kadro iyi şut çeken bir kadro değil. Dolayısıyla o madde bu sene hiç işlemeycek. Şenol hoca bu kadroya uygun olarak bir taktik oynatıyor ve gayette başarılı işliyor. Dün ve sezon genelinde sadece son vuruşlarda başarısızdık. DÜnyada bu işin nerdeyse en iyisi olan Gomez bile dün topu kaleye sokamadıktan sonra diğerlerinin kaçırdıklarına birşey diyemeyiz. Adam gibi konsantre olup bireysel çalışmaktan başka yapacak bişeyleri yok. Sonuç olarak ben karamsarlığa kapılacak bir durum görmüyorum.

@talipyeşiltepe
Evet bu sorun kesinlikle Türkiye'nin sorunu. Hangi takım bu sorunu daha az yaşarsa o tribünden daha çok destek görür.

GeceGezgini dedi ki...

Selam,

Başakşehir zemininde bir sıkıntı mı var yoksa bizimkiler zemine uygun ayakkabı mı bulamıyor ? Gomez, kendi imza vuruşunu bile yapamadı, ayağı kaydı ve saçmaladı. Daha onlarca buna benzer kayıp düşme gördüm son birkaç maçtır.

Bir de bu maç özelinde şenol hoca eleştirilerine +1 diyorum. Tamam başlarda övdük hızlı reaksyion gösteriyor vs diye ancak işleyen bir sistem vardı, töre-tosun oyuna girdiği gibi bittik. Hatta töre girdiği gibi bittik, çünkü Tosun en azından sol açık oynadığında orta sahamız vardı oyunda.

Son not: Rhodolfo: kafanı öpeyim, kornerde öyle mi kafa vurulur.

beagle dedi ki...

Arkadaşlar uyanın, 11 kişide 1 gol sorumlusu ile 700 orta yapıp gol atamayabiliriz de. Şu anda 4-5-1 oynuyoruz. Şuursuz atak yapıyoruz çünkü ceza alanı içinde etkinliğimiz, duran topları iyi kullanan adamımız yok. Bu yüzden Qımıl yerine Dzudzsak veya başkası lazımdı. 30 ortada 3 gol attırabilirdi.

Kazanırken de kötüydük, şimdi daha kötüyüz. Sistematik gol atacak bir hücum yapısı:

- SS + Striker veya
- Skorer 10 veya
- Skorer 4-3-3 ileri kenar oyuncuları

bulana kadar bu eziyet bitmez. Şu anda tek mümkün olan ilk opsiyon diğerleri ancak transferle olur.

Böyle devam edersek gene hakemlere sarıp, ağlayıp, 3 oluruz. Sorunu sahada çözmemiz lazım.

EC dedi ki...

Atiba pozisyonu icin, Galatasaray almadan, Donk u almak lazim.. hem guclenmelerinin onune gecersin - Melo sonrasi bosluk orada Guam Cukuru - hemde gol atabilen, isiran, sut ceken, defans yapan - orumcek gibi herif - bir ortasaha sahibi olursun..

Alman ve Hollanda li oyuncular bence is ahlaki bin kat daha iyi Portekiz Brezilya tarzina gore..

Unknown dedi ki...

Sezonun son 4 haftası yenilip havlu atmaktansa arada bir kaybetmek iyi geliyor takıma.trabzon maçı mağlubiyeti takıma iyi gelmişti ayakları yere bastı.bence gs maçında önce bu mağlubiyet iyi oldu.şenol güneş e de ders olsun bu yenilgi.yanlış analiz yanlış taktik ve yanlış değişiklikler.bu mağlubiyetin sinyali son 3 maçta verilmişti.sivas maçı ve bursa maçı ders olmamış hocaya.keşke dengeli bir oyun deneseydi.şimdi en nefret ettiğim psikolojideyim!rakip takımın puan kaybetmesini ummak!! Şu fb nin lider olmasını yazılı ve görsel basının nasıl da methiyeler düzerek vereceğini hayal edebiliyorum!

planck dedi ki...

- takımın eksiklikleri bariz.
- kadro yapılanması sorunlu.
- bu eksikliklere rağmen bu ligin uzak ara en iyi oynayan, ve şampiyon olma olasılığı en fazla olan takımız.

bunlara katılmayan var mı? bunlara katıldığınız halde bu kadar eleştirel yaklaşmanın sinirleri germekten başka bir etkisi olabilir mi?
elimizdeki takımdan bir beklentimiz var, bu beklenti şampiyon olunması, her maçın kazanılması değil. eleştriler hatalı demiyorum fakat anında enseyi karartırıyoruz. ne stoperler gördü bu gözler, rodolfoyu anında "en kötü" olarak yaftalayacak kadar bilinçsizleşmeyelim, veya maç heyecanı ile yazmayalım. önce bi çay demlemek lazım. çünkü soğuk kanlı olmak lazım. taraftarın genel olarak, psikolojik olarak takıma vereceği en büyük katkı bu olur. genel olarak yazılanlar da bu ortak bilince katkı sağlar.

Basar dedi ki...

@ EC

gs almış Donk'u

BJK4EVER dedi ki...

Vay arkadas. Vur tamam da oldurmussunuz resmen. Degerlendirirken buyuk resmen bakmak lazim. Sezon basinda bildigim kadariyla kaleci transferini Senol hoca istemedi, stoper ve onlibero transferine de butce kalmadi ki takimda zaten 4 stoper varken bence beklemek anormal dusunce degil. Orta sahada da haftaya Veli donuyor, hoca rotasyon icinde Serdar'i kullanabilirdi. Bence yonetimi bu kadar agir sekilde elestirirken buyuk resime de bakmak lazim. Herkes takmis Sezer, Eneramo, G.Suzen diye, ama onca transfer icerisinden 3 tanesi curuk cikti; bunlardan edilen toplam zarar belki 5 milyon euro'dur. Sirf Atinc'in satisiyla cikti bu para zaten. Onun disinda Demba Ba'nin satisi ve Oguzhan, Olcay gibi ciddi katki alinan oyuncularin 1 milyon euro'nin altinda bir paraya alinmasi. Atiba gibi takimin vazgecilmezinin bonservissiz gelmesi vs. Bunlari da gorup soylemek lazim. Hicbir takim transferde 100% oran tutturmaz, mumkun degil. Bugun mukemmel yonetilen Bayern ve Barcelona'da bile Henrique, Chrgysnki, Keirrison, Gotze, Javi Martinez gibi fiyasko transferler olabiliyor, gayet dogal. Yonetime bu kadar sallamak gercekten ayip oluyor.

Ayriyeten bu negatif havayi da anlamiyor. Son 3-4 macta berbat oynuyormusuz havasi yaratilmaya calisiyor medyada ve bizlerden de uyanlar oluyor. Bizim dunku oyunumuz berbatsa eger GS'ninki ne acaba? Dun sadece kalecileri degissek skor 0-2 degil 5-0 olurdu. O zaman nasil berbat oynadik anlamiyorum. Skenderbeu macinda super bir baskiyla oynamadik, ama bu tur maclari minimum efor ve kontrollu bir oyunla kazanmak onemli. Bir Avrupa takimi gelip bizi bu sekilde yense methiyeler duzeriz ama. Sivas macinda ilk 10 dakikada GS ve FB'nin bir mac boyunca yakalayamadigi kadar pozisyon yakaladik.

Bence biraz sakin olmakta fayda var. Su an sikinti hucum oyuncularin performansinin biraz dusmesi ve Ersan'in eksikligi, ama asilmayacak konular degil bunlar. Bence forvet elemanlarindan birinden surpriz bir katki gelecek ve yine bir sekilde toparlanacagiz (favorim Frei, Tore ve Cenk). Bu kadar enseyi karartmaya hic gerek yok.

Adsız dedi ki...

@Nurettin İnce

+1

Egolar nedeniyle büyük fırsatlar kaçırdık. Altınsay bu röportajıyla kendisi hakkında söylenen "işi gücü bırakıp gitmek" mottosuna karşı ne de güzel açıklamalar yapmış. Kulübün başında 8 yıl neler neler yaptıktan sonra ısrarla gitmeyenleri de gördü bu bünye, bu mudur kıstas yani. Belki de kendisine şu konularda tam yetkilisin denildikten sonra, neredeyse hiçbir yetkisinin olmadığını görerek ilkeli davranmasına futbol dünyamızda alışkın olmamamız nedeniyledir bu söylem. Birileri gidip TD getirecek (Eriksson'un futbol anlayışı konusuna girmiyorum, girsem o apayrı bir olay) transfer için önerdiklerin kaale alınmayacak ve sen hala futbol sorumlusu olarak orada duracaksın. Para desen para değil, 3 kuruş almayacak şekilde gelmiş; prestij desen değil, yapılmasına izin verilmeyen işlere karşın orada durmanın ne prestiji olacak.

Mesele her kulübün yapması normal olan transfer hataları değil, büyük bir plan çerçevesinde yapılacak uzun vadeli işler dahilindeki hataları makul görmek. Böyle bir şey yaşayamadık ki hatasını konuşalım. Dolayısıyla biz de çalakalem formatında yapılanları konuşuyoruz.

Bu şekilde hep romantiklikle suçlandık ya bir de. Yahu 2 ay bile sabredilmeyen bir olayı yaşamadan görmeden neyi neyle böyle yaftalıyorsunuz bilinmez. Bu arada o yaflamalar 2 yıl öncesindeydi, çalakalem olayı içinde hala aynı yerde sayıklıyoruz.

Çok trajik olay varda, biz Oğuzhan derken "elin oğlunda Salih Uçan var Oğuzhan kimmiş" diyenler vardı. Oğuzhan olayı şimdi ayan beyan aslında da, o diyenlerin viral alerji yaşadığı adam diyor ki planlarımızda Oğuzhan gibi Salih de vardı, ama ilgilenmediler. Bu nasıl bir yaman çelişkidir bilinmez.

Not: Halen kulüpten ya da civarından kimse Altınsay'ı yalanlamadı.

sadrazam dedi ki...

Hacılar bu anketleri yapıyoruz ama sonuçlarda bir gitmezlik var gibi.
En iyi üç'lerde aynı puanı alan birkaç kişi olmasına rağmen her seferinde Ricardo Quaresma yazılmış.

Emre Toraman dedi ki...

@sadrazam

Tabloda puanların eşit görünmesi yuvarlamadan kaynaklı. En iyi/En kötü 3'ü yazarken küsüratlı puanları baz alıyorum. Misal Skenderbeu maçı için tabloda eşit görünen puanların küsüratlı halleri:

Ricardo Quaresma 7.333333333
Oğuzhan Özyakup 7.307692308
Tolga Zengin 7.256410256
Atiba Hutchinson 7.256410256

Armagan dedi ki...

https://twitter.com/BesiktasBrigade/status/671662692575404032
oyuncuyu yorumlarsanız çok sevinirim. (premier league'i la liga'ya tercih edenlerdenim...)

QuaresmA dedi ki...

İngiltere Ligi de, İspanya Ligi de bizim ligden çok farklı olduğu için transfer yaparken en sıkıntılı ligler. İngiltere'den gelenler yaşama da uyum sağlamakta sıkıntı yaşıyor bence, pek duramıyorlar.

Ama kalecide nereden geldiğinin pek bir önemi olmaz bence. Savunmacılarla aynı dili konuşabilse avantaj sadece.

Adsız dedi ki...

@Esat Armağan Kaymaz

Bildiğim bir eleman değil, ara ara La Liga maçlarına bakarken ismine rast gelmişliğim var. Deportivo'nun ilk kalecisiyken bu sezon diz sakatlığından son maça kadar hiç forma alamamış. En son 28 Ekim'de maç kadrosuna alınmış ama forma verilmemiş. Nasıl olacak bu iş bilmiyorum.

Videolarındaki performansı gösteriyor ki, Tolga ile kıyaslayacaksak öncelikle refleksleri daha iyi. Tüm görüntülerinde istisnasız gösterdiği şekliyle kaleci stili asla bir çizgi kalecisi olmadığı. Stoper gibi müdahale etmeyi tercih eden kaleciler vardır, o şekilde makul mesafede çıkışları var. İspanya Liginde badem olmayacak şekilde sert şutlar çekildiği için hangi topları tutup tutmayacağını da iyi biliyor (bknz. Akhisar'dan yediğimiz 2. gol). Yan topları da pek bekliyor görünmüyor.

https://www.youtube.com/watch?v=48tDx6LH5bc

https://www.youtube.com/watch?v=C9yDadN6S-Y

Bir de o sezon 4 yediği 3 maça bakalım:

Barça maçı:

http://www.ntvspor.net/video-galeri/deportivo-0--barcelona-4

Aslen iyi performans göstermiş, ancak Barça'nın kalenin dibini gören pasları ve defansın ultra badem haliyle 4 yemiş görünüyor.

Sevilla maçı:

http://www.ntvspor.net/video-galeri/deportivosevilla-34

Burada da 1 penaltı ve 1 kontrpiye hali varken, diğer 2 golde de defansın büyük zafiyetleri var.

Elche maçı:

http://www.ntvspor.net/video-galeri/elche--deportivo-la-coruna-40

Ultra defansif zafiyet. Penaltı. Talihsizlik. Kendi hatası.

Elbette bu videolar bir gösterge değil. Deportivo geçen sezon 38 maçta 60 gol yemiş ve o sezon ilk 7 maçta oynamamış. Bu 7 maçta yedikleri 19 golü çıkarırsak full oynadığı 31 maçta 41 gol yemiş (ortalaması 1,32). O sezon lig ikincisi Real 38 maçta 38 gol yediğinden (ortalaması 1) La Liga için fecaat bir olay değil.

Bana göre özeti: Mevcutlara göre iyi olur. Ama bir Muslera effect beklemeyin. Volkan effecti ise hiç de hayal olmaz. Deneyimi de yerinde ve Sambade olumlu rapor vermiş kendisine (tanımaması imkansız). Ancak söylediğim gibi adamın form durumu nedir, ikinci devre için sorun var mıdır, bilinmez.

6,5/10

Adsız dedi ki...

"Topu arkadan aldım, oyun kuruyorum diyelim. 10 numara topla buluştuğu anda bilirsin ki skor değiştirecek. 8 numarada oynamak da alan bulma açısından daha kolay. Bence bu da maestroluk çünkü geriden tüm takıma top dağıtıyorsun. Bilic zamanında Beşiktaş’ta 10 numaralara top gelmiyordu. Şenol hoca tek ön liberoyla oynatıyor. Biz de Sosa’yla yan yana, iki forvet arkası gibi oluyoruz. İkimiz de geriden top taşıyoruz."

BtB şart oğlu şart derken, belki bilerek belki de bilmeyerek konuyu özetlemiş. Sosa'yla çakışan oyun alanlarına da pozitif yorumlarla "dokunmuş". Son ifadesi ise biraz sıkıntı. Oğuzhan geriden top taşıma işine, belli ki BtB formatına sokmaya çalışan hocanın etkisiyle, son 2-3 maçta cidden girmeye başladı. Bu halinin Atiba gibi bir 4x4 ile birlikte dahi orta alan için henüz yeterli olmadığını ise Akhisar maçının ikinci yarısında gördük. Şahsen tüm sezon için çok değişeceğini de sanmam. Beşiktaş orta alanının sorunlarını etkili oyun alanları kısa olan bekler ve kanatlarla düşünmeden ele almak elbette büyük hata olur. Bu nedenle önce oyun anlayışı.

Ekşi'de bir Beşiktaşlı yazmış, Bilic zamanında baskıyla kazanılan toplarla hızla ileri gitmeye çalışırken şimdi topu kontrol ve pasla iş yapmaya çalışıyoruz, diye. Bu kadar hibrit bir kadro içinde ikisini de deneyebilirsiniz. Ama bazı oyuncuların oyun alanlarının kısa olması her iki tercih için de sorun yaratır. Aslında hem kağıt üzerinde, hem de pratikte görüldüğü üzere bugünün tercihlerinde daha fazla sırıtabilir. Tolgay ve Veli'nin rotasyona girmesini bekleyip daha iyi incelemek lazım.

"İlk birkaç maçımda tamamladım ama sonra Samet hoca beni oyundan almaya başladı. Bilic de sürekli 75’te çıkarttığı için insanlar “Oğuzhan maçı çıkaramıyor” diye düşündü. Oysa Türkiye’de son 20 dakikada maç açılır ve orta sahaların fırsatları çoğalır. Ben o dakikalarda kenarda olduğum için bundan faydalanamıyordum. Sonra da son dakikalarda girmeye başladım. Bunu bir türlü kabullenemedim."

Çizgisini istikrarlı ve sağlam bir şekilde ilerletiyor. Çok başarılı bir "full international" olması için sadece biraz daha zamana ihtiyaç var. Öncelikle ligimizle ilgili "o" düşüncelerinden kurtulması gerek. Aslında 5-6 hafta önce fizik hali geldiği mentalitesine yetişemiyor demiştim, şimdiyse tersi görünüyor. Bu git-geller abesle iştigal değil, tersine olacağı yere tamamen yerleşmenin hazırlık sinyalleri.

Adsız dedi ki...

Kayseri'ye deplasman varmış:

https://www.youtube.com/watch?v=lcaxaia7pY0

Hasta ti dedi ki...

@james sneijder
bu youtube'daki goruntuler cok fenaymis. canakkale savasi okur gibi oldum
ama bu kadar heves,takim zaten hevesli, onlar icin bu kadar heves bir yerde patliyor. hep patladi zaten, patladikca hevesimiz de artiyor. nolcak bilmem

turgay dedi ki...

@BJK4EVER
+1

bu takımı bu denli gömmeyi anlamıyorum. kaleye sokamadığımız toplar yüzünden kötü oynuyoruz denmesini ise hiç anlamıyorum. akhisar maçında bile ilk yarıda net 2 gol kaçırdık ki 2 metre bile yoktu kaleye gomez ve Q17'inin kaçırdıkları. ayrıca rakip kaleciyle bizimkini değiştirsek kafadan 3-1 falan biterdi ilk yarı. bence takıma bu kadar yüklenmenin bi anlamı yok. kötü olarak sadece sosa sonrasını görebiliriz diye düşünüyorum bu maçla alakalı.

dominic molise dedi ki...

besiktas cok gereksiz bir hucum takimi oldu bence.
q17 topu aliyor, calim atiyor -ya da atamiyor-. atarsa orta aciyor ama zaten icerde kimse yok.
beck'e geri verse, beck zaten ya atiba'ya atiyor ya da geri q17'e.
gomez ilk haftalarda ekstra goller atmisti, simdi onlar da kesildi.
cenk ve frei'i disarida tutuyorum.
q7 napiyor cozemedim.
tek mantikli atak hamlemiz oguzhan'in yerden getirdigi toplarla olcay ile tek pasa girmesi.
o da cok sik olmuyor maalesef.
(ilk yarilarda bunu yaptilar yaptilar, sonrasi kaos zaten. olcay cikip q7 ya da tosun girince dert daha buyuk)
onun disinda ben tehlikeli atagimizi goremedim.
atiba ile ismail'i atak baglaminda degerlendirmeyecegim.

80 orta acilmis, kafa vurulan top sayisi 2 falan. o kadarini bayburtspor da vuruyor zaten.
uzaktan sutlarda kaleyi bulan top belki de yok.

ben acikcasi gecen seneki takimini daha fazla begeniyordum. geride oldukca saglam duruyordu, ileri cikislarda da belirli bir plani vardi.
tore uzerine kuruluydu belki ama olcay, demba ba da cok etkiliydi.
demba ba tam olcay ve oguzhan'in sevdigi adam bence. sirti donuk pas veren, verkaca giren biriydi. gomez orta gelirse gol atabiliyor anca. pas oyununda yetersiz. cenk de oyle.
yani ayagina ya da kafasina top istiyor.

cozum nedir? cozumum 10 numara transferi.
defans ve kale kotu olmalarina ragmen bence temel sorunlarimiz degiller. kaldi ki takimda 4 stoper var, hoca kullansin (ya da satip baskasini alsin)
ama 10 numara sorunumuz maalesef dert. sosa cok aksiyor. ya da soyle diyelim fark yaratamiyor bu taktikte.
veli ile tolgay'i bekliyoruz ama ikisi de bence yedek.
oguzhan 10 numara olur mu? olmaz! uzaktan sut yok, duran top yok, abilik yok.

ayrica tolga 13 hafta bence kotu oynamadi, gecen hafta fiyaskosu haricinde.
ama adami gomduk su an. bir daha nasil performans alacagiz pek bilemedim. kaldi ki akhisar'dan yedigi 2. gol bence cok hatali olmasina ragmen muslera'nin da yiyebilecegi gollerden biri. olur bunlar. (tolga'yi hic sevmiyorum)

bence takimin sorunu cok daha beter. bana sorarsaniz takimda ust duzey oyuncu yok.
sneijder, podolski, muslera, melo, gokhan gonul, topal,

bir tane boyle adam lazim bize, mevkisi fark etmeksizin.
q17 bu rolu ustlenecegine bence kerim frei rolunu ustleniyor.
problemli, kaprisli liseli.

o yuzden de gol olmayinca telaslaniyor, maclari ceviremiyoruz.
senol hoca'nin panik degisiklikleri zaten hic sonuc vermedi.
o yuzden gs gecen sene rahat sampiyon oldu son maclarin hepsini 1-0 kazanarak.
bizde takim paniklerse "sakin olun" diyecek belki sadece ersan var.
belki cenk tosun.

takim bence hala cok kirilgan ve ben cok karamsarim.
kayserispor maci net 0-0.
lizbon maci ile ilgili hic beklentim yok. ilk mac bence 4-0
gs maci ile ilgili tahminimi yukaridaki yorumlarim ozetliyor bence.
al sana "besiktas iyi basladi ama 3. oldu" hikayesi.

sorun neydi, sorun influence, sorun duran top, sorun uzaktan sut, sorun "abi".
sorun q17 yerine alinabilecek sosa'yi yedege atabilecek bir adam eksikligi.
biz gittik q17 aldik, frei'i da bezdirdik.
(bence q17 kotu oynamiyor ama tore'nin 3 gomlek alti.)

son olarak q7 ya da q17 yedek ise bile birbirlerinin oyunlarini bozuyorlar.
misal bu hafta q17 yok, bence q7'nin maci olacak.
oguzhan'sizlik ise maalesef buyuk dert.

sonumuz hayrolsun ama bence bu sene de coktan bitti. umarim gs toparlayamaz da 2. oluruz.

bu entryi neden kaybettigimiz macta yazdim? cunku daha beteri geliyor diye hissediyorum.


planck dedi ki...

https://youtu.be/clp6HvzqyTk?t=1905

https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96%C4%9Frenilmi%C5%9F_%C3%A7aresizlik

Adsız dedi ki...

@planck

Demirkol güzel tespitlerde bulunmuş, hem gidişat hem de stad hakkında. Özellikle "ama viziyon yok yeaghhh" diyen ergen ruhlulara stad sözleri cuk oturmuş.

Bu arada çok yakışıklı bir stadımız oluyor orası kesin. En çok sevindiğin noktaysa TT Arena gibi taraftarına yabancı bir stad değil. Tam bize göre. Hem kapasitesi artmış ve modernleşmiş, hem de yine eskisine benzer kutu gibi, ev gibi bir stad. Oraya başka ne yapılabilirdi deseler bu mimariyi gördükten sonra alternatif sunmak zorlaşır, o derece. Bu konuda bir ekleme yapayım: çok tartışılan konulardan biri olan sütunların simetrik olmaması genelin aksine kendi estetik açımdan beğendiğim bir konu. Elbette teknik açıdan temel taşıyıcı sütunlar hala simetrik, öyle de olması gerekli zaten (fotoları detaylı inceleyenler bu kolonları görebilirler). Aralarında asimetrik olmaları mümkün bulunanları bu şekilde yerleştirmek ise bir karakter katıyor. Ayrıca tasarım sürecinde Beşiktaş'ı her yönüyle inceleme gereğini hisseden ve bu süreç sonunda hem kendisi hem de ailesi FB'liyken Beşiktaşlılığa geçtiğini söyleyen bir mimar var sonuçta.

Maça döner isek; hatırlatma gereği hissederek, her kritik ve eleştiri de bu şekilde değildir. Öncelikle kendi adıma, bu maçla ilgili temel eleştirilerimin odağı hocanın ikinci yarıda değiştirdiği oyun oldu, ki o bahsedilen hemen herbi şeyden aniden etkilenme olayının ta kendisidir bu. Tıpkı Demirkol'un dediği gibi atılan 2 golü çıkar, oyunda bariz bir üstünlük var. Hoca ilk yarıda oluşan tablodan etkilenmeyip bunu devam ettirmeliydi.

İlintili olarak, bu posttaki kimsenin maçta olsa Tolga'yı yuhalayacağını filan da sanmam. Zaten maçta olanlar da var, yapmadıklarına eminim.

Tersine, o telaşla ilgili silsile içinde oyuncuları en çok etkileyecek olan o taktiksel değişikliktir. Ne müdahale ne de muhalefet etme şansları var, olan biteni yaşıyorlar sadece. Ha, hoca elbette insandır ve kendince risk alma yoluna gitmiştir. Fakat o zaman da yapılan ve sonucu hakkında olumlu ya da olumsuz eleştiride bulunurum elbette.

Bittabi bu söylediklerim böyle bir gerçeğin olmasıyla, orada burada atara bağlayanların figan feryatlarıyla ve manidar/sürpriz olmayan şekilde misyon sahibi Beşiktaş sitelerinde işine gelmeyen yorumları yayınlamayanların yaptıklarıyla uzaktan yakından ilgili değil. Herkes de bunların farkında zaten. Bu vesileyle son kategoridekiler iyice komikleşiyorlar o ayrı konu.

Adsız dedi ki...

@Hasta Ti

Yaman video. Evlisi bekarı sevgilileri açığı kapalısı ailelisi kankalısı yaşlısı genci çocuğu kadını erkeği hatta lalalayla diyen ecnebisi kısacası tüm Beşiktaşlılar var. Ayrıyetten hepsi de gayet medeni şekilde ham chant yapıyor hem de stadyuma yürüyor. En ufak bir itelemesi ittirmesi de yok. İzlemesi gaza da getiriyor dediğin gibi. Hem içimizde patlasa nolcek yav; "yaprakların bulutlara erişmezse bir zararın mı var". Hep böyle kalın.

planck dedi ki...

james, benim söylemeye çalıştığım da eleştirelim ama enseyi karartacak noktaya gelmeyelim. hatta liderken eleştirelim ama 2. olunca takımı itekleyelim. mükemmel takım oluşturmak gibi bir amaç koyamayız (ki nesne yok) koyacağımız amaç şampiyonluk, 1 puan farkla da olsa şampiyon olsak bize yetmeyecek mi? 10 puan fark atmazsak, 100 golden az gol atarsak şampiyon olamayacak gibi bir psikolojideyiz gibi geliyor bana. bu yılların getirdiği doğal bir durum olabilir ama olmasa keşke diyorum.

bu arada yutupdan video silinmiş, http://www.ntvspor.net/video-galeri/spor-servisi-2-aralik-2015 35.dakikadan sonrası.

Hasta ti dedi ki...

fm oynamayali cok oldu amma; pozisyon alma ve sezgi(anticipation) 15'in uzerine cikinca oyuncu bulamiyordum.
rodolfo bu rakamlara yakin olsada tosic deil gibi, ama tosic yakinindaki adama ne yapacagini biliyor gibi(kendi kalesine gol atsada), ve de topu oyuna fevkalade soktu butun mac. ne kadar eksik olsa da "o top" geriden rahat ciktikca anlatilamaz bir zevk verdi. umarim bu mac kesilmez. tamam calim yiyor,yavas felan ama; langir langir geliyor karsi takim gobekten. her mac yiyoruz bu ataklari.
fb-ts macinda,mehmet topal posizyon bilgisiyle rakibin cenesine kafa atinca da ayni zevki yasadim. orta sahada adam karsilama isini bu kadar takmaya basliyoruz galiba:)
arkadas haldur huldur gelmesinler bizim kaleye, kim engellicek bilmiyoruz. engellicek adam senelerdir yok bizde zaten. engellemedin(on libero yok) tamam, bari defans oyunculari aldiklari topu engelleyemeyene(on libero kimse ona) cabuk atabilsinler

WiLdHoney dedi ki...

yaw bir Theo vardı, ne oldu acaba kendisine, özledim yorumlarını...
Beşiktaş için diyecek pek birşeyim yok, olabilecek bir kazaydı bana göre ve aslında iyi oldu, Bize en ters gelebilecek takımların hepsiyle arka arkaya oynayacak olmakta bir Beşiktaş klasiği artık...
Akhisar, Kayseri, Konya, GS bunlar ve oynadıkları oyun tarzı en zorlandığımız ve çözemediğimiz oyun tarzı aslında. Ak/Kara bu seriden sonra belli olacak ve devre arasında ona göre bir çözüm üretme ihtimali olabilir.
İlk yarı sonunda da ben ilk 2'de kfa kafaya olacağımızı düşünüyorum.

Coolio dedi ki...

http://www.meleke.com/milliyet/besiktasa-takviye-gerek.html

hemen hemen herkesin tespitleri bu yönde ama ifade ediş tarzı çok iyi yine.
Özellikle Tolga analizi çok doğru.

QuaresmA dedi ki...

Evet Meleke'nin tespitler güzel. İlk etapta bir box to box lazım ortasahaya, bu şart. Çünkü Tolgay bu sezon yok, unutalım onu.

Güney'ın iyi bir kaleci olduğunu düşünmüyorum ama ben de onunla başlardım bir süre. Yine de Şenol Hoca Tolga'dan vazgeçmeyecektir. Şenol Hoca'nın en çok da bu huyunu sevmiyorum. Günay ne yaparsa yapsın Tolga'dan kaleyi alamaz. Ramon ne yaparsa yapsın İsmail'den formayı alamaz. Tosiç, Franco, Miloseviç ne yaparsa yapsın Ersan'dan formayı alamaz.

Bu arada Tolga'yı da taraftar mimledi artık, her hatası hak etmediği kadar tepki çekecek. Beşiktaş taraftarının diline düşmeyegör, oyuncu yeme konusunda FB, GS taraftarına tur bindirdik. Bu arada Tolga'nın ıslıklanmasını eleştirenlerin, seversiniz sevmezsiniz Beşiktaş'ın topçusuna inatla küfredilmesine sessiz kalması, hatta "ben de koyujam ha" moduna geçmesi trajikomik. Kişi kendinden bilir işi misali.

Son olarak Gökhan Töre. Şenol Güneş ile futbolu geriye giden tek yerli futbolcu olabilir. Burak Yılmaz, Engin Baytar gibi adamlardan bile topçu yaratmayı başarabilen bir hocanın yönetimi altında bile geriye gitmeyi başarabiliyorsa sıkıtıyı kendisine araması gerekir. Umarım sezon sonunda Avrupa'dan 7-8 milyonluk bir teklif gelir. Büyük ihtimal gelmez ama gelirse kesinlikle satmalıyız, yoksa yavaş yavaş hem değerinin, hem de futbolunun eriyip bitişini izleriz.

QuaresmA dedi ki...

Bu arada Rodolfo'nun ağırlığı bana biraz ilk geldiği andan itibaren başlayan bir goygoy dalgasını andırmaya başladı. Bir kere Rodolfo 193 boyunda. 193 boyundaki bir insanın çok hızlı olma ihtimali çok düşük, hem uzun hem hızlı olsa Real Madrid'de oynardı (Varane). Bana kalırsa Rodolfo'nun hızı Süper Lig stoperleri ortalamasında, fiziksel avantajları da yanına kar.

Sıkıntı şu ki; Ersan da ağır bir oyuncu olduğu için Rodolfo'nun ideal partneri değil. Hızlı bir süpürücü lazım Rodolfo'nun yanına. Kadrodaki en ideal aday da Tosiç.

ozan dedi ki...

@Quaresma
Ramon ne yaptida formayi Ismailden alsin yada Milo, Tosic ne yaptilarda Ersani kessinler.

Senol Hoca konusunda hakli olsan Ismail formayi Tosicten alamazdi.

Senol Hocanin formayi adaletli ddagitigini dusunuyorum. Bende Gunayi oynatirim ama Gunay daha iyi oldugu icin degil, Gunayi Tolgadan daha cok sevdigim icin. Ayrica Tolga hakkinda GSli falan diye duydum belki o yuzden antipatim olabilir.

Rhodolfo konusunda katiliyorum sana daha hizli olsa bizde olmazdi. Hatta GSde Fenerde olsa goklere cikartirdi renkli basin.



QuaresmA dedi ki...

ozan

Ramon, Milo, Franco ne yaptı diyorsun da eğer antrenmanları takip etmiyorsan ne yaptıkları hakkında bir fikrimiz yok çünkü hiç forma şansı bulamıyorlar. İsmail'in Tosiç'e karşı formayı hak ettiğine eyvallah ama genel olarak Ramon'un daha iyi bir sol bek olduğunu düşünüyorum. Hadi bu tartışmalı da, sezon başından beri hiç forma şansı bulamayacak, UEFA listesine bile alınmayacak topçu mu Ramon?

"Senol Hoca konusunda hakli olsan Ismail formayi Tosicten alamazdi." demişsin ama demek istediğimi yanlış anlamışsın. Ben Şenol Hoca formayı birine verdi mi bir daha almıyor demedim, Şenol Hoca mümkün olduğunca yerlileri kayırıyor demek, veya eski öğrencisi Tolga'dan formayı alıp da Günay'a bir süreliğine de olsa vereceğini düşünmüyorum.

Benim özetle demek istediğim; arada çok net fark yoksa (Serdar Kurtuluş - Beck arasındaki fark gibi) Şenol Hoca Türk oyuncuyu veya arasının daha iyi ve yakın olduğunu tercih ettiğini düşünüyorum. Kanıtım falan yok, bunlar hissettiklerim.

EC dedi ki...

Ismail Koybasi nin Mario Gomez den yuksek not aldigi ( 2-0 maglup oldugun mactan sonra) bu oylamw isleminin cilkinin ciktigini dusunuyorum! Ismail 4.9, Mario 4.5 salakmiyiz?

Yorum Gönder

Ara