.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

15 Ekim 2015 Perşembe

STSL 08 Besiktas - Caykur Rize


Tarih: 18 Ekim 2015 Pazar , 20.00

Stadyum: Basaksehir Fatih Terim

Hakem Hakkında Bilgi: Alper Ulusoy ( Geçen sezon : BJK - / CR 1m)

Sakatlığı Bulunan Oyuncular:   Tolgay Arslan , Veli Kavlak /  -

Cezalı Oyuncular :  - / -

28 Yorum:

Basar dedi ki...

Doğu-Batı tribün kapalı

hastati dedi ki...

oguzhanin 3 maclik sakatlanmama suresi doldu milli maclarla :)

Unknown dedi ki...

Maç başakşehir stadında oynanacak yanlış bilmiyorsam, o yüzden tribünlerin kapalı olması kötü olmuş. Gerçi orası da uzak Pazar 20:00 maçında dolar mıydı bilmiyorum ama Ankara'daki gibi güzel bir tribün ortamı oluşsa hiç fena olmazdı.

Maçta en büyük kozlar Oğuzhan-Gomez olacaktır yine. Kanatlar da Olcay-Töre yapılarak gayet güzel bir oyun oynanabilir bence.

zago30 dedi ki...

@basar bilet satışı olacak.sadece Fenerbahçe maçında doğu ve batıda olan taraftarların kartları bloke edilecek.onların harici herkes bilet alabilir.
Maça 2 gün var maç Başakşehir'de mi yoksa Olimpiyatta mı belli değil.Kulüpten bir açıklama gelse fena olmaz.Bilet satışı da başlamadı haliyle.

çok formda bir rizespor ile oynayacağız.zorlu bir puan mücadelesi vereceğiz.iş sıkı tutup bu haftayı da kazasız geçmeliyiz.
milli maç arasından sonra konsantrasyon sorunu yaşayan takımlar olabilir.o takım biz olmayalım.

Coolio dedi ki...

Rize çok fazla kapanmadığı için çok zorlanmayız gibime geliyor yeterki girdiğimiz fırsatları eveleyip gevelemeden kaleye sokalım. Gomez bir duble daha yaparsa çok şık olur.

Pheaglix dedi ki...

berabere kalırız gibi bir his var içimde, umarım yanılıyorumdur. sanki maç berabere biticek ve hikmet karaman maç sonunda çeşitli spor programlarına bağlanıp neyi doğru yaptıklarını, bizi maçtan önce nasıl analiz ettiğini anlatıcak gibi geliyor.

BJK4EVER dedi ki...

Ben de diger efsane hikmet karaman anisini gormek isterim; terden parlayan kel kafasi, bagirmaktan kisilmis sesi ve omer guvencin gogusunu delen parmagi. Tek gereken sey 90+7de galibiyeti getirecek tartismali bir gol.

Adsız dedi ki...

Orta sahanın ortası oldukça sorunlu, gol eforları tipik bir şekilde ileriye hızla atılan toplar olan ve genellikle 4-4-2 tercih eden (bknz. Hikmet hocanın artık gerçekten ofansif futbolu sevdiğini göstererek oynatmaya çalışması) bir rakiple oynayacağız; ileriye atılan toplardan beklentiler ise Kweuke ve Kadah üzerine yoğunlaşmakta. Biz artık böyle "at Fink'e" oynayan rakipleri biliyor ve engelleyebiliyoruz bu en önemli avantajımız. Maçta bu bakımdan Atiba ve Rhodolfo'ya işler düşecek zaten, kendilerine güveniyoruz. Rize'nin ligde 14 golü var, ama 10 da yemişliği var, olay özet olarak bu şekilde.

Ofansif anlamda ise bize göre sağ kanattan yaldır yaldır gidebiliriz, bu bölgede tüm ataklar Eren Albayrak'ın üzerinde kalıyor zira. Formda bir eleman ama stoper Oboabona'nın yardımı olmadan tek başına kalıyor orada. Milli maçta çok yorulmayan ve artık akıllı oynamasını beklediğimiz bir Töre, dinamikliği kalıcı gözüken Beck ve orta alanda muhtemelen oynatılacak olan Sosa'nın oraya doğru yaslanmasıyla buradan iyi maden bulabiliriz. Ayrıyetten ceza alanı dışından atılacak her şutta tehlike yaratılabilir, Itandje çok garip işler yapabilen bir kaleci; ceza alanı içi karambolde ise göreceli iyi fakat. Sol kanatta ise Olcay oynamalı. Orası daha korunaklı olduğu için hareketli ve kısa paslı içeriye girişler daha uygun olacak.

Rizespor'un rakip olarak en iyi tarafı ilk golü yeseniz bile maçın kilitlenme ihtimalini az olması. Bunun nedeni ise taktiksel hallerinden çok buna izin verecek orta alanlarının bulunmaması. İyisini de geçtik vasat ve üstü her hakemde bu bölgedekilerin kart yeme ihtimalleri de yüksek. FB maçında bunu defans blokunu başarılı şekilde ileriye çıkararak kapattılar, ama FB kötüydü; çünkü bu ileri çıkarma işi Karaman nedeniyle değil oyuncu kalitesi nedeniyle çok da başarılı değildi aslında. Bu aşamalarda ise yine muhtemelen süre alacak Oğuzhan'ın performansı önem kazanacak. İşte burada milli maç yorgunluğu devreye giriyor. Umarım Oğuzhan fiziksel olarak yorgun olmaz.

Bu faktöre rağmen yine de ilk golü biz atarız ve sonunda 2-0 ya da 3-1 diyorum. Performansı kilit oyuncular: Töre ve Oğuzhan.

EC dedi ki...

5-1 aliriz maci.. Hakem nasil? Eger top yuvarlaksa, TFF ve Siyaset ise bulasmaya karar vermezse.. Umudumuzu kirmak isteyeceklerdir.. Besiktas li olarak boyle toz pembe ve herseyin rayinda gittigi lige pek alisik degiliz..

Unknown dedi ki...

Oğuzhan'ın yorgunluk yaşayacağını sanmıyorum. Son maçta 60 dakika oyunda kaldı. 70'e kadar skoru yakalarsak Necip ile değiştirebiliriz. Her türlü 75-80'de pili bitiyor zaten.

alper dedi ki...

TC de fitbol çok basit oyun.Sadece kurumsal hafızası olan ,taraftar bir orospu çocuğu topçu BJK yı açık ara şampiyon yapar bu ligde...

90+4 GS nin ekmeğini yemiş Furkan Özçal V.Demirel'in üstüne oynuyor 61 numaralı Trabzon çocuğu şike mağduru Zeki Yavru orta sahadan gelip olayı fişekliyor ve V.Demirel sarı kart görüyor GS maçı öncesi.O iki topçuda haftaya fenerin GS maçı olduğunu biliyor ve Volkan'a ceza aldırmaya çalışıyorlar ama Volkan o tuzağa düşmedi..:((

11 tane karakteri bozuk topçu verin Süper Ligin tozunu attırayım..Misal bugün H.Karaman ve takımı köpek gibi asılacak maça..Her türlü çirkeflik yapılacka bir kırmızı kart göreceğiz yenersek tek fark ile yeneriz..At fava maç sonu söv..

JimmyLue dedi ki...

Ismail ve Olcay olacak sol tarafimiz.. Ismail Lizbon macinda ara ara sacmalasa da fena is cikarmamisti. Biraz zaman / Sans vermek makul. Umarim guzel bi gece olur.

Unknown dedi ki...

Beyler ayıplama maksatlı söylemiyorum ama Olcay milli marşı bilmiyor sanırım. Dikkat ediyorum, önceden ağzı kımramazdı. Son dönemde okurken ağzı oynuyor ama sözlerle uyumlu değil gibi. Sadece benim mi dikkatimi çekti bilmiyorum, maç başlamadan yazayım dedim.

teahead dedi ki...

yok abi biz gol atmayı bilmiyoruz.

Pheaglix dedi ki...

ya ismail'i iyi bulan arkadaşlar, nasıl bu kadar iyi niyetli olmayı başarabiliyorsunuz? ben ismail'e baktığım zaman kondüsyonu iyi, solak bir insan görüyorum sadece. pas yok, orta yok, dribbling hıza bağlı, pozisyon alma yok, kademe yok, pres kafası kesik tavuk gibi. ee bu adamın 90 dakikalık maçı deli danalar gibi koşup bitirebilecek, futbolcu olmayıp kondüsyonu iyi birisinden ne artısı var?

Unknown dedi ki...

Hakem(ler) ilk yarıda başarısızdı. Rize aleyhine verilen ofsayt pozisyonları yanlıştı, eğer bir şey kaçırmadıysam. Dakika 40'ta Sosa'ya yapılan faul+sarı karttır fakat düdük bile çalmadı.

Oyuna gelirsek, ikinci yarıda çift forvete dönmemiz gerekecek sanırım.

BJK4EVER dedi ki...

Forvet arkasindaki 3lu berbat otesi. Quaresma bu sekilde oynasa neler dendi dusunemiyorum. Tore ve Sosa eksiklerde katki olarak, o derece. Oguzhan-Atiba oyunu cok iyi goturuyor, ama gol atmadan ne kadar gideriz bilemem. Quaresma ve Cenk'i almakta gec kalmaz Senol hoca umarim....

Emrah dedi ki...

Gökhan Töre dökülüyor.

sports guy dedi ki...

Yalniz ilk yari rize'nin, ikinci yari bjk'nin hucum ettigi tarafin yan hakemi ya tarihin en kotu hakemi, ya da ligtv'nin tekrarlarda gosterdigi acida ciddi bir sorun var.
3 tane verilmeyen gol var o tarafta, ve ligtv acisina gore 3 karar da hatali. Inanilir gibi degil.

kokocambo dedi ki...

gökhan 91 dk nasıl sahada kaldı akıl alır gibi değil, bir tane olumlu hareketi yok. oğuzhan'ın yapması gereken iki şey; 1) basit oynayabilmek (çok rahat gol atabilecekken, şans eseri q17 ile gol atabildik), 2) saha içinde gereksiz itiraz. olcay'ı ben çok beğenmiştim, ikinci yarı görmeyince şaşırdım, muhtemelen geride kalabalık rize'yi çalımlarla, faullerle, ekstra işlerle bozmak istedi hoca. Şu hakem, hemen bugün hakemliği bıraksın, böyle ofsayt mı olur yahu? birinci hakem de, iki pozisyonda atağımızı kesti, sosa'nınkinde arkadaşın dediği gibi sarı vermesi gerekirdi. sosa demişken, allah rızası için duran top ama özellikle frikik kullanmasın. trivela vurmayacaksa, q17 bile kabulüm.

Adsız dedi ki...

Beşiktaş ilk yarıda yokları oynadı, ikinci yarıysa olay tersine döndü.

Oğuzhan milli maça rağmen efor harcadı, pas dağıtmaya çalıştı. Ancak pas alırken kendisi de dahil tüm takım Atiba ve bir miktar Beck dışında tamamen statik oynadığı için pek bir işe yaramadı. O kadar ki rakibin arkasında pas bekledi tüm ahali.

Sosa vasattı. Bal yapmayan arı gibi yüksek enerji tüketiyor ancak pas trafiğinde olması gereken yerde bulunmayanlar nedeniyle tek başına inisiyatif alma işinde fazla bir katkı veremiyor. Her maç yaptığı defansif işleri de bu maç pek yapamadı çünkü rakipte orta alandan oyun kurma diye bir şey yoktu.

Rhodolfo'yu alan getirenden bir kez daha Allah razı olsun. İlk 15 dakika dışında Ersan da bireysel olarak bir pozisyon dışında fazla hata yapmadı. İsmail başı kesik tavuk gibi. Takıma elinden geldiğince katkı yapmaya çalışıyor ancak oyun disiplini sıfıra yakın. Beck bir önceki maç neyse aynı, 10 üzerinden 5'e düşmez, 7 belki, yukarısı zor.

Atiba istikrar abidesi. Sakatlanırsa vay halimize. Töre bu maç sıvadığı kadar başka hangi maçta bu kadar sıvadı hatırlamıyorum. Bir oyuncu bu kadar mı yeteneklerine hakaret edercesine akılsız oynar, kanıtı bu maçtı. Oyundan çıkarılmaması ise hocanın hatasıydı. Kerim ondan kötü olamazdı çünkü. kokocambo'nun Olcay tespitine katılıyorum, dar alanda kısa paslaşmalarla içeriye girme emareleri gösteren tek adamdı ve çıkması gereken o değil Töre'ydi.

Gomez çok iyi bir golcü, ancak adamdan dripling ya da pas beklemeyin, arkası dönük işleri de vasat. Bu şekilde takımın ara sıra hortlayan 3. bölgeye düzgün top indirememe hastalığı anlarında Gomez çok etkisiz kalıyor. Ben olsam ikinci yarı başında Cenk'le değiştirirdim.

Gelelim Q17'ye. Yedekten gelmesine karşın oyunda gezinmemesi iyiye işaret. Attığı gol dışında 2-3 olumlu pas trafiği daha oldu ve bir pozisyonda kendisine atılmayan top nedeniyle serzenişinde de haklıydı. Golden sonra pas yerine şutla harcadığı 3 pozisyonda ise eski halleri nüksetti. Kendisi ile ilgili olay şu: Bu maçla birlikte trivela/rabona denemeden de gol atıp faydalı olabileceğini anlar da en azından bu yönünü değiştirir mi, işte kimse bundan emin olamıyor. Bekleyip görelim.

Rize bu sezon uyguladığı 4-4-2'yi bırakıp kalesinde adeta etten bir duvar ördü. Hesaplayamadıklarıysa Beşiktaş Kweuke ve Kadah'lı işlere ilk 15 dakika dışında pek izin vermedi. O zaman dilimindeki şaşkınlıktan sonra orta alanda Atiba çok iyi bastı, geride de Özellikle Rhodolfo ve yanında Ersan, maç boyunca sadece ileride durup gezinerek top beklediği için yorulmayan Kweuke'ye imkan tanımadı; ikinci yarı Tolga'ya tek bir ciddi şut geldi, o kadar. Karaman ise ikinci yarı olan biteni sadece seyretti.

Hakem çok kötüydü. Beşiktaş lehine vermediği, bazıları kartlık fauller (ve bana göre +penaltı), geç çaldığı düdükler, Beşiktaş tempo yaptığında alakasız şekilde kendini yere atan ve yine hep alakasız uzuvlarını tutarak sakatlandım haline giren Rizelilere tanıdığı müsamaha (yamulmuyorsam 2 defa 1 dakikalık saha içi tedavi bile yapıldı) vb olayların hepsini toplayınca garabet bir maç yönetimi oldu. Golden sonra düdüklerindeki bir miktar değişim ise gayet düşündürücü oldu.

Barreto dedi ki...

İsmail i beğendim. Hocanın oyuna müdahaleleri de iyiydi.

Adsız dedi ki...

Bu maçta ilk 15 dakika dışında beklerin savunma anlamında bir işleri olmadı. Onda da ciddi ataklar soldan geldi. Daha sonra ikinci yarı İsmail'i bir ara tamamen sağ tarafta Beck'in ve Rhodolfo'nun hemen dibinde topu uzaklaştırırken gördüm ki diğerleri zaten oradaydı ve bu şekilde kritik bir müdahale değildi. İkinci yarı 2 defa da sol kanatta defansı Sosa ve Ersan yaptı. Bu şekilde 15. dakikadan sonra ise geriye hücum performansı kalıyor. Tüm maç boyunca kanattan 3 defa içeriye top aktardı, biri bomboşken dağlara taşlara giderken (Sosa ve Töre de bu şekilde çok saç baş yoldurdu) diğerinde önündeki defanstan top geçiremedi, sonuncusundaysa şut denedi. Onun dışında 2 defa da ceza alanında forvet gibi atraksiyonu var, ancak yanındakileri göremedi bile. Aslında bu performansı her maç gösteriyor, sorun diğerleri Rize gibi hücum etmiyorlar. Gerçi Beşiktaş taraftarı ısınma sırasında Arnavut bayrağı açarak Tosic'i sildiğini gösterdiğine ve hoca da Motta'yı sildiğine göre sanırsam kendisini daha çok izleyeceğiz ve performansı hakkında daha fazla fikir sahibi olacağız. Benim fikrim az çok belli ama tabii ki kişisel bir olay bu.

Töre'nin çıkarılmamasını ise iyi bir müdahale olarak görmem mümkün değil ne yazık ki. "Tek bir olumlu hareket" kriteri söz konusu çünkü. Hani rakibin sol kanadı diğerine göre çok daha zayıftı olayını desem, sürekli kanat da değiştirdi vatandaş. Kendisi hakkında ilginç ve doğru bir tespiti ise maçı bir mekanda beraber izlediğim arkadaşım yaptı: "Çok ilginç adam, maça nasıl başlarsa öyle gidiyor". Aynen coni vaynen. Misal Mario Götze Töre'nin yapabileceğini gösterdiği çok şeyi yapamaz, ama verimli olmak adına çok şey yapar ve belki de en önemlisi bunu da sürekli yapar.

Bu vesileyle Edin Terzic'le ilgili blog linkini tekrar paste eder, Gascoigne tarzı Basler ile Götze arasındaki farkı anlattığı bölüme tikkat çekerim:

http://eksibesiktas.blogspot.com.tr/2013/07/edin-terzic.html

"SPOX: Örneğin Mario Götze sessiz ve mantıksal/rasyonel bir yapıya sahip. Bu profesyoneller için temel bir gereklilik mi, yoksa bunu Mario Basler tarzı ile de yakalamak mümkün mü?

Edin Terzic: Her tarzı yok saymamalısınız. Ancak genç takımlar seviyesindeki futbolun tüm yapısı değişti ve şu anda Mario Götze gibi oyuncuların profesyonel olma şansları Mario Basler tarzındakilerden kesinlikle daha fazla. Disiplinin her zaman çok önemli bir rolü vardır. Buna sahip olmadan geçici bir başarı sağlanabilir."

Adsız dedi ki...

Elbette burayı okumuyordur ama Şenol Hocamıza da selam çakarak şöyle ekleyeyim: Töre geçtiğimiz sezon bu lafları eden Terzic'li ekiple daha fazla takım oyunu oynuyordu. Bu sezon ise kendisinden bu konuda gelişim beklerken geriye gidiş görünüyor. Kasıtlı yapmadığı belli olsa da milli maçtaki hareketi de bana göre bunun emaresi. Bu şekilde devam ederse kayıp gidecek eleman, söylemesi. Oysa hem Beşiktaş'ın, hem de milli takımın böyle çok yüksek potansiyelli değerli bir oyuncuya çok ihtiyacı var.

hastati dedi ki...

ismail : bir ara 3-5-2 oynuyormuscasina ileride gordum, ersan kademe pesinde kosuyodu...
tore: ben degismis buldum,cabuk oynamayi bile dusundu bazen.
ersan : hizli dusunemeyen,ve de yavas, fizikli, kalcali(bence cok onemli ozellik) bir forvete karsi mukemmel oynadi...ama benzer bir forvet aklima gelmiyor simdilik,...
sosa : 10 numara gorunumlu olsa bile; ya ayagi uzanmiyor, ya sut yerini bulmuyor. faul bile alamiyor cogu zaman. serbest vuruslarda da topun basinda harika duruyor, yayin gitse gol oldu sanabiliriz hepimiz...benzetmek gibi olmasin ama nobre sanki bi ara olacakmis gibi geldi ya hepimize...

Adsız dedi ki...

Çok fazla yazdığımın farkında olarak geceki son postumu yazarak bitireyim.

Sosa’ya olan inancımı bu blogu takip edenler bilir. Bunu belirtirken de kendisinin yaptığı inanılmaz bireysel işlerden hiç bahsetmedim, sürekli takımın birlikte oynaması gereken oyunun içindeki unsur olarak zikrettim. Bu nedenle Olcay da burada yazan herkesin düşündüğünden daha değerlidir benim için. Zaten Tolgay’ın geldiği ve Sosa’la oynadığı zaman takımda oluşan pas trafiği de tesadüf değildi. Kısacası, takımın onun iyi oynadığı oyun şekliyle oynamasının kendisinin sahada tutulması için bir gerekçe olmasından çok, çok daha iyi oynayabilecek hale gelecek olmasına olan inancım nedeniyleydi ve geçen sezon bunun göstergesi olan bir hayli maç da oldu.

Buradan bir hayal kırıklığımı da ifade etmiş olayım. Şenol hoca hücum futbolu oynatıyor evet, ama beklenti içinde olduğum haliyle değil. Bunu zaten Gomez’i tarif eden pivot forvet tanımıyla başlatmıştı, devamında da maçlardaki tercihleriyle gösterdi. Daha önce belirttiğim gibi Sosa tercihi ise düşündüğüm şekille ilgili değil, tamamen kendisine ve deneyimine saygı duymasından, tıpkı bugün Töre’yi çıkarmamasındaki beklenti gibi.

Bugün ilk yarıda bir ara takım spontane şekilde muhteşem bir 8-pas yaptı ve licktv de oyun durduğunda slow motion gösterdi. Bu şekilde ortanın ortasından 2 saniye içinde rakip ceza alanı çizgisine ulaşıldı. Çok değil bir maçta bunu 5 defa yapsan biri mutlaka gol olur, olmazsa da golcünün beceriksizliği olur. Oysa şimdi konuştuğumuz olay orta alanı gayet boş olan bir rakibin etten duvar örmesi karşısında üretebildiğimiz, o da 32 yıllık kariyerinden vazgeçercesine neredeyse hiç yapmadığı şekilde vuran Q17 sayesinde.

Maç performanslarından bağımsız olarak, halen kadroda topu gereğinden fazla sevmeyen 4 oyuncu var: Rhodolfo, Beck, Sosa ve Olcay. Bu maçta ise Hasta Ti’nin de dediği gibi kafasına göre alıp giden İsmail’e ve Töre’ye sabır edilen oyunları, bu sezon sıkça gördüğümüz üzere yanındaki boş adama pas vermek yerine kaleye sallamayı tercih eden oyuncuları görmekteyiz. Buna artık 1 maç önce ceza alanında bomboşken Olcay’a verme yerine kaleye sallamayı denerken Sosa da uyuyor.

Öye yandan maçtan “önce at Fink’e taktiğiyle” 14 gol atan ama 10 da gol yiyen Rize demiştim; her ne kadar bu maçta full kapansalar da, cepheden atılan şutlarda yeme olasılığı yüksek Itandje’a yeterince şut bile atamamış olmamız unutulmasın.

Özellikle hücum anlamında gidişattan çok memnun değilim, bu da bende kalsın. İyi geceler.

EC dedi ki...

Bir hakemin iyi niyetli olup olmadigini; verdigi / vermedigi faullerden, oynattigi / oynatmadigi avantajlardan anlarsiniz.. Kartlar vs bariz olan seylerdir... Ince den dograma bu asamada yapilir.
Bu hakem (Ilker U) ilk yarida 3-4 rakip ceza sahasi civarindaki bariz faulleri ( Beck, Sosa, Tore -2- ) vermedi ki, Beck'e yapilan en az Sari Kartlik, hatta son adamdan Kirmizi bile olabilirdi.. O faullerin donusunde de hep Besiktas tek ayak ustunde yakalanir mi ( gecen yil 1 metre disari cikan tac atisini oynatmalari gibi) rakip gol atar mi hayalleri vardi..
Ikinci yari da da biz golu atana kadar bizde Tore ve Oguzhan i bayagi kiskirtti hakem verdigi cok ucuz ve sacma faul kararlariyla.. Ikisi de sakin kaldi ama Senol hoca kenards surekli uyardi ikisinide..
Turkiye de futbol siyaset kontrolunde, ve bu siyaset de daha nufuzlu olan ve daha cok fayda saglayacagi "Sarisin"lari seviyor.. Biz her macta aslinda hepsine karsi oynuyoruz.. Lig Tv Medya TFF Hakemler ve Ankara!

Su net; Ismail den ne koy ne kasaba olur, mezra bile kuramaz O. Ne pas, ne defans ne de hucum yapiyor! Kafasi kesik tavuk!

Rudolfo; super sogukkanli ve sezgileri guclu. Faulsuz toplari aldi, iki guclu forvete ragmen. Iyi onledi ataklarida.

Ersan da gereksiz dan dun vurmadan, Kweuke yi de 2.ci yarida iyi kontrol ederek etkili bir mac cikardi.
Atiba is a Super Canadian ....

Beck isetam yapilmasi gerekeni yapiyor.. 41 kere masallah..kopyalayalim Sol a da koyalim..

Quaresma biraz daha istekli ve takimla uyumluydu, o vuruslari aslinda cok etkili daha cok denemeli.

Gomez bence cok iyi niyetliydi, bir kaz pozisyonda Tore, Ismail ve Quaresma paslari ona vermeyip bencil oynayinca, rol calmaya mi calisiyorlar diye de dusundum acikcasi.. Iyi asist sanslari da sundu arkadaslarina, Oguzhan a attirdigi yuzde yuz ofsayt degil! Hele bir pozisyonda Ismail in ceza alani icinden topu havaalanina dogru dikmesinden sonra Gomez in sitemine kopek gibi bagirisi vardi ki, bence kabul edilemez! Tosic e yuklenmeyin bence, haftaya Antalya macinda Serdar Ozkan ve yabanci ve epey hizli olan oyunculari dumduz ederler onu..

Tore icinse soylenmesi gereken, basit oynasa Ingiltere, Italya ve Ispanya ya transfer yapma sansi var, ( Almanya ya her halukarda gider zaten) ama o egoistlik ile aptallik arasinda gezindi..
Sosa ya arkadaslar yuklenmis ama bence isini gayet iyi yapti, bence ilerde uyum sorunu yasiyor, bakarsaniz eger o ve Oguzhan tum hucumlarda olmasi gereken yerlerde.. Tolgay ile Quaresma ile bence daha iyi uyusur, Tore ve Olcay a nazaran bu Sosa..

Oguzhan bence Atiba ile macin en iyisiydi..

Tolga da aldigi kafa vurusunda kameralara iyi poz verdi ve clean sheet yapmasi takim i in onemli..

Eger sakatlik olmazsa hafta icindeki macta, Antalya maci +7 olur yazin kenara..

Sorarsaniz karsi takimdan Besiktas a kim gelir diye; Makiadi ve Eren olabilir

Yorum Gönder

Ara