28 Nisan 2015 Salı
Karne: Beşiktaş 2 - 1 Kardemir Karabükspor
Etiketler:Kardemir Karabükspor,Karne
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
Ara
-
TEKNİK DİREKTÖR OLMAK İSTEMEMİŞTİ - Aralık 2019'da Fitbol Dergi için yazılmıştı. AMATÖR LİGLERİN BÜYÜK GOLCÜSÜ OLAN DANİEL FARKE GOLLERİYLE HAYAT VERDİĞİ TAKIMA ZOR ZAMANINDA GİTMEK ZORUN...2 yıl önce
-
Josef de Souza Beşiktaş Orta Sahasına Ne Katar? - Evet, benim için çok çok ayrı bir yer olan bu platforma, vlogger olarak geri döndüm. Bu kez, garanti bir dönüş. Bavulumu alıp, Haydarpaşa Garı'na koymuş v...3 yıl önce
-
İyi ki Doğdun Büyük Başkan! (Metin Tekin Efsane Başkan Süleyman Seba'yı Anlatıyor) - Sarı Fırtına Metin Tekin, efsane başkanın doğum gününde onu anıları ile yad ediyor. Seneler evvel dediği gibi "Efsane, yıllar aşıp yüzyıl öteye geçebilme...3 yıl önce
-
Atleti - Atletico Madrid. Bir takım kurmuş... Bu takım sahada sanki bir vatan toprağını ya da bir ülküyü müdafaa eder gibi, bir kaleyi müdafaa ediyor. Sahaya çıkma...4 yıl önce
-
Golcü Şampiyon Yapıyor mu? - Gomis'in sezona muazzam başlaması üzerine Twitter'da bir tartışma gördüm. Tartışmanın temeli Gomis'in bu performansının Galatasaray'ı şampiyon yapıp yapmay...6 yıl önce
-
sinanyyilmaz.blogspot.com - Sinan Yılmaz'ın yeni ve profesyonel yazıları* sinanyyilmaz.blogspot.com* adlı blog adresinde olacak.8 yıl önce
-
Euroleague bwin Mart 2015 MVP Nemanja Bjelica Röportajı - Fenerbahçe Ülker dokuz maçlık bir galibiyet serisi yakalamış durumda ve 2008-2009 sezonundan bu yana ilk kez Euroleague 'playoff'larına katılma hakkını ...8 yıl önce
-
Önce krampon, sonra performans - Her çocuk gibi sokaklarda başlayan futbol maceramız, bazı çocukların yaptığı gibi benim de toprak sahada devam etmişti. Sonrası okul, iş, hayat mücadeles...9 yıl önce
-
NBA: Bir Ayın Ardından... (Part 1) - Her ne kadar başlığımızda bir aylık zaman dilimini ele aldıysak gerek tembellik, gerek iş güç yüzünden yazının paylaşılması, gerekli güncellemeler yapıldık...9 yıl önce
-
Bu Sefer Bahanem Var - Yine ihmal ettim blogu ama bu sefer sağlam bahanem var. Son 9 senedeki ikinci kıtalar arası taşınma olayına kalkıştım. Bilenler bilir, son 9 senedir Avus...9 yıl önce
-
Babylon Dergisi Röportajı - http://www.aliece.com/2013/11/babylon-dergi-ali-ece-roportaji/#more-189510 yıl önce
-
Arsenal Kendine İnanıyor - Arsene Wenger'in sözleriyle, *"İyi bir rakibe karşı alınmış tatmin edici galibiyet." *Arsenal hafta sonu Liverpool'u oyun dışı bırakarak, bölüm bölüm saha...10 yıl önce
-
-
15 Yorum:
sadece 1-0'ı değil 11-10'u da en kötü oynayan takımız.
Gökhan Töre eleştirilerine sonuna kadar katılıyorum. Ancak Trabzon maçında mutlaka oynamalı. Zira Gökhan rakiple gücümüzün dengeli olduğu ya da güçsüz olduğumuz maçlarda çok iyi oynuyor.
Ben oyunu 1-0'a kadar da hiç beğenmedim. Doğru düzgün tek atağımızda (o da bayağı güzel bir goldü bu arada hazırlanış olarak) golü bulduk.
Oyunu iyi oynadığımız anlar bence 10-10 olduğu ilk 10 dakika. O ara kıprdandık. Bu da bana bu geneldeki vasat görüntümüzün biraz da mental olduğunu hissettiriyor. Acaba kontrollü oyna telkini mi alıyor çocuklar ya da sakin mi kalamıyorlar bielemdim. Ama bildiğim bir şey var mental sorunlardan asla etkilenmeyen kişi Sosa. Dün süper bir maç çıkarmasa da olgunluğuyla bence de takımın en iyisiydi. Daha çok da yaşlı değil; takımı üzerine inşa edebiliriz.
Oğuzhan son haftalarda ne zaman oyuna girse fark yarattı. Kötü oynarken ısrar eden Biliç bu sefer de iyi işler yaparken üzerini çizdi. Anlayamıyorum.
Bu arada benim bu maçtaki Biliç eleştirimin özünü oyuncu tercihleri değil oyun anlayışı oluşturuyor. Zayıf takımlara karşı 2 forvet oynamayı anlarım ama bu saldım çayıra şeklinde olmamalı. Elbette öyle değildir ama biz sahada iyi uygulanmış bir plan göremedik. 2. eleştiri noktası da maç gidiyorum diye bağırırken değişiklik yapmaması (sadece oyuncu değişikliği demiyorum oyun değişikliği de olabilirdi bu).
Çok enteresan: Bazı maçlar hariç geçen sene çok daha keyifli; pozisyonu çok az veren ama mutlaka pozisyonlara giren takım bundan daha az puan almıştı. Oyuncu kalitesi farkı mı; oyuncuların lige iyice alışması mı artık bilemedim. Elbette geçen sene hakemler sağlam biçiyordu. Bu yıl derbiler hariç lehimize de hatalar oluyor. Onun da etkisi var belki.
Bu takımın bu kadar tutuk olmasının sebebi Avrupa kupası nedeniyle mental/fiziksel bitik olmaları mı nedir ya çok merak ediyorum. Ya da sezonu erken açmak bu kadar etkili olur mu? Brugge'e elendikten sonra bir hafta da ara verilince zıpkın gibi bir takım bekliyordum. Takımı eleştiren arkadaşlarıam da hep sabırlı olun ara sonrası görün diyordum. Hayal kırıklığı içerisindeyim.
Neyse iyi oyunun hiçbir anlamı kalmadığı haftalara girdik. Fener ve GS deplasmandaki her maç kötü oynuyorlar. Her maçları puan kaybı riski taşıyor. Biz her maç vasatız. Hiç bir zaman onlar kadar coşkulu baskılı anlar yaşamıyoruz ama onlar kadar kötü oynadığımız anlar da olmuyor. Sözün özü 2. yarı itibariyle üçü de birbirinden kötü takımlar yarışıyor. Bence hala şanslar eşit..
Biliç'in Töre-Olcay bakış açısında bence sıkıntılar var. Fener maçında ve bu maçta Olcay yerine Töre'yi tercih etti, iki maçta da çok kötü bir Töre vardı.
Lig sonu yaklaşıyor, Töre ilk yarıdaki müthiş formundan sonra fabrika ayarlarına döndü. Biliç denize düşen yılana sarılır misali, Sosa-Töre'nin becerilerine sarılmış durumunda. Sosa yaş ve tecrübesiyle bunu yapabildiği kadar yapıyor, ama Töre?
En büyük sorun Biliç'in ona aşırı bir özgürlük tanıması. O rolü kaldırabilecek yeterlilikte bir oyuncu değil. İlk yarıda takım oyununa daha grift oynuyordu. İkinci yarı "at topu Töre'ye oynasın," gibi tuhaf bir duruma döndük. Hele Balıkesir maçındaki durum faciaydı. Bundan da oyuncuyu suçlamam, onun bu topu oynamasına izin veren hocayı suçlarım...
Zaten Beşiktaş'ın ön oyuncusunun 4 gol 4 asistle oynaması bana yetersiz geliyor. Misal şampiyon olduğumuz sene Tello o mevkide 6 gol 14 asist yapmıştı.
açık konuşmak gerekirse, baştan aşağı kötü oynadığımız bir maçtı. İkinci yarıda bu böyle kazandığımız 3. maç oldu. Bilic'in de en kötü olduğu maçlardan biriydi.
Lakin takımın 2-3 yıldan bugünlere gelen bazı handikapları var. Bunlar sene içinde değişmeyecek şeyler. Bu yüzden her maçta farklı bir takım beklememeliyiz. Beşiktaş şampiyon olacaksa böyle olacak. Her kötü oyundan sonra, "böyle oynarsak şampiyon olamayız" demek çok anlamlı gelmiyor bana. Hele ki kalmış şurda 6 hafta.
Senelerdir buralarda kırılıyorduk işte, kırılmadık henüz. Yıllardır Fenerin GS'nin bu tip galibiyetleri övülüyordu "bak adamlar kötü de oynasa kazanıyor" diye. Bu sene biz de başarabiliyoruz.
Tahminim bu tip 1-2 galibiyetimiz daha olacak lig sonuna kadar, şimdiden kardioloğunuza görünün :D
@yılmaz'a katılıyorum. Yıllardır kötü oynadığımız maçlarda galibiyet göremiyorduk ama bu sezon en az 3 tane kötü oyunla maç kazandık. Ayrıca her sene renkliler kötü oynayarken bile galip geliyorlardı ama bu sezon bu oranları geçmişe göre daha düşük. zaten puanların eşit olmasıda bunu açıklıyor. Biz renklilere puan kaybettik, renkliler anadolu takımlarına. Geçmişte pek örneği olmayan bir sezon hem de renklilerin antranörleri ikisi birden "çaylak". Bizimki de çaylak ama biz alışkınız bu duruma. Özet olarak iş oyuncuların psikolojisinde yatıyor. Biz şampiyon olamayız nasılsa deyip kasmazlarsa iş biter. Şampiyon olucaz deyip aşırı gerilirlerse iş yine biter. Ligin sonunu düşünmeden maç maç hedefe gitseler daha iyi olur.
Bir de taraftarın sakin kalması ama iyi desteklemesi gerek. Daha 6 hafta kala 10. dakikada kaçan gol sonrası aha gitti şampiyonluk tavırlarına girersek, o homurdanmalar futbolcuları da etkiliyor.
Trabzon maçında ne yapıp edip Ersan'ı oynatacaklardır. Ayrıca maç içi pozisyon değişikliğine gidebileceği için Atiba'yı sağ bekte oynatabilirler. Sivok, Motta, Sosa ve Ba'yla birlikte 5 yabancı oluyor. Pedro ve Opare yedekte. Bu arada çılgın çocuk İso'nun ismini duyar gibiyim, aman diyim kabus filmine döner maç.
Töre konusunda teknik ekibin onu takım oyununa yönlendirmediğini düşünüyorum çünkü taktiksel açıdan az çok laf dinleyen biri bence. Tam tersine topu al ve gerisini sana bırakıyoruz diyorlar. Ulan bir antranör hiç böyle dermi diyorum kendi kendime ama diyor herhalde. Yoksa bir açıklaması yok. Töre olayı Q7'deki senaryoya dönmek üzere. İlk senesinde herkesin hoşuna gitti bu estetik oyun ama sonraki senelerde takım oyununu baltaladığı görülünce ve de gamsızlık eklenince kötü adam oldu (haklı olarak).
Trabzon maçında klasik Ersun Yanal taktiği yani hızlı, ani ve sert faullere maruz kalıcaz. Veli'nin aynı şekilde sertliğe karşılk vermesi açısından oynaması önemlidir. Tek şart, defanstan çıkarken top vermesinler ona.
sosa, pektemek ve günay'ın haftanın üçlüsü olacağını düşünüyorum. son ikisinin yerine belki tolgay da olabilir. Serdar da, gereksiz kartı dışında takım içindeki iyilerdendi.
İlk iki değişikliği zorunluluktan yapmasaydık, ben oğuzhan'ın mutlaka oyuna gireceğini düşünüyordum ancak yabancı sınırı ve önceki değişiklikler sebebiyle bu maç özelinde çok da sorgulayamadım.
Beyler ne dersiniz, yabancı kontenjanı sorununu aşmak için, olcay sol beke geçer mi sizce? Böyleyken bile bir stoperin yerli olması şart.
Yabancı kontenjanı konusunda, Atibayı sağ beke çekip ortayı tolgay oğuzhan dan kursak çok mu yumuşak bir göbek olur acaba.
Böylece sadece Atiba'nın mevkisi değişmiş oluyo. Tolgay özellikle görev verilmesi durumunda hücuma çıkma işlerini Oğuzhan a bırakıp oyunu daha geride oynayabilir sanki.
Ön taraf da 4-2-3-1 in klasik oyuncuları, Pektemek kenara gelecek olcay oynayacak şekilde.
Walla yatıp kalkıp Opare iyileşsin diye dua edilmesi lazım bence.
Olcay sol bek , Atiba sağ bek gibi bütün opsiyonlar zaten kötü durumdaki kurguyu iyice geri çeker.
Ben olsam direkt Demba'yı çıkarırım denklemden . İstekliydi filan ama istekli olmak yetmiyor maalesef zira Mustafa onun 3 katı istekli zaten yetse o yeter ... Yedeği ile yer değiştiğinde en az kayıp yaşayacağımız yabancı muhtemelen . Bana şunu söyletmiş olmasından dolayı kendisine teesüflerimi iletmeyi bir borç bilirim .
TS'nin ne yapacağı da önemli . Gs maçı gibi önde basarlarsa çok canlarını yakarız ama takım olarak topun arkasına geçerek oynarlarsa da onlar bizi epeyce zorlar bence .
@ökkeş sarıtürk
aslında trabzonun da çok sert bir orta sahası olduğu söylenemez. özer ve ekici oynuyor, arkalarında da medjani. Biz de ortasahayı veli atiba ozzie olarak kurarsak müthiş keyifli bir maç olur.
Benim gönlümden Trabzon maçında şu 11 geçiyor:
Günay-
Sivok-Ersan-Motta-Opare (sakat değilse)
Atiba-Veli
Töre-Oğuzhan-Sosa
Cenk Tosun
Ama bence Biliç Opare sakat olmasa bile Atibayı beke alıp yerine Tolgay'ı oynatıp hücuma da Ba'yı koyacak. Oğuzhan'ı da şartlar gerektirmezse oynatmayacak.
Sivok-Ersan-Motta-Atiba
Tolgay-Veli
Töre-Sosa-Olcay
Demba Ba
Bizim takım 1-0 takımı değil. Coşkulu farka gitmesi gereken bir takım. Bunu yapamazsak Trabzon'u yenemeyiz.
Ts maçında onların ortasahasını bozacak bir kurgu olmalı. Ekici-Özer'li bir 3'lü orta saha ile oynuyorlar, Tolgaylı bir ortasaha ile maç 'ya herro ya merro'ya döner. Bu maç için oyunu tutacak Veli-Atiba ikilisine dönüş şart. Sosa bu ikilinin önünde de kenarlarda da oynayabilir, bana o güveni veriyor açıkçası.O yüzden 4-4-2 de 4-2-3-1 de oynanabilir. Yabancı sayısından dolayı (tabi eğer beni şaşırtıp haftaiçini sakatlık olmadan geçirebilirsek) Dembaba mecburen kenara gelecek, işin ters yanı onu sonradan oyuna almak için de 2 değişiklik birden gerekecek muhtemelen. Mustafa asla tek santrafor oyunu için uygun değil, Cenk muhakkak oynayacak. Şu durumda;
..........Veli-Atiba..........
.......Töre........Sosa........Olcay
................Cenk...........
ya da
........Gökhan-Veli-Atiba.Sosa.......
............Mustafa-Cenk...........
şeklinde başlanmalı.
Erken bir gol yiyip paniğe girmezsek kazanırız diye düşünüyorum.
bir hatırlatma; Veli'nin bir omuz sakatlığı var. Ne olduğu ve ne kadar süreceği de pek belli değil. Oynayabileceği kesin değil yani.
Veli' nin oynayabileceğini sanmıyorum ben de açıkçası.
Orta sahayı Atiba-Tolgay-Sosa yada Atiba-Tolgay-Oğuzhan ile üçleyebiliriz bence. Töre yerine sağda Pektemek veya Sosa ile başlanabilir. Töre solda denenebilir bence, yada yedek bırakılabilir.
Töre ile ilgili de şöyle bir gözlemim oldu, bilmiyorum belki siz de farketmişsinizdir, çocuk sol kanatta daha takım oyunu oynuyor. Çünkü tek opsiyonu oluyor, çizgiye yaldır yaldır koşmak. Bazen de sağına çekip şut deniyor falan.
töre'nin formu iyi değil. Bu yüzden bazı defoları ortaya çıktı son maçta. fakat bu oyuncuyu kesmek için yeterli bir sebep değil.
Takımı en iyi asiste eden oyuncu kendisi.(Sadece gol pası anlamında değil, özellikle oyunun yönünü değiştirme konusunda) Kalan maçların tamamında 11'de başlayacapına eminim, öyle de olmalı bence.