.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

20 Ekim 2015 Salı

UAL 03 Lokomotiv Moscow - Besiktas



Tarih: 22 Ekim 2015 Perşembe , 20.00

Stadyum: Lokomotiv

Hakem Hakkında Bilgi: Serge Gumienny

Sakatlığı Bulunan Oyuncular:  Dmitri Tarasov  / Tolgay Arslan , Veli Kavlak 

Cezalı Oyuncular :  - / Olcay Sahan

Yayın : Tivibuspor 

58 Yorum:

Ekrem35 dedi ki...

6-4 alırız...

Unknown dedi ki...

Önceki postlar'da da söylemiştim, Avrupa Ligi pek umurumda değil. Bu sene öncelik lig olmalı ve en kötü ikinci bitirmeliyiz. Yine de grup lideri ile deplasmanda oynayacağımız için maçı merakla bekliyorum ve iyi bir oyunla galibiyet diliyorum.

Gruptan çıkıp ilk turda elenmemiz hayrımıza olacaktır diye düşünüyorum. Bu takım Avrupa Ligi Kupası'nı seneye ciddi ciddi istemeli, şimdi değil.

Pheaglix dedi ki...

@Burkay JK

yarı yarıya katılıyorum. avrupa ligi önceliğimiz olmamalı, ama sadece bir sene değil birkaç sene avrupa'yı geri planda bırakmalıyız. her sene üçüncü olup uefa'da çeyrek final-yarı final oynamaktansa şampiyon olup şampiyonlar liginde gruptan çıkamamayı tercih ederim. uefa ile mali yapımızı düzeltip ligdeki gs/fb hegemonyasını kıramayız.

zago30 dedi ki...

Olcay'ın 3 maçlık cezasının son maçı.Yerine yine Q17 oynar.Galibiyet için oynamalıyız ama beraberlik kötü olmaz.Yenilmeyelim yeter.

Ekrem35 dedi ki...

Bu maçta erken gol yedikten sonra dağılmaktan korkuyorum açıkçası. Umuyorum ki böyle bir şeyle karşılaşmayız. Bu sezon l.moskova maçlarını takip etmedim pek ama m.demirkol savunmasında açıklar veren bir takım diye yazmış. Bu açıkları bulup kullanıp 3 puan aldığımız bir maç olur inşallah.

Avrupa liginin ekonomik getirisi uğruna ligi riske etmeye değmez gibi görünüyor olabilir. Geçen yıl ülkemizin avrupadaki en başarılı takımı olmamıza ve galatasarayın rezil bir avrupa sezonu geçirmelerine rağmen 3 katımız kadar para kazandılar CL den. Bunlar gercekler.. Peki 2011-12 sezonunda kazandıgımız 11200 puan seneye silindiğinde ve bizde bu yıl en az gecenyılki kadar puan toplayamadığımızda uefa sıralamasında 15 sıra aşağıya düşeceğimizi biliyormuyuz? Evet angarya gibi görünebilir fakat busene ve önümüzdeki 2 sene daha ama uefa ama CL bi şekilde avrupayı boş gecmememiz lazım. bu sayede onümüzdeki yıllarda olası lig 2.liklerinde katılacağımız CL playofflarında seribaşı olur ve sürekli CL de oynayan bir takım haline gelebilirz. bu geliri her yıl elde etmenin bizim gibi klüpler icin nekadar önemli oldugu malum. Çok değil sadece gruptan 1. cıkarak bir tur daha gecmek yeterli.
lokomotif deplasmanından 1 puanla dönmek neredeyse gruptan cıkmak demek hele yenersek ballı lokma tatlısı.
şenol hocaya çok güveniyorum asla bir çözülme dağıma gibi endişem yok. yenilebilirz ama bu seneki beşiktaş asla dağılmaz.

QuaresmA dedi ki...

Yukarıda dendiği gibi Avrupa her zaman önemli. UEFA Kupası'nı sallamıyor olabilirsiniz ama UEFA takım puanları toplamamız gerekiyor ileride bir gün Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde seri başı olmak veya 3. torbadan kuraya katılabilmek için.

Rusya'da havalar soğudu, 0 derecelere geldik ama yine de şu an çok fena değil. En azından Sporting daha kötü havada oynayacak :)

Tolga
Beck - Rodolfo - Ersan - Tosiç
------ Atiba -- Oğuzhan ------
Cenk ------ Sosa ----- Quaresma
----------- Gomez ------------

Cenk'in o rolde oyntılmayacağını bile bile her maç oraya yazıyorum ama :)

Gökhan Töre'de biraz kafasını dinlesin. Şu aralar oynadığı kötü futbol bence tamamen mental. Hem üzerindeki baskı biraz azalsın, hem mental ve fiziksel olarak biraz dinlensin, hem de biraz burnu sürtülsün. Her maç dökülmesine rağmen bir oyuncuyu 90 dakika oynatıp nasıl oynarsa oynasın vaz geçilmez olduğu imajını vermek hiç doğru değil.

BJK4EVER dedi ki...

Eskisehir macinda takimi oldukca begendim. Bilic doneminden kalma ilk yariyi cope atma hastaligimizi tamamen yendik sanirim. Gol gelmese de istah, mentalite ve futbol fazlasiyla iyiydi. Arti olarak boyle bir ilk yari oynamamiza ragmen 2. yari hic oyundan dusmedik, tabii Senol hocanin dogru ve zamaninda degisiklikleri de etki etti.

Rhodolfo'yu bu kadar begenen birtek ben varim herhalde. Ujfalusi ve ilk senesindeki Sivok'tan sonra ilk defa bu kadar sogukkanli ve lider karakterli bir stoper goruyorum ligimizde. Ersan da ideal bir man marking defender performansi gosterdi, Kweuke'yi resmen yedi bitirdi. Oyuncu karakteri olarak ideal bir ikililer bence. Rhodolfo teknik, lider karakterli, akliyla savunma yapan ama agir bir oyuncu, Ersan ise sakar, oyun zekasi dusuk ama hizli ve adam markajini iyi yapan bir oyuncu. Yapmamiz gereken sey Ersan'in yerine onun karakterine yakin, ancak kalitesi bir tik yukarida olan, daha az sakar olan ve daha fazla gol atabilecek bir stoper almak. Milosevic ne yapar kestiremiyorum, hic goremedik. Franco ise oyuncu karakteri itibariyle anca Rhodolfo'ya alternatif olur, Ersan'a olamaz.

Ismail bildigimiz Ismail. Gayretli ama hala oyun zekasi ve fundamentali dusuk. Bence Tosic ile rotasyona girebilir ve rakibe gore biri oynar, idare edecegiz artik. Tosic bu arada tam hayal kirikligi. Benim beklentim Genclerbirligi'ndeki ilk senesindeki Tosic'ti. Ama teknik kapasitesi yuksek, senede 10 asist yapabilecek adam gitmis yerine tamamen baska bir adam gelmis. Caner Erkin aldik derken Hakan Balta cikti adam. Yine de en 'saglam' solbekimiz o bence. Kendi kalesine attigi goller yaniltmasin; bence yine de defansif olarak en az sikintili bekimiz. Zor maclarda Tosic oynar, kolay maclarda Ismail.

Atiba-Oguzhan ikilisi muthisti, mukemmel oynadilar. Bilic'e de selam olsun. Balikesirspor'a karsi bile Oguzhan'i orta alanda kullanmaya korkarken Senol Gunes catir catir derbide bile oynatti. Ve Bilic'in Oguzhan-C.Tosun'dan alamadigi verimin 10 katini aldi ve o sayede lideriz. Oyunculari da dogru kullaniyor, Necip'in takim icindeki rolu ve oynadigi mevki bile yeterince gosteriyor zaten. Daha oyuncu degisikligi farkina vs girmedim bile. Gercekten buyuk bir sans bizim icin Senol Gunes.

Quaresma'ya soylenenlere anlam veremiyorum. Her ne kadar takimi begensem de kilidi acan o oldu. Gecen sene cokca gordugumuz bir 0-0'a dogru gidiyordu mac ki Quaresma acti kilidi. Gecen sene cokca bahsettigimiz duzen disina cikip kisisel gayreti ve yaraticiligiyla mac kazandiran oyuncu profili tam da bu iste. Tore oynayamayinca tikaniyorduk, simdi bir alternatif daha var. Olcay, Sosa vs ile olmadigini gorduk iste. Onun disinda Quaresma ve Tore konusunda ciddi on yargi var. Quaresma'nin Eskisehir ve Rize macindaki oyun tarzi gayet olumlu. Acikcasi Tore'nin Izlanda macindaki hareketi ve Rize macindaki oyununun Quaresma Portekiz milli takiminda yapip Rize macinda sergilese neler soylenecegini hayal bile edemiyorum. Quaresma son 2 mac itibariyle tamamen takimla uyumlu ve faydali oynuyor. Tore ise Quaresma'nin ilk senesinden bile beter. Performansi gectim oynama tarzi, tercihleri vs herkesi delirtecek cinsten.

Lokomotif macina gelirsek; bence UEFA Kupasi her zaman ana hedeflerden olmali, cunku bu takim itibar ve agirligini geri kazanacak Avrupa'da basariyla da olur bu, cunku ligde ne olacagimiz belli degil. Ki Avrupa maclari takimi kenetleyici, tecrube arttirici maclar karakter olarak. Rakiple ilgili hep Fernandes konusuluyor, ama asil silahlari Samedov-Niasse ikilisi. Cok formda ve iyi anlasan bir ikili, ozellikle Samedov cok cok iyi oyuncu. Konsantre cikip en az bir beraberlik aliriz umarim, bizim icin fena bir sonuc olmaz.

QuaresmA dedi ki...

@ BJK4EVER

Dediklerine genel olarak katılıyorum ama "Tore ise Quaresma'nin ilk senesinden bile beter. Performansi gectim oynama tarzi, tercihleri vs herkesi delirtecek cinsten." demişsin ama Quaresma'nın ilk senesi olan 2010/11 sezonu Beşiktaş tarihindeki yerli-yabancı tüm oyuncular arasındaki en iyi ilk 5 performansa girer. İkinci senesi mi demek istedin yoksa?

Adsız dedi ki...

Hala anlayamadığımsa "Gecen sene cokca bahsettigimiz duzen disina cikip kisisel gayreti ve yaraticiligiyla mac kazandiran oyuncu profili tam da bu iste" sözü. Bir kanat oyuncusu olarak yamulmuyorsam Beck'in getirdiği topu alarak yanında boşa çıkan Oğuzhan'a verdi (zaten başka verebileceği adam yoktu, ki ben dahil herkes böyle "kısa pas" vermesini bile takdir edecek haldeyiz, o derece; aslında acınacak bir durum), sonra ceza sahasında verilmeyen penaltı nedeniyle afallayan Rizeliler arasında Oğuzhan'ın dokunuşu ve Rize defansının dürtmesiyle topun tekrar önüne düşmesi (aynen böyle oluyor evet) sonrasındaysa topu sağa çekip kaleye vurması ve gol. Pas vermesi ve dönen topu tekrar almasındaki arada ise duruyor orada (gerçi durmak da bir düzen dışına çıkmaktır evet doğru).

Olayı izlerken başka dürtülerle görenler için olan bitenin videosu ahanda burada:

http://www.ligtv.com.tr/lig/spor-toto-super-lig/goller/2015-2016/8/besiktas/ricardo-quaresma-16702

Şimdi bunun neresinde "duzen disina cikip kisisel gayreti ve yaraticiligiyla mac kazandiran oyuncu profili" var, birisi akıl ve mantıkla izah etsin lütfen. Yazdık; sonrasında boştayken alamadığı bir pas var ama onun haricinde pas verebilecekken kaleye şut atacam diye alakasız açılardan harcadığı 3 de pozisyon mevcut.

Ben ki sırf objektif olduğum için sadece futbol konusunda değil kişisel hayatımda canım ciğerim olan en yakınlarımın fatal hataları nedeniyle onlarla ilişkimi kesmiş biriyim; bu çerçevede sizdeki bu gayet garip fetişizmi inanın anlamakta zorluk çekiyorum.

Unknown dedi ki...

Töre ve Q17 beraber oynadıklarında takıma bir haller oluyor bence ikisi maç çok sıkışırsa denenebilir ama onun dışında fazla aynı anda sahada olmaları takımın ahengini bozuyor

Huzeyfe dedi ki...

Su Tore Quaresma karsilastirmasi yanlis bir baglamda gidiyor. Rize Tore'ye ozel bir kademe anlayisiyla oynadi. Tore'nin kotu Quaresmanin iyi gozukmesi bundan. Ikisi de her zaman oynadigini oynadi muhtemelen ama gozuken cok farkli. Sebebi net olarak Rize'nin sola kayik savunma duzeni. Tore'nin onunu kapattikca Qurasmanin onunu actilar. Dogrusu Tore'nin cabuk oynayip oyunu ters kanada acmasi olurdu ama kendi basina boyle birseyi akil edebilecek bir adam degil. Senol hoca da cozemedi bence durumu. Sakin olmak lazim biraz. Tore iyi adam, Quaresma da ayni iste.

Adsız dedi ki...

@deniz etiler

Halen son maç özelinde takımın ahengi dediğimiz orta alanda Atiba'nın ilk sezonundan daha üst seviyede gösterdiği dirençle tutunabildiğimiz bu ortamda, takım defansı kötü olan ama bireysel anlamda hücumda kendini geliştiren Oğuzhan ve uzun süredir pas trafiğinde aksaklık gösteren Sosa'nın iyi olduğu takım defansındaki gerilemeye karşın rakibin duvar ören Rize olması. Onun dışında kafasına göre takılan bir 7, orta alanla pas trafiği kurulamayınca oyundan alınan bir 10, maçta yarattığı farkı gol olan ve iki pas alış verişi yapınca "aha bizim çocuk orasını da elledi" diye sevindiğimiz bir 17 ve detayına girmiyorum, bazı sebeplerle yalnız kalan bir 33.

Avrupa maçları farklıdır elbette, ama yarınki endişem defans zaafiyetleri aleni olan Lokomotiv'in Rize'den daha iyi performans göstermesi; ki Sporting'i de bu şekilde deplasmanda kontra ile dağıttılar. Bana göre Güneş mucizesinin en önemli kısmı ise halen son maçta olduğu gibi yedek bir stoper bulundurmadan eldekilerin sakatlık ve ceza durumlarını dikkate almadan böyle devam etmesi. Bu ihtimallerin olmaması resmen mucize. Fakat rasyonalite ne der orası başka.

Adsız dedi ki...

Bence tam ibretlik hafta yaşıyoruz. Mbia TS'de aynen kaldığı yerden devam ederken bir de gol attı ama ligin en etkisiz takımı karşısında bir kişi fazlayken yenilgiden kurtulamadılar. Şimdi de Roma halen devam eden maçta De Rossi'nin şimdiye kadarki hatasız oyununa karşın Leverkusen'den 2 yemiş durumda. Atiba'ya yaslanma konusunu cidden düşünmek gerekiyor.

Adsız dedi ki...

Be arada imkanı olanlar Roma-Leverkusen maçını izlesin, müthiş bir oyun. De Rossi takım arkadaşlarının yapamadığı yapıp 2 gol atarak durumu eşitledi :)

hastati dedi ki...

Bayern macini izledim simdi...beyin jimnastigi olarak gidiyorum tabi, kafayi yemedim :)
farzedelim tore-douglas costa, muller-olcay, lewa-gomez, bernat-ismail(evet cunku bernati da anlayamadim daha), rhodolfo-boateng,thiago-oguzhan olsun. simdilik iyi gidiyo benzetmeler:) sonrasinda basliyo bizim eksiklikler :
atiba-vidal olabilir ancak( vidal olmakta kolay deil ama,delici olmayan,sakin hali diyelim), alonso olmak icin eksileri daha fazla. pas arasi yapmada yarisir herkesle ama top calmada, pas yapmada cok yetersiz. cok begensemde,dusunen, hatasiz oynayabilen, ileri geri vitesi cok duzgun felan... ama on liberodan cok orta saha gibi duruyor. obi mikel haberleri umarim gercektir
beck- lahm benzetmesi yapmicam ama, bir kanat, en azindan biri topla oynamayi bilebilmeli.defansif ozellikleri harika olsa da top yapma,rakibi sasirtma hemen hemen hic yok gibi. terse donup bir faul alsa felan. ismail ve tosic anca bu kadar olabiliyor cunku.
rhodolfonun yani azcik top yapsin demicem tabii... yuh artik angelina jolie:)
ama sanki takimin topla iliskisi bir tik artsa (yavas yavas yenilenmedikce nasil olacak bilmiyorum), sosa'ya gerek kalmicak gibi. sanki beklerimizin acigini 10 numaramiz kapatmaliymis gibi, ya da oguzhanin yanlizligini birisi paylasmaliymis gibi, extra bir oyuncu var ilk 11'de surekli.mesela tolgay harika uyacak bu takima, gerisiyle de,ilerisiyle de ugrasan bir oyuncu.
veli'nin oyun yapisi ise beklerimizin topla iliskisini sorgulamamizi erteler, sosa'nin guzelliklerini on plana cikarir. surekli cabalayan, bol faul yapan(tamam pres,baski)... top calmadaki istatistikleri ise bana rakibin teknik yetenegini anlatiyor,veli'nin deneme sayisinin fazlaligini anlatiyor, baska biseyde anlayamiyorum cunku.
asil sorgulamamiz gereken topla iliskisi az olan oyuncularimizin hincini topla biseyler yapanlardan(iyi ya da kotu) cikariyor olmamiz. defansif eksiklik defansi iyi yapanlardan degilde sanki, yaptiktan sonrasini getiremeyenlerden kaynaklaniyor gibi. bir tane daha sosa koysak takima, gene kanatlara acilacak top, gene geri 4'lumuz futbol topuna amerikan futbolu muamelesi yapacak, gene dengemiz bozulacak. top donup dolasacak. veli'nin yakinina dusecek, veli bakacak "anaaa top deilmi laa bu" diyecek, kosacak pesinden :)
hincimizi quaresma'dan, tore'den almayalim bence, top oyunda nasil donuyor, nerelerden nasil akiyor, ona bakalim. sevelim her oyuncuyu:)

EC dedi ki...

@BJK4EVER hemfikirim... Gomez hakkinda ne dusunuyorsun?

Barreto dedi ki...

@BJK4EVER,

Aynen katılıyorum. Güzel yorum. Eskisi gibi yazma imkânı bulamayınca düşündüklerimi yazanlara katildigimi belirtmek pratik oluyor.

Bu arada, -blogda gözlemledigim bir sey- oyun içindeki bazı "micro" pozisyonlara gereğinden fazla önem atfedince abartılı "makro" yorumlar ortaya çıkıyor. Belki de Metin Tekin vari oyunun bütününe bakmak daha sağlıklı.

Coolio dedi ki...

@BJK4EVER

Ben basında Fernandes üzerinde durulduğunu hiç duymadım. Ama bolca Niasse haberleri var. Ama dediğin gibi orada bir Samedov varki, o bizi zorlar işte. Zeki ve yetenekli bir oyuncu.

BJK4EVER dedi ki...

@ Quaresma,

Hakli olabilirsin, cok dusunmedim. Ama bahsettigim periyot bir ara herkesten cok tepki aldigi donemdi. Hatta Ernst saha icinde el-kol hareketleri vs bile yapmisti. Ama onemli degil; mesela bu duzen disi takimdan ayri futbolun Quaresma'dan beklenmesi, ama bunun daha cok Gokhan Tore'de gorulmesi ve buna tepki verilmemesi. Ki duzen disina cikmak bana gore kotu degil, ama dengeyi ayarlamak lazim. Ayarlanamazsa ve takim ahengi bozulursa bizim gibi takim butunlugu uzerinden performans sergileyen takimlar icin ekstra sorun olur.

@ james sneijder,

O uzaktan sut elbette duzen disi bir hareket. O pozisyonu biz takim olarak mu hazirladik? Hayir. Duzen disi hareket illa 3 kisi calimlayip muthis bir ara pasi atmak demek degil. Kapanan takimlari acmanin 3 ana yolu vardir;

1 Duran toplar ve yaratacagi karamboller
2 Kanat akinlari ve yaratacagi karamboller
3 Uzaktan sutlar ve sekecek toplar

Bu 3'u de kisisel yetenek ve teknik gerektiren pozisyonlar. Sosa 60 dakika, Olcay 45 dakika, Tore 90 dakika oynadi. Gol olmasini gectim kac tane kaleciyi zorlayacak sut cektiler? 0. Bir tane kalecinin kurtardigi Sosa'nin sutu var o kadar. Gecen sene Olcay-Sosa-Tore'nin yetmedigi belli oldu zaten. Belirli bir noktadan sonra tikaniyorduk. Seri paslar, takim oyunu, tempo yetmiyor iste. Quaresma'nin Trabzon ve Eskisehir macinda attigi goller gayet duzen disi ekstra goller.

@ EC

Bence dogru transfer. Takimdaki onemli bir sikintinin gol sayisi ve bitiricilik oldugu belli. Bu baglamda Gomez karakter olarak dogru bir oyuncu. Maliyeti zaten mukemmeldi. Sezon basindan beri bana hic hazir oldugu itibasini yaratmadi son mac haric. Tabelada yoktu belki ama ilk defa top sakladi, 2-3 metre dripling yapti topla, paslarin siddeti iyiydi, hatta geriden top bile cikardi. Ilk defa hazir goruntusu verdi. Ayrica yine de pozisyona girdi ve asist yapti, hakem golu saymamasina ragmen. Yani isin o kisminda da iyiydi. Bence herseyiyle mukemmel bir transfer, oyuncu, ki profesyonel ve karakterli bir oyuncu da arti olarak, bize yakisir yani.

@ Coolio,

Bahsettigi daha cok kalitesiz/bilgisiz basin. Serhat Ulueren, Fanatik falan filan.

Adsız dedi ki...

@BJK4EVER

Tersine, Quaresma golü aslında gayet düzen içine girme çabasıyla attı, bu yüzden kendisinin olumlu sinyaller verdiğini, ama sürekliliğinin ileriki haftalarda belli olacağını yazdım. Aksi bir Quaresma daha topu ilk anda aldığı anda rakibin içinden geçmeye çalışarak pozisyonu badem ederdi. İki konu var: 1) Koskoca ahali bu yaştan sonra düzen içine girmesini bekliyoruz 2) Halen kadroda Beşiktaş'ın oyuncusu bu yüzden bekleyeceğiz. İkisi beraber olunca kendisi hakkında yazacak pek bir şey yok zaten, ama ayrı ayrı olarak özellikle ilk konuda yazılabilir gayetten. Vakti zamanında Sporting'den çıkarken istisnasız tüm Portekiz otoritelerinin "Quaresma kesin büyür, Ronaldo da ise potansiyel var" demeleri bunca yıl sonra bizim için halen bir şey ifade etmese de şu anki koşullarda değişimi elbette eder.

Karambol kısmı ise bence maalesef mümkün değil. Dikkat edilirse takım defansı değil belki ama bildiğin bariz defans konusu yıllar geçtikçe çok daha evriliyor. Artık ilkine kapasitesi yetmeyenler de ikincisi için cm hesabı yapıp yerleşim konusunda ilerliyor. Benim için Rize maçında gösterdiği şunlar önemli: Yedekten gelip bundan etkilenmeyerek konsantrasyon sağlaması, ceza alanı önünde 2 pas yapacak kadar az biraz takıma uyması ve şekil denemeden efektif bir halde kaleye şut atması. Bunları yapmasını artırdığı ölçüde çok güzel iş olur, hem kendisi hem de takım adına. Fakat tüm bunların 180 derece karşısına kazık çakar gibi "asimetrik işler böyle fark yaratıyor" filan dersek hem bunun olan bitenle ilgili olmaz, hem de kendisine faydası bulunmaz.

Bu arada malum medyamız Van Persie ve Barça eşleşmesi yapmaya başlamış, en çok buna gülüyorum. Barça'nın 6 aylık aklının olmadığını hep 10 yıllık yaptığı yatırımlarla anlamış idik zaten. Ey Barça hiç anlamıyonuz, dürbünün ayarı 1000 metrede olunca burnunuzun ucunu göremiyosunuz resmen. Barça'ya hiç yakıştıramıyorum bunnarı. Eh, özeti: başganları gürleyince eldekileri akıl almaz şekilde parlatmak yine onlara düşmüş demek ki. Her görev aşkı takdire şayandır sonuçta. Bir artırıyorum: "FB defansının göz bebeği Kjaer için Avrupa'nın devleri devrede. Real Madrid 10 milyon avro ve 2 fitbolcu teklif ederken Bayern'in takas önermeden daha yüksek bir sıcak para önereceği sızan haberler arasında". Haydin yolunuz açık, gazanız mübarek olsun. Nasılsa bedava. Tek derdim: hala sıkılmıyosunuz ya, en çok bu koyuyor.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Huzeyfe dedi ki...

@james sneijder
Sadece potansiyeli icin oyuncu izlenmez ki. Atletik/fiziksel durumunu mac icinde gormek icin de pekala izleyebilirler. Kaldi ki ayni Barcelona 33 yasinda Henrik Larsson'u 30 yasinda Henry'yi transfer etti. Transfer politikalari "genc olmazsa almayiz" degil yani. Van Persie'nin devre arasinda yada herhangi baska bir zamanda Barcelona'ya gitmesi garip degil. Manu'dan degil de Fenerbahce'den gitmesi de garip degil. Aldigi sureler, mac kondisyonu vs goz onune alindiginda bence cok makul. Ayrica Ingiliz basininda bircok gazetede cikti haber. Burda ABD'de bile ESPN, Fox filan yazdi.
Daha da ileri gidelim, Ispanyol otorite "Guillem Balague" Barcelona'nin ikincil bir rol ustlenecek veteran bir forvet aradigini, bunun icin bir listeleri oldugunu soyledi. Hatta RVP bu listede yok da dedi. Ama olmamasinin sebepleri senin soylediklerinden tamamen bagimsiz.
Ozetle, bu transfer haberinin medyayla, Aziz Yildirimla filan bir ilgisi yok. Her ne kadar Aziz Yildirim ve medya tu kaka olsalar da mesnetsiz konusmamak lazim.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
ideal 11 dedi ki...

bu arada antalya maçına hakem ilker meral atanmış.şöyle bir istatistiklerini baktımda beşiktaş adına iyi bir haber değil.

5 galibiyet 5 mağlubiyet 2 beraberlik.yani ilker meralin yönettiği maçlarda beşiktaşın puan kaybetme ihtimali yüzde 60 larda.bide beşiktaşa 4 kırmızı kart rakiplere ise sıfır kırmızı kart çıkarmış.

bkz:

http://www.mackolik.com/Hakem/2527/Ilker-Meral

takım bazında ya tıklayınız.

ya telefondan 1 mesaj attığım da burada 3 4 tane msj oluyor anlamadım gitti.

Basar dedi ki...

Bu maç defansta Rodolfo'nun yanlış bir tercih olduğunu düşündürten bir maç olabilir. İki tarafta da defansif zaafiyet var, daha fazla atan kazanacaktır.

WiLdHoney dedi ki...

Süper işler dönmeye başladı gene, geçen haftaki hakem faciasını şansa ve güzel oyunla bertaraf etmişken, bu hafta bir üst versiyonu geldi. Bölüm sonu canavarı gibi giderek zorlu maçlar bizi bekliyor sanırım,
Umarım GS derbisinde düdüğü Aziz Yıldırım'a verirler. Onlar da rahatlar, biz de....

Armagan dedi ki...

Hücum yapamıyoruz, oyuna pasla başlamak yerine hep uzun kullanmanın mantığını anlamadım.

gol geldi ama kapandıklarında oyun gereğinden çok sıkışıyor.

teahead dedi ki...

cenk ve gomez yan yana oynadıklarında verim alamıyoruz.baska bir alternatif bulunması gerekiyor.

QuaresmA dedi ki...

Gökhan - Q17 ikisi de çok etkisizdi. Hatta etkisizdi demek zayıf kalır, olumsuz etki yaptılar. Gökhan'ı biraz kulübeye çekip kafasını dinlemesini sağlamadıkça bu tip performansların devamı da gelecektir. Yerine bir süre Cenk veya Olcay'ın başlaması gerekiyor. Tercihim elbette ki Cenk. Yıllardır özlemini duyduğumuz çamur oyuncu özellikleri de kendisini birkaç adım öne atıyor. Durduk yere kırmızı kart aldırttı. Bu etik değil ama rakiplerimizde de bu tip adamlar bolca bulunduğundan (Gerçi Fener'de pek kalmadı) dinsizin hakkından imansızın gelmesi gerekiyor bazen.

Hakem önce hatalı kırmızı verdi, daha sonra eyyama başlayıp Lokomotif lehine fauller yaratıp maçı katletti. 2 maçtır UEFA Kupası hakemlerini gördükçe ligdekilere acaba fazla mı yükleniyor diye düşünmedim değil. Gerçi UEFA Kupası hakemleri sadece kötü, bizim ligdekiler hem kötü hem art niyetli.

QuaresmA dedi ki...

Kaleci Tolga'ya da tekrar bravo, çoğu kişiyi yanıltmaya devam ediyor. Bu formunu sürdürmeye devam ederse Euro 2016'da da kaledeki isim olabilir.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
sadrazam dedi ki...

Ajax la biz, lokomotif ile febe oynasaydı şimdi febe Hezimetini, bizim muhteşem zaferimizi konuşuyor olurduk.
Neticede rakibi 60 dk. Sürklase ettik.pas yaptık, uzun oynadık, şut çektik, ikili mücadele kazandık...hep doğru oyun oynadık. Belki kerim bir 15 dk. Önce girebilirdi, son dakikalar biraz daha sakin kalabilirdik. Ama bunların haricinde çok doğru futbol oynuyoruz.

ideal 11 dedi ki...

deplasmanda 585 pas yapmak önemli bence.değerli bir istatistik.

ideal 11 dedi ki...

kü 17 bence transfer döneminin en isabetsiz transferi oldu.burası kesin.hem töreyi olumsuz etkiledi hemde kanat forvet olcay şahan ın sürelerini aldı ve uyumu bozdu.bir taşla iki kuş vurdu olumsuz anlamda.

şenol hoca karar vermeli bir an önce.olcay şahanla klasik düzene mutlaka dönmeli.

Adsız dedi ki...

Lokomotiv maçı öncesinde beraberlik deseler balıklama atlardım. Hele ki gol yiyeceğimiz kesin ve 1-1 deseler üstüne bir daha dalardım. Fakat Beşiktaş takımının her nedense ligde gösteremeyip Avrupa maçlarında gösterdiği konsantrasyon bu maçta da nüksedince önce neden olmasın dedim. Sonra Sosa’nın bireysel hatasıyla yediğimiz gol, Gomez’in farkını ortaya koyması ve kırmızı derken galibiyet neden olmasın da dedim (hepimiz gibi). Ancak aynı Zipper Lick’imizde olduğu gibi rakip 10 kişi bile kalsa bunu kullanamayan Beşiktaş yine ortaya çıktı.

Aslında bu sürpriz değil, zira tamamen oyuncu performanslarına göre hücum ediyoruz; ve bu performanslar da çok değişmiyor. İşte yine kafasına göre takılan Töre, işte Yine 70’den sonra oyundan düşen Oğuzhan, işte yine 2. ve 3. bölge arasında sürekli başarılı trafikle defansif olarak pres yapan ama 3. bölgede vasatı aşamayan Sosa ve ilk geldiği formda halinden daha fazla takım oyunu oynamaya çalışan ama bu anlar dışında çoğunlukla dürtülerine yenik düşen ve bir kanat oyuncusu olduğunu unuturcasına yapabileceğini bildiğimiz ortalar ve kısa toplar gibi işlere pek girmeyen Q17, vs.vs (hakkını yemiyelim, ilk yarıdaki pozisyonda Gomez’e al da at lan, dedi ama Gomez resmen sıvadı).

Hep tekrar ediyor olacağım ama “gerçekten” başka yolu yok; bu takımın tek yolu hızlı ve tek pasla oynayarak içeriye asimetrik koşular yapabilecek kanatlar ve 2 hücumcu orta alan oyuncuları, bu maçtaki gibi şişirmeler değil. İnanın başka hiçbir şeye ihtiyaç yok. Diyeceksiniz ki bu öyle olsa da eldekilerle öyle kolay değil. Hem öyle hem de değil. Şöyle ki: eldekilerin becerilerine tek tek ve ayrı ayrı bakarsak mümkün; Sosa, Olcay ve önemli bir miktar Oğuzhan zaten hazır olabilecek ilk adaylar. Ama özellikle diğerlerinin kafasını bu şekilde değiştirmek kolay mı derseniz elbette çok da kolay değil. Asıl sorun: Hocanın bunu denediğini pek sanmıyorum, zira pek emarelerini göremiyorum.

Değişikliklere gelince; hoca Sosa-Necip değişikliğini yaparken sadece orta alanı düşünmedi, arkaya sarkan rakip ataklarda Necip’in stopere dönüşebilen özelliğini de kullanmak istedi. Ama 1-1 iken yanlıştı. Çünkü değişiklikten önce de rakibin her tehlikeli atağı kanatlardan geldi. Gözünün yağını yediğim Beck tarafında çoğunlukla Q17 defansta yoktu, İsmail’in kanadındaysa çoğunlukla İsmail yoktu (90 dakikalık İsmail, şaka gibi geldi resmen). Hele rakip 10 kişi kaldığında gözler Sosa’yı çok aradı. Golümüz şansla gelen atakta Gomez’in ustalığı oldu ama rakip bir kişi eksikken orta alanda pas trafiğinin olmaması büyük handikap teşkil etti. Sosa yenilen goldeki en büyük sorumlu, hele ki o artistik denemesiyle. Ama pili biteceği belli olan Oğuzhan nedeniyle alternatifi yok. Kısacası yeniden: ah Tolgay vah Tolgay.

Bunlara karşın o konsantrasyon nedeniyle böyle bir rakip karşısında takım defansı çok organize olmasa da iyiydi. Yine ve yeniden biri çok önemli oldu. İlk yarının başlarında bir pozisyonda Atiba’ya sert daldılar ve kendimi kaybedip salladığım kallavi küfür karşısında maçı izlediğim mekanda yan masada oturan çiftten dişi olanının attığı bakışla yerin dibine girdim, ama öyle bir adam bu Kanadalı; alternatifi yok resmen. Bugün bizi defans olarak ayakta tutanların başında o, Rhodolfo ve Beck vardı. Ayrıca zaten olumlu oynayan Beck’i ilk defa hücumda da bu kadar akıllı işler yaparken ve bu kadar geriden gelip arkadan top keserken izledik, yıllandıkça değerlenen şarap gibi eleman. Yenilen goldeki Ersan’ın ilk hamle düşüncesindeki eksiklik ve yavaşlığı ise takdire şayandı.

Bunların dışında hiç mi iyi bir şey yoktu? Gayet iyi düzeydeki kontrasyon dışında spesifik olarak göremedim.

Skenderbeu ve Lokomotiv’i iç sahada yendiğimizde 11 ediyor; iyi rakkam, çıkabiliriz. Bir de Sporting deplasmanında yine bir mucizeyle 1 puan alsak kesin çıkıyoruz. Hayırlısı.

Not: Kerim hem stili hem de yeni saç şekliyle küçük Töre olmak üzere şartlanmışlıkla tükenmişliğe yakın; yazık olacak.

beagle dedi ki...

Ulan yorgun argin ligtvsiz bir sehirden seyahatten dondum qimil17 gene sisirilmis 11 de. Azicik kufretnedem izliyeyim dedim, mac boyu kiciyla pas atma girisimleri disinda hicbir futbol yetenegi olmayan geri zekali hali saha topcusu aynen sahada. Ortalar disari, sutlar disari, ceza sahasinda ilk defa cogaldigimizda kaleye 30 tac cizgisine 5 metrelik bir yerden zayif sucla takim arkadaslarinin agzina edis. Hay seni alanin, takima koyanin, sisiren basinin diyesi geliyor insanin ama forumda uygunsuz olacagindan demiyorum. Ersan destekli, ismail qimil17 kanadimiz var ya sirtimiz yere gelmez. Toplam iq 30 falan ettiginden tahmin edilmezlikle rakipleri cokertecek koclarim. Sen anladin Fiko... Sosa icin ise zaten gerekeni önceden demistim. Pektemek bile oynasa kat kat fazla gol atar, attirir .

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Coolio dedi ki...

Yıl başından beri berbat oynayan, şımarmış Töre'yi Şenol Hoca oynatarak kazanmak istiyordu ama bu maç bence sabrının sonuna geldi. Haftasonu Töre oynamassa hiç şaşırmam. Aynı şekilde Sosa'nın kötü performansına zaten Töre'ye göre daha az sabrediyordu hoca ama yine bu maçta ona olan sabrını da tüketti bence. Q17'de de berbat oynuyor ama Töre'nin şımarıklığı, umursamazlığı ayrı bir boyut kazandı. Haftasonu değişik bir kadro görebiliriz. İnsanların yetenek seviyesine göre sabır kapasitesi var hocanın. Franco'yu direk, Motta'yı birkaç maç sonra, Sosayı biraz daha uzun, Töre en uzunu şeklinde oldu farkederseniz.

Bu arada Oğuzhan gerçekten evrim geçirmiş gibi. İlk yarı kaç defa rakipten Atiba vari top çaldı. Defansif görevlerini çok iyi anlatmış ve inandırmış Şenol Hoca. Hücum yeteneği zaten çok iyiydi ama güçlenmesiyle birlikte artık ayakta duruyor müdahelelerde.

Gomez gollerinin çoğunu ceza sahası dışından attı ama o kadar kolaymış gibi atıyorki insanlar farkına varmıyor. Bi de 80-90 dk arasında rakip kalecinin yanından deparla bizim ceza sahasına geldi daha diğerleri gelemeden, sırf tehlike sezdiği için. Altyapıdan potansiyelli biri olsaydı kadroda çok iyi olurdu.

nuri mu dedi ki...

kirpi yavrusunu pamuğum diye severmiş ya amk millet q17 malına Stockholm sendromu ile bağlı olduğundan q17 malı dururken ondan önce töre artık kenara çekilmeli kafa dinlemeli ders verilmeli vs demiyorlar mı...
bi de tarafsız eleştiriyor-muş gibi görünme adına ikisi de kötü diye başlayıp töre ye sarıyorlar ya gelde dellenme amk..
ben de törenin q17vari oynamasından nefret ediyorum hatta törenin yanında kerimin de o çizgiye doğru kaymasından endişe edip rahatsız oluyorum ama bu takımın ilk onbirinde q17 ve töre aynı anda yavşıyorsa ben -bir çok sebepten- q17 den önce töreye sabredip düzeltmeye çalışırım, bu saatten sonra töre adam olabilir ama q17 asla..

cochise dedi ki...

Gomez büyük oyuncu, net.

Sadece 2. yarı izleyebildim. 10 kişiye kadar iyiydik. bi beş dakika kadar kötüydük o ara yedik golü zaten. Sosa yüzünden oldu ve Ersan'ın yaptığına hata denmez ama A class bi stoper olsa öyle rahat vurdurmazdı.

Kırmızı karta hem çeşitli ortamlarda hem de burada hatalı diyen olmuş. Oysa Cenk kendini yere atsa küçücük bir tartışma bile olmayacaktı. (Hele GS'li birine denk gelse 15 takla atardı). Surada bilinçi yapılmış bir darbenin neyi tartışılabilir inanamıyorum. Bizim ligdeki hakemler de böyle bakıyor ama Allahtan bu hakem doğru davrandı. Cenk bu arada çirkef tanımına çok uygun değil, çirkef olsa kendini yere atardı. Daha ziyade kavgacı falan diyebiliriz. Ozzie de öyle. Ve bu ikisinin bu karakterleri bize lazım. Biz yıllardır çok geri adım attık. Sosa'nın geçen yılki varlığı karakter koymada bir adım attırdı (misal Demba'da bu yoktu) ama Gomez'in de (misal, Tartışma sornası Gomez'in olaya el atışı da çok memnun etti.) eklenmesiyle bu yıl bu takım kolay geri adım atmaz..

cochise dedi ki...

bu arada soldan yaldır yaldır gelen Denisov'un sözleşmesi bu Aralık'ta bitiyor. Seneye İso, Motta ile devam etmeyeceksek alınabilir. Daha iyisini bulamayız gibi ..

teahead dedi ki...

Valla arkadaslar onu bunu bilmem oyunu gomeze gore sekillendirmeliyiz.gerekirse 4 4 2 bile oynasın takım.adam nerde duracagını ve nasıl vuracagını cok iyi biliyor.

Coolio dedi ki...

@teahead + 1
adam ekmeğini taştan çıkarıyor resmen. Töre ve Q17'nin katkıları olsaydı şu an uçmuştu zaten.

@Nurettin, evet yanlış duymadın Töre dedim yine. Bir mahsuru varmı? Q17 şaklabanı futbol dışında herşeyi yapıyor, full zarar takıma. Ama o öncedende böyleydi zaten. Ama Töre'de beklenti çok farklı, potansiyel çok farklı, daha önceden yaptıkları çok farklı. Şu an mental bir sorun yaşıyor. İster şımarıklık de, ister ego de. Ama bu sorun yapabilceklerini yaptırtmayıp tam tersine zarar da veriyor şu an takıma ve oyuna. Dolayısıyla öncelik tabiki Töre'yi eleştirmek. Çünkü değişme ihtimali var. Değişme ihtimali olan bişeyi eleştirirsin. Q17'yi bu saatten sonra değiştiremeyeceğin için oradaki eleştiri onu alana yani yönetime yapılır, onları değiştirme umuduyla. Burada sezon başından beri Q17 aleyhine çok konuştum, çok tepki de gördüm ondan katkı bekleyenlerden ama Töre'nin uzun süreden beri kötü oyunu dün Q17'nin kötülüğünü geçti. Ve farkındaysan oyundan çıkan Töre oldu.

Zaitsev dedi ki...

Töre Q17 geldikten sonra ayarı bozuldu, Q17 Kerim'in gelişmesini engelliyor geyiklerini artık bırakalım. Töre geçen sezonun 2.ci yarısından beri kötü oynuyor. geçen sezonda Q17 yoktu. o zamanlarda herhalde geleceğini öğrendiği için kötü oynuyordu. Töre geçen sezon 2. yarı kopmasa bence şampiyonduk en kötü ihtimal 2.ci olup CL elemesi oynardık. Kerim zaten kafayı gömüp oynamasa sağına soluna bakarak oynasa direk oynar bu takımda.

Sorunlardan bahsedeceksek oyunu çok Töre'nin üstüne yığıyoruz. geçen seneden kalan alışkanlık olduğunu düşünmek istiyorum. Töre'de kötü olunca işler zora giriyor. Töre/Q17 kanat değiştiriyor top yine Töre'nin kanadına dönüyor. Oğuzhan ve Sosa'nın takımı yönlendirme işlerini tek taraflı yapmamaları lazım. Olcay varken bu oyun tarzını anlarım ama Q17 veya Kerim varsa oyun döndürmemiz lazım. şimdi mantık olarak Q17 var orada o yüzden böyle oluyor diyenler olacak. böyle tek taraflı oynarsan diğer kanada kimi koyarsan koy istersen dünyanın en paylaşımcı sağ/sol açığını koy top ayağına geldi mi karşısındakinin içinden geçmeyi dener. bunu yapan Q17 olunca göze batar.

Dün maçtan daha önemli olan şey ise Şenol hoca Töre'yi önce çıkartarak ona bir mesaj vermesi. Şenol hoca da bu takım bir yere gelecekse bunun Töre-Oğuzhan-Gomez ekseninde olacağını biliyor. o yüzden bu kadar ısrar ediyor. Oğuzhan ve Gomez liderlik bayrağını sağlam tutuyorlar. Töre'nin de artık el atması lazım mevzuya. yoksa burada ihale daha çok Q17ye kalır :)

nuri mu dedi ki...

@ Coolio sen hayırdır :)
ben yorum yazarken senin yazdıklarından yola çıkmamıştım sen niye üstüne alındın..?
ben töre çok muhteşem hep oynasın diye bir şey demedim ben sadece ikisi de kötü en iyisi töreyi oynatmayıp ders verelim diyenlerin mantıksızlığını anlayamıyorum..

''Q17 şaklabanı futbol dışında herşeyi yapıyor, full zarar takıma. Ama o öncedende böyleydi zaten.Ama Töre'de beklenti çok farklı, potansiyel çok farklı, daha önceden yaptıkları çok farklı. Şu an mental bir sorun yaşıyor. Dolayısıyla öncelik tabiki Töre'yi eleştirmek. Çünkü değişme ihtimali var. Değişme ihtimali olan bişeyi eleştirirsin. Q17'yi bu saatten sonra değiştiremeyeceğin için oradaki eleştiri onu alana yani yönetime yapılır.''
''ben de törenin q17vari oynamasından nefret ediyorum hatta törenin yanında kerimin de o çizgiye doğru kaymasından endişe edip rahatsız oluyorum ama bu takımın ilk onbirinde q17 ve töre aynı anda yavşıyorsa ben -bir çok sebepten- q17 den önce töreye sabredip düzeltmeye çalışırım, bu saatten sonra töre adam olabilir ama q17 asla''
ikimizinde dediği q17 bu saatten sonra adam olmaz, töre değişebilir onu düzeltmeye çalışalım..
benim itiraz ettiğim ikisi de çok kötü deyip q17 manyaklığından töreyi cezalandıralım diyenlere...

Unknown dedi ki...

Yenilen golden herkes Sosa'yı sorumlu tutuyor ama ben Ersan ve hatta Beck'e de fatura keserim. Beck, o an oyundan düşen Sosa'ya pas vermek yerine ileri şişirebilirdi.

Sakatlıklar sonrası hiçbir zaman Beşiktaş 11'ine yakıştıramadığım Ersan beni yine yanıltmadı. Yapılacak hata değildi, kusura bakmayın. Başka bir hata sonucu pozisyon gelişti fakat defans oyuncun yapması gereken temel müdahaleyi yapabilse bugün bu pozisyonu konuşmayacaktık bile.

İkinci olup gruptan çıkarız. Ligi koyalım ligi.

QuaresmA dedi ki...

@ Nurettin İnce

Öncelikle benim tarafsız görünmek gibi bir derdim yok, benim tarafım Beşiktaş. Q17 iyi oynayıp, Gökhan kötü oynayınca elime birşey geçmiyor. Kullandığım nicke aldanmayın çünkü Q7'nin bize ilk gelişinden önce de ben bu nicki kullanıyordum. Kendisinin gençliğinden beri futboluna hayranım, bu doğru. Bilen bilir bu blogun en eski okuyucularından biriyim. (Bu hesabımdan önce de bu nicki kullanıyordum.) Ama söz konusu Beşiktaş olduğunda ikisinin de iyi oynamasını umuyorum. Niyet okumaya çalışma, ne düşünüyorsam onu yazıyorum. Tarafsız gibi görüneyim, o sırada Gökhan'a giydireyim diye bir derdim yok.

Olayı sadece performans boyutuna indirgemek doğru değil. Gökhan'ın psikolojisinde mental yorgunluk, hatta çökmüşlük hissediyorum. Herşeyden önce Q17'nin varlığı Gökhan'a zarar veriyor laflarını bırakalım. Gökhan geçen sezonun yarısından itibaren kendisinden beklediğimiz düzeyde oynamıyor. Bu mental süreç milli takım kampında silah çekme mevzusundan itibaren başlayan bir süreç. Türkiye'de başarılı bir insan olmak zor. Hem sevmeyenlerin artıyor, hem de mental açıdan güçlü değilsen kendini kanıtlama isteğin bir noktadan sonra zarar vermeye başlıyor. Geçen sezonun yarısından itibaren Gökhan'ın oynadığı oyun kapasitesinin altında, bu aralar ise epey altında. Milli takımda gördüğü kırmızı kart bile hep kendinden beklenenlerden fazlasını gösterme, gaza gelme ve bunun sonucunda hata yapmanın eseri. Gökhan'ın üzerindeki mental yükün ve baskının azaltılması gerekiyor, bunun yolu da bir süreliğine takım içindeki rolünün bir süreliğine azaltılmasından geçiyor.

Yukarıda da yazıldığı gibi Q17'den bu yaşta alınacak verim 3 aşağı, 5 yukarı bu. Tecrübesinin de etkisiyle artık belli bir istikrara ulaşmış görünüyor. Son 2 lig maçında asistiyle ve golüyle kazanırken iyiydi, şimdi yine ouvv. Bunun yanı sıra hem Gökhan, hem Q17'i yedek bırakabilecek kadar güçlü değiliz. Biri illa oynayacak, Kerim-Olcay kanatlarıyla başlayacak değiliz. Q17 yedekten gire gire iyi kötü bir form yakaladı, dinlenme sırası bence şimdi Gökhan'da.

Basar dedi ki...

Maçı seyretmediğim için yorum yapamıyorum ama şu Töre-Q17 olayında ikinci yarı için şöyle bir düşüncem var.

Eğer Tolgay dönerse (ve iyi dönebilirse tabi) ortayı Atiba-Ozzy-Tolgay yapıp kanada Sosa'yı atalım. Hem opsiyonumuz artar hem de Gomez'e daha kafa golü attıracak ortalar gelebilir.

GeceGezgini dedi ki...

Ben de maçı izleyemedim o yüzden turkkant a benzer bir yorum yapacağım:

Geçen sene 4 gollü Kasımpaşa galibiyetimiz vardı. Töre yoktu ve Sosa sağ kanatta oynamıştı, in çizgiye kes ortayı in çizgiye kes ortayı cillop gibi oynamıştık.

Saygılar

beagle dedi ki...

Beşiktaş'ın daha defansif bir orta sahaya ihtiyacı yok. Top bizdeyken rakipler anca bu kadar geliyor zaten. İşini yapmayan yalancı yıldızlardan kurtulmaya ve ceza sahasında çoğalmaya ihtiyacı var.

Sosa, Veli, Qımıl ve Kerim'den cacık olmaz. Sosa yedek olur. Diğerlerinden o da olmaz. Veli dönünce daha çok puan kaybedeceğiz.

Arkadaşlar güzel diyor işte, kenardan orta kesmek lazım. Ben de diyorum ki ceza alanında bir adam daha bulundurmak lazım. Cenk-Gomez ikilisi iyi görünmüyor. Eldekilerden Pektemek bu işi yapar.

Atiba-Ozzy merkez, Gökhan Sola, Olcay Sağa, Sosa dışarı Pektemek içeri Gomez kral Beşiktaş şampiyon :)

nuri mu dedi ki...

Gökhan geçen sezonun yarısından itibaren kendisinden beklediğimiz düzeyde oynamıyor da diğer qımıl fi tarihinde barçaya gittiğinden beri kendisinden beklenen düzeyde oynamıyor.. o da siktirsin futbolu bıraksın o zaman..
q17 uyuzundan bu saatten sonra alınacak tek verim ikinci yarılarda oyuna alıp milleti kanser etmeden bi şeyler yapmasını beklemektir veya maç önceleri çıkıp topla şaklabanlık yapıp ergen taraftarı tatmin edebilir..
hazretleri hem daha önceki döneminde hem de bu döneminde o kadar maç yatmış sonra son iki lig maçında gol atıp asist yapmış ovv, senin mantığına göre öbürü de 1 gol 5 asist yapmış ne yapacaz..

hadi töre beklenenden fazlasını gösterme hırsıyla oynuyor ve hatta milli takımda bu yüzden kart yedi, bu mal Trabzon maçında umursamaz bir yavşaklıkla iki metre önündeki topa hareketlenmeyip sonra topu tutan rakibine dalıp takımı satmasına ne demeli.. hangisi daha kötü veya hangisi daha kötü...

adam sahanın içine sıçsa,, abi adam ne kadar şekil sıçıyor yaa, bizim tuvalette alalade yaptığımızı adam bir şeyi bile adam klas yapıyor, sıçması bile çok teknik yaa ovv diyeceksiniz...

oysa övdüğün o bir gol ve asisti bile kendinden beklenmeyecek şekilde -belki de artık forma bulamayacağım diye mecburiyetten- NORMAL bir pasla ve evelemeyip çektiği net şutla yaptı, ergenlerse hala hiç gereksiz artistik çalım ve paslarını alkışlayıp gaza getirsin...

teahead dedi ki...

soyle bir kadro alternatifi olabilir mi

orta alan tolgay-atiba kenarda sosa-oguzhan ilerde pektemek-gomez

Adsız dedi ki...

Dünkü maçı kafamda 300 defa oynasam Pektemek'in yer alabileceği birkaç metre kare bir alan göremiyorum. Belki yanılıyorumdur, dolayısıyla oynarsa kendisinden ileride defans yapmasını filan talep etmeyelim pls. Bu şekilde sürekli rakibin orasına burasına vurmasın yoksa elin oğlu çıkartıyor kartı şak diye. Bu arada geçen aklıma geldi, Pektemek'in kaleye ceza alanı dışından (çizginin hemen dışı da dahil tabii) 3 isabetli şut attığı bir sezonu hatırlayan var mı. Golcü. Forvet. Hücumcu. Hepsinin adıdır kendisi.

teahead dedi ki...

@james
pektemek diyorum cunku takım icerisnde gomezi tamamlayacak baska bir forvet oyuncusu yok.sakın cenk demeyin.cenkle gomez bana schusterin d.kiev di sanırım almeida ve boboyu yanyana oynatması geliyor.daha cok bobo-holosko,metin-feyyaz gibi bir ikili olusması gerektiğini dusunuyorum.

Adsız dedi ki...

@teahead

Sezon başlarında ben dahil çoğu kişi Olcay'ın golcü arkası ikinci striker olmasını önermişti ve hoca da bunu 90 dakika olmasa da bir kez denemiş ve iyi sonuç alamamıştı. Sonra tamamen rafa kalktı. İlla bir adam olacaksa ben Olcay'da ısrar edilmesi taraftarıyım. 7, 9 ve 11 bölgelerinde oynatılıp pek bir verim alınamayan bir oyuncunun bu şekilde de bir sonuç vereceğini sanmıyorum açıkçası. Dediğim gibi kişisel görüşüm, yoksa 5. Pektemek'e şans verelim şenliklerinde bir fark yaratır ve bizi utandırır, niye olmasın. Tersine mutlu oluruz. Bu kadro eksikliğinde uygun ortamda denensin derim.

Adsız dedi ki...

Bir de Van Persie-Barça eşleşmesi vardı hani. Hepiciği yorumsuz:

http://www.fotomac.com.tr/fenerbahce/2015/10/23/persieyi-takip-ettiler

http://www.futbolarena.com/haber/fenerbahce/212523/29/van-persie-icin-gelecek-dendi-ispanyaya-goruldu.html

http://spor.haber7.com/fenerbahce/haber/1617475-robin-van-persie-yalani-ortaya-cikti

http://www.fcbarcelonanoticias.com/2015/10/robert-fernandez-cazado-espiando-denis-suarez-villarreal.html

Denis Suarez iyi oyuncu bu arada. Barça'nın 2016'da yeniden takıma alma opsiyonu da varmış.

Yorum Gönder

Ara