.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

31 Ekim 2015 Cumartesi

Karne: Beşiktaş 3 - 3 Kasımpaşa


Goller: Luiz Rhodolfo (27'), Mario Gomez (52'), Oğuzhan Özyakup (90' p)
En iyi üç: Mario Gomez, Oğuzhan Özyakup, Jose Sosa
En kötü üç: Ricardo Quaresma, Alexander Milosevic, İsmail Köybaşı

Karne:

Şenol Güneş6.1
Beşiktaş6.4
Kasımpaşa7.0
Cüneyt Çakır5.7


Tolga Zengin4.6
Alexander Milosevic (74')4.4
Luiz Rhodolfo5.8
İsmail Köybaşı4.6
Andreas Beck6.2
Atiba Hutchinson6.3
Necip Uysal (46')5.0
Oğuzhan Özyakup7.0
Olcay Şahan5.7
Ricardo Quaresma (46')3.7
Mario Gomez7.5


Jose Sosa (46')6.7
Gökhan Töre (46')5.1
Cenk Tosun (74')6.0


Takım Ortalaması5.6

Anket: 104 kişinin katılımıyla tamamlanmıştır.


28 Yorum:

beagle dedi ki...

@James
Töre'nin soldaki hali ile sağdaki hali bambaşka. Bunu zaten başkaları da yazmıştı geçmişte. Solda oynatılsa gereksiz kahramanlık yapmaz. Bence o pozisyon gibilerine olcayın belki %30 daha azı girer ama iki katı etkinlikle topa vurur. Soldan gelecek ortalar ve paslar da cebimize kar kalır.

Bu maçın net gösterdikleri:

1- Kanatları düzle hocam. Gomez'in var, formda ve senin takımın pas atamıyor.
2- Oğuzhan-Atiba merkez ikilisi en iyi opsiyon. İki defansif adam koyunca takım kendini boğuyor
3- Tosiç'e tahammül lazımmış.


Tartışılabilir durumlar:
1- Bir iki maça 4-4-pektemek-1 başla da benim gibi mecburi pettemetçileri sustur.

2- Yani Cenk öyle bir bu sene oynamalıyım diye bağırıyorki, en azından sola Töre sağa Cenk'i koy, Töre'nin ortalarına arka direk olsun.

3- Devre arası Solbek ve Stoperde sat-al. Atiba'ya da yedek al yazıları falımızda çıkmaya başladı. Qımıl Qatar'a veya Çin'e ise sayısal gibi olur.

Adsız dedi ki...

@beagle

Tüm blog yazarlarının haklı tespitlerini bir araya getirince göre durum 4-3-3 diye bağırıyor aslen. Ama öyle olacağı zamanlarki sıkıntıları düşününce tereddütler içindeyim. Beklerin henüz oturmaması ve kanatların defansif problemleri en büyük etken.

Bu maçta beni puan kaybından öte üzen ise Löw varken Gomez'e yeterince ortam sağlayamamak. Adam buna rağmen takım disiplininden hiç kopmadı. Alman olmak böyle bir şey demek ki (Beck'de olduğu gibi).

Bu sezon en büyük kazanç Şenol Hocanın beklemeye tahammülünün olmadığı. Eksik olanı direkman kesiyor. Hala Tolgay da Tolgay diyorum başka bir şey demiyorum.

hastati dedi ki...

On libero eksigimiz kabak gibi cikti bence ortaya. Orta sahayla defans arasina her gecen top sikinti, ve cokta top geciyor. Begenmedigimiz ersan one cikip(gereksiz faullerini azalltti gibi bu sene) oralari dolduruyordu. Bu macta milosevic sivok'u animsatti geri cekildikce, orasi zaten bos, birde geri cekildikce rakibi azdiriyoruz. rakip 4 defa geldi 3'u gol oldu demeyelim, defansin onundeki simetrimiz hicbir zaman duzgun deil.

Adsız dedi ki...

@Hasta Ti

+1

EC dedi ki...

Keske Milosevic ile Rudolfu ya yada diger ikili kombinasyonlari deneyebilcegimiz bir ortam olussaydi. Tum rakipler; ligin en iyi futbol oynayan ekibine karsi kendilerini ispat etme yarisina girecegi icin bizim maclar biraz zorlu gececek.. Gokhan Quaresma laubali hala, Ismail ise bilincsiz.. Necip yok oldu daha ilk yarida ve rakip de Atiba nin ustune oynadi. Farkli atak ve top cikarma alternatifleri olusturulmali. Atiba ve Oguzhan a biraz sert basinca bocaladik, ilk yari pas yapamadik... Ileri hucum da top tutamadi. Olcay fantastik pas deneyecegine, basit paslari verebilseydi Gomez e, belki daha farkli sonuc olurdu.. En iyimiz orta sahada Oguzhan di. Sosa da basariliydi bende. Direk oynuyor ne Tore ne de Quresma gubi eveleyip gevelemiyor.. Karsi takim da balliydi biraz.. Bu mac bizim gozlerimizi acmis, ayaklarimizinda yere bastirtmistir umarim. Bursa yi yenmemiz gerek..

turkkant dedi ki...

Yoğun maç trafiğinden sonra bu kadar iyi ve sert oynayan bir rakibe rast gelmek kötü oldu. Üstüne adamların vurduğu girdi. İştahımız gayet iyiydi, kırılma anı Kasımpaşa’nın üçüncü golü. Oyun bize dönmüştü. Benim tespitlerim.

- Ş. Güneş tercihlerinde hata yaptı. Milo yerine Tosiç ile başlamalıydı. Beklerimiz de yoğun maç temposundan yorgundular, çok hata yaptılar, orada da rotasyon yapabilirdi. Necip açık alanda oynanan Antalya’da iyiydi de, önde basan, alan daraltan, derli toplu takıma karşı sırıttı. Sosa ile başlamalıydı bence. Cenk-Milo değişikliği takımı düşürdü, ama skor olmaya yönelik son bir kumardı, o yüzden çok da bir şey diyemiyorum.

- 1-0 geriye düştüğümüz dördüncü maçı da alamadık. Buna şans da diyebiliriz, ama bence bu takımın kapalı savunmaları açma konusundaki görece zayıflığından. Beagle’in dediği Cenk’in kanat oynadığı 4-3-3 üzerinde çalışmalıyız. Bu ligde ofansif bek az olduğundan, iş yapar bu sistem, Sow da oynadı, Umut da, üzerine gidersen Cenk de oynar.

- Miloseviç figüran... Yavaş, 1.90 boyu var ama yükseğe sıçrayamıyor, zaten çaylak... Belki 2 sezon sonra filan, sabrı olan varsa... Net bir hamle stoperi alınır, Ersan üçüncü, Tosiç dördüncü alternatif olur. Ben direkt kiralardım Milo’yu.

- Töre-Q17 meselesi can sıkıcı, Gomez’deki gibi kimin birinci oyuncu olduğunun belli olmaması ikisini de bozmuş durumda. Zaten oyun genelde soldan dönüyor, artı al-ver, ver-kaçlı çabuk oyun ikisinin de yapısına uygun değil. Bakalım Ş. Güneş bu işin içinden çıkabilecek mi?

- Sosa, Sosa, Sosa... Ne yapıp edip Sosa’nın form tutması lazım. Sene sonunda Sosa’ya 4 gol 8 asist filan yazmıyorsa bilin ki şampiyon olamamışızdır. Necip-Veli’yle lig bitmez...

- Devre arası transferi konusuna gelince. Birinci öncelik direkt ilk 11’e yazacağın bir stoper, sonra kaleci (lig ısındıkça Muslera filan yükselecek, Tolga daha da sırıtacak) ve Tolgay’ın durumuna göre bir orta saha. Oğuzhan müthiş oynuyor, ama Çarş-Pazar bu tempoyu uzun süre oynayamaz, bir yerde adele sakatlığı, yorgunluk filan düşer. Onu daha idareli kullanmalıyız.

turkkant dedi ki...

Bu arada Metin Tekin maçı çok güzel yorumlamış. Özetle, Kasımpaşa'nın istediği oyun oynandı, Beşiktaş oyunu mücadele futbolundan çıkarıp, pas ve beceri oyununa dönüştüremedi diyor.

JimmyLue dedi ki...

Mac sonu stadtan Atiba ile ciktik. Bahsettigi sey bize pres - baski yapan takimlara karsi zorlandigimiz oldu. Riza tam da bunu yapti; onde basti, oyun kurup cikarmamaya calisti ozellikle ilk yarida. 2-2'ye gelen skor sonrasi inanilmaz bir 15-20 dk var.
Bu arada 3 tane sol bekimiz var ve bir tane 'solid' adam etmiyo dedi. Hocanin Motta'yi sevmedigini fakat takimdaki en iyi sol bekin o oldugunu soyledi. 3. golde Tolga'nin kale cizgisinde kalmasini elestirdi ve kendisinin de en kotu macini cikardigini soyledi. Saha zemininden yakindi cokca ama bahane degil.
Milo-Cenk hamlesi pek iyi etkilemedi takimi ve rezil bi son 15 dk oynadik. Insanlarin penaltiyi tartismalarina dahi anlam veremiyorum ki net penalti fakat oncesinde Ati'nin aldigi top net elle. (teyit ettik beraber) ...

kokocambo dedi ki...

Kapanan takıma zorlanıyoruz, pres yapan takıma zorlanıyoruz. Her maç, Antalya, antep gibi ölü takımlarla mı oynamayı bekliyorlar acaba? Fırtınanın da dediği gibi, ksp oyununu kabul ettirdi ama biz son golü yiyene kadar kesinlikle en az bir gol bulmalıydık. Geçeb yıllarda olduğu gibi, rakibi hırpalamışken son yumruğu vuramamamız bize ters basınç yapıyor. Zaten golü o ark arkaya üç korneri yakaladığımızda bulsak, net olarak maç biterdi. Sonra belki yine dörtler beşlerdik. Yapamadık ama yenilmedik. Kazançtır.

Milo'yu hemen rafa kaldıran arkadaşlar, kaç sezondur ersan, toraman gibi oyunculara sabır gösteren arkadaşlar. İlk defa bir lig maçı oynamış genç ve çok muhtemel potansiyelli arkadaşı hemen bitirdiler. Sağolsunlar.

Ksp, yapılan yatırıma bakınca gerçekten de ilk 5'te yer alabilecek bir takımdı, şota gibi kötü antrenörü vardı, ciddi oyuncuları kaybettiler ama hala tehlikeliler. Bursa'dan başka da, bu maçta olduğu gibi puan alabilecek rakipler yok. Oyun ve oyuncu olgunluğunuz arttı ve hala ders alabilme potansiyelimiz var. Öyle de olması gerekir. Maçı kaybedeceğimizi düşünme hastalığının kısmen azaldığını düşünüyorum. 2 puanla lideriz. Önümüzde 24 hafta var. Her şeyin güzel olacağını düşünmek için yeterince sebebin olduğu gibi.

Unknown dedi ki...

Miloseviçli planın rafa kaldırılmasının sebebi, henüz kapasite olarak Beşiktaş seviyesinde olmamasıdır. Tolga, Ersan, İsmail, Necip veya Pektemek çok mu iyi de Miloseviç kötü? Bu isimlerde bizde ancak yedek olur lakin şu an elimizdeki oyuncular bunlardan iyi ve Ersan Miloseviç'e kıyasla daha fazla tecrübeli ve oyunu biraz daha önde karşılamayı seviyor. Dikkatinizi çekerim dün yediğimiz her üç golde sol stoper bölgesinden. Bunda ortasahanın fazla geçirgen olmasının veya hakkını teslim edelim erdoğanpaşa'nın orta sahada kurduğu fiziksel üstünlüğün de etkisi büyük. O bölgede sertliğe cevap verebilecek iki oyuncumuzdan Veli hala iyileşme ve rehabiltasyon sürecindeyken, Necip daha 20. dakika olmadan sarı kart gördü. Doğal olarak yük stoperlere bindi, Miloseviç de biraz daha geriye kaçınca o bölgeden ister istemez goller yedik. Ben Miloseviç kötü oyuncu demiyorum, ancak şampiyonluğa oynayan Beşiktaş için yeterli görünmedi.

Emrah dedi ki...

Ben oyun olarak çok kötü olduğumuzu düşünmüyorum. Tamam biz de çok fazla gol pozisyonu bulamadık ama adamlar da 3 kere geldi 3 gol attı arkadaş. İlk golde Milo'nun acemiliği kadar Tolga'nın tam üstüne gelen toptan kaçması da gözden kaçmasın. İkinci golü zaten adama al 100 kere daha vur topa desen 3-5 tane daha öyle şut çıkar anca. Zaten Fenere GS'ye gol kaçırma yarışına giren adamların hepsi bize karşı Ronaldo kesiliyor. Erkan Zengin de şutunda hız rekoru kırmıştı, Donk da herhalde fena abanmış. 3. golde zaten saç baş yoldum. Tamamen şans golü. Bu kadar şanssızlık yılda 1-2 kez olur. 3. golden daha fazla sinirlendiğim husus ise tüm kornerlerin altıpasa atılması oldu. Golü de gerçi öyle bulduk:) ama arkadaş şu korneri altıpasa atıp kaleciye olgun armut toplar gibi toplatmak zorunda mıyız her maç. Altıpas dışına sert bir şekilde göndersek 10 tane kornerde illa ki bir pozisyon olurdu herhalde. Duran topları çok kötü kullanmaya devam ediyoruz maalesef. Rıza Çalımbay gelecekte mutlaka Beşiktaş'ta görev alacaktır. Çok beğeniyorum oynattığı futbolu. Resmen satranç oynadılar Şenol Hoca ile karşılıklı. Önde pres yapan takımlara zaten kişisel zaafım var. Okan-Emre-Suat'lı GS ortasahasını izlemeye bayılırdım. Oğuzhan müthiş oynamaya devam ediyor. Sosa girince pas yaparak önde presi aşmayı başardık. Çok uzattım. Sonuç olarak mağlubiyeti kesinlikle hak etmediğimiz maçta 1 puan da dünyanın sonu değil. Gelecekten ümitliyim.

BJK4EVER dedi ki...

Aynen katiliyorum. Neler degismesi gerektigini vs o kadar tartismak gereksiz. Cok iyi mac oynadik, sanssiz sekilde berabere kaldik.
Bazi oyuncularin durumu sadece kafamizda netlesti o kadar, ki onlar bence Tolga, Milosevic, Necip ve Ismail.
Benim merak ettigim nokta Veli'nin donus tarihi. Atiba ve Oguzhan sonsuza dek oynayamaz, yorgunluk belirtileri gostermeye basladilar. Ki Atiba'nin yasi malum, Oguzhan da bu tempoya alisik degil. Necip'i sokunca da kalite ciddi anlamda dusuyor. Veli'nin donusu umarim kendini bekletmez, orta sahada rotasyon ihtiyaci hissedilmeye baslaniyor.

hastati dedi ki...

Obi mikel haberlerinin gaziyla, biraz da on libero ihtiyacimiz oldugunu dusundugum icin, chelsea-liverpool macinin ilk yarisini dikkatli izledim bugun(misafir geldi,yarida kaldi :)). bi tarafta bizim obi-mikel, karsida bizim lucas.
benim neden flütüm yok diye ibrahim tatlises gibi haykirasim geldi.
Bu adamlar ofansi arttirmak icin oynatiliyorlar sanki. tamam; takimlar 4-2-3-1'e evrilselerde, her daim "buralar bizim mahalle" diyen bu fizikli adamlar toparliyor orta sahayi(lucas necip'e caliyor, ama obi mikel tam obi mikel) yani 4'lunun onundeki 2'linin ikisini de isini yaparken birinden azcik yapip otekinden calmiyor. Topun oradaki tehlikesini azalttinmi, rakibe kalca attinmi(faulsuz), eksenin etrafinda donebiliyomusun, zaten sana baski olmayan bolgeden "feyk" ile siyrilabiliyomusun, gelen topu yavasca ayagina yapistirabiliyomusun? pas olayi zaten onundekilerin hareketliligiyle alakali biraz. atiba bunlarin bazilarini yapiyor, hatta harika bir oyuncu. ama fizik eksikligi var(vucut hacmi), veli'deyse yukaridaki on libero ozelliklerinin birisi bile yok. kos allah kos. hatta 60'a kadar kos, sonrasi kart.
bu topsuz oyun harikasi takimimizin ekmegini gerideki "yetersiz" ama "isteki" ve de "bazi seylerden calan" oyuncularimiz yemesin daha fazla. kizalim mi yani ondekilere. hep mi kizalim. hep oralar mi degissin

Adsız dedi ki...

Tekrar olacak ama, elinde sözleşmesi hazır beklemekte olan ve burada bir çok ismin kulübe uyumayın dediği, hatta bu platform dışından da bir çok Beşiktaşlının bunu söylediği Mbia olsaydı hangi level olayını atlardık bilinmez. Dert Mbia değil tabii, zaten olan oldu. Dert, bu örnekten yola çıkarak bundan sonra son dönemde gözlenen akılcı işlerin daha da artmasının gerekliliği. Zaten halihazırda kimse 5-6 transfer beklemiyor. Devre arasında muhtemelen max 2 tane yapılacak ve bunlar doğru bölgelere, doğru isimlerle nokta atışı olsun, dert bu. Ocak'ta kanat oyuncusu beklemeyin, kaleci de aldırmaz hoca. Netekim enflasyon nedeniyle bek de. Golcü bölgesi diğerleri kadar acil değil. Kalıyor stoper ve orta alan. Her daim bilinen ve 3. lig kulüplerinin bile uyguladığı bir olay vardır, sözleşmesi devre arasında bitmese bile sezon sonu bitecek olanları daha uygun şartlarda kaparsın. Alternatifi ise bu formatta olmayan oyunculardan hesaplı olanlarına yoğunlaşmak. İlki klasik denenir, uymuyorsa mantıken ikincisine yönelinir ancak yönetim geçtiğimiz transfer işlerinde bu konuda sınıfta kaldı (Ya Leiva ya toprağın hesabı). Önümüzdeki sezon stad da olacağını düşünerek özellikle CL için çok kritik bir sezon bu. Bu nedenle ikinci opsiyonu yine aynı hatalarla göz ardı etmemelerini umuyorum.

@Hasta Ti

Bu sezon Obi Mikel'in sonradan oyuna girdiği birkaç maçı izledim. "Obi Mikel bitmiş" diyorum, ama bildiğimiz bitmiş anlamında. Tabii ki kendi standartlarında. Tepkiden midir nedir kaymaksız ekmek kadayıfı formatında takılıyor adam, pres özürlü Aurelio gibi. Elbette orada biten burada uçabilir buna bir şey diyemem. Ama kiralamak için bile transfer parası kadar ödeyeceğimiz ve illa ki kallavi bir yıllık ücret alacak olmasıyla değer mi emin değilim. Gerçi orta alan bas bas bağırırken 2 hafta Leiva peşinde koşup eli boş kalanlar onun da peşinde koşarak zaman kaybeder mi derseniz, ederler derim.

hastati dedi ki...

@ james sneijder
Aurelio'ya: oguzhan+atiba karmasi diyelim
Mbia'ya : Aurelio+veli karmasi diyelim. izlemedigim "sevilya" performansi ve ali ece'nin sevgisi ucurdu gozumuzde. Trabzon'da ise, iste bizim takimda da eksik olan kalca koyma,varligiyla yildirma olayina giremiyor. bu sene cok trabzon macini izledigim icin soyluyorum, ondeki hareketlilik eksik oldugu icin mbia'nin hareketliligi fayda etmiyor. kendine geleni karsilamayamiyor zaten.
Obi mikel : kasimpasali Donk(taze bitti mac)+ atiba karmasi diyelim. ustune azicik Aurelio ekleyebiliriz. cok deil ama:) oynamayan oyuncu zaten, rotasyonda ama hepsini gectim dolduruyor orayi. kalca kalca kalca....
kadin da salca on libero da kalca :)

Adsız dedi ki...

@Hasta Ti

Bu denklemde sadece Aurelio konusunda hemfikir değilim. İlk örümcek adam filmi gibi; benim gibi cartoon olayını ezbere bilenler tukaka dedi, ama işte noble effort bir yandan da.

Unknown dedi ki...

Defanstaki problem, stoperdeki oyuncu tarzımızla genel oyun sistemimizin uyumsuzluğundan kaynaklanıyor. Bu maçta daha da açığa çıktı. Şenol Hocanın da bunun farkında olduğunu düşünüyorum. Bilic döneminde şans bulan ya da gelecek umulan Franco ve Milosevic'i unutması da bundan. Sakin ve set oynayan, orta alanı kapalı takımlarda ikisi de gelecek vaat eden stoperler ancak bizim oyun düzenimiz ve klasik anlamda önlibero kullanmıyor oluşumuz stoperlerin seri, hamleli olmasını gerektiriyor.

Sezon başında Ersan'ın aranacağını konuşsak bende şaşırırdım ama Kasımpaşa maçında bir çok pozisyonda eksikliği hissedildi. Yeterli/yetersiz tartışılır çok falsosu var ama bahsettiğim oyuncu tipine uygun tek stoper Ersan elimizdeki ve sağlıklı/cezasız olduğu her maça ilk 11'de çıkacaktır. Bu sene işini de yapıyor bence.

Onun yeri Milosevic ya da Franco'yla doldurulamaz. İkisinin de potansiyelini inanıyorum hatta Franco bence Bilic döneminin en iyi stoperiydi ancak takım bir yola girdi, bir çok oyuncuyla sistemin uyumu sağlandı. Buradan yakın vadede dönüş olmayacağını göre stoperde yeni bir oyuncu planlamasına girmek gerekecek. Franco psikolojik olarak da kırılgan bir oyuncuydu geri dönüşü mümkün gözükmüyor. En makulu Milo'nun kiralanması, Franco'nun da bonservisiyle elden çıkarılması.

Bunlar işin kolay kısmı ama. Esas sorun sezgisi, hava topunda iyi gözükmesi vs. ile orta üstünü tutturabildiği için çoğu arkadaşın görmediği Rhodolfo'da. Oldukça dengeli bir stoper ama onun üzerine kurulan bir defans hattı yine de bu oyun hızında güven veremeyecektir. İyi oyuncu ama yanlış transfer olduğunu düşünüyorum. Tüm maddi kaynaklar hem seri hem de olgun bir stoper bulup Ersan'ın yanına yerleştirmek için harcanmalı önümüzdeki dönemde bana sorarsanız. Ama Rhodolfo yeni geldi ve onu yedeğe çekecek bir hamleye soyunmak yönetime kolay gelmeyecektir. En çok kaygılandığım husus bu.

turkkant dedi ki...

@Martin Worms

Rhodolfo konusundaki yorumuna katılıyorum, ama hem sezgili, dengeli hem de hızlı stoperler zaten Real'de, City'de oynuyor. Bu paraya bundan iyisi şamda kayısı. Bizim ligde Rhodolfo yeterli, Ş. Ligi'nde sırıtır -ki zaten o noktada değiliz. Rhodolfo yanına 25-28 yaş arası, seri ve deneyimli bir stoper bulduk mu tamamdır. En kötü ben Serdar Aziz'e bile razıyım -bizim lige uygun stoper.

Obi Mikel bence çok iyi olur. Sanırım Nijerya milli takımında daha önde oynuyor, aslında o becerisi var. Ama geriye bakınca(ve Atiba'nın şu formunu görünce) bizim için ideal adam Belluschi'ymiş. Tolgay'ın eksikliğini bu sene hiç hissettirmezdi. Belki ikinci Arjantinli olarak Sosa'ya bile iyi gelirdi. Kötü kaçırmışız... O bonservisle, lige uyum sorunu yok, süper bir yama olurdu.









planck dedi ki...

cr7 ile q17 ve g7 farkı:

Ronaldo: Utd okuldu. Ferguson birgün çok iyisin ama karar veremiyorsun. S***iğimin pasını artık ver diye bağırmıştı. Antrenmanlara erken gelen, 1 saat önce gelen oyuncular vardı. Neville, Giggs, Scholes bunlardandı. Bana çok şey öğrettiler.

hastati dedi ki...

Lise zamanlarinin bi espirisi vardi. tamam yılışık bi espiri ama yapmadan edemicem...
adamin birisine patates soyduruyolarmis. adam soymus soymus soymus...saatlerce soymus..tam bitti derken gene soyduruyolarmis...derken kapi calmis. Kim gelmis?
A) Gına gelmis
B) Quaresma gelmis
C) gokhan tore gelmis
D) hepsi

ideal 11 dedi ki...

planck

doğru demişsin.ronaldo daki değişim görülmeye değer.hem fizik hem mental açıdan.ronaldo patlayıcı kuvvet.bunu topla falan yaptığı yok.hatta son dönemde topla ilişkisini çok aza indirmiş durumda.olması gereken yere koşuyor ve olması gereken yerde topla buluşuyor.kanatta topla buluştuğunda ise basitçe topu arkadaşına bırakıyor.son dönemde çalım attığı falanda görülmedi.tam bir kanat forvet rolüne evrildi ferguson un elinde.

hatırlayacaksınız real madrid e ilk gittiğinde ilk dönemde her topu alıp tek başına bişeyler yapmaya çalışıyor ve saçmalıyordu.tribünlerde ıslıklıyordu bu durumu.sonra bu tek kişilik şovdan(yapamadığı) vazgeçip arkadaşları ona pozisyon hazırlayıp o da iş bitirici rolüne kaydı manu da olduğu gibi.
herkes ronaldo yu topla çok yetenekli zannediyor.topsuz oyunda yetenekli ronaldo aga.

kü 17 bu gelişimi sağlayamadı.o daha çok topu sevdi.günümüzde topu sevenlerden daha pasör olması isteniyor. kanat açık oyuncularının topsuz oyunda forvetleşmeşi şart.ceza alanında daha etkin ve bitirici olmak için.
(bu arada kü 17 çalım atmayıda unutmuş gibi.toplada sıkıntılar var)

Coolio dedi ki...

@ideal 11

dediğin gibi çalım atmayı unutmuş net olarak. İlk geldiği sene de kendine oynuyordu ama çalım atabiliyordu ama şu an daha çalım atabildiğini görmedim. Zekası zaten düşük. Yani "ulan heriflere bak, hızlı oyunla nerdeyse tiki taka yaparak gole gidiyorlar, ben de şunlara ayak uydurayım da böylece ben de takımdaki yerimi garantilerim" demiyor da en faydasız işleri yapmaya çalışıp oyunun da içine ediyor. İçine etmekle de kalmayıp bir de oyundan çıktığında trip yapıyor (dakka 90 da bile trip yapt herif).

Adsız dedi ki...

@Coolio

Son maçta benim en çok tepki gösterdiğim ve resmen kanımı donduran hareketleri başarısız pas denemelerinde takım arkadaşlarının buluşamadığı toplar sonrasında serzenişte bulunması değil, maç içindeki heyecan ve istekle bu olabilir. Rakibe önce kol basıp hakem tarafından fark edilmeyince bu defa alakasız pozisyonda ayak takacak cüreti kendisinde görmesi. Beşiktaş futbol takımını 10 kişi bırakmayı göze alacak kadar bu cesareti gösterebiliyorsa fizik kurallarına göre zaten 2 seçenek vardır: 1) Sahaya hacetimi bile yapsam beni destekleyecek büyük bir taraftar kitlesi var, kimseyi takmıyorum. 2) Algılama sorunum var. Belki de her ikisi, kim bilir. İnsanlar diyor ki kadrodaki isimler kendisine pas atmıyor. Yeni katılan Beck'e, Rhodolfo'ya, Tosic'e ve Gomez'e atıyor ama. Tüm kadro maçlar dışında da kendisiyle birlikte ve tersine gol attığında da herkes kendisine koşup sarıldı, kucakladı. Gerçi ilk geldiğinde de arkasında Ekrem oynuyordu ne bekliyorsunuz minvalinde saçma sapan lafları edildi, yanında ve önünde Guti, Fernandes, Simao ve Ernst oynuyor denilmedi, hatta milli takım arkadaşı Almeida.

Kendisi hakkında hala ümitli olanlara ve olacaklara bir şey diyemem, görüştür. Benim içinse o kart alma gayretleriyle bitti.

Emrah dedi ki...

Hadi gözünüz aydın:)

Ricardo Quaresma bu akşam yapılan antrenmanda sakatlandı.
http://www.milliyet.com.tr/besiktas-ta-sok-gelisme-quaresma-besiktas-2141830-skorerhaber/

Adsız dedi ki...

@Emrah

Geçmişten biliriz soğuk havaları pek sevmez eleman. O günden bugüne değişmeyenler:

http://www.cnnturk.com/video/spor/futbol/2011/02/18/besiktas.dagildi.quaresma.cildirdi/30070.439188/index.html

Sen ipimiz ol biz kuşağın Kuvarejma!

Adsız dedi ki...

Elbetteki Kiev maçındaki bu hareketin arkasında kim bilir neler vardı.

1) Malubiyete isyan eden tek adam olduunu gören Kuvarejma isyanını tekmelere dökmekten başka çare bulamamış idi
2) Tikat ederseniz Küyedi o sırada tekma atmıyo. Pozisyonun aslı topa müdaale olucak
3) Tekme atıyo ama herkesde atıyo. Bitek o atıncamı olay oluyo.
4) Rakip sadece rakip deyil dangozun önde gideni. MAF’lı yıllardan kalan isyan ruunun inceliyi ancak bu şekil tezahür edebilirdi
5) Atınca laf oluyo atmayınca niye atmıyo diyosunuz
6) Arkasında oynayan Ekrem tekme atamayınca o atmak zorunda
7) amk. sıkıysa siz gidin eksi 10 derece maça. gitmeyenler burdan sallıyo nasılsa bedava
8) Hepsi

planck dedi ki...

Önümüzdeki 4 sene içinde ts şampiyon olur mu?

Adsız dedi ki...

@planck

Orasını bilemem ama "über akıllı" ahali için bir şey yapabilirim. Zira bu işlerden ziyadesiyle sıkıldım. Sağlıcakla.

Not: Egonuzu seveyim.

Yorum Gönder

Ara