.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

28 Aralık 2014 Pazar

STSL15 / T. Konyaspor - Beşiktaş


Merhabalar arkadaşlar. Blogda sanırım birçoğumuzun öncelikli beklentisi olan maç postları ve karne postlarınının aksamadan sürmesine elimden geldiğince destek olmaya çalışacağım.

Tarih: 28 Aralık 2014 Pazar

Saat: 19:00

Stad: Konya Büyükşehir Stadı

Hakem: Halis Özkahya

Sakatlığı Bulunan Oyuncular: Mustafa Pektemek, Tomas Sivok, Necip Uysal

Durumu Şüpheli Oyuncular: Demba Ba, Cenk Tosun

Dünden Bugüne Beşiktaş - Konyaspor: http://www.ligtv.com.tr/video-galeri/dunden-bugune-besiktas-konyaspor



152 Yorum:

can dedi ki...

Tesekkurler Emre; elin ugurlu gelsin.

Emre Toraman dedi ki...

Oynarlarsa ayrı bir gözle izlenebilecek rakip oyuncular:

Selim Ay: 23 yaşında Türkiye(Antalya) altyapılı stoper. 1 kez A2 milli.

Ömer Ali Şahiner: 22 yaşında Türkiye(Konya) altyapılı sağ açık. U16, U17, U18, U19 ve U21'de toplam 48 kez milli.

Tolga Ünlü: 25 yaşında Almanya altyapılı sağ bek. Milli takıma çağırılmamış.

Mehmet Uslu: 26 yaşında Türkiye(Sakarya) altyapılı sol bek. U16, U17 ve U19'da toplam 28 kez milli.

Emre Toraman dedi ki...

allintitle: "selim ay" site:blogspot.com

şeklinde tırnak içindeki bölümü istediğiniz oyuncu için değiştirerek yapacağınız google aramasıyla bloglardaki oyuncu incelemelerine rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

aramis dedi ki...

oynarsa ayrı bir gözle izlenecek rakip oyuncular kısmı gerçekten çok güzel bir düşünce. bunu maç postlarında rutin bir hale getirme şansımız var mıdır yahu?

Emre Toraman dedi ki...

@aramis

Futbol dağarcığım(itiraf etmeliyim ki FM destekli :)), boş zamanım ve araştırma motivasyonum kesiştiği sürece devam etmek istiyorum.

Bu sezon aldığı süreye bakılırsa oynama şansı çok düşük görünen bir ekleme daha yapayım hatta:

Vedat Bora: 19 yaşında Gebze altyapılı defansif ortasaha. U18, U19 ve U20'de toplam 15 kez milli.

Vedat hakkında bir anektod da var. Geçen sezon başında Gebzespor'dayken Önder Özen kendisiyle ciddi biçimde ilgileniyor. 600 bin lira yetiştirme bedeli fazla bulunduğu için transferi gerçekleşmiyor. Daha önce de altyapı seçmelerinde beğenilmiş ama engeller çıkmış, 1 kez daha transfer edilmek istenmiş yine yetiştirme bedelinden dolayı olmamış falan.

En başta dediğim gibi süre almaz heralde ama yine de aklımızın bir köşesinde yer etsin de ileride bu kim demeyelim.

BesiktaskUlan dedi ki...

Hayırlı uğurlu olsun, yeni yazarımızı görmek sevindirici gerçekten.

Yalnız bu ilk post uğruna, kesin bir galibiyet istiyoruz. Sonuçta "totem" yapan taraftarlarız, Torku Konya maçı senin için kritik denebilir.

Şakası bir tarafa, umarım blog da Beşiktaş da istediğimiz gibi gider.

HAYIRLISI OLSUN,uğurlu gelirsin inşallah

Basar dedi ki...

Hayirli olsun! kimler yazar oldu merak ediyorum. Anket sonucunu aciklasaydiniz keske.

Mesela theo yazar oldu mu? :)

planck dedi ki...

Emre hayırlı olsun, BesiktaskUlan'nın dediği gibi bir galibiyet bekliyoruz :))

theocan'ı yazar kasa yapmışlar:
"theo ver ordan olm bir 5 milyon caner abine"

Emre Toraman dedi ki...

Teşekkürler arkadaşlar.

shelbyl'den gelen mailden anladığım kadarıyla şimdilik Övünç ve ben eklendim, muhtemelen de 2-3 kişi daha eklenecek.

Galibiyet ve uğur konusuna gelecek olursak, "Yağmur duasına çıkmadan önce meteorolojinin kayıtlarını karıştırmak her zaman faydalıdır." diyor, yağmur duasına katılmak dışında bir sorumluluğu kabul etmiyorum :)

Unknown dedi ki...

Derbiden çok şu maç korkutmaya başladı. Bilic ve ekibine güveniyorum, oyuncular bitiş düdüğü çalmadan derbiyi düşünmeyeceklerdir. (Umuyorum)

Ben özellikle hakemleri izlemeye çalışacağım. Derbi öncesi yine saçma sapan işler olursa yönetimden çok daha sert uyarılar bekliyorum. Bunu (sanırım) Fenerbahçe derbisi öncesi yapmışlardı.

Basar dedi ki...

Bu arada,

Ayni hedef (sampiyonluk) icin yarisirken rakibin oyuncusunu transfer teklifi ile ayartmaya calismak cok rezil bir hareket!

Rezillik (tescillik sike) denildiginde herkesin malumu ayni kulup ismi akla geliyor. Boyle rezil bir takimi degil de Besiktas'i tuttugum icin cok mutluyum.

Isteyen istedigi kadar cabalasin bu yil sampiyonuz! Bitmedi, onumuzdeki 5 yili da domine edecegiz...

Basar dedi ki...

Bu arada,

Ayni hedef (sampiyonluk) icin yarisirken rakibin oyuncusunu transfer teklifi ile ayartmaya calismak cok rezil bir hareket!

Rezillik (tescillik sike) denildiginde herkesin malumu ayni kulup ismi akla geliyor. Boyle rezil bir takimi degil de Besiktas'i tuttugum icin cok mutluyum.

Isteyen istedigi kadar cabalasin bu yil sampiyonuz! Bitmedi, onumuzdeki 5 yili da domine edecegiz...

Özgür dedi ki...

@Emre Toraman
Hayırlı uğurlu olsun...

Değişimin ilk günü şerefine farklı bir galibiyet çok iyi olur aslında ama ben biraz tersini düşünüyorum. Galatasaray'ın puan kaybedeceğini tahmin etmiştim, Fenerbahçe'nin de son zamanlarda haksız penaltılar ve ilginç kaleci hatalarıyla falan maç kazanmayı alışkanlık haline getirmesi artık göze batmayı bırak insanların gözlerini oymaya başladığı için bu hafta veya önümüzdeki iki haftanın birinde Fener'e puan kaybettirileceğini düşünüyorum. Özellikle bunu ciddi bir hakem hatasıyla yapmayı da planlarlarsa, Fenerbahçe'nin yaklaşık 6-7 haftadır kazandığı beleş puanların hepsi bir anda gündemden düşüverir. Bu iki takımın son üç haftayı puan kaybıyla kapatacağını hesaba katarsak, ben Beşiktaş'ın ciddi anlamda doğranacağını düşünüyorum. Bu son üç hafta kemik seslerini duyabiliriz.
Gerekirse hakemi de yeneceksin fantazisine girmeye gerek yok, bir maçı hakeme rağmen kazanamazsın. Uzay futbolu da oynasan hakem art niyetliyse maçı kazanamazsın.

Bu arada, yukarıdaki "Yazarlar" sekmesinde değşiklik mi olmuş. Farklı isimler gördüm gibi geldi.

Birde bizden sürekli robot olmadığımızı kanıtlamamızı istemeseniz çok iyi insanlarsınız aslında. :D
Yıllardır biz bizeyiz, ara ara da olsa yorumda yazıyorum, bu kadar aktif robot gördünüz mü yahu? :D

Robot olmadığıma dair noter onaylı belge getirsem?

Bu arada hayırlı olsun tekrar, diğer yazarların hayırlı olsun mesajlarını da açtıkları başlıklarda yayınlarız artık.

theotheo dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
EC dedi ki...

Hadi bakalim basliyoruz.. Bugun FB de puan kaybeder eger hakemler burnunu sokmazsa isin icine,, Hersey Besiktas Icin... Haftaya GS macinda saray soytarisi yaninda TFF Dalkavuklariyla bize karsi iyi komplolar kuracaklardir.. Bakin Selcuk a gostermediler karti.. Halis Ozkahya kopegi yarin bizi dograyacaktir o nedenle Demba nin oynatilmasini istemiyorum acikcasi..
Saray Soytarilari Kuvai Milliyeye karsi...

schwadorf dedi ki...

Öncelikle hem Emre'ye ve Övünç'e, hem de bloga hayırlı olsun. Konu çeşitliliğinin artması keyifli olacak.

Konya'yı zorlanmadan geçeriz diye düşünüyorum ama sarı kartlara dikkat etmek lazım. Özellikle Serdar dikkatli olmalı, alternatifi yok. Ba zaten ihtiyaç olmadıkça riske edilmez.

Son yıllarda ligi genelde hakeden takımlar kazanıyor. Saha dışı olayları bir kenara bırakırsak saha içerisinde geçen sene FB'nin, önceki iki sene GS'ın şampiyonluğu haketmediklerini söylemek haksızlık olur. Bu senenin hakedeni de açık ara biziz.

FB ile GS bir şekilde yarışın içinde tutulsalar bile bir yerden sonra koparlar. Yeter ki biz o her sene yaşadığımız çalkalanmaları yaşamayalım. Erciyes ve FB maçlarındaki çalkalanmayı atlatabilmemiş olmamız bu senenin o sene olduğunun işareti bence. Geçmiş yıllardaki Beşiktaş o iki maçta yaşananlardan sonra bir daha toparlanamazdı.

zago30 dedi ki...

Öncelikle hayırlı olsun.Çok uzun zamandır yazmıyordum ancak bütün yazıları takip ediyordum.

İsmail Köybaşı'nın kariyerinde 4 kırmızı kartı var 3'ünü Halis Özkahya vermiş.O nedenle yarın oynamasa bizim için daha iyi olabilir.Halis Özkahya illa birine kırmızı vermek isterse başka birilerini bulur verir orası ayrı.Demba Ba maç kadrosunda ancak oynatılmasını istemiyorum.hem sakatlığının nüksetmesinden hem de kart cezalısı durumuna düşmesinden korkuyorum.Cenk Tosun daha önce olduğu gibi onun yokluğunu aratmaz diye düşünüyorum.Konyaspor'da 5 oyuncu Hleb,Rangelov,Tolga Ünlü,Vukovic,Özgür Özkaya kadro dışı bırakılmış.Bu maçı kazanmamız halinde haftaya derbiye rakibimizin 3 puan önünde çıkacağız.Bu da takımın 7'de 7 yapması,moral ve özgüven açısından en üst seviyeye çıkması demek.

can dedi ki...

Tosun ve Ba oynayamiyorsa forvette Furkan yerine Olcay denense ya keske?

Unknown dedi ki...

Kadrodan çıkarılan isimleri görünce bana bir rahatlama geldi. Hleb ve Rangelov önemli isimlerdi.

Bunu söylemeyi istemiyorum ama şu maçtan galip ayrıldığımızda, derbide berabere kalma gibi bir lüksümüz olur. Son yıllardaki derbi performanslarımıza bakarsak beraberlik -şu tabloda- iyi bir skor, tabi bugünkü maçta galip gelmemiz durumunda.

Bildiğim kadarıyla Cenk hazır. Ba yedek oturacaktır ve aksi bir durum olmadıkça riske edilmeyecektir.

Kart konusunda kesin bir şeyler olacak, bu korkum hala dinmiş değil. Bir şekilde galip geliriz ama bir yandan da çok güzel doğranırız gibime geliyor.

Unknown dedi ki...

Hemen hemen her postta renklileri hakemler itekleye itekleye zirveye bu kadar yaklaştırdı tarzında cümleler sarf ediyorsunuz. O hep bahsettiğiniz algı yönetimi değil de nedir bu allahaşkına? Her maç beleşe penalti verilen Fenerbahçeyle daha net bir hakem hatasıyla maç kazanmamis (kazanmaz da umarim) Galatasarayi bir tutmaniz bence hiç yakışmıyor. Şans,bal,bilinçsiz kaos futbolu,tesadüf,rakipler kötü falan diyebilirsiniz Galatasarayin galibiyetlerine ama hakem derseniz orada yanlış yaparsınız.

BJK4EVER dedi ki...

Sana ne arkadas? Ne gelip yaziyorsun ikide bir blogumuzda? Blogun adi Eksi BESIKTAS. Besiktas'lilar yaziyor, istedigimizi de yazariz. Provokatif yorumda bulunmasan hadi neyse.
Bir de GS hakem yardimiyla mac kazanmamis mis. Ulan Kasimpasa macinda elle golu atip 3 puani bedavadan kul hakki yiyerek kazanan kim? Bir defolup gitsene arkadas yahu. Alper'e hak vermemek elde degil....

Unknown dedi ki...

Bence diğer takım taraftarları da aramızda bulunabilir. Bu şekilde yaklaşmak doğru değil diye düşünüyorum. Provokatif bir yorumuna rastlamadım. İddialarına karşılık Kasımpaşa maçındaki (veya diğer maçlardaki) o görüntüyü bulup önüne koyabilirsiniz. Belli ki pozisyonları doğru göremiyor veya analiz edemiyor. Kendisine yardımcı olabiliriz. Sonuçta burası seviyeli bir ortam ve diğer takım taraftarları bile takip ediyor. Bu saygınlığı kaybetmeyelim.

buzkan dedi ki...

Eksibesiktas.blogspot.com.tr de Konya maçıyla ilgili postta hakemler bize pek destek olmuyor ühühü diyen her gsli laf yemeyi hak eder. Bunu yapmazsak o zaman kalite kalmaz. Kalite her şeker isteyene şeker vermekle sağlanmaz bence.

schwadorf dedi ki...

İlk 11 belli olmuş.

Tolga Zengin, Serdar Kurtuluş, Pedro Franco, Ersan Gülüm, İsmail Köybaşı, Veli Kavlak, Atiba Hutchinson, Gökhan Töre, Jose Sosa, Olcay Şahan, Demba Ba

Kart sınırındaki oyunculardan üçü sahada. Konya'nın aşırı sert oynayacağı, hakemin bu sertliğe prim tanıyacağı ve bizimkilerin o sinirle 1 kırmızı, 7 sarı kart göreceği senaryo çok olası geldi birdenbire. Umarım aklımıza gelen başımıza gelmez, kazasız belasız atlatırız.

Adsız dedi ki...

Öncelikle yeni yazarlarımıza hayırlı ve uğurlu olsun demek istiyorum. Blog şimdi çok daha güzel ve etkin, bunu ilk günlerden yaşamaya başladık. Rastgele!

Maça kötü başladık ama Konya'nın atakları pek şuurlu değildi neyse ki. Djalma'nın pozisyonunu da hemen yazayım; kural der ki mücadele "omuz omuza" olduğu sürece sorun yok, ama öyle elinle kolunla itemezsin adamı. İsmail zaten hamle sorunlu olduğu için böyle bir pozisyon yakalamak için gitmiş ve Djalma'ya yapışmıştı, vatandaş da faulü yaptı.

Hakem dengeli gözükmeye çalışsa da 2 pozisyonda Sosa'yı biçmeye çalışmalarına en azından sözlü uyarı vermeliydi.

Gol için Töre'ye tebrikler.

Ondan bundan 5 yiyen Konya takımına ve seyircisine de helal olsun, bula bula bizim maçı buldular açılmak için demek ki. Önemli değil hep böyle oynasınlar lig güzelleşsin. Pilleri 2. yarı biter. Bakalım biz o devre ne yapacağız.

Not: Bunu yazarken Sosa'nın Konya ceza alanında düşüşü geldi. Burada da omuz müdahalesi var, ancak "omuz omuza" olabilmesi için iki oyuncunun da birbiriyle bu şekilde mücadele içinde olması lazım, öyle Sosa'ya atılan tek taraflı omuzdaki gibi değil.

schwadorf dedi ki...

İlk 45 dakikada sezonun en kötü futbolunu oynadık. Önde olmamız tamamen Gökhan Töre'nin kişisel becerisi sayesinde. Bizim oyuncularda derbi gerginliği var, çok net.

planck dedi ki...

hakem her durumda konyaya duran top vermeye meyilli, dokunma olmasa bile. biz de ortasahada top tutamıyoruz, bi şekilde gerginlik var oyuncularda hiç oyun kuramadık resmen. sosanın pozisyonda penaltı verse baya olay yaratırlardı gs maçı öncesi, hiç gerek yok. bakalım ikinci yarı ne olacak, bizimkiler gerginliği bir tarafa bırakabilirlerse çok iyi olur. sarı kart sınırındaki arkadaşları da çıkartmak lazım, konyadan her türlü çirkeflik beklenir bu maç.

schwadorf dedi ki...

@planck

Sosa'nın değil ama Ba'nın pozisyonu net penaltı, renkliler bile itiraz edemezdi verilse. Hakem bizim golden önceki faulun etkisinde kaldı sanırım.

planck dedi ki...

ba'nın pozisyon çok daha penaltı ama ama ermanın "futbol erkek oyunu arkadaş, ceza sahasında neler oluyo her maç bunlara penaltı çalsan 50 penaltı atılır." gibi şeyler saçmalama ihtimali gözümün önüne geldi.

Adsız dedi ki...

Artık 60'da Demba Ba-Cenk değişikliği şart oldu. Hakem eli cebinde geziyor zaten.

Adsız dedi ki...

hobaaaaaaa Sosaaaaaaaa!!!

Ne diyorduk, orta alan şut atmalı.

Konya takımı ve seyircisinin ağlaklığı ne zaman artsa takıyor Beşiktaşım. Aynen devam pls.

Adsız dedi ki...

Sosa'nın ki penaltı olmayabilir de, peki bu ne hocalar?

Basar dedi ki...

bu devirde Fener'e bile böyle penaltı çalinmiyor

Adsız dedi ki...

:-))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))

Basar dedi ki...

Allah belanı versin Halis Özkahya

glorfindel dedi ki...

Derbi öncesi rutin operasyon. Hakem maçı bıraktı Atiba'nın ayağının çizgiyi kaç santim geçtiğini hesaplamaya başladı. Belliydi zaten bir işler çevireceği hakemin de son dakikayı bekledi.

Adsız dedi ki...

+5 :-))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))

Maç bitmeden yazıyorum.

Skor ne olur bilinmez, kötü oynadığımız çok büyük bir gerçek, buna bahane bulacak halde değilim.

İki saat hakeme de laf etmeyeceğim, yoruldum, usandım.

GS maçı böyle olmaz -umarız ki- olsa bile maçı kazandığımız takdirde -berabere bitse bile- zaten büyük bir kayıp olmaz. Yeter ki "Beşiktaş devrilmesi" yaşamayalım, ona takılıp kalmayalım.

Ama haftalardır dilimin ucunda duran, bir türlü yediremediğim bir gerçeği yazmak istiyorum; Beşiktaş'taki Atiba Sorunu.

Bu adam değişti. Artık asabi, serseri, ne yapacağı belli olmayan bir herife dönüştü. Karakteri dönüşüm geçirdi, itici, sevimsiz bir adam gibi hareket ediyor. Tamam, kart bence de dandik ama her maçta bunu yapmaya başladı, üstelik durduramıyoruz da.

Asteras maçı oldu, sustuk, lig maçı oldu, tamam dedik, kupada hadi gergindir, yorulmuştur dedik ama belli ki sıkıntı çok daha büyük.

Bence Atiba bu takımda oynamak istemiyor artık. Bunun hırsla, fiziksel güçle açıklanabilmesi imkansız. Bilerek, isteyerek kartlar görüyor, üstelik faul yaparak değil, salak salak konuşarak bunu başarıyor. Saçma sapan inadı ve son haftalarda düşen çenesi ile takıma bariz zarar veriyor.

Eyallah, Beşiktaş'a haksızlık yapılıyor, birileri sahada ağırlığını koymalı, bizim derdimizi anlatıp hakemi etki altına almalı. Hatta belki de bunu teknik ekip belirlemiştir.

Ama bunu yapacak olan adam yabancı mı olmalı? Türkiye'deki gizli ırkçılığı hepimiz biliyoruz, bizden bir Türk yapsa kart görmeyeceği pozisyonda Atiba olunca acımazlar. Takımın "abiliğine" uygun kişi bir yabancı olamaz, Türkiye'de şartlar böyle.

Ha eğer teknik heyet seçmediyse, bilinçli yapılmıyorsa, daha büyük bir kriz vardır.

Bana en yakın gelen ihtimal, Gökhan İnler ve sağ bek transferi ile takımdan kesilecek olmasından dolayı gerginlik yaşıyor. Muhtemelen istediği sözleşme de kabul edilmeyince, artık sabote etmeye başladı. Kasten yaptığına inanmak istemiyorum ama art niyetli olduğu aşikar.

Birkaç post önce bunu anlatıyorduk, eğer sözleşme yapmayacaksan, istediklerini vermeyeceksen, hızlı davranamyacaksan o oyuncu sana zarar verir. Aynısı ikinci yarıda Veli'nin de başına gelecek.

Gerçekten de Atiba'nın takımdan kesilmesi gerekiyor. Artık onu kaldıramıyoruz.

planck dedi ki...

atibanın yaptığının affedilcek tarafı yok valla, kural ihlali yapıyor mu yapıyor, hakem 2 kere uyarıyor ayağını geri koyuyor ve sarı kartın var yani ne bekliyor acaba? 2 ayda ikinci tamamen saçma sapan ve hem maçta hem bir sonraki çok önemli maçta takımı zora sokacak şekilde atılıyor. resmen benimle imzalamayın diyor herif. çok sinirliyim takımın bu kara önemli bir oyuncusu bunu nasıl yapar anlamıyorum.

Ya Abicim , adam seni uyarıyor niye inatla aynı salaklığı yapıyorsun , 2 adım geride dur amkdum yerinde ya gerizekalı mısın adama imkan veriyorsun. Zaten dünyanın en uydurmasyon penaltısını yemişsin ...

Yani ne diyeyim abi ...

@Beşiktaşkulan

Tamamen aynı şeyi düşünüyorum .

Şu yaptığının Ferrari'nin FB maçında yaptığından hiç farkı yok.

BJK4EVER dedi ki...

Sonra burada mal mal konusan GS'lilere defolup gitmeleri soylenince kalitemiz dusuyormus, disaridan gelenlere karsi hosgorulu olmuyormusuz.
Gorduk hosgoruyu iste. Uyduruk bir penalti ve uyduruk bir kirmizi kart. Bunca yillik Besiktas'liyim, 1 derbiye cezali oyuncumuz olmadan ciktigimizi hatirlamiyorum. Yine de gerekeni yaptilar.
O yorum yapan GS'li arkadas gelsi simdi konussun. Ama simdi konusmaz, cunku alayi karaktersiz bunlarin. Kanlarina islemis.
Bilic'te de buyuk hata var. Takimin onlibero sari kartliyken ve Asteras macindaki olaylar belliyken Atiba'yi degil de Sosa'yi cikarmak buyuk hata.
Derbi macinda yine en buyuk gucumuz orta alandan mahrum cikacagiz. Bravo hakemlere harbiden.

Basar dedi ki...

Beyler yapmayın gözünüzü seveyim. Sarı kart eyvallah ama kırmızı uydurma. Adam ayağını geri de çekti böyle kart mı olur? Halis her maçımızda kırmızı çekiyor

Özgür dedi ki...

Net bir yorum yapayım, bok gibi oynayıp kazandık.
Ama en azından hakemle kazanmıyoruz, kişisel becerilerle kazanıyoruz falan ama hakeme rağmen kazanıyoruz. Yukarılarda bir yerlerde "hakeme rağmen maç kazanamazsınız" demiştim ama helal olsun takım bana bu hafta o lafımı yedirdi. Hem hakeme rağmen hem de kötü futbolumuza rağmen kazandık. Ben söylediğimin hala arkasındayım, hakeme rağmen maç kazanamazsınız...

Çok güzel bir üç puandı, bu yorgunluk ve kötü futbol döneminde alınan üç puanlar gelecekte bizim için çok faydalı olacak. Nazar boncuğumuz olsun.

Atiba'nın sıkıntısı ne ise yöneticilerin artık bu adamı rahatlatması gerekiyor. işin doğrusu saçma sapan kart yese de kızamıyorum adama, sonuçta geleceğinin ne olacağı muallakta ve olmadık zamanda bir sakatlık futboldaki geleceğini çok kötü yerlere götürebilir. O yüzden sözleşme garantisi mi verilecek, maaş anlaşması mı yapılacak ne yapılacaksa yapılıp sorununun çözülmesi gerekiyor.
Halis Özkahya demek istemiyorum. Sonuçta hepsi aynı bokun değişik renklisi, alıştık artık...

Abi kartın olmasa anlarım orada istediğin kadar inatlaş .

Adam zaten yer arıyor görmüyor musun ? Niye imkan veriyorsun , 1 metre geride dursan ne olacak ?

Adsız dedi ki...

@BeşiktaşUlan

Hocam futbol maçları biraz değil hayli denge işidir. Fauller 17-23 ama Konya'nın kartı yok bize 2'si kırmızıya dönüşen 4 sarı kart. Sırf son 5 dakika içinde rakip sahaya hızla atağa kalkan 2 oyuncu arkadan müdahale ile düşürüldü, hele ki son pozisyon resmen güreşte künde durumu. Kart filan hak getire. Elbette Beşiktaş oyuncusu isen sabırlı ve sakin olacaksın, atara gelmeyeceksin. Fakat maç içinde olup bitenler de etkiliyor futbolcuları, neticede onlar da insan.

Peki ne olmuş kırmızı kart pozisyonunda? Atiba penaltı atışı sırasında çizgiyi geçmişmiş (ısrarla baktım çizgiye basıyor geçmiyor da). Üstelik yanlış görmediysem pozisyonun tekrarı olursa hemen yanındaki Töre ondan daha içeride. Hem ligimizde hangi maçta bunun için kart verildi şimdiye kadar, bırak bizim ligi Avrupa'da da görmedim. Bu pozisyondan 7-8 dakika önce de bir Konya atağında Veli rakibe haşin dalmıştı, hakem avantajı işaret ederken bu sırada seken topu alan Atiba'yı uyardı. Atiba'nın bir hatası varsa eğer bu ilk sarı gördüğü pozisyondu. Fakat DM oynayan bir oyuncu için böyle kartlık hareketlere çok kızmıyorum ben açıkçası.

Bir de; Beşiktaşlı oyuncuların tüm elle müdahalelerinde şahin kesilen 5 hakem (hem de Cenk'in kafayla önüne düşürdüğü ve sıyırma şeklinde eline çarpan topu görmek gibi başarılı bir performansla) nedense Hasan Kabze'nin topu eliyle düzeltip kaleye şutunu göremediler. Gol olsa şampiyonluk yolunda giden 2 puan.

Kötü oynamış ve iki yeteneğin bireysel golleriyle maçı almış olabiliriz, ama bu bizi ilgilendirir.

Töre'ye bir defa daha helal olsun bu arada.

schwadorf dedi ki...

Arkadaşlar Atiba'yı hemen astınız ama dünyada eşi benzeri, başka bir örneği var mı bu kartın? Sırf Atiba'nın değil, Beşiktaş'lı Konya'lı en az 10 futbolcunun ayağı çizgiye basıyor. Penaltı zaten ayrı bir komedi.

Halis Özkahya görevini başarıyla yaptı. Maç öncesinden bu senaryoyu biliyorduk, yazdık buraya. Her derbi öncesi bir kırmızı tesadüf değil.

@james sneijder

Kart ucuz, kasten, kötü niyetle verildi. Bunu tartışmam bile, sonuna kadar haklısın.

Ama bu kaçıncı oldu? Açıkçası bu maça göre söylemiyorum. Hepimizin adı gibi bildiği üç dört maçtır sahada her şeye itiraz eden, sürekli inatlaşan, ucuz kartlar gören Atiba gerçeği yok mu?

Şahsen üç dört maçtır bunu es geçiyordum, yorgunluk-sinir-sözleşme gibi bahaneler buluyordum, dile getirmiyordum ama bu bardağı taşıran son damla oldu.

Hakem kötü niyetli, hadi onu anlamadın, o çizgiye basmanın sarı kart olduğunu da bilmiyordun -biz de bilmiyorduk-, dünya tarihinde ilk kez böyle bir kart çıkacağını da tahmin edemedin, -biz de edemedik- ama hakemin elli kere uyarmasını niye dikkate almıyorsun?

Ben bunu anlamam işte.

Benim derdim hakem ya da kartın saçmalığı değil, Atiba'nın yaptıklarıdır. Bence limitini doldurdu.

Eğer o çizgiye basmak, GS maçında oynamaktan daha önemliyse bir sorun yok.

O sırada tüm zekanı kaybediyorsan, her şeyi unutacak kadar sinir krizine ya da inada girebiliyorsan, ne farkın var arkadaş Emre Belözoğlu'ndan?

Ben bunu anlamam işte. Asteras'tan beri hep aynı, hep gergin, hep hakeme itiraz halinde.

Bu sadece hakemin dandikliği ile açıklanabilecek bir durum değil Hocam.

Başka bir şey dönüyor. Yoksa kimsenin Atiba'nın futbolculuğuna laf ettiği yok, daha geçen post'ta "sözleşme yapılmalı" diyen adamlardan biriyim. Fakat bazı dış etkenler bu herifi etkiledi, kendini acilen düzeltmeli diyorum.

Umarım yanılıyorumdur, üç dört maçtır yaptıkları sadece istisnadır.

yilmaz dedi ki...

penaltı kırmızı kart zaten ok'de asıl penaltıdan sonra yaptıkları incelenmeli hakemin. Kabze eliyle koluyla alıp düzeltiyor vuruşu yavaş gidip tolganın elinde kalıyor. Hakem devam ettiriyor. Recep Aydın'ın kafa ile tamamladığı topta da adam bir metre ofsayt. Her iki pozisyonda %100 lük gol pozisyonu ve resmen şans eseri yemedik golleri.

Bazen bizim taraftarlar biz bu lig için fazla şerefliyiz diyince abartıyorsunuz diyordum ama hakkaten artık iş şirazesinden çıktı.

Bu arada, hakemi "aklamaya" asla çalışmıyorum.

Hasan'ın yaptıkları, son dakikalardaki "elle müdahale" ve "açık ofsaytı" görmemeleri, "dandik penaltı" ve "Atiba'ya gösterilen dünya tarihindeki ilk sarı kartı" zaten söylemeye gerek yok.

Türk hakemlerinin "oyuna müdahale" için 85 ve sonrasını beklediği artık Almanlar tarafından bile kabul edildi. Bu bizim şikeci hakemlerimizde "bir alışkanlık" ve hatta "gelenek" halini almış vaziyette.

Tüm hataların 85 ve sonrasına saklanmasını tesadüf olarak görmüyorum. Hatta bunu Borges de yazmıştı, okuyabilirsiniz;

http://devrimderki.blogspot.com.tr/

Hazırlık maçında dahi şike yapan hakemlerimiz var ve ikisinde de 85'ten sonra cereyan ediyor hadise. Çünkü tüm maça yayamıyorsun, iki takımın nasıl oynadığına müdahale edemiyorsun, son beş dakika kala iki hata yapıp, "iyi maç yönetti aslında, skora etki etmedi" lafıyla yırtmaya çalışıyorsun.

Bu kabak gibi bir taktik.

Ama işte bunlar Atiba'yı haklı çıkarmıyor, bir değil iki değil. O da bu bahanelerin arkasına saklanıyor gibi.

Hakemlerden umudumuz yok, bari futbolcuları kontrol altına alalım.

Bu yüzden haftalardır, "hakemleri yenemezsin" diyoruz ama böyle giderse "Atiba'yı da yenmeye" çalışacağız.

Sadece aradaki farkı belirtmek istedim.

Atiba pozisyonu cok katmanli.

Turkiye hakemleri en yeteneksiz, en sacma inisiyatif kullanan hakemler arasinda olduklarindan boyle otorite triplerine girmeye bayiliyorlar. Gerci Dunya Kupasi'nda da gorduk, oyunun hizina yetisemiyor artik hakemler, sadece Turkiyeli hakemleri suclamak da haksizlik olur ama bizimkiler ayri bir kotu sanki.

Simdi hal boyleyken, Atiba'nin boyle bir inatlasmaya girmemesi lazim. Kurallari biliyorsun, 2 senedir Turkiyeli hakemleri tanimissin artik, yapmayacaksin iste bunu. Hele karsindaki hakem Halis Ozkahya ise.

Bu sene butun mac postlarina "hakem hakkinda bilgi" kismi koymaya karar vermemin sebebi buydu. Turkiye'de hakemler macin sonucunu etkiliyorlar. Hakemi biraz tanimak lazim.

Cuvaldizi Ozkahya'ya batirmalara doymamak lazim ama igneyi de unutmamali. Ama hayatimda boyle bir kirmizi kart gormedim, bir daha da gormeyecegim herhalde. Her penalti atisinda alan ihlali olurken, bu mactaki pozisyonda bile Atiba ile beraber butun oyuncular cizgiye basarken hakemin Atiba'ya takmasi cocukluk, art niyet, ozguvensizligin getirdigi trip... Ne dersek diyelim, sacmaligin daniskasi ama iste Turkiye liginde oynuyoruz, saha icinde devrimcilige gerek yok.

yilmaz dedi ki...

@BeşiktaşkUlan Atiba ile ilgili yorumlarını görmeden yazmıştım yorumlarını. Oyuncuyla ilgili söylediklerine katılıyorum. Ama sakin olup bi dinlemek lazım ondan da olayın iç yüzünü. Benim takıldığım da Gökhan'ın pozisyon boyunca ayağı çizgide olmasına rağmen hakemin ona bulaşması.

Tabii ki Atiba tecrübesinde bi adamın olayı farkedip diğer oyuncuları oradan uzaklaştırması gerekirken tam tersine inatlaşması adamın aklını yoruyor.

Biz bu tür krizleri çok zor atlatıyoruz. Daha öncelerde Bobo, Ferrari, Sergen gibi en kritik oyuncularımız derbi sırasında ya da bir maç öncesinde abuk subuk, akla hayale gelmeyecek saçmalıklarda kart gördüler. (Haklı kartlardan bahsediyorum) Bu maç Töre'den bekliyordum, Atiba yaptı.

Adsız dedi ki...

Hocam şu ana kadar ligdeki tüm maçlarda 90 dakika oynamış Atiba’nın ligde sarı ya da kırmızı kartı yoktu bu maça kadar. Sadece kupada Rize maçında bir sarı görmüş.

http://www.tff.org/Default.aspx?pageId=30&kisiID=1625020

Belki Asteras maçındaki kartında gösterilen tepkiyle birleştirmiş olabilirsiniz, gerçi onda da çok gereksiz atılmıştı diyemiyorum açıkçası.

Neticede ben fark etmez diyerek kendi adıma haftayı kapatayım. Ya Veli-Sosa orta sahasıyla 2 golcü maça çıkarız (GS defansının bu haliyle de çok hatalı bir seçenek olmaz) ya haftaya iyileşmesi beklenen Necip'i Atiba'nın yerine koyarız ya da Kerim'i Veli-Sosa'nın önüne alırız. Oğuzhan son tercih veya 60. dk'dan sonra duruma göre.

yilmaz dedi ki...

Bir de Konyaspor'lu futbolcular beni çok gerdi. Alakalı alakasız her pozisyonda penaltı faul beklemeleri hakkaten midemi bulandırdı. Bir maçta olsa olsa 3-4 tane penaltı olur. Konyasporlu futbolcuların her istediği penaltı olsa 15 penaltı olacaktı. Biz Veli'nin hafta içi yaptığı hareketleri alkışlıyoruz ama fair play adına bizim ilk durağımız bu ota boka her pozisyona penaltı beklememek lazım. Tabii Fenerbahçe kapsam dışı :P

Aslında sadece "kartlar" üzerinden bir yorum yapmamıştım, öyle anlaşıldıysa tamamen benim hatamdır, özür dilerim.

Genel olarak Atiba'nın saha içinde "çok gergin" olduğunu düşünüyorum, son üç dört maçtır da bunun tavan yaptığını hissediyorum. Kart sayısı az ama daha fazlasını göreceği çok pozisyon oldu.

Faul ile yapıldığı zaman ağzımı açmam fakat sahada sürekli konuşan, hakemle inatlaşan bir Atiba görüyorum. Belki de ben abartıyorumdur ama pozisyon yaşandığı anda, "Artık yeter, kaç oldu bu" hissiyatıma engel olamadım.

Umarım sadece ben eyyam yapmışımdır -hakemler gibi-

Tabii bir maçta Atiba'yı asmak, tek kelimeyle nankörlük olur. Dediğim gibi mesele futbolculuğu değil, sanki ilerleyen dönemde daha büyük hatalara gebeymiş gibi durması.

Neyse, umarım zaman sizi haklı çıkarır Beşiktaşlı kardeşlerim, bunu gerçekten isterim. Sadece benim hüsnü kuruntum olarak kalsın.

Yine de "üç puan aldık, hafta bitti, oh be" demeyi de içime sindiremiyorum. Bu hakem hatalarını saklamak, federasyona iletmek, baskı yapmak hala "çok büyük önem" arz ediyor.

Aksi takdirde, gelecek haftaki bir yenilgiyle hepsi unutulacaktır. Nasıl yapacak bilmiyorum ama yönetim umarım gözardı etmez bu gerçekleri...

Adsız dedi ki...

Ba'nın pozisyonunda verilmeyen penaltı ve kırmızı pozisyonları:

http://guzel.futbol/torku-konyaspor-vs-besiktas/

Belec ne güzel sarılmış fakat Demba Ba'ya, sanki evine götürecek hırt.

Basar dedi ki...

Sosyal medyaya girin, Fener'in attığı penaltı var 12 oyuncu çizgi icinde. Bırakın bu oyuncuya yüklenme saflığını, hayatımda boyle kart görmedim! Penaltı penaltı degil, penaltımız verilmiyor, ayı gibi dalıyorlar kart yok, Kabze elle avantaj sağlıyor neredeyse gol olacak... Say say bitmez, kalkmış Atiba Beşiktaş'ı satıyor diyorsunuz! Yuh arkadaş yuh yahu!!!!!!!!!

İşin içinden hakemi çıkarmak mümkün değil.

Zaten Halis Özkahya , Bülent Yıldırım ile birlikte ligin en eyyamcı hakemlerinden biri.

Hakemlerin standart sorunu olduğu da ortada. Dün Fb'nin penaltısında ceza sahasında 10 kişi filan vardı.Hemen her penaltıda 1 adım içeride adamlar da olur.

Sorun burada gereksiz yere , çok gereksiz bir zamanda restleşme . Abi sen ben olsak orada gider rakip ceza alanında bekleriz ilk uyarıdan sonra.

Bu sana bana değil oradaki Veli'ye , Olcay'a daha büyük ayıp .

Minostaurus dedi ki...

Penaltı ve kırmızı kartın doğru olduğunu varsaysak bile ortada net bir elle kontrol var ve çalınmıyor. Aynı şekilde tarafımıza yapılan gayet sert ve hücumu kesmeye yönelik pozisyonlar faul ile geçiştiriliyor. Ortada iki seçenek var esasında, ya bu durumu kabullenecek ve bu konuda uyarılarınızı yapacaksınız(kişilere göre değişse de şampiyon ruhlu kişiler için motivasyon kaynağı bile olabileceğini düşünüyorum), ya da bu tip hakemleri ifşa edecek ve hakkınızı arayacaksınız. İkinci seçeneği yazarken bile sırıttığıma göre ilk seçenek daha "yapılabilir" duruyor. Kesinlikle maç öncesinde bu tip uyarılar yapılmalı.

Ben konunun Noel tatili ile ilgili olduğunu düşünmüyorum. Atiba böyle birşey yapmyacak kadar profesyonel bir futbolcu. Aynı profesyonellik bana teklif almış olabileceğini düşündürüyor.

Gökhan İnler transferi Atibaya(daha doğrusu ilave bir merkez ortasahaya) olan ihtiyacı değiştirmez. Eğer devre arası bir transfer düşünülüyorsa tercih merkez ortasaha ve sağ bek (stoper de oynayabilen olursa müthiş olur) yönünde kullanılmalı.

Umarım Demba Ba bu maç özelinde formsuzdur, kendisine GS maçında gerçekten ihtiyacımız var.

Ayrıca ben robot değilim, valla bak!

Haddimizi bilelim, kimse "Atiba, Beşiktaş'ı satıyor" demedi, demez de.

Eşek kadar hataları, art niyetli hakemi herkes yazıyor, yazmaya devam da edecek.

Elimizden şampiyonluk almaya çalışıyorlar, biliyoruz, bilmeye, söylemeye devam edeceğiz.

Kimse burada, Beşiktaşlı romantizmi de yapmıyor, "hakemi de yeneceksin" demiyor, demez de, çünkü yenemezsin, bugünkü şansımız haricinde.

Ama beş kere uyarılan bir topçu, üstelik geri doğru itilmesine rağmen aynı yere basıyorsa, sadece inat ederek güç gösterisinde bulunuyorsa, tüm renklilere, "Hakem haklı" dedirtiyorsa, ona laf ederim arkadaş.

Bu kadar basit.

Sanki hakemi savunuyormuşuz gibi yazmayın, azıcık sakinleşin, derin nefes alın, ondan sonra bir şeyler karalayın.

Atiba babamın oğlu değil, Beşiktaş'a zarar verirse söylerim. Bugün de verdi, belki GS maçını bile etkiledi. Bunu da mı söylemeyelim?

Eğer bana derseniz ki, bir Beşiktaşlı'da en nefret ettiğin huy nedir? Size tek bir tane söylerim; "Beşiktaşlılık duruşu uğruna maçtaki lehimize en ufak hatayı bile söyleyen, "bize yakışmadı" diyen kesimdir"

Geçen hafta, Olcay'ın orta sahada yaptığı hareketten sonra gol attık diye bunu diyenler oldu. Pozisyonun yakın çekimi bile yoktu doğru düzgün.

Ama Atiba eski Atiba değil. Hepsi bu kadar. Hiç kimse de dokunulmaz değil, onu da not edelim.

Adsız dedi ki...

Ben ortada restleşme de göremedim açıkçası; zaten maçta penaltı sırasında ya da ilk çizgi olayında Atiba’nın hakeme ibibiklendiğini görmemiştim, geriye çizginin kendisi kalıyor.

Bakınız aşağıda Atiba’nın ilk uyarı aldığı pozisyondaki Beşiktaşlı-Konyalı tüm oyuncuların durduğu yer:

http://kartalbakisi.com/haber/niye-sadece-besiktasa_h4240.html

Bu da kırmızı alırken durduğu yer:

http://guzel.futbol/torku-konyaspor-vs-besiktas/

Yani ilk uyarıyı alırken velev ki bir ayağı 10 cm ilerde olsun, kırmıyı yerken hem ilk uyarı pozisyonunda diğer oyuncuların olduğu yerde duruyor, hem de bu anda bile başta Töre yanındakiler de aynı hizada bulunuyor.

Bundan sonra her maç penaltılarda çizgilere de bakar millet. Bakar da, renklilerde ataroğlanla pitbullgillerden karaoğlan alasını yapıp içeri girer, biz yine bakmakla kalırız.

@james snijder

Hocam, yapma lütfen, şunun neresinde inatlaşma yok;

http://www.ligtv.com.tr/haber/besiktasa-sok-atiba-derbide-yok

Adamı bizim futbolcular geriye doğru itiyorlar, özellikle gelip aynı yere basıyor. Hakem gelmiş yanına bik bik bik ötüyor, kafanı kaldırmıyorsun bile. Fotoğraflar yanıltıcı olabilir, videoya bakın derim.

Yoksa iş Türkiye'deki dürüstlüğe, kartın saçmalığına gelirse onda bir sıkıntı yok zaten. Her penaltıda on beş kart garanti.

Sen maç boyunca, bu hakemin art niyetini çözemiyorsan sorun sendedir Atiba. Bu maç için buna değmezdi diyorum, yoksa derdim hiçbiri değil.

GS maçından başka bir düşüncemiz olmamalı artık.

Ya abi hala aynı şekilde konuşuyoruz.Basıyor basmıyor , her maç oluyor oluyor olayında değilim ben.

Yapacağın şu :

Atiba'sın , sarı kartın var , maçta 85. dakika , son derece uydurmasyon bir penaltı yemişsin , ayağını çizgiye bastığın için iki defa hakem tarafından uyarılıyorsun ve hakem maç başından beri bütün takdir haklarını rakipten yana kullanmış olan Halis ÖzEyyamcı , ne yaparsın ?

a-çizgiye basmaya devam edersin
b-hakemin görüş mesafesinden kaybolursun

Bak bunu Emre'ye , Melo'ya yapabilir mi yi bile tartışmıyorum ben , biz bunları geçtik artık . Hala Serdar taca atmadı diye kızan insanlarız burada .

@Övünç

Sonunda derdimizi "gayet öz" şekilde anlattığın için minnettarım. Budur.

Bu kadar basit olan vir yorumun, neyi anlaşılmıyor, onu bilemiyorum.

Oradan alıp, "Atiba, Beşiktaş'ı sattı mı satmadı mı" olayına kadar getirdiler, ne denebilir ki...

Bu arada iyi olanı da söyleyelim; Tolga çok formda, nazar değmesin.

Ayrıca gelecek hafta GS'ye yenilmeyeceğimizi iddia ediyorum.

Yoruq dedi ki...

Konya duran topları inanılmaz derecede kötü kullandığı için hakemin bilinçli bir şekilde aleyhimize özellikle üçüncü bölgede çaldığı düdükler skora yansımamış oldu. Hakemlerin zaten kurgulanmış bir şekilde çıktığı maçlarda, denge bozulmadığı taktirde çok göze batmayan, basit gibi görünen düdüklerle oyun üstünlüğünü istediği tarafa verdiğini görüyoruz. Bugün oyun 2-0 olunca, ince düdüklerin yetmediği yerde penaltı ve kırmızı kart çıktı.

Haftaya sık sık düdükle oyunun temposunu düşüren, gesenin vakit çalmalarına göz yuman bir hakem görme ihtimali yüksek. Buna önlem almak zor lakin fauller konusunda biraz özen göstermek ve bu konuya çalışmak fena olmaz. Haftaya özellikle Selçuk olmak üzere Melo, Sneijder, Burak, Umut'un en büyük kozu ceza alanımıza yakın yerlerde popolarını defans oyuncularına dayayıp ilk temasta kendilerini yere bırakıp duran top kazanmaya çalışmak olacak.(bkz: geçen yılki maç-Fırat Aydınus) Motta, Ersan, Veli ve oynarsa Necip gibi oyuncuların arkası dönük adamlara müdahele konusunda uyarılmaları gerek. Duran topla yaratacakları tehlike ve oyunu sürekli durdurup oyuncuları ve tribünü germe ihtimalleri dışında çok korkmuyorum açıkçası. Akan oyunda, sete set,koş koş fark etmez her türlü onlardan avantajlıyız.

Blogun yenilendiği dönemde benim de naçizane bir önerim olacak. Renkli basının klasik oyunudur biliyorsunuz pusuya yatıp lehimize kararın çıktığı ilk maçta Beşiktaş kollanıyor diye ortalığı velveleye vermek. Onun için kazandığımız için pek mevzu bahis edilmeyen kararları not edelim, hatta gs-fb maçlarının ardından da o maçlarla ilgili lehte-aleyhte verilen kararları bir başlık altında toparlayalım. Muhtemelen ikinci yarı çok işimiz olacak.

Unknown dedi ki...

https://twitter.com/cemkoparan/status/549286610056253440

buyrun hakem halis özkahya ve kendisinin çizgilere olan hassasiyeti. şimdi bu vasıfsızın verdiği kart üzerinden atibayı asıyoruz ya yapmayın etmeyin derim.

Adsız dedi ki...

@BeşiktaşkUlan

Hocam görülemeyecek bir şey yok ki. İlk uyarıda herkesten 10-15 cm ilerde, hakem çemkirince herkesin hizasına geliyor adam. Solunda Konya'dan İnceman'la aynı hizaya yani. Üstelik sağda yaydaki Recep Aydın sonuna kadar aynı ilk halindeki gibi basıyor çizgiye. Fotoğraflar yanıltır diyorsun da işte kart görme nedeni o son durduğu yer zaten. Normalde hakem ne yapar, ileri-geri gitmez, beğenmiyorsan düzeltene kadar başında durursun, hala ısrar varsa o zaman kartı verirsin (eğer böyle saçma nedenle kart verilecekse tabii). Bunu yapmazsan oyuncu ne düşünür? herkesin durduğu yere geldim, adam da adımını geriye attı yerine geçiyor; hoop hemen geri gelip 2 kelime sonra cart diye kart. Şöyle bir olay da var, ben pozisyonda sadece 1 tane asabi adam görüyorum.

Neyse, konuyu kapatıyorum. Haftaya öyle de olsa böyle de olsa takacağız.

YSY dedi ki...

Ben hakem ve penaltı ile ilgili bir yorumda bulunmayacağım, zaten baya arkadaşlar konuşmuş yeterince. Bence esas konuşulması gereken takımın aşağıya doğru giden formu. Çok rezalet oynadık. Anladım yorgunluk falanda herkes kupa maçına çıktı abi bu hafta bizim kadar döküleni yok. İkinci bir mevzu bence rakipler biraz bizi çözmüş gibi geliyor. Sosa yı iyi kilitlediler, birtek töre diriydi.

Haftaya necip oynamaz oğuzhan oynar. Koşacak arkadaş başka şansı yok. İcabında şl finali gibi koşacak, g.tunden ateş atar gibi :) Gs'nin fişini çekmek için iyi bir şans ve artık bu işi yapalım. Korkmanın anlamı yok.

schwadorf dedi ki...

Hakemin art niyetli olması normal görülüp ama Atiba'nın çizgiye basması tartışılıyorsa bir yerlerde hata var demektir.

Tam da renklilerin istediği şekilde davranıyorsunuz. Hakem istediği kadar art niyetli olsun, nasıl olsa Beşiktaş taraftarı objektiftir, delikanlıdır, suçu kendi futbolcusunda arar, emsali olmayan bir kart görmüş olsa bile...

Hakem benim Türkiye liginde gördüğüm en taraflı yönetimlerden birini sergilemiş ama boşverin, gelin Atiba'yı asalım birlikte. Nasıl basarsın lan sen çizgiye?

Basar dedi ki...

Türkçe'de Türkiyeli Hakemleri diye bir yazı şekli yoktur, Türk hakemleri diye yazılır.

kokocambo dedi ki...

Atiba ve veli'nin yıprandığı çok net. O yüzden net olan başka bir şey de transfer oraya. İnleri bizim şartlarda bitirebiliyorsak ne ala. Bunun yanında maaşı bize uyacaksa salah transferine de taraftarım. Yapabiliyorsa onbir oynasın, yoksa en kotu sal yetmişten sonra hızlı hücumda topla yardırsın kaleye.

Bugün bitti, maçı izlerken acayip şiştim.çok kötüydük. Hakemden önce de, bir haftalık sürede güzelce dinlenip önce kendimiz oynamayı düşünelim. Açıkçası, kotu oynayınca diğer şeyleri malesef ki istekle konuşmak da içimden gelmiyor. Çünkü rutinimiz bu, bunu bilelim ve sakinleşelim bugünden sonra.

Unknown dedi ki...

gelecek haftanın muhtemel hakemleri; hüseyin göcek yada cüneyt çakır olacaktır. çakır favori ama şu son hafta gösterdi ki göcek olma ihtimali çok daha yüksek..

Bu yorum yazar tarafından silindi.
theotheo dedi ki...

atıp tutmamak lazım. 7 de 7 ok. ama gs maçı ne yapılır bekleyip görmek lazım. takımda sosa demba ba ve kurtuluş bu fizikalite ile bu takımda oynamamalı. gs maçında zıpkın gibi bir demba ba görmek lazım.

fenerbahçenin fikstürü çok kolay. bizim maç kaybetmeye tahammülümüz yok.

planck dedi ki...

o değil de sosanın golü fink'in fenere yapıştırdığı golü getirdi aklıma, ne dayamıştı yahu :)))

bu da trajikomik demba ba capsi: http://media06.ligtv.com.tr/img/gallery/20141228_diego_penalty_kacrd_sosyal_medya_ykld/07.jpg

Ya abi gerçekten sanki ön libero yeğenim varmış da onu aldıracakmışım , o yüzden burada Atiba'yı asıyoruz modu olmuş , gerçekten anlamamışız birbirimizi sanırım. Sadece orada 15 cm giderek bu karttan yırtabilir miyidi ? Bu soruya evet diyorsanız zaten konuşacak bir şey yok ki ? Bunu tavuk yumurta muhabbetine çevirmenin de bir anlamı yok.

Yanılmıyorsam 4-1-4-1'i ilk defa Tottenham maçında denemiştik. İlk yarıda pek olumlu sonuç vermese de ısrar etmişti Biliç. Kerim ve Gökhan'ı merkeze çekerek yapmıştı bunu. Benzer bir aksiyona girer mi ?

Asimetrik bir yapı da olabilir. Hani Gökhan biraz önde , Sosa ve forvet Gökhan'a yakın , Olcay daha bir geride şeklinde. Her ne kadar dalga geçilse de Sabri oyuna girdiği zaman Galatasaray kısım kısım dominasyonlar yakalıyor.

Gökhan'ın , Telles'i çiğ çiğ yiyeceğini düşünüyorum ben. Oraya yüklenerek başlarsak , hücum aksiyonlarını da engelleyebiliriz belki.

giallorossi dedi ki...

Sosa ve Serdar'ın yerine kimin oynamasını önerirsin teo? yani bu blogu bayadır okurum hiç yazasım gelmedi ama yetti saçmalamanın da bir sınırı var..

bu arada nickime takılmayın, avrupa'da yıllardır as roma'yı izlediğimden bu nick duruyor..

schwadorf dedi ki...

@Övünç

Benim anlatmaya çalıştığım o değil. Atiba hatalı, Bilic ve Töre kızmakta sonuna kadar haklıdır. Ayağını 15 cm geri çekse kart görmezdi, buna itiraz yok.

Ben diyorum ki neden artniyetli hakemi tartışmıyoruz da Atiba'yı tartışıyoruz tam da renklilerin istediği şekilde? Ne zaman normalleşti tarafsız ve adil olması gereken hakemlerin art niyetli olmaları? Ne yani kabullenecek miyiz her maç hakemlerin bize karşı taraf olmalarını?

101. yılda Samsun maçındaki kartların da hepsi doğruydu ama o gün hakemin niyetini izleyen herkes anlamıştı. Bugün farklı olan nedir hakemi de yenmiş olmamız dışında?

Tekrar söylüyorum, Atiba'nın yaptığı hatadır ama futbolcumuzun arkasında duralım biraz. Para cezası verirsin, GS maçı sonuna kadar ülkesine göndermezsin, kapanır konu. Ama biz Atiba'ya vurursak renkli medya öldürür, adamı hatalı da olsa yem etmeyin. Bu konuda biraz FB-GS taraftarından ders almamız lazım.

Bilic'in Atiba yorumu;

http://www.sporx.com/bilicten-atiba-ve-ozkahya-tepkisi-SXHBQ432800SXQ

Başka bir şey söylemeye gerek yoktur herhalde, sonuçta onu en iyi tanıyan isimlerden biri söylüyor bunu. Kızdığını belirtiyor, hareket için "Gereksiz" diyor ve ceza verileceğinden bahsediyor. Ayrıca Atiba ile "uzun bir konuşma yapacağını" söylüyor ki, bence Bilic de olan bitenin farkında, tam zamanında müdahale etmek istiyor. Bir kez daha Bilic'i takdir ettim.

Ayrıca sezonu Temmuz'da açan bir takımın yorulması gayet normal, ama bunun GS'ye yansıyacağını düşünmüyorum. Muhtemelen, "şunu da aradan çıkaralım, bir şekilde kazanalım, sonra bakarız" mantığıyla oynadık ve haliyle kötü bir oyun sergiledik.

Aslında bu gayet iyi bir çizgi, takımın kendine özgüveni yüksek ve kazanma alışkanlığına sahip olduğunun göstergesi. "Bir şekilde kazanırız" mantığı, ciddi maçlara kadar doğrudur ve bazen uygulanmalıdır. Bunu başaran bir Beşiktaş takımı görmemiştim uzun zamandır.

GS maçına fazla konsantre olmadan çıkarsak ya da kısacası TS maçındaki gibi oynarsak kesinlikle kazanırız. Ama onu da tam yapamayız, çünkü Atiba yok.

@Övünç'ün dediği gibi bir dizilim denenebilir. Fakat göbekte zorlanacağımız kesin.

Yine de, "Konya'yı bir şekilde yeneriz" diyen iç sesim, "GS maçını da kaybetmeyiz" diye diretiyor.

Bence ilk yarıyı lider kapatacağız.

Tüm bu aleyhine olan şartlara rağmen 7'de 7 yapan takımı da kutluyorum.

@schwadorf

Bilic'in açıklamasından farklı hiçbir şey söylemedik. O da hem hakemden yakınıyor hem Atiba'ya kızıyor.

Senin mantığına göre, Bilic'in de GS-FB taraftarından bir şeyler öğrenmesi gerekiyor, çünkü ona kızdığı için "futbolcusunu satmış" oldu.

Yapmayın, etmeyin.

Kendi takımındaki oyunculara eleştiri konusunda feci halde tahammülsüz bir taraftar grubuna dönüşüyoruz. Çok fazla haksızlığa uğruyoruz ve kızgınız ama işte böyle devam edersek, o "imrenilen" FB ve GS taraftarına benzeyeceğiz.

Kusura bakma, onlardan öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur.

Daha da uzatmayalım hakikaten...

ideal 11 dedi ki...

emre toraman ve övünç hayırlı olsun.

bazı yorumcuların enteresan psikolojileri var.hakemin gösterdiği kırmızı kartın suçlusu galatasaray mı oldu şimdi.

bu arada gürcan ulusoy yazarlığı bıraktı mı?keyifle okuyordum yazılarını.

kokocambo dedi ki...

Arkadaşlar bloga bir de psikolog almayı teklif ediyorum, çift kişilik konusunda uzman bir arkadaşım var eğer kabul ederseniz.

Emre Toraman dedi ki...

Bir maç esnasında Atiba'ya bu kadar sinirleneceğim aklımın ucundan geçmezdi.

Aklınıza sadece bir pozisyon getirmek istiyorum. Stamford Bridge'de Sergen'in oyundan çıkışı. Bugünkü pozisyonun tek farkı öncesindeki saçma sapan penaltı kararı. Penaltı kararı doğru olsaydı Atiba farklı mı davranırdı, bilmiyorum. Gökhan Töre geri çektikten sonraki ileri atılma refleksinin bana göre Türkçe karşılığı "Bırak ya, napabilecek" idi. O gün Sergen neyse, bugün Atiba oydu.

Berbat bir hakem, kötü bir Beşiktaş, kötü bir Atiba ve bu faktörler düşünüldüğünde çok güzel gollerle gelen harika bir sonuç.

Vivarte dedi ki...

vayy burası ne güzel olmuş. kemik sesleri duyuluyor. galiba bu gerekiyordu hepimiz için.


Beşiktaş güzel bi oluşum. çünkü karışık şeyler hissettiriyor. Bazen bu takımı izlerken öfkeleniyorum sahiden. neden tüm bu ayak oyunlarına karşı hala naif kalabiliyor diye.


Diğer yandan Beşiktaş bu memelekette bu oyunun duygusunu en iyi veren takım. bunu görmek beni mutlu ediyor. Renklilerde olduğu gibi her maç aynı terane yok bu takımda; her maç başka hikaye. işte bu güzel!


Bu sene daha çok hikaye olacak zira renkliler ve onların kukla medyası, tff'si osu busu... hepsi bu hikayenin yan karakterleri olarak var olacak. ama aslolan Beşiktaş.


Bu takım oynayacak ve onlar çıldıracak. Bu takım oynamadan da kazanacak. onlar kuduracak. manzara güzel görünüyor. Tüm bu bok püsürün içinde bu manzarayı daha da güzelleştirmek gerekiyor.


Mesele bu kokuşmuş futbol ortamında ayakları yere basan işler yapmakta. Keza buna yakın bi takım olma yolundayız. En azından bu niyet çok hissediliyor.


Taş gibi bi takım geliyor.eğer yönetim tüm bu tabloyu sabote etmezse renkliler orasını burasını yırtsın bakalım. çatır çatır, kılçıksız şampiyonluklar gelecektir.


Biraz sabır, fazlaca akıl ve oyun duygusu.

schwadorf dedi ki...

@BesiktaskUlan

Türkçe'de çok güzel bir deyiş var; "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır"

Bizim camianın özeti bu. Ensesine vur, ekmeğini al. Nasılsa hatayı kendilerinde ararlar. Halis şimdi nasıl da kıs kıs gülüyordur "Ulan hem yoktan penaltı çalıp oyuncularını atıyorum, hem de beni değil birbirlerini yiyorlar" diye. Tam da renklilerin Beşiktaşlılardan beklediği davranış, bak yukarıda gaza gelen bir GS'li mesaj yazmış bile. (el atmadıkları bir burası kalmıştı)

Neyse bu maçı unutalım artık, iyi kötü bir şekilde 3 puan aldık. Haftaya Halis Özkahya, Hüseyin Göçek, Bülent Yıldırım değil Abdürrahim Albayrak da yönetse ezip geçmek lazım Galatasaray'ı.

EC dedi ki...

yorumlar guzel..
Ozkahya nin bunlari yapacagini biliyorduk, Bilic sanki futbolculari uyarmis ki, hic kimse hakli haksiz faule bile itiraz etmedi yurudu gitti..oyuna konsantre oldu.
Orada Atiba hic birsey yapmiyor. Dusundunuz mu neden Atiba, Hakem in uzerine oynayip 2.ci sariyi gosterebilecegi tek kisi Atiba idi.. 90 dk deliler gibi kosup, hormonlarin tavan yaptigi anda, yorgunlugun da etkisiyle hakemin yaptiklarina sessiz tepki veriyor. Hakem fasist Hitler gibi neredeyse yumruk atacak.. Belki Yalakasaray ozel siparis istemistir Atiba yi at diye.! Ridvan bile olan bitenden rahatsiz, su an FB de BJK de Ankaranin karsisinda ve GS yasladi kendini saraya.. O yuzden Ridvan da konusmasinda direk hakeme saydirarak basladi..penalti oldugunu kimse soylemiyor zaten ama Besiktas tum bu olan biteni belgeleyip TFF yi ikaz etmeli bu cifte standardlar karsisinda cunku ses cikarmadikca daha da azitiriyorlar.. Besiktas in basarilari karsisinda en cok kizan, kiskanan kisi sanirim Demiroren olsa gerek, takim , camia su an imkansizlar icinde, surgunde iken gayet basarili gidiyor, stadini yapiyor, borclarini hallediyor ve acilmis 32 tane davadan kurtuldu.. Catliyordur Demiroren.. O sene sonunu goremez, olusacak tepkiler sonucunda yukselen gurultulerin sesini kismak icin onu oraya koyan Padisah, gorevden alacaktir sezon bitmeden.. Hele GS nin gidip gozlere sokarcasini kendini Saraya yaslamasi BJK de ama ozellikle de FB de galeyan yaratacaktir ozellikle aleyhlerine olacak en kucuk hakem haksizliginda..
Takim guven veriyor, yenilecegimizi hic dusunmedim. Yorgunuz tamam, farkettiyseniz Motta girdikten sonra sol kanattaki titreklik de bitti ve Ersan bile duzeldi.. Orada Ersan i da bozan adam Ismail.. Defans dikkatliydi.. Orta saha caliskandi.. Konya topla oynadi.. Sadece topla oynadi.. Tolga da kendisine olan guveni pekistirdi bu macta...Cenk belki bu gergin ortamda kalede yikilabilirdi.. Haftaya Melo ustune oynamak lazim, o kesin kirmizi gorecektir.. Selcuk hep kendisini atiyor, uyanik hakem ona sari kart cikarir aldatmaya yonelik hareket dolasiyisi ile.. Iyi haber bu Siritkan Ozkahya yi vermezler bir daha macimiza.. Siritan yuzunu dagitmak lazim, ders olsun! Mac icinde 2.ci yarida Ersan yerde yatarken ceza alaninda ona kirmizi bir cakmak atildi, o esnada kameraya Halis in sari corabi ve ayagi girdi ve saha icindeki cakmaga tekme atip saha disina itekledi. Bu LiGTv de kayitli, hakem suc delilini yokmu eder, yoksa kayit mi? Bu bile onun niyetini aciklamaya yeter de artar.. @Besiktas bu konulari derleyip sunmali ki isler kayit altina alinsin.. TFF yapmazsa, UEFA da bile gosterilir,. Bu kafa bizi sampiyon yapmamak icin ugrasiyor, Camia olarak buna sessiz kalmamaliyiz..

ECO - Luxembourg

EC dedi ki...

http://www.sabah.com.tr/yazarlar/spor/cakar/2014/12/29/futbolun-guzellikleri-turk-hakemleri

Dedigim gibi Atiba ya sallamayin hakemin zarar verebilecegi, kirmizi kart a donusturtecegi tek kisi Atibaydi Besiktas dan.. Kulup bu olayi en ust mercilere kadar tasimali..

ECO - Luxembourg

cochise dedi ki...

Buradaki değerli arkadaşların aksine hafta sonları pek yorum yazmıyorum. Zira bilgisayara pek bakmıyorum (hafta içinde işyerinde bıkmış oluyorum). Bu nedenle blogtaki değişikliği hayırlayamadım. Şimdi uyku tutmadığı için bir şeyler yazayım dedim.. @emre toraman kardeşimiz selam olsun. Aslında blog mantığından biraz da öte olan şu güzel ortamı geliştirecek bir web tasarımı ya da olayı web sitesine dönüştürmek; anrdoid ve ios için uygulama yazmak gibi gelecek uygulamaları da hissediyorum. Bildiğiniz gibi bu ülkede teknoloji konusunda hisler çok önemli :)
Bu maçta ara ara yaptığım gibi not alarak takip ettim hakemi. Onu bir aşağıdaki yorumda yazacağım. Maçla ilgili dikkat çeken hususlar
- Normalde galibiyet ödülü olarak oyuncularına 7'şer bin TL veren Torku Konyaspor yönetiminin bu maçta 30'ar bin TL prim belirlemesi. Pek normal bir husus değil. Konyanın coşkulu oyunu kaybettiği 5-0’lık maçlarla açıklanabilir ama prim de yabana atılmamalı.
- Spikerlerin abukluğu bayıyor gerçekten. M.Güven’in direğe çarpan müthiş şutunda “kaleci Tolga topu bile göremedi” dedi herif. Oysa Tolga topu kurtardı!!
- Atiba kart harici çok kötüydü. İki tane şaka gibi kornere sebebiyet verdi. Atiba yorgunken daha gergin ve daha kötü oynuyor. 25 maç oynamış. Bir tane daha DOS olmalı derken bunu düşünüyordum. (Kart meselesi diğer yorumda)
- Ersanın gelişi güzel vuruşları bayıyor bazen. Pedro olmasa yanında çok sıkıntı yaratır.
- Töre böyle skora yatkın oynarsa Olcay ana plandan rotasyona düşebilir. Ve bir adet asistçi/delici bir sol kanat alınabilir. Kerim/Olcay da rotasyon olabilir.
- İsmail’e inanamıyorum. Böylesine ayak yeteneği ve ciğeri olan bir adam nasıl bu kadar kötü oynar. Umudum yok seviyesinde. Ali Turan bile üstünlük kurdu. Daha kötüsü, sarıyı gördü ve akabinde yine dikkatsiz davranmaya devam etti. Uygun poizsyon olsa 2. Sarıyı alacağı o kadar bariz ki.
- Demba hazır değildi ama 2-3 tane önemli kafa topu hamlesi oldu. Duruşu ve varlığı bile fark yaratıyor. Bir hafta içinde hazır olur.

cochise dedi ki...

Gelelim hakeme; gerçekten berbattı. Uydurduğu penaltı falan olmasa bile kötüydü.
- Tolga topla çıktı sanırım ama hakemin görebileceği açısı yoktu, tahmini çaldı
- 5. Dakika taç çizgisindeki Sosa’ya net faulü vermedi
- 11. Dakikada Serdar net faulünü vermedi ama top zaten konyada kaldı.
- 16. Dakika Atibaya net bir faul yapıldı.
- 20. Dakika Sosa’ya yapılan harekete kolay faul çaldı ama hemen akabinde Töre’ye rakip yarı sahanın ortasındaki arkadan faule sarı çıkmadı.
- 23. Dakika Demba’nın malum pozisyon. O an deftere “penaltı da verilmez ama..” yazmışım. Ama şuydu sanırım; bize karşı olunca “neden elini koyuyor” neden ayağını çizgiye basıyor” deniyor. O zaman kaleci neden beş saniye dembanın suratını çekiyor demek hakkımız. Ve fikrimi değiştir yorum: net penaltı
- 30. Dakika Sosa’nın penaltı pozisyonu. Sevmem bunlara penaltı verilmesini ama Fener’e verilenlerin yanında tabii ki penaltı.
- 31. Dakika Atibaya komik bir faul çalındı.
- 36. Dakika Olcay taç çizgisi civarında Djalma’nın bizim gol öncesi yaptığının neredeyse aynısı yaptı. Hakem de faul verdi. Zaten pozisyonda tartışma bile olmadı. Zira bu pozisyonlara onda 7-8 oranında düdük çalınır.
- 38. Dakika Dembaya çok kolay faul çalındı.
- 39. Dakika Atibanın ilk sarısı. Doğru karar ama Selçuk geldi aklıma. İki gün önce ceza sahasına 10-15 metre uzaklıkta arkadan çekip sarı görmedi. Tesadüf işte!!
- 49. Dakika İsoya kolay faul çalındı. (kolay dediklerim verilmese kimse itiraz etmezdi anlamında. Gerçi bu akşam konyalılar her şeye itiraz ederdi). Zira 50’de Selim kendi Serdarı ittiği pozisyonda penaltı bekledi.
- 52. Dakika topla karışık dembanın ayağına vurdular.
Sanırım sonrasında heyecanım azalmış pek not almamışım. Bizim gol öncesi faul pozisyonu çok anlayamadım. Herif çok komik düşüyor/atlıyor ama faul var olmuş da olabilir. Bilemedim. 85 sonrası ise zaten olaylar bambaşka bir noktaya evrildi. Penaltıyı tartışmaya gerek yok sanırım. Hayatında bir maç izlememiş eşim bile neye bağırıp çağırdığımı görmek için tv’ye baktığında “ama beyazlı sizin adamın üstüne gitmiş” yorumunu yaptı. Bu adamın hakemliğinin kalitesini daha iyi ne anlatır ki.. Kırmızı meselesi ayrı konu. Atibaya kızalım tamam. Hatta içeride çok kızalım. Ceza verelim; eyvallah. Ama bunların hepsi ikincil. Dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bir olay yaşanıyorsa önce şu hakemle uğraşalım. Yahu alçak adam sanane ayağı çizgideyse (çizgide olmasının bir zararı var mı?). Penaltı gol olmazsa tekrar ettirirsin. Bu kadar. Senin başka bir yetkin yok. Böyle bir kural yok. 9.15 meselesi değil bu. Baskette serbest atışla aynı mantık. Erken giren-çizgiye basan vb. varsa; girerse sayar girmezse tekrar edersin. Misal taçı uyarına rağmen yanlış atıyorsa öbür tarafa verisin. Yine son beş dakikada olanlar; ofsayt, hasan kabzenin eli bahsedilmiş. En az iki de sarı kartlık faul vardı uzatmalarda. Özetle şu maçı kazanmak büyük iş. Çok iddialı ve erken olacak ama haftaya yenersek ya da ezerek berabere kalırsak şampiyon oluruz. Yenilsek bile yine de birinci adayız.

cochise dedi ki...

son olarak şu maçtan sonra bile Beşiktaş'ın hakemlere ihtiyacı yok açıklaması yapan çapsız Aykut'a biri haddini bildirmeli!!!

Vivarte dedi ki...

Ati konusunun bu denli büyütülmesi şaşırttı beni. Evet şuanda başka bir motivasyonla oynuyor(oynamıyor da denebilir) fakat böyle gidip gitmeyeceğini beklemek, en azından 3-4 oyununu görmek daha doğru gibi?

Yönetimle müşterek aklı tutturamadılar. belki de bu yüzden düştü. kendince son hasadını yapmak istiyor ; fakat istediği rakam olmuyor. olmaz. olmamalı. kafaya da fazla takmasın. Ati meselesi benden bu kadar. oynasın sonra konuşayım.
Utandır beni çocuk :)

Hakemler konusunda da ilk ve son kelamımı edeyim: Cüno dışında bu memlekette çağın hakem standardına yakın bir adam göremiyorum. Bunu sadece ben değil fifa ve uefa da söylüyor.


Son olarak yan yattı çamura battı kafasına girmeye gerek yok. Kötüydük! Ama bu bir daha ki maçta kötü olacağımız manasına gelmez. iyi olacağımız manasına da gelmez tabi. ama bu maç üzerinden orta vadeli, abartanlar olmuş, uzun vadeli analiz yapmak bence afaki ve boş.

Bu takımın gözle görülen bir oyun stratejisi var ve en çok bu güven veriyor.


Adsız dedi ki...

Öncelikle, bence olayın şu bu ziyaretle ya da konjonktürle vs bir ilgisi yok. Zaten sadece GS değil, FB maçı öncesinde de Töre ile benzer bir olayı yaşadık. Ki, 30 yıldır süregelen bir konudur bu; ne bu yıl ne de son 10 yılın konusu.

Atiba konusuna gelince; benim için öncelik takım kurgusu içinde kilit roldeyken aynı zamanda kart nedeniyle 7 dakika oynamadığı son Konya maçı dışında tüm lig maçlarında eksiksiz oynayarak, bu maç öncesinde hiç bir lig maçında tek bir kart görmemesi, aynı zamanda Asteras maçında gördüğü kırmızıdan dolayı 1 maç oynayamadığını varsayarsak onun dışındaki tüm Avrupa Ligi maçlarının yine hepsinde 90 dakika oynamasıdır; ki bu maçtaki kartlar ve bundan dolayı cezalı olması dışında yine oynadığı diğer 4 Avrupa Ligi maçında da tek kart görmemiştir. Ayrıca söz konusu 2. Asteras maçından sonra Beşiktaş, oynadığı kupa maçlarını saymıyorum, Konya maçına kadar 4 lig maçı daha yapmış ve Atiba bunların rahat 3’ünde döktürmüştür (şimdi detayına giremeyeceğim, blogdaki maç puanlamaları düzenli olsaydı insanların görüşlerini de daha iyi görürdük gerçi). Oysa hepimizin bildiği üzere, oyun bölgesi olan DM’de en başarılı oyuncumuzken, bir futbol takımında en fazla kart alması muhtemel bölgedir de burası.

Nitekim (eleştirdiğimden değil elbette) kendisinden daha az süre alan Veli’nin ligde aldığı sarı kart sayısı 6, Necip’inki 2.

Oysa nedense şimdi Atiba’nın halini konuşur olduk. Hem de tüm takım yorgunluktan olduğu bariz şekilde dökülürken bu takımda açık ara en fazla süre oynayan adamı merkeze koyarak. Üstüne Töre de gayet yanlı şekilde kartlar gördü ama onu da hiç bu şekilde eleştirmedik (iyi de yaptık, şu anda olduğu gibi o zaman da gereksizdi); ama niye Atiba, niye şimdi?

Son olarak, Bilic’in Atiba hakkında söylediklerinde eksik bir şey kalmasın diye yazılan sözlerinin dışında ilave sözlerini de yazayım:

“Penaltı kararının yanında bir de Atiba kırmızı kart gördü.Atiba'yı kesinlikle savunmuyorum. Cezalandıralacak.

G.Saray maçında olmayacağı için değil bu maçta takımı yüzüstü bıraktığı için. Birisi beni aydınlatabilir mi? Atiba sabit dururken neden hakem ikinci kez gelip sarı kart gösteriyor?

Atiba'nın küfür etmiş olması gerekir. Stüdyodan birisi yanıtlarsa çok sevinirim, neden ikinci kez gelip, sarı kart gösteriyor?”

Diğer yandan eski MHK Başkanı Mustafa Çulcu’nun sözlerini de ekleyeyim:

“85. dakikada Atiba’nın kırmızı kartla atılması da hakemlik tekniği açısından yanlış. Çünkü orada Atiba dışında Beşiktaşlı ve Konyalı futbolcular da ceza alanı çizgisine basıyor. Eğer Atiba hakemle girdiği diyalogda söyledikleri yüzünden atıldıysa onu bilemem ama sadece çizgiye bastığı için atıldıysa hatalı karar. Çünkü bu tarz pozisyonlarda hakemlerin sarı kartı olan futbolculara tolerans göstermesi gerekir.”

Bir de, enternasyonel bir oyuncuyu eleştirirken, Aynı Ahmet Çakar’ın yazısında dediği gibi “aslında bu bütün dünyadaki penaltı atışlarında böyledir” konusunu da dikkate almak gerekli. Nasıl mı, şöyle:

http://www.youtube.com/watch?v=QWf0RAp92-0

Bu takımda üstü çizilelemeyecek ilk 3 oyuncudan biridir Atiba. Kupa maçlarında Bilic’in ilk 11 oyuncularını oynatmasını eleştirirken isim olarak zikrettiğim ilk oyuncudur ayrıca. Ceza almasına da sonuna kadar karşıyım.

Vivarte dedi ki...

@james sneijder

Ziyaret vs. hususunda aynı şeyleri düşünüyorum. Hatta sorunun 30 yıldan daha evvel olduğunu düşünüyorum.


Bu durumun Gs, Fb Hatta Bjk'si yok. Her yeni gelen yönetim, icazet almaya siyasilerin huzuruna çıkar bizim futbol atmosferimizde. Bir de siyaset futbola karışmasın retoriği... Ulan önce sen bir uzak dur oradan.

Çünkü mesele futbol değil,güçlüye yakın durma güçten nemalanma ve rant elde etme. Bunu da klüp sevgisi adı altında yaldızlayıp yutturma gayreti var.

Bu kafalar gitmedikçe, bitmedikçe(uzun vadede zor) bizim futbol habitatımızın kalıcı başarısının olamayacağını düşünüyorum.

O sebeple bu işin sendeni bendeni yok doğrusu ve yanlışı var. Doğruyu bulmaya çalışmak, yanlış olduğu kesinleşmiş şeylerden vazgeçerek olur.

Hak ve Şeref bu klubün en güzel düsturu bence.

Sırf gerçekten kayda değer biri olduğu için, @james sneijder'in yanlış anlamasının uzun sürmemesi adına son kez yazıyorum.

Bilic ne diyorsa, biz de onu diyoruz;

“Penaltı kararının yanında bir de Atiba kırmızı kart gördü.Atiba'yı kesinlikle savunmuyorum. Cezalandıralacak.

G.Saray maçında olmayacağı için değil bu maçta takımı yüzüstü bıraktığı için. Birisi beni aydınlatabilir mi? Atiba sabit dururken neden hakem ikinci kez gelip sarı kart gösteriyor?

Atiba'nın küfür etmiş olması gerekir. Stüdyodan birisi yanıtlarsa çok sevinirim, neden ikinci kez gelip, sarı kart gösteriyor?”

Bilic'in dediği gibi, hakeme geçiriyoruz ama Atiba'yı da savunmuyoruz. Bütün mesele bundan ibaret.

Kural tartışmadığımızı artık anlarsınız herhalde.

Ben de antrenörümüze güveniyor, ceza alması hususunda onu destekliyorum.

Ceza alması, üstünü çizmek demektir diyorsanız, o ayrıca tartışılır. Ama nasıl ki Bilic, ona ceza vermeyi düşünerek "üstünü" çizmiyorsa, biz de çizmiyoruz. Meseleyi bu kadar abartmanın ve hatta kendi kendinize ekleme yapmanızın anlamı bulunmuyor.

Başka da sözüm yok Hakim Bey.

can dedi ki...

GS, Albayrak yalakası liderliğinde sarayda el pençe divan poz verdikten sonra derbiden önce Beşiktaş'ın üzerine oynanacağını, sarı kart sınırındaki futbolcularımız dahil herkes biliyordu. O yüzden hakemi tartışmaya gerek bile yok da Atiba'yı savunan arkadaşları anlamakta güçlük çekiyorum. Yök Atiba hiç bir şey yapmamış da, yök bilmemne. Atiba'nın ayağını tekrar çizgiye basarkenki sürat ifadesi her şeyi anlatıyor. Daha bir kaç hafta önce yine böyle aptalca bir şekilde kırmızı kart gördüğünde bir arkadaşımla tartışmıştık. Ben, Bilic'in Atiba'ya ceza verilmesine karşı olduğu yönündeki açıklamasına sinirlenmiş ve kesinlikle ceza verilmesi gerektiğini, aksi halde bu tip davranışların tekrarlayabileceğini savunuyordum. Atiba'yı takımca kapanmak zorunda olduğumuz bir kaç maçta çıkarttığı olağanüstü defansif performans dışında çok beğenen biri değilim (Bir de zamanında on libero mevkisini tek başına dolduran Cisse'yi beğenmiyorduk, hücuma yeterince katkı vermediği gerekçesiyle); o yüzden on yargılı olmak istemiyorum ama takım disiplininden bu şekilde uzaklaşacaksa yeri zor doldurulacak bir futbolcu değil.

can dedi ki...

GS, Albayrak yalakası liderliğinde sarayda el pençe divan poz verdikten sonra derbiden önce Beşiktaş'ın üzerine oynanacağını, sarı kart sınırındaki futbolcularımız dahil herkes biliyordu. O yüzden hakemi tartışmaya gerek bile yok da Atiba'yı savunan arkadaşları anlamakta güçlük çekiyorum. Yök Atiba hiç bir şey yapmamış da, yök bilmemne. Atiba'nın ayağını tekrar çizgiye basarkenki sürat ifadesi her şeyi anlatıyor. Daha bir kaç hafta önce yine böyle aptalca bir şekilde kırmızı kart gördüğünde bir arkadaşımla tartışmıştık. Ben, Bilic'in Atiba'ya ceza verilmesine karşı olduğu yönündeki açıklamasına sinirlenmiş ve kesinlikle ceza verilmesi gerektiğini, aksi halde bu tip davranışların tekrarlayabileceğini savunuyordum. Atiba'yı takımca kapanmak zorunda olduğumuz bir kaç maçta çıkarttığı olağanüstü defansif performans dışında çok beğenen biri değilim (Bir de zamanında on libero mevkisini tek başına dolduran Cisse'yi beğenmiyorduk, hücuma yeterince katkı vermediği gerekçesiyle); o yüzden on yargılı olmak istemiyorum ama takım disiplininden bu şekilde uzaklaşacaksa yeri zor doldurulacak bir futbolcu değil.

Coolio dedi ki...

@cochise
ben yazıcaktım ama sen yazmışsın. bu Aykut Kocaman'a zaten gıcık olurdum bir de böyle rezil bir açıklamayla yük dikmiş oldu.. Cidden buna, Bülent Korkmaz'a filan adam gibi bir giydirse ya yönetim..

Coolio dedi ki...

yük değil tüy olacak tabiki :)

Basar dedi ki...

Burada Atiba'ya cezanın değil hakeme düdük astırmanın konuşulması gerekiyor değerli Beşiktaşlılar!

Atiba yorgun, gergin, isteksiz, kafasız vb. olabilir. Gönderilebilir, yerine Gökhan İnler veya başka futbolcu getirilebilir, yedeğe çekilebilir, dillendirilebilir... bunların hiçbiri gerçeği değiştirmez. Hakem taraflı ve adil olmayan bir maç yönetmiştir.

Baştan sona taraflı maç yöneten, penaltı yaratan, kırmızı kart türeten, rakibin eline koluna göz yuman, amerikan futbolu oynamasına müsamaha gösteren bir hakemin artık düdüğünü asması gerekir!

niye kızıyoruz ki;hangimiz maça halis in atandığını duyunca aklına bu maçta olabilecekler gelmedi ki?her derby den önce bunlar yaşanmıyor mu?selçuk un cezalı duruma düşecekken verilmeyen yüzde yüz sarı kartı medyada ne kadar konuşuldu.lig tv ipnesi pozisyonu nasıl özetlerinden çıkardı.(geniş özette de yok)fener derbisinden önce ve sonra da töre ve olcay a kızmadık mı?olcay ın gördüğü kırmızı gibi,törenin ki gibi bir kart örneği gördünüz mü?(o maçlardan sonra ligde 50 maç oynandı)o yüzden bırakın atiba yı eleştirmeyi hep birlikte kabul edelim ki bu ülkede beşiktaş lı olmakta beşiktaş ta oynamakta zordur arkadaş..
biz bu ipnelikleri çok iyi biliriz çok da gördük sayısız kez.
renkli kardeşler maçtan önce yorum yazıp maçtan sonra kayboluyorlar.arkadaş hakem desteği yok diyor ya gs ye soralım bakalım selçuk un pozisyonun açılımını bize bir anlatsın merak ettim cinconlu gözüyle nasıl gözüküyor..

hee bir de en önemli bilgiyi vermedim halis ciğin yönettiği 10 bjk maçında 7 kırmızı kart görmüşüz bana biri açıklasın bu istatistiği :)

Ekrem Ph.D. dedi ki...

Halis berbat bir hakem olduğunu bir kez daha gösterdi fakat tek taraflı bakmayalım, 1. golden önce faulü vermese kimse bir sey demezdi, Bilic de faul değildi dedi zaten. İkinci golümüzde de atağa çıkarken Veli'nin net bir faulü var onu da vermedi. Bence bu pozisyonlara takılı kaldı sonra eyyamcılığından telafi etmeye çalıştı. Atibaya falan dayılanması hep bu bilinçaltındaki rahatsızlıktan kaynaklandı bana göre.

BJK4EVER dedi ki...

Ya birakin arkadaslar. Mac boyunca hepimiz gorduk oyuncularimizin nasil sakindigini. Her mac yarim saat zaman geciren agir vasita Tolga 1 kez vakit gecirmedi. Demba Ba neredeyse fiziksel mucadeleye girmedi. Kaleci onunla guresmeye kalkti, karsilik vermedi. Atiba ilk sariyi gordukten sonra neredeyse faul yapmadi yahu, ki onlibero adam. Sari kart gormeye en yakin oyuncumuz Serdar'di, ama onun bile net sari kartlik bir hareketi yok.
Simdi dusunuyorsun; mac 0-2, rahat gidiyor mac, hooop hakem penalti uyduruyor. Sen yine her penaltida yaptigin gibi duruyorsun; tam 5 futbolcu cizgiye basiyorken hakem gelip seni uyariyor (penaltilar oncesinde genel uyariyi 1-2 defa gordum, ama kisisel uyariyi ilk defa goruyorum, dunya futbol tarihinde bir ilk!). Sen adimini geri cekiyorsun, sonra diger futbolcular gibi ayagini cizgiye basiyorsun normal sekilde. Hakem geliyor 2. saridan atiyor. Atiba'nin sucu ne abi?
Daha once de defalarca paylasildi sosyal medyada. FB-Eskisehir macinda 15 futbolcu 3 metre iceride, tik yok. Hadi o penalti atildiktan sonra; IBB-Trabzon macinda yine Halis'in macinda (hakem de ayni bak) Cardozo penalti atilmadan evvel 1 metre iceride (Atiba gibi 1 ayak degil). Sonuc? Devam.
Neden Cardozo uyarilmadi, neden G.Tore, Ali Turan uyarilmadi da sari kartli Atiba uyarildi? Dusunun bakalim. Neden Selcuk Inan dunyanin en net sari kartini gormedi? Neden Olcay'in FB derbisindeki gordugu 2. sari gibi o gunden sonra 50 tane pozisyon oldu da 1 tane sari kart cikmadi (en basit ornek Selcuk Inan iste). Siz daha Gokhan Tore kufur etti diye Gokhan Tore'yi asin kesin. Emre Belozoglu ama ayni hareketi 5 defa hakemin dibinde yapip kirmizi gorunce birsey yok. Cunku kirmizi gormedi, o yuzden cok terbiyeli, uysal Emre efendi.
Birakin arkadas yahu. Siz de biliyorsunuz neyin ne oldugunu.
Siz de diyorsunuz ki; hakemin ne yapmak isteyecegi belliydi, ona gore davranmaliydin Atiba. Ne dediginizin farkindamisiniz? Bir daha okuyun ve dusunun birader. GS'li oyuncular derbi oncesi cezali duruma dusmemek icin ne gereken yapiliyorsa ve biz cezali duruma dusmemek icin neredeyse saha cikmamayi kafamiza getiriyorsak ve bu ugurda as forvetimizi yedek birakmayi dusunuyorsak, neyin tartismasini yapiyoruz? Hakikaten bu nasil is birader? Fikret Orman bu kulubun hakkini korumali. Goruntuleri kullanarak, en sert uslubu kullanarak catir catir konusmali. Cizgi ihlali her pozisyonda yapiliyorken, malum pozisyonda 5 kisi yapiyorken nasil sari kartli Atiba kisisel uyari aliyor, bunu sorgulatmali. Neden Olcay orta sahada rakibini tuttu diye 2. sari karttan atiliyorsa bir derbide, nasil ondan sonraki haftalarda bundan daha agir 30-40 pozisyonda sari cikmiyor, bunu sorgulatmali. Nasil Gokhan Tore fuck off diyince kirmizi goruyor 3 mac ceza aliyorken, nasil Emre B. bir derbide bunu hakemin dibinde 5 kere soyleyip sari bile gormuyor, goruntuler mevcutken nasil 3 mac ceza aldiracak bir hareketten 1 mac ceza almiyor?
Nasil oluyor da GS derbiye as orta sahasiyla cikabiliyor da BJK Atiba'siz cikiyor. Bu cifte standart nasil oluyor? Bunlari sorgulatmali Fikret Orman. Gozlerine soka soka sorgulatmali, en sert sekilde. Biz bunu yapmadikca cunku ince ince dograniyoruz arkadas. Hele ki taraftar olarak bile hakem art niyetli ve Atiba bunu dusunmedi de hata yapti diyecek konuma geldiysek, bu operasyon meyvelerini vermeye baslamistir demektir.

Bu tartışma niye bu kadar sığ bir biçime büründü anlamıyorum ben .

Biz burada ne zaman hakem tartıştık abi , tek tük cümleler yazıyoruz ama hiç 50 post hakem tartıştığımızı hatırlamıyorum ben , Alper'in meşhur aforizmaları dışında .

Çok basit bir şey soruyorum 15 cm geri çekilse o kartı görür müydü ?

Hakemin standartsızlığı , her penaltıda oluyorlar kısmı , artniyet filan bunları biz görüyoruz da Atiba görmüyor mu ?

İşte yazıyorsunuz abi , takım özen gösterdi kart görmemek için diye ? Yani şurada 5 dakika kalmış faul yapmayarak gösterdiğin özeni niye 15 cm geri giderek göster miyorsun ? 31 yaşında ligde 2. sezonunu geçiren , söylediğiniz gibi sabıkası hemen hemen olmayan(Asteras maçı bence önemli sabıka) bir adam niye durup dururken böyle bir şey yapıyor ?

Bak "yanındaki de basıyor , ona niye kart göstermiyor"u filan geçtim , adam seni uyarıyor çünkü tam da bunu yapmanı istiyor ve sen de yapıyorsun.

Takımın en tecrübeli , en sakin , en aklı başında adamı bunu yapmamalı hem de ligin belkide en önemli maçından önce . Asteras maçında da aynı şeyi yaptı , maçı kaybetseydik belki gruptan çıkamayacaktık. Bu maç ikiyi yeseydik belki şampiyonluk gidecekti .

Umarım anlatabilmişimdir.

Beşiktaş'a karşı yapılan eyyamı Halis'e fatura ederek bitiremeyiz ayrıca.Bu işin bu kadar yüzeysel olduğuna mı inanıyoruz ?

BJK4EVER dedi ki...

@Ovunc,

Burada mesele Atiba falan degil abi. Hakem sahada adalet dagitmak icin var. Bir takimi korumak, diger takimi yermek icin degil. Bunun olmadigini hepimiz bastan kabul ediyorsak geri kalani hikaye.

Ben Atiba'ya kizamiyorum. Art niyetli bir hakem varsa atar seni. Senaryoyu biraz degistirelim; Atiba ilk yarida sari kart gordu. Ikinci yarida normal bir faul yapti. Hayatta sari olmayacak bir pozisyondan hakem ikinci sariyi gosterip atti. Ne diyecegiz? Hakem art niyetli, sen niye faul yapiyorsun, sen Besiktas'in oyuncususun mu diyecegiz? Veya Atiba orada senin dedigin gibi ayagini cekti. Sonra penalti kullanildi, diger 5 oyuncu gibi Atiba erken girdi, gol oldu. Hakem cikti dedi ki seni ben uyardim cizgiye basma diye, ama sen bu sefer de erken girdin, uyarimi ciddiye almadin diye 2. sariyi gosterse ne olacak? Ne olacak abi? O zaman da mi suclu Atiba? Diger pozisyonlarin bence malum pozisyondan hic farki yok.

Futbolcular robot degil abi. Bir noktadan sonra kafa basmiyor iste. Zaten adam rotasyona hic girmiyor, cok fazla mac yapti. Haksiz penalti veriyorsun adama, sonra 10 kisi ceza alani cizgisine basiyorken gidip herifi, ustelik hic hos olmayan bir uslupla uyariyorsun. Bence Atiba iyi tuttu kendini. Acaba hakemler otoritesini bunun 10 kari sarsan Melo veya Emre'yi neden bu sekilde atamiyor (hem uslup hem sekil olarak)? Kaldi ki Atiba ayagini geri cekmiyor degil. Ilk etapta ayagi ceza sahasinin icerisinde, sonra geriye cekiyor, sonra cizginin ustune koyuyor, diger 5 futbolcu gibi (hakem dondukten sonra). Ha, sen sonra tekrardan bakacaksan oyuncular cizgiye basiyor mu basmiyor mu diye, o zaman sadece Atiba'yi degil, alayini uyaracaksin. Sen 5 futbolcu arasinda sadece Atiba'ya konsantre olmussan o zaman sende bir sorun var birader. Kusura bakma. Bu oyuncularin insan oldugunu, robot olmadigini unutmayalim. Biz televizyon basinda kopuruyorsak bu kadar, adamlarin sahanin icinde herife 50 cm mesafede sakin durmak zorunda. Biraz anlayis.....

Abi aynı şeyi söylüyoruz aslında farklı yerlerden bakıyoruz sadece.

Faulden görse kızılmaz , hakeme gidip "lan böyle penaltı mı olur eyyamcı " deyip kafa atsa kızılmaz , refleks elle top kesse kızılmaz , o penaltıyı arkadan müdahale ile yapıp sarıyı görüp atılsa yine kızılmaz .

O uyarıyı 3 defa yapıyorsa çekileceksin abi bu kadar basit. Tepki göstereceksen adam gibi göster yediğin kartı hak et bari . Yok yere atılma .

Metin Tekin'in meşhur " hocam sahanıza geçinde başlayalım " lafına geliyoruz. Bu mevzu , bu maçın mevzusu değil . Bu çok uzun bir sürenin mevzusu . Adelet istiyoruz , standart istiyoruz diye kaç senedir söyleniyoruz abi biz.

Hakkımızı aramayalım demiyoruz zaten.Sonuna kadar arayalım. Ben Fikret Orman'ın yerinde olsam bu sene Halis Özkahya'nın-Bülent Yıldırım'ın bir Beşiktaş maçı için adı bile geçse takımı ligden çekerim o kadar net. Ya bu adamlar gider ya Beşiktaş gider .

Selim dedi ki...

Hakem kötüydü buna diyecek bir itirazım yok fakat ben hakemin Atiba'nın pozisyonunda art niyetli olduğuna şu açıdan inanmıyorum; bir şekilde Serdar Kurtuluş a vereceği bir sarı kart ile bizi GS maçında sağ beksiz rahatlıkla bırakabilirdi ki, penaltı pozisyonu bunun için biçilmiş kaftan. Bence penaltıya kendisi de inanmadığı için sarı kartı da veremedi, ama verse GS maçında FB maçında yaşadığımız sıkıntıyı aynen yaşayacaktık. Alternatifsiz tek pozisyon sağ bek, bunu sıkıntısını defalarca yaşadık. Ben pozisyonda hakeme 1 kızdıysam, Atibaya 5 kızdım.

Hakem faktörü devreye girmezse GS maçını da alacaz diye umuyorum.

Adminlerden de bir ricam var, bu kadar güzel analizlerin arasında Theo nun yorumlarını görmek sinirimi bozuyor. Adam kaç haftadır galibiyetlerde ortada yok,her derbi öncesi gelip burada saçmalıyor, olası bir derbi mağlubiyetinde yine ben demiştim diye dolanıcak ortalıkta, mümkünse yorumlarının yayınlanmamasını rica ederim.

Unknown dedi ki...

Öncelikle ekşibeşiktaşın sıkı bir takipçisiyim sadece okumayı tercih ediyorum genelde vakit buldukçada bir şeyler paylaşmak isterim tabi ki ayrıca yeni yapılanmada hayırlı olsun.
Gelelim Halise :) demiycem çünki ben bıktım artık kelimeler bu çiyanlar için kifayetsiz kalıyor hatta nerde oturduğunu belki karşılaşma imkanımız olabilceğini düşündüm araştırdım yalova hakemiymiş kendisi, bir istanbullu olarak düşükte olsa belki kendisini görünce küçücük bir çift söz laf söyleme imkanım olur kendisine.
Derbi öncesi son yıllarda ki derbilerde olmayan avantajlarımız; kanat beklerimiz ve kanat hücumcularımız olan oyuncularımızın formda olması ve eksiğimizin olmaması serdar-motta-gökhan ve olcay son maçlarda takımı sırtlayan ve en formda olan isimler kaldı ki geçtiğimiz yıllarda ki derbiler de dananın kuyruğunun koptuğu yer hep kanatlar ve beklerimizin ya cezalı oluşu ya da devşirme oyuncu oynatarak o bölgeleri rakibe otoban yapmamızdı.
Atıbanın atılması olayının derbiye olumlu mu olumsuz yansıması konusunda ikilemde kalsamda, bence olumlu yansıycağı kanaatindeyim.
Nedenine gelince; atıba bu maçta önce ki maçlarda olmadığı kadar panik ve etkisiz bir görüntü çizdi takımın top yapamamasında ve ileriye çıkışlarda sorun yaşamasında en büyük paylardan biri atıbanın ileriyi hiç düşünmemesi ve geriye oynamak isterken kaptırdığı toplardı, bu durumda atıbanın kafasını tam anlamıyla maça veremediğinin bir nedeni olarak düşünüyorum hatta devamında da gördüğü ikinci sarı ve kırmızıyla atılmasına hiç tepki göstermemesi bu durumu tam anlamıyla destekledi.
Bu mantalitede ki oyuncu noele gitmeyip bir hafta daha kalıp gs maçına çıksaydı o psikolojiyle derbide daha büyük faicaya sebep olabilirdi.
Salt futbol olarak ele aldığımız zaman veli-atıba ikilisinin oynadığı hiç bir derbide orta sahayı domine edemediğimizi gerek skor anlamında gerekse oyun anlamında mahkum ve silik bir futbol sergilediğimizi son yıllarda ki derbilerde görüyoruz, atıbanın olmamasıyla bu durum tam aksine olup orta sahayı elemi geçiricez bu bilinmez,
fakat önce ki derbilerin bir benzerini yaşamaktan en azından kurtulucaz çünki yerine oynıyacak oyuncular oğuzhan-kerim ya da necip bu oyuncularla rakibe orta sahayı teslim etsek bile hücum aksiyonlarında ve agresif olarak daha avantajlı bir takıma dönüşeceğimizi düşünüyorum. En azından bunun denemeye değer olduğu kanaatindeyim.

Coolio dedi ki...

@ali dincel

güzel bir vurgu yapmışsın, Atiba'nın yokluğu olumlu etki yapabilir belki ama yerine oynayacak adam Necip olursa malum cebinde kırmızı kartıyla dolaşıyor necip, heleki derbide ilk yarı atılır. Sosa geriye daha çok destek verip Oğuzhan'ı oynatırsak hücumda daha çok gol bulma fırsatımız olur kesinlikle ama gidipte atamadığımız her gol bize karşı atak olur, hemde ciddi (Atiba'nın rolü bunları engellemekti). Kerim olursa ne olacağı tamamen süpriz olur, sonucu kestirelemeyek bir tercih.
Zor bir karar ama Bilic sanırım Necip ile başlar.

Bu arada Töre'nin Telles'i darmadağın etmesini izlemek çok keyifli olacak. Ancak Telles çok fazla pozisyonunu kaybettiği için Töre onunla değilde kademeye giren diğer oyuncularla karşılaıcak muhtemelen ve geçtiği veya pas verdiği takdirde net gol pozisyonu, faul olursada net kartlık pozisyonlar olacak. Gökhan sakin kalabilmeli ve de rakip oyuncular ona çullanırken kaçan Olcay'ı tek pasta veya iki pasta görebilmeliler.

Ersan'ın sakarlıkları en önemli korkum. konya maçında sadece özetlerde bile 2 kez yapıyor. Eveleyip gevelemeden ileri vurmalı. Ama zaten öncelikli tercih Pedro olmalı. Ama bu maça özel Umut'un etkili presine karşılık strateji geliştirmeliyiz. Yoksa Tolga'ya verilen toplar hepsi rakibe gider.

Dakta dedi ki...

Beşiktaş önce bu romantik-looser, ve kendi topçusunu korumayan, kendi topçusuna saldırı olduğunda en önde saf tutan hastalıklı taraftar yapısından kurtulacak. Sonra başarı için sistem kurmaya çalışacak.

Hollanda'da değil, Yeni Zelanda'da da değil; Türkiye'de oynuyor bu takım. Bu ligin kuralı belli.

Elin oğlu melosuna, emresine sahip çıkıyor yıllardır. Ama biz farklıyız, yıllardır verirler küsküyü eline o zaman.

Senin topçun heryerde itilip kakılıyor. İlk tekmeyi de gelip senden yiyor. Hakem diretiyorsa usul usul susacakmış atiba. Hadi be ordan, elin topçusu hakeme ''(en hafif tabiriyle) gay'' işareti yapıyor, yine savunuyor camiası. Elalemin topçusu hakeme tükürüyor, ayağına basıyor.

gaza geldiniz Töre'yi de yiyecektiniz. Neymiş, rakibe dirsek atmış. Sanki satranç oynuyorlar. O nabızla, ayağa oynayan rakiple dirsek de atacak benim topçum; yeri gelecek bacağa da çalışacak.

Elin oğlu yıllarca Roy Keane'i sahiplendi. Sizin meşhur Ferguson'unuz yedirmedi kimseye.

Hadi şimdi en öne geçin çanak tutun atiba'yı taşlama kampanyasına. Töre'de işlemedi operasyon, şimdi atibada deneyenlere yardım edin.

Aferin size.

schwadorf dedi ki...

@Dakta

Ağzına sağlık. Dünden beri anlatmaya çalıştığım şey bu işte.

Gökhan Töre "F*ck off" der, en başta biz kızarız "Diline hakim olsana kardeşim" diye. Ertesi hafta aynı lafı Emre söyler, üstüne çıkar itiraf eder, "İstediğimiz söylerim, kimse karışamaz" der, biz de saf saf adalet bekleriz.

Rakibin oyuncusu penaltı noktasını eşeler kart görmez, biz haksız penaltının ardından çizgiye basıyor diye kırmızı kart gören Atiba'yı yerin dibine sokarız.

Elini şortuna sokan Nouma'yı daha federasyon ceza vermeden kadro dışı bırakırız, rakipler aynı hareketi yapan futbolcularını baş tacı eder. (Volkan, Meireles, Sneijder)

Hakemlerin hiçbirinin tuttuğu takım bilinmez, bilinse de konuşulmaz. Biri hariç, Fırat Aydınus. Neden? Çünkü Fırat Beşiktaşlı. Beşiktaş'ın maçına ya da derbiye filan atanırsa hemen tuttuğu takım üzerinden baskı oluşturulur, adam "Aman Beşiktaş'ın lehine hata yapmayayım" diye aleyhine tonla hata yapar. Sesimizi çıkarmaya çalışsak "Oğlum adam Beşiktaşlı" der sustururlar.

Dürüst olalım, objektif olalım derken ortamların enayisi olduk haberimiz yok. Rakipler haksız olduklarında bile yüzsüz yüzsüz hak talep ederken biz daha hakkımızı korumayı beceremiyoruz. Bu kafayla 6 yılda bir şampiyonluk normal, kimse kusura bakmasın. Kendi futbolcusunu elaleme yem etmeye bu kadar meraklı bir camia varken hakemlerin dünyada emsali görülmemiş kararları bizim maçta uygulamalarına şaşırmayın. Adamlara o cesareti biz veriyoruz.

Atiba değil 3. kaleci de olsa yedirmeyin kardeşim futbolcularımızı. Biz "Atiba niye ayağını 15cm geri çekmiyorsun" dedikçe millet gaza gelip senaryolar yazıyor takımı sattı, tatile erken çıkmak için bilerek kart gördü diye.

turkkant dedi ki...

Hakem konusunda yorumlarda, Nasreddin Hoca misali, iki taraf da haklı...

10 cm., çizgiye bastın diye kart gösterilmesi kadar abes bir durum yok. Artı bu ego gösterisini FB ya da GS'liye Halis biraz zor yapar. Burada herkes haklı.

Ama Atiba'nın Asteras maçından ders çıkartmayıp aynı saçmalamayı tekrar yapması da abesle iştigal.

Sonuçta hakem işi bağır çağırlarla düzelmiyor. Kulübün MHK üzerindeki nüfuzuyla ve ülke futbolundaki gücüyle ilgili... Bunları da yapmak için paran olacak, gücün olacak ve bu yönde becerin olacak. Bir futbol kulübü çok fazlave olumlu/olumsuz kararla karşılaşıyorsa. Bu aslında kulüp yönetiminin başarı/başarısızlığı olarak görülebilir.

Bu sene değerlendirildiğinde Fener çok net kazanç elde etti, biz ve GS şu ana dek benzer seviyelerde gidiyoruz.


Doğrusu bu mu hocam ? Hem de Seba sezonunda ? Bence siz çok yanlış gelmişsiniz .

Beşiktaş'ı tutmak enayiliktir , kafasına vurup lokmasını almaktır , hakkımız savunulmasın denmiyor ki burada . Bilakis ne gerekiyorsa yapılsın . Ligden mi çekiliyoruz , ne yapıyorsak yapalım .

Emre'ye, Volkan'a , Melo'ya birşey yapılmaması , ceza almamaları veya savunulması , kurumların yozlaşmışlığını , kokuşmuşluğunu gösteriyor sadece , doğru olan şeyi değil .

Bunun normal hayatta tezahürünü görüyoruz ondan sonra işte. Şerefsizlik , ahlaksızlık , torpil , kazanmak için her yolu mübah hale getirmek işte hep bu kafanın sonu.

Onlar şerefsiz , biz de şerefsiz olalım . Buyur ol olmasına da bari şurada tek başına adamlık yapan Beşiktaş'ı bulaştırma ...

Ahlaksızlık savunulmaz , en azından biz Baba Hakkı'dan , Süleyman Seba'dan böyle görmedik .

schwadorf dedi ki...

@Övünç

"Rakipler haksız olduklarında bile yüzsüz yüzsüz hak talep ederken biz daha hakkımızı korumayı beceremiyoruz."

Bu mesajdan nasıl rakipler gibi ahlaksızlık yapalım, onlar şerefsiz biz de şerefsiz olalım anlamını çıkardın bilmiyorum. Yani öyle bir cevap yazıyorsun ki ben burada açıklama yapmasam okuyanlar beni renkli zihniyetinde, hırsızlığın haksız 3 puanların peşinde birisi sanacak.

Şerefimizle oynayıp hakkımızla kazanmaya çalışırken hakkımızı yedirmemenin derdindeyim ben. Bana göre Atiba haksız bir şekilde oyundan atılmıştır. Evet ayağını 15cm geri çekse atılmazdı. Bunu yazarken bir de pencerenin diğer tarafından bakmayı deneyin, orada art niyetsiz bir hakem olsa Atiba yine atılmazdı. Atiba'nın hata yapması normal, o da bir insan sonuçta. Ama bir hakemin art niyetli olması normal değil ve asıl tartışılması gereken konu da budur. Siz kabahati Atiba'da aradıkça hakemlerin bize karşı art niyetli olmalarını normalleştiriyorsunuz.

@Turkkant

Yazdıklarının tamamına katılıyorum, dünden beri bunu anlatmaya çalışıyoruz.

Aslında daha derinde yatan bir algı farkını anlamış oldum.

Şimdi iki farklı açıdan ele alalım konuyu. Birincisi, "adam yedirmemek, büyük takım olmak" hakkında;

Bazı taraftarlarımız, kendilerini GS ve FB ile karşılaştırmak, onların ağzından çıkan her kelimeye atlamak, anca o şekilde haklı ya da haksız olduklarına inanmak, tıpkı onların aralarında yaptıkları gibi "dişe diş" laf dalaşına, pislik yarışına girmek istiyorlar. Buna hak veririm, çünkü "başarı" denen şey bizim algımıza böyle yerleştirildi, yıllarca rakiplerimiz tarafından böyle elde edildi. Bunu söyleyince, "aha romantik" diye atlamayın hemen, bakın devamı da var.

Nouma gittiğinde ağlayan adamdım, o zaman da kızmıştım, bugün de. Fakat Nouma'nın gidişine, "Beşiktaşlılar yedirdi" derseniz yaşınız küçük demektir. Nouma'yı bizzat bu ülkenin, o zamanki Başbakanı kovdu arkadaşlar. Erdoğan, Melo'yu kovarsa gitmeyecek mi sanıyorsunuz? Ama kovmaz, çünkü GS nüfuz gücüne sahiptir, çok boyutlu bir kulüptür. İşte bugün sizin kızdığınız ve sadece "isyan etmedik, ondan oldu" dediğiniz olayların hepsi, bu ülkenin derin damarlarının birer sonucudur.

Mesut Yılmaz, GS'yi kayırırken kimse karşısında duramadı, FB'liler dahil. Haluk Ulusoy'u hatırlayın, onun zamanında "muhteşem" FB'nin esamesi dahi okunmadı. Erdoğan geldi, Kasımpaşa çağ atladı, bizim yöneticilerin tamamı oraya geçti. Rize trilyoner oldu, transfer rekorları kırdı.

Siz bu nüfuz işini çok hafife alıyorsunuz. Kusura bakmayın ama milyonlarca kişiye sahip olsanız da, Beşiktaş nezdinde örgütsüz bir topluluksunuz ve kimse için bir tehlike arz etmiyorsunuz. Kısacası, para konuşur, bağırıp çağırmanın çaresi yoktur. Kaynaklarımız yetersiz;

GS lisesi denilen oluşum, tüm ülkede hayati bir kadrolaşma sağladı. Biz bundan mahrumuz.

FB'de ise daima zenginler saf tuttu. FB'li oldukları için değil, basını yöneten adamlarla ilişkileri düzeltmek için.

"Bizde de okumuş, zengin adamlar var" Evet var, ama bunlar yeni jenerasyonlar. Beşiktaş denilen mefhum, Seba'dan önce gerçekten de pek bir öneme sahip değildi. 90'ların çocukları 50-60 yaşına gelmeden, Beşiktaş'ın gücü daima az kalacaktır.

"Bunu niye anlatıyorsun?"

Çünkü değerli kardeşim, biz isyan edeceğiz, durmadan üstlerine gideceğiz ama asla kesin bir sonuç alamayacağız. Sadece zaman zaman bunu azaltacağız, fakat gerçeği değiştirmek için tüm konjoktürü darmaduman etmemiz gerektiğini de unutmayacağız. İşte asıl "Romantik Beşiktaşlılar" tüm bu gerçekleri görmeden, "isyan etmedik, ondan oldu" diyenlerdir.

Savaşmaktan vazgeçilmez, fakat sorunlarımız çok daha derin ve büyük.

Bu süreçte senin büyüklüğünü göstereceğin yegane durum, kendi yaptırımlarını ve iç mevzularını, kimseye aldırmadan konuşabilmen, yerine getirebilmendir. FB ve GS yaparken kimseye sormaz, kimseyi dinlemez ama bizim taraftarlar herkese kulak asar, her sözü kafasına takar. Bunu yıllardır söylüyorum, Beşiktaş taraftarının aşırı ezilmekten dolayı çeşitli "kronik" sorunları var, bunlardan biri de; "ezilme psikolojisidir"

O çok imrenilen FB ve GS yönetimleri ile taraftarları arasındaki ilişki, "Ben yaptım, sen savun" mevzusundan öte değildir. Aziz şike yapar, taraftar sahip çıkar. Ünal, Melo'yu savunun der, onlar savunur.

Aynı ilişkiyi Beşiktaşlılar'dan bekliyorsanız, en azından tamamından, çok beklersiniz.

Devam...

Buradaki mevzu, Atiba'ya sahip çıkılıp çıkılmaması değildir. "Beşiktaşlı romantizmini" boşverin, Beşiktaşlılık duruşunu da unutun, ama Beşiktaşlılar gerçeği karşınıza çıkacaktır. Biz biat eden bir taraftar olmadık, asla da olmayacağız. Yani bu kulüp değil, taraftar kültürüyle alakalı bir hadise. Türkçesi, "bizde göte göt denir"

Bu yüzden "Halk Takımı" diyoruz, çünkü halkın her boyutu ve özgürlüğü bizim için önemlidir. Çarşı darbeden yargılanıyor, resmen üstü çiziliyor ve siz hala Atiba'ya sahip çıkmaktan bahsediyorsunuz. Ya hu onlar göndermek isterlerse gönderirler, hala anlamıyor musunuz?

Bir zamanlar da, "Beşiktaş taraftarı orijinal ürün almıyor, bak FB'ye GS'ye" deniyordu. O zaman ona da karşı çıkıyordum, ben ve biz, kimseye benzemek zorunda değiliz. Tribüne gidip eski açıkta iki insanla sohbet edin, adam nereden gelmiş, cebinde kaç parası var, öğrenin. Gömlek cebindeki fikstür kartını görün, skorları nasıl yazdığını okuyun, ondan sonra bana gelip, "modern kulüp" zırvasını anlatın. Bugün Vodafone BJK5'e üyeyim, her yıl yüzlerce liralık alışveriş yapıp, kombine alıyorum ama yapamayan insanlarımıza "Onlar gerçek Beşiktaşlı değiller!" lafını yazanları gördüm, onlar sizsiniz, çünkü siz o hakkı veriyorsunuz.

Kimse burada, "Biz şerefliyiz" ya da "Şerefli İkincilikler" propagandası yapmıyor, öyle bir takım kimliği de bugünlerde imkansız. Ama üstüne basa basa söylüyorum; bizim taraftar profilimiz budur, işinize geliyorsa.

Madem büyük takım taraftarısınız, sidik yarıştırmayı bırakın, kendinize bakın.

Emre ile Volkan'a sahip çıkan camiları övmeyin, utanın onlar için, çünkü haklısınız. Biz de başarı istiyoruz, tüm algılar değişsin, Beşiktaş ezsin geçsin istiyoruz. "Hakemi de yeneceksin" ya da "Şerefli ikincilik yeter bize" demiyoruz, artık bunlar geçerli akçe değildir. Ama ulan hata yapan oyuncumu da eleştirmeyeceksem, "dokunulmaz Beşiktaş" haline gelecekse, sırf rakip takımlar car car konuşuyor diye istim üzerinde gözlerimi kapatacaksam, ne işim var lan Beşiktaş'ta?

Atiba haksız deyince, tüm şikeleri, tüm hakem hatalarını, art niyetli çabaları, Beşiktaş'a karşı olan davranışları aklamış oluyorsam, o sizin "AzizBeşiktaş" fantezinizden kaynaklıdır. Biz, "Aklanın da gelin" diye yazan adamlarız, sabahtan akşama Silivri'yi mesken edinmedik. Sizin mantığınızla onlara da sahip çıkmamız gerekirdi.

Ama hata yapan futbolcumu, üstelik de sadece "ceza verilmesini" istediğimiz için gerizekalı FB ve GS'liler örnek gösteriliyorsa, bir kez daha mutlu oldum, demek ki doğru yoldayım. Gören duyan da adamı uçağa bindirdik sanır.

Gökhan Töre'yi, tüm kalbiyle savunan bir camiaya, hadi onu geçtim, bizim gibi onun için uğraşan didinen insanlara, benim gibi gecesini gündüz eden adama, "oyuncu yiyorsunuz" demek ahmaklık ve salaklıktır. Anlaştık mı?

Özet;

GS ve FB'lilerin beni yargılamaya hakkı yoktur, onlar konuşuyor diye Atiba'ya laf etmekten çekinmem, çünkü ben haklıyım, çünkü haksızlığa uğradım, hakem beni katletti. Siz, daha haklıyken bile milletin ağzına bakıyorsunuz, onlar mı meşrulaştıracak bizi? İşte bu yüzden Beşiktaş ikinci planda kalıyor. Onlar kim olum? Delirdiniz mi? Şike yapan adamlara hesap mı vereceğiz?

Hakikaten herkes kafayı yedi galiba.

Madem "Dışarıya karşı dik duruş" istiyorsunuz, önce kendi taraftarlarınıza sahip çıkın. Bakın bakalım, onlarda en ufak ayrım var mı? Beşiktaş hiçbir zaman despotik bir yere çekilemez, çekilmeyecek.

Ayrıca, her sene şampiyonluk isteyen Beşiktaşlı mı olur la?

Dakta dedi ki...

Sevgili Övünç,

1. ve 2. tekil şahıs kullanacağım ve sana hitap edeceğim. Atiba asmaca oynayan diğer arkadaşlar da üzerine alınsın lütfen.

Sana çirkefleşelim, şerefsiz olalım hep beraber demiyorum. Senin dediğin gibi ligden çekilmeyi falan aklımın ucuna bile getirmem. Dimdik ayakta duracağız, ama looser olmadan. Kendi topçumuzu çakallara yem etmeden.

Dün Beşiktaş futbol takımı Konya'da bir maça çıktı.

Önder Özen bu maçtan sonra şu kelamı ediyo:

''Bitime 6 dakika kala Torje ceza sahası içinde Serdar’a bir faul yaptı. Halis Özkahya penaltıya hükmetti. İlginçti. 30 saniye sonra ise kafayı Atiba’nın parmak ucuna takmış olmalı ki 9.15 m uzaklığı sağlayamıyorum diye ikinci sarı ve kırmızı gösterdi. Oysa Atiba’nın 1 metre yanında Konyalı Recep de 18 yayının üzerindeydi. Onu değil Atiba’yı görmesi ‘9.15’i sağlama’ fikrini çürütüyor. İlginç. Kabze’nin penaltı golü durumu 2-1’e getirdikten sonra başka gol görmedik ve bu üzücü maç böylece bitmiş oldu.

Üzücü mü?

Evet üzücü. Aykut Kocaman her şeye rağmen doğru oyunu oynatmış. Konya ligimizin tempo standardının üzerine çıkmış. Kaybediyor ama çirkinleşmiyor. Ölçüsünü ve saygınlığını koruyor. Ona binlerce tebrikler. Beşiktaş yorgun ama ciddiyetini korumuş. İyi oynamasa da hakkıyla kazanmış. Ancak Özkahya’ya söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bana ilk defa hakem yazdırıyor. Ne diyeyim; üzücü işte.''

Ahmet Çakar ise:

''Cuma gecesi Selçuk dünyanın her yerinde sarı kart olması gereken bir pozisyonda kart görmedi, haftaya derbide oynayacak. Ama dün gece dünyanın hiçbir yerinde böylesine rezillik yaşanmayacak bir pozisyonda ikinci sarıdan kırmızı gören Atiba derbide oynayamayacak.
Aferin hakemler, bravo federasyon.''

Hakemin Beşiktaş'ı doğradığı bir akşamın sonucu takımın bileği yine de bükülmemiş, bizim romantikler atiba asmaca oynuyor. Yahu bırak atiba'yı, adamların amacı zaten bu. Odaklan şu hakeme, bir daha cesaret edemesinler.

Bırak topçu yemeyi, daha 19 hafta var. Bugün bu hakemi yaptığına pişman etmezsek, bizim topçular daha çok yem olacak. Bu 19 hafta bitmeyecek.

Bizim bir yere yanlış geldiğimiz yok, yıllardır aynı yerde duruyoruz.

Ahmet Çakar kadar, 2 senede içimizde kalıp bize sempati duyan Önder Özen kadar bu topçuları savunamayacaksan az kenarda dur sen.

Açık söylüyorum. Bugün hakem kararlarını eleştirip, üzerine ''ya ama atiba'' diye devam eden herkes Beşiktaş'a ihanet ediyor. Bundan sonra oynanacak her maçta kendi topçusunu hakeme karşı ezik çıkarıyor maça. Aklınızı başınıza alın.

Ortada bir ahlaksızlık yok. Ahlaksızlığı savunduğumu nasıl iddia ediyorsun sen ? Atiba'ya ahlaksızlık yaptı diyenin alnını karışlarım.

Taraftar olmak taraf olmaktır. Beceremeyen seyirci olsun. Dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir şekilde benim oyuncum derbi öncesi oyundan atılacak. Buna tepki gösterin deyince ''ahlaksız savunulmaz biz Baba Hakkı'dan böyle öğrendik'' denilecek.

Biz bu hastalıklı kafa yapısından kurtulmadıkça Van deplasmanında voleybol da oynanır, Antalya maçında karete de yapılır.

Kendinize gelin artık.

Sonuç olarak, tutarlı olun.

Hem, "Emre ile Volkan'ı savunuyor yüzsüzler" deyip hem de "Aha bak ne güzel savundular" demeyin.

Ya o beğenmediğiniz Beşiktaşlılık duruşunu sergileyin ya da FB-GS kombinasyonuna geçin.

İçeride başka, dışarıda başka konuşmayın.

Şimdi gelip, "o anlam mı çıkıyor oradan?" demeyin.

Biz, "hakem de hatalı, Atiba da" deyince nasıl ki, "Atiba gitsin, lanet olsun, Beşiktaş'a yakışmıyor, ahlaksız topçu, Emre'den beter, yaşasın Şerefli Şampiyonluklar, Ah o Seba zamanı" anlamı ÇIKARTIYORSANIZ, sizin yazdıklarınızdan da bu çıkıyor.

Artık anlayın, saçma sapan zaman kaybetmeyelim güzel kardeşlerim.

Bu arada, "Atiba'ya ceza vermeyi düşünen Bilic de" Beşiktaş'a ihanet ediyormuş.

Vay babam vay, neler göreceğiz daha.

Bilic de anlamıyor bu işten, o hiç farkında değil yapılanların ama Atiba'ya ceza vermek istiyor, neden? Çünkü gizli, masonik Beşiktaş haini. Evet, anlıyorum.

Bu arada kulübün de sizler gibi düşünüp ceza vermeyeceğine inanıyorum.

Ama Bilic'in arkasındayım ve Beşiktaş'a deliler gibi ihanet ediyoruz.

Herkes ne kadar çok biliyor, herkes ne kadar büyük büyük konuşuyor arkadaş, hayret ediyorum.

Şunu unutmayın, Atiba'yı hatalı görenlere ettiğiniz her laf Bilic'i de bağlamaktadır.

Yani sadece bize değil, Bilic'e de akıl vereceksiniz, hani sizi lider yapan, Avrupa'da fırtınalar estiren hocanıza.

Biraz da o açıdan düşünün, belki onun da bir bildiği vardır, belki -ayıp olacak ama- sizden azıcık daha fazla şey biliyor olabilir.

Bence yine de en iyisini siz bilirsiniz tabii... Sonuçta kimin Beşiktaşlı olup olmadığına karar veren yetkili merci sizlersiniz.

Hey gidi...

Dakta dedi ki...

BeşiktaşkUlan,

Bambaşka pencerelerden bakıyoruz Beşiktaş'a ve hayata. Olur, kabul edilir. Güzellik katar camiaya farklı düşünce yapıları.

Ama,

Bırakın artık şu hamaset edebiyatını. İnternette yazıyorsunuz, kimin ne olduğu belli değil. Ortada Beşiktaşlılık, duruş, biz böyleyiz, halkın takımı vs. vs.

Yeter gına geldi.

Hele hele işinize gelirse, çok beklersiniz... Kim neyi bekliyor yahu... 16 yaşında çarşı beresi takan çocuksu tavırları bırakın artık.

Sen Beşiktaş'ın gücünü hafife alabilirsin. gs yi gözünde büyütebilirsin.

Türkiye'nin en güzel lokasyonundan kovulmaya çalışılan Beşiktaş, kime karşı koyarak buna izin vermemiştir ?

O güçlerinden paragraflarca bahsettiğin camia, nerde nasıl yapmıştır stadını. Elindekinin değerinden olmuş mudur ? Şu an maçına giden 1 taraftarı bile memnun mudur ? Tüm keyifleri kaçmış mıdır adamların ?

Heyecanlanmayın. Abilerinizin, Atalarınızın ortaya koyduğu mertliği ve adamlığı ucuzlatmayın. Sakız ettiniz yıllar harcanıp da yaratılan kültürü ağızınıza. Rakiple didişirken Beşiktaş kültürü, kendi içinde tartışırken Beşiktaş duruşu, hakemi bitirelim diyene ''biz böyleyiz sen bilmiyorsun bizi daha çok beklersin'' ''işte bu halkın takımı''... sanki biz san miguel de doğduk büyüdük de, turistik seyahatteyiz. Hey yavrum be..

schwadorf dedi ki...

@BesiktaskUlan

Gerçekten bravo. Yani şurada yazılan mesajlar ancak bu kadar çarpıtılır. Art niyetli bir hakeme isyan eden Atiba'yı savunmakla Emre Melo gibi her üç hareketinden beşi kusurlu olan pislikleri savunmak aynı şey mi birader yapma gözünü seveyim ya.

Ciddi anlamda şuradaki senin gibi bilinçli ve farkındalığı yüksek arkadaşlara laf anlatmaya çalışmaktan yorulacağımı hiç düşünmemiştim.

Yahu kimse GS-FB taraftarı gibi şerefsizlikleri savunalım demiyor. Kimse aferin GS ve FB taraftarına, ne güzel savundular demiyor. Kimse GS-FB taraftarları 10 numara, bizimkiler 5 para etmez demiyor. Yani nasıl şu anlamları çıkardığınıza bile hayret ediyorum. Bir yandan "Futbolcuya yapılan eleştirilere tahammül edemiyorsunuz" derken diğer yandan taraftara yapılan eleştirilere tahammülsüz olmayın.

Onlar şerefsizliklerini bile savunurken biz en azından hakkımızı korumayı başaralım diyoruz. Hakkımız olandan 1 gram fazlasında gözümüz yok yahu bunu neden anlamıyorsunuz?

Bak Nouma'nın yaptığı ahlaksızlıktır mesela, onu savunmam, ki gönderildiği zaman bir futbolcunun arkasından ağlamayacak kadar büyük yaştaydım, o konuda şüphen olmasın.

Ama Atiba'yı savunmayı Emre'yi Melo'yu savunmakla bir tutarsan tam da renklilerin istediği kıvama gelmişsin demektir. Atiba küfür mü etti, hakeme gay işareti mi yaptı, boğaz kesme işareti mi yaptı, cinsel organını mı gösterdi? Dünyanın neresinde var çizgiye bastı diye kırmızı kart gören futbolcu? Üstelik sağında solunda çizgiye basan 10 tane daha adam varken.

Daha dün ilk mesajımda yazdım Atiba'ya para cezası verilsin ve GS maçı bitene kadar tatile gönderilmesin diye. Zaten adam da gitmiyormuş, yani o "Atiba tatil için kart gördü"cülerin hevesi kursağında kalacak. Hala "Bakın Bilic de Atiba'ya ceza vererek Beşiktaş'a ihanet ediyormuş" demek ucuz kelime oyunu, başka birşey değil.

Bu konudan gerçekten yoruldum ve sizin gibi fikirlerine çok değer verdiğim arkadaşlarla ters düşmek istemiyorum. Bir dahaki maç konusunda görüşürüz.

@Dikta

Gına geldiyse okuma, ben de seni okumuyorum artık mesela.

Sadece cevap verdiğini gördüm, ilk cümlene baktım, cevaba başladım.

Çünkü, "Melo ile Volkan'ı ne güzel savunuyorlar" diyen adamı okumam, midem kaldırmaz. Hele, "İhanet ediyorsunuz" diyecek kadar kendini kaybeden adamla tartışmam, çünkü ikimiz de zararlı çıkarız.

Ha dersen ki, "Ben Beşiktaşlıyım, bu konuda da sinirliydim, haddimi aştım" sabaha kadar seninle tartışırım, çünkü bilirim ki, bir Beşiktaşlı ile konuşmak için haklı ya da haksız olmam gerekmez. Özündeki mevzu fikir alışverişidir.

Ama aksi takdirde yormayalım birbirimizi güzel kardeşim.

Bu kadar basit.

Kal sağlıcakla.

@schwadorf

Abi, Emre ile Volkan'ı "sen savundun" mu dedim?

Arada yazılan mesajlara da bak lütfen, millet çığırından çıkmış vaziyette.

Zaten yeterince abes konuşan insan var, yok yere, tamamen yanlış anlaşılmadan dolayı biz de doldurmayalım burayı.

Yani kendini savunmana - benim kendimi savunmama gerek yok, ben seni anlıyorum ama başkalarını anlayamıyorum.

O yazının seninle bir ilgisi yoktur, senin görüşlerini ayrıca tartışırız ama "yazmadığın bir cümle" için verdiğim cevaba alınma lütfen.

Onlar kendilerini biliyor.

turkkant dedi ki...

@Övünç

Ben şike şaibe yapalım demiyorum ki. Benim kastettiğimi yanlış anladın.

4 sene Fırat Aydınus benim şirketimde çalıştı. Eski hakem Mustafa Kalkandelen sürekli görüştüğüm bir ağabeyim. Her hafta Süleyman Abay'la maç yapıyoruz. Hakemlerin bilinçli hatalar yaptığını düşünmemek lazım, öyle bir şey yok. Bizim dünyamızdan öyle görünüyor, bu kadar davalar, vesaireler açılmışken, her şey bu kadar yüz kamerayla çekilirken öyle bir şeye kim cesaret edebilir Allah aşkına.

Bahsettiğimiz kararları adam zihninde yarım saniyede filan veriyor. O sürede zaten çok bilinçli bir düşünce üretmek zor. O anki konjunktür, toplum algısı filan kararının altyapısını etkiliyor.

Sonuçta romantik, don kişot psikolojisinden sıyrılmak lazım. Adamlar bilinçli olarak Beşiktaş'ı doğruyor olsalar haklısın, ama öyle bir şey yok bence. Hepsi senin benim gibi adamlar, ortalama bir insan ne kadar dürüstse, onlar da o kadar.... Her yaratık gibi güçlü olana karşı şuuraltlarında çekingenlik oluyor. Beşiktaş nüfuz olarak, ekonomik olarak güçlü olursa bunlar da azalacaktır.

Dakta dedi ki...

BeşiktaşkUlan,

Eğer insanların ortak paylaşım içinde olduğu bir platformda yazıyorsan, üstüne biriyle de tartışıyorsan; önce Türkçe'ye, kurallarına ve dil bilgisine hakim olacaksın.

Bunlardan sonra üslup tartışmasına gireceksin.

Senin yaptığın maddi bir hata. Önce bu sorunu aşman gerekiyor.

Tırnak işareti veya parantez içerisinde kullandığın yazılar karşı tarafın ağzından veya kaleminden çıkmamışsa, bu en basit tabirle iftira atmaya girer. Hadi diğer yazılarında abartı var dedik, alttan aldık. Sen tırnak işareti kullanıyorsun, ama üzerine kelime eklemesi yaparak tırnağı kapatıyorsun.

Seninle herhangi bir konu hakkında tartışma yapmamızın kimseye faydası olmaz.

İyi akşamlar sana.

@Dikta

Maddi hatayı düzeltelim, şu rezaleti tekrar verelim;

"Elin oğlu melosuna, emresine sahip çıkıyor yıllardır. Ama biz farklıyız, yıllardır verirler küsküyü eline o zaman.

Senin topçun heryerde itilip kakılıyor. İlk tekmeyi de gelip senden yiyor. Hakem diretiyorsa usul usul susacakmış atiba. Hadi be ordan, elin topçusu hakeme ''(en hafif tabiriyle) gay'' işareti yapıyor, yine savunuyor camiası. Elalemin topçusu hakeme tükürüyor, ayağına basıyor"

Durun hatta yakın çekime alalım;

"elin topçusu hakeme ''(en hafif tabiriyle) gay'' işareti yapıyor, yine savunuyor camiası."

Türkçe'deki kritik kelimelerden birini ön plana çıkartalım;

"Yine savunuyor camiası"

Burada çıkan anlam nedir?

a- Her halükarda savunuyorlar.
b- Her halükarda savunuyorlar.

Başka anlamı yok, ikisi de aynı. Daha güzel bir şey söyleyelim mi?

"Yazının ruhu" diye bir şey vardır, belki bilirsin.

"Elin oğlu melosuna, emresine sahip çıkıyor yıllardır. Ama biz farklıyız, yıllardır verirler küsküyü eline o zaman. "

Buradan ne anlam çıkıyor peki? "Eğer sahip çıkmazsan kaybedersin"

Örnek gösterilenler kim?

Emre ve Melo.

Yani onlar açık açık takdir ediliyorlar. Bu adamlara sahip çıktıkları için kazandıkları ima ediliyor.

Maddi değil, burada epey büyük bir manevi hata var. Haberin olsun.

Güle güle.

turkkant dedi ki...

Aslında hakem psikolojisini anlamak çok zor bir şey de değil.

Bir insan neden hakem olur? Biraz para, ama öyle kayde değer bir para da kazanmıyorlar. Daha çok göz önünde olmak. Seyredilmek, ün, statü vesaire...

Bu adamın psikolojisini en çok ne etkiler? Tuttuğu takım mı? Alakası yok. Maç yönetememesi. Haliyle verdiği kararlar kariyerini ne derece tehlikeye atıyorsa, o kararı almakta o derece çekingen kalacaktır. Bunun başka bir açıklaması yok.

Bülent Yıldırım gibi hakemlerde bunun iyice ayyuka çıktığını görüyoruz. Daha bu adam daha böyle üst klasman hakem olmadan yıllar önce, tanıdığım bir hakem hocası bunun gözlemcisiymiş, adam maç öncesi buna suni methiyeler, hani bildiğin satışçı ilişki kurma teknikleri filan uygulamaya kalmış:), hiç sevmem samimiyetsizin tekidir demişti. Eh adamın zaten hali de ortada...

Adsız dedi ki...

Beyler

Bence Atiba tartışmasını burada keselim. Bariz şekilde ikiye bölünmüş bir blog takipçisi grupları da yok zaten. Bu tarz ayrı düşünceler normaldir; nitekim bazı spor yazarları ve eski hakemler burada bazı yazarların benzerini söylerken, aynı şekilde yine bazı spor yazarları ve eski hakemler de diğer yazarların benzerini söylüyor.

@Vivarte

Olaya ilgisi yok ve "Zaten sadece GS değil, FB maçı öncesinde de Töre ile benzer bir olayı yaşadık. Ki, 30 yıldır süregelen bir konudur bu; ne bu yıl ne de son 10 yılın konusu" derken, sportif anlamdaki işleri bahsetmiştim. Beşiktaş ve renkliler konusu ta MAF'lı zamanlarda da vardı, belki bilmediğimiz daha öncesinde de.

Yoksa kulüplerin devletle ilişkisi hep vardı hep de olacak; bu sadece bizde de değil dünyada genelde böyle. Bu tür çabalarsa genellikle vergi borcu, arazi tesisi vb işler için yapılıyor. Bilgili zamanında 3 İstanbul kulübü de devlete başvurup vergi borçlarının önemli kısmını sildirmişti mesela. Bilgili burada kısa vadeli düşünüp diğerlerine göre çok daha az olan borcu sildirmek adına bana göre stratejik bir hata yapmıştı orası ayrı.

Dakta dedi ki...

Bak sana diğer örnekleri de vereyim. Bunlara da yakın plan yap. Belki en sonunda hata kimde diye sorarsın.

Uruguay dünya kupasında rakibini ısıran oyuncusunu havaalanında karşılıyor. Ulusal kahraman gibi. Yine savunuyorlar.

Roy Keane ve Cantona yıllarca, bulundukları periyodun açık ara lider camiası tarafından korunuyor. Arsız çocuk kontenjanı tanınır Ferguson tarafından. Yine savunuyorlar.

Paul Gascoigne 7 senelik sorunlarla ve sansasyonlarla dolu Newcastle-Tottenham kariyerinden sonra, rekor fiyata italya'ya gidiyor. Ada'ya dönüyor, 3 transfer yapıyor. 10 senede 15 milyon poundun üzerinde bonservis ödeniyor Gazza'ya, seneler 1992-2002. 250 üstü maça çıkıyor. Yine savunuyorlar.

Gattuso yapmadığını bırakmıyor, 15 sene Milan da oynuyor, kaptanlık yapıyor. Rakip hocaya kafa bile atıyor. Yine savunuyorlar.

John Terry. Heralde neler yaptığını herkes biliyor. Yine savunuyorlar.

Patrick Viera. Kırmızılar, tekmeler ve ayak kırmalar. Yine savunuyorlar, yetmiyor Juve-Inter-Man city transferleri yapıyor.

Bu kadar örnek yeter. Biraz fb - gs ekseninden kaysın şu konu diye yazdım; yoksa uzatmaya niyetim yoktu.

Bu camiaların hepsine, Urugay'a da topluca ülke olarak giydirme seansına başlamanı bekliyorum.

Emre-Volkan-Melo üçgenini savunan adam, başta reddediyor, sonra gerçekler suratına çarpılınca, "ama bak bu örnekler de var" diye sağdan soldan adam getiriyor. -Maddi hata var-

"Bu ne yaman çelişki anne?"

Hiç boşuna çırpınma, demagoji yapmana izin vermeyeceğim.

Sen daha Emre ile Volkan'ın hikmetini çözememişsin. Sanıyorsun ki, onlar bunları yaptıkları için sevilmiyorlar.

Hayır, ceza almadıkları için sevilmiyorlar. O verdiğin örneklerde cezasını çekmeyen tek bir futbolcu var mı? Hangisi küfür etti, kafa attı da cezasını almadı?

Biz buna isyan ediyoruz. Mesele bu zaten. Emre ile Volkan'ın derin bağlantıları ile kayrılmasına, terör estirmesine, futbolda dokunulmaz adam olmalarına kızıyoruz. Cezalarını ver, sonra yine yapsınlar, benim işime gelir kardeşim. Ama FB ile GS barındırır mı onları? Hayır, cevap bu kadar basit.

Yoksa Emre'nin hareketinden bana ne? Yapsın ki atılsın ama atamıyorsan, onları yaptığı an haksızlık oluyor. Ama işte senin gibiler, elmayla armudu ayıramıyor. Emre-Volkan-Melo üçlüsünü haklı çıkarıyorlar, istedikleri gibi hakem yönlendirmelerine, futbolu katletmelerine, Türkiye'yi batırmalarına "caizdir" fetvası veriyorlar.

Çünkü "Türkiye böyle, biz de kuralına göre oynamalıyız" mantığını savunuyorlar. Hayır kardeşim, adalet gelecek bu ülkeye, ondan sonra isterse at koştursun sahada, cezasını çeksin bana yeter. Yoksa kimse ahlak bekçisi değil burada.

Onlara sahip çıkıldığı için bugün FB her maç penaltı kazanıyor, hiç eksik kalmıyor. Bunun da bağlantısını kuramıyor musun? Adamlar bunu yapsın diye tutuyorlar onları, o yüzden sahip çıkıyorlar. Adaletsizlikten en çok canı yanan takımın taraftarısın, hiç mi zoruna gitmiyor, onları böyle futbolcularla aklamaya çalışmak?

Sonra da Atiba gibi bir adamı -eleştirsem de melek gibi adamdır- bu heriflerle aynı kefeye koyuyorsun.

Ben daha sana ne diyeyim.

Uruguay halkı ile mutluluklar...

planck dedi ki...

dakta,

işte tam da bu verdiğin örneklerden dolayı beşiktaşın ikon olmuş futbolcuları, hakkı babadır, şereftir, rızadır, şifo mehmettir ama sergen değildir.

atibanın hatalı olduğunu söyleyenleri eleştiren arkadaşlara soruyorum. öncelikle alınacak tavrın takıma, klübe etkisine bakarak hareket etmek gerektiğini düşünerek cevap verirseniz sevinirim. ülkede hakemlerin durumu belli, bizim hakemlerin üstündeki etkimiz belli ve kısa vaade de bunların değişmesi, lehimize dönmesini geçtim normalleşmesi olası değil. tff, mhk, ligtv üçgeninde dönen ülke futbolunda beşiktaşın konjekturel durumunu göz önüne alırsanız gs gibi ortamı germek, emre gibi hakeme diklenmek, diğer takımlarla aynı durumdaymışız gibi oynamak takıma yarar mı getirir zarar mı? biz fırsat verirsek her maçın samsun maçına dönmeyeceğini mi sanıyorsunuz veya beşiktaşlı "büyüklerin" olaya el koyacağını mı sanıyorsunuz?

benim cevabım zaten sorudan belli. konjekturel durum budur, şartlar değişinceye veya değiştirecek fırsatı bulana kadar takımı buna göre yönetmek gerekmektedir. elbette gerektiğinde hakeme diklenilir, elbette futbolcunu ezdirmezsin ama hakeme de haklıymış gibi kendini savunacabileceği fırsatlar vermezsin. bu yüzden böyle saçma durumlarda ayağını 10 cm geriye alırsın. 2 sene şampiyon olursun, avrupada yarı final oynarsın, futbolda harbiden artık bir ağırlığın olur, milli takımı senin topçuların taşımaya başlar, trnin avrupadaki gururu olursun o zaman işler değişmeye başlayabilir. fakat bunlar oluncaya kadar mevcut duruma göre hareket edersin.

theotheo dedi ki...

bunları boşverin de asıl maça gelin. bırakın ya birader. sanki atiba değil messi ak lan. messi olsa barcelona bu kadar tantana yapmaz arkadaş geçin. atibanın yerine koyucak adamın yoksa git intihar et ak.

bu maça töre sosa ba bomba gibi hazırlanmalı. bu 3 oyuncu kilidi çözecek oyuncular ama bu fizik gücüyle oynayamazlar 1 hafta boyunca ölümüne çalışmaları kondisyon yüklemeleri gerekiyor. eğer beşiktaş bu maçı kaybeder veya berabere kalırsa bu ligi 3.bitirir çok net.

theotheo dedi ki...

şuna dikkat çekin. diyolarki gs nin en kötü zamanı diyolarki fbnin en kötü zamanı diyolarki beşiktaşın en iyi senesi. e amk adama sormazlar mı kaç puan fark var diye. feneri gsyi yendinmi diye.

eline fırsat geçti yenersen çıkarsın kaybedersen düşersin.

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.

Bu post'un altını uzun uzun yazılarla, sonu gelmez cevaplarla, gereksiz yere doldurduğum için tüm Beşiktaşlı arkadaşlarımdan, samimiyetle özür dilerim.

Fakat bazı kişilerin yazdıkları kabul edilemez yazılar -Beşiktaş'a ihanet gibi- sonucunda, haliyle tahammül edemedim ve haddinden fazla laf söyledim, yazı yazdım, blogu yok yere işgal ettim. Buna hakkım olmadığını biliyorum.

Değerli vaktinizi aldığım için kusura bakmayın.

@jamessneijder'i dinliyor ve kendi adıma, ne cevap gelirse gelsin tartışmayı sonlandırıyorum.

Artık GS maçını konuşma zamanıdır.

Bu arada, @@schwadorf'a tekrar belirteyim, o yazılarda asla seni kast etmemiştim. Yanlış anlaşılmayı bir kez daha düzeltmek istedim, böylesi içime sinmedi. Blogta yazar olması için adını verdiğim, yazılarını okumaktan keyif aldığım insanlardan birini kırmak istemem.

Tekrardan kusura bakmayın lütfen.

GS maçı postunda görüşmek üzere.

Bence de bu konu kapansın abi , birbirimizi gereksiz ikna etmeye çabalıyoruz , iş daha fazla kırıp dökmeye gelmeden noktayı koymak gerek .

Önümüzdeki maçlara bakalım.

Bu arada aynı futbol takımı gibi basketbol takımımızda Konya'dan berbat bir oyunla galibiyet alarak dönmeyi başardı. Onlarıda tebrik ediyoruz .

Adsız dedi ki...

@BeşiktaşkUlan

Kendi adıma dışarıdan gerilim kokan ama aslında öyle olmayan yorumlara rağmen bu tartışmayı yararlı buluyor ve GS maçı postundan önce de yazmanı bekliyorum kardeşim. Kusura bakacak bir konu da yok, öyleyse ben dahil birçok arkadaşın da öyle demesi gerekli :) Yok birbirimizden farkımız. Bence gittikçe aktif hale gelen blog ortamında alışma sancıları bunlar. Ayrıca kişisel olarak gayet objektif kriterlerle seni de yazar olarak görmek isterim.

@Dakta

Bu tartışmayı sonlandırıyoruz ama bundan sonra konu çok :) Yorumlarını sürekli görmeyi umuyorum.

Not: Cidden söylüyorum, blogdaki basket postundan sonra son Konya maçını yakinen takip ettim. Basketbol konusunda çok şey bilmesem de özellikle son çeyrek bayağı heyecan verici oldu. Bu vesileyle basket postu açanlara sonsuz teşekkürler.

planck dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Dakta dedi ki...

planck,

Beşiktaş şifo'dur. Aynı zamanda sergen'dir. Ne şifo ne de Beşiktaş bize yutturulmaya çalışıldığı gibi naif değildir. Alttaki resme bakmanı rica ediyorum, bugün herhangi bir topçu yapsa tefe koyup sözleşme feshettirmişti hastalıklı bünyeler.

http://cdn.listelist.com/wp-content/uploads/2013/08/gordonu-nah-alirlar.jpg

Bundan sonra yazacaklarım sana hitaben değil planck.
Neyse ki Beşiktaş'ın aklı başında, camiayı ayakta tutacak insanları var da Konya'ya uçak koltuğu kalmıyor, Lpool'a sefere hazırlanıyoruz.

Üslup yerlerde, çarpıtma diz boyu.

Öğrenilmiş 3 tane kalıp, konu ne olursa olsun bunlar ortaya seriliyor.

Laf kalabalığı ve saygısızlık.

'pozisyon dışarda allah belanı versin' kafasından tribününü nasıl kurtarıyorsa bu camia, demirörenden 8 senede güc bela nasıl kurtulduysa, hastalıklı kongre yapısı nasıl temizleniyorsa; içine işlemiş bu looser bünyeden de kurtulacak. Ama öyle ama böyle. Halep oradaysa arşın burada. Kongre salonlarında da, Beşiktaş tribünlerinde de bu değişimi yaşıyoruz.

20 senede 3 şampiyonluk var. Öyle yalandan Beşiktaş duruşu muhabbetleriyle kupa iadeleri, paf takımla çıkarız manevraları prim yapmayacak artık. Buna izin vermeyecek Beşiktaş camiası bir kez daha.

Dün Töre'ye, bugün Atiba'ya, yarın Veli'ye. Kimin üzerine oynuyorlarsa hepsine sahip çıkacağız. Bu çocuklar da bize özlediğimiz Beşiktaş'ı geri verecek.

90ların Beşiktaş'ı dönüyor. Dışardaki düşmanlara, içerdeki saf seyircisine rağmen.

Dakta dedi ki...

james sneijder,

Benim tarafımdan da son postumla beraber bu konu kapanıyor diğer arkadaşlar gibi. 5 oldu sanırım yazdığım yazı. Bu kadar yazıda anlatmışımdır kelamımı.

Bundan sonrası için, dayanamayıp müdahil olacağım konu olursa yazar çizeriz. Dolu ve faydalı yazan bir çok arkadaş var.Gördükçe mutlu oluyor insan. Yeni bakış açıları kazandırabilmek önemli olan, farklı konularda görüşmek üzere.

Emre Toraman dedi ki...

UEFA Kupası'ndaki rakibimiz Liverpool evinde Swansea ile oynuyor şu anda arkadaşlar. Swansea kadro kalitesi olarak bize yakın bir takım denebilir. Liverpool'un oyun anlayışı açısından ölçü olabilecek bir maç olabilir.

Bir de küçük bir müjde vereyim, yorumlara like/dislike koyma olayına biraz göz attım. Olabilir bir durum gibi görünüyor. Şu anda bir test blogunda deniyorum, olursa buraya da eklenebilir.

can dedi ki...

Vay be bloga can geldi hakikatten! Arkadaslar tartismayi kisisellestirmeyin, kontrolsuz hareketlerle blogdaslari sakatlamayin, onumuzde derbi var.

can dedi ki...

@ Emre Toraman
Like/dislike cok eglenceli olur. Hevesle bekliyoruz.

schwadorf dedi ki...

Emre, şu mobil sistemlerle ilgili problem çözülebilir birşey midir? Arada sırada görüyorum, bazı arkadaşlar mobilden okuduklarını/yazdıklarını söylüyorlar ama nasıl beceriyorlar bilemedim. Ben iOS'ta Safari'den de girsem Chrome'dan da girsem sayfanın yapısı bozuluyor, herşey birbirine giriyor, okumak da yazmak da mümkün değil. Şu an baktığımda mesela Konya maçının karnesiyle basketbol post'u birbirine girmiş durumda.

Like/dislike butonları konusunda emin değilim. Bu butonlar yorum çeşitliliğini azaltıyor gibi geliyor bana. İnsanlar fikirlerinin gerekçelerini yazmaktansa butona basıp geçiyor. Tabii ben bu işin sadece kullanıcı kısmındayım. Websitesi yöneten arkadaşlar bu konuda çok daha fazla bilgi sahibidir.

@BesiktaskUlan

Benim açımdan hiçbir sorun yok. Aynı veya karşıt fikirlerde olduğumuz birçok konu olacak. Gelip yüzüme küfretmediğin sürece ben öyle kolay kolay kırılmam, takma kafana. :) İkimiz de Beşiktaş'ın iyiliğini tartışmak için buradayız, zaman zaman gidiş yollarımız farklı olabilir.

BesiktaskUlan dedi ki...

GS maçını bekleyemedim, çünkü çok sevindiğim bir gelişme yaşandı.

İşte Beşiktaş'ın futbolcusu budur;

Atiba hatasını anladı ve özür diledi;

"Dün akşamki olayda hayal kırıklığına uğrattığım taraftarlarımızdan, takımımdan ve en önemlisi takım arkadaşlarımdan özür dilemek istiyorum. BU BİR HATAYDI ve TEKRAR YAŞANMAYACAKTIR. Pazar günkü derbi maçı kaçıracağım için tüm samimiyetimle çok üzgün olduğumu belirtirim ve herkesin şunu bilmesini isterim ki takımımın hak ettiğimiz üç puanı kazanması için tüm desteğimi vermek için orada olacağım."

http://haber1903.com/n-2233-atibadan-torku-konyaspor-maci-sonrasi-ilk-aciklama.html

Gurur duyuyorum bu çocuklarla.

Başta ona hatasını anlatan Bilic olmak üzere, bu duruşu idrak eden Atiba ve tüm takım arkadaşlarına teşekkür ederim.

Bundan sonra ceza verilmesi ayıp olur. Bütün istenilen buydu, kimse asılmadı, kimse kesilmedi ve Beşiktaş dimdik biçimde ayakta durmaya devam etti.

İşte Beşiktaş bu yüzden asla yıkılmayacak. Çünkü Beşiktaş sonuna kadar haklı, çünkü Beşiktaş herkesle konuşacak kadar akıllı.

Beşiktaşlılık ölmez...

Meseleyi nasıl da güzel kapattılar.

Bu sene şampiyon olacağız, kimse merak etmesin!

Emre Toraman dedi ki...

@schwadorf

Ben Firefox kullandığım için farketmiyordum mobil sistemlerdeki problemi. Şimdi Android'in kendi browserından girerek gördüm. Bir bakmaya çalışırım. Ancak kesin söz veremiyorum. Şimdilik Firefox'tan girmeyi bir deneyebilirsiniz.

like/dislike konusuna gelince ben de hiç emin değilim aslında. Yeni fikirleri olan arkadaşları tembelliğe itebileceği gibi zaten söylenmiş olan fikirlerin tekrarını da engelleyebiliyor. Daha önce bir arkadaş isteyince araştırması hoşuma gitmişti konuyu, o yüzden araştırdım, denedim biraz :) Olsun/olmasın diyen arkadaşlar fikirlerini belirtirse ona göre davranılabilir. User experience uzmanımız yoksa da fikir belirtebilen userlarımız var en azından :)

Emre Toraman dedi ki...

Ayrıca her ne kadar loser gibi görülebilse de başarı uğruna güzel insanlığımızı kaybetmeyen Bilic ve Atiba'ya ben de kendi adıma teşekkür ederim.

Bu sesimiz çıkmıyor, sönük kalıyoruz muhabbetleri Seba'yı göndermeye kadar gidebiliyor biliyorsunuz ki. Romantik olarak değerlendirilebilir ama ben Gandhi'nin, Don Kişot'un, Dalai Lama'nın kaybettiği şeyleri kaybetmeye, kazandığı şeyleri kazanmaya razıyım bir taraftar olarak. Bu beni seyirci yapmaz.

Hukuksal boyutlarda hak aramaya sözüm yok ancak çığırtkanlıkla, masaya yumruğunu vurmakla, masaya çıkıp tepinmekle varılacak nokta "Başımız dimdik yürüyoruz çünkü boynumuza kadar bokun içindeyiz" oluyor er geç.

Unknown dedi ki...

@Emre Toraman

Aynen öyle abi. Dik durun çıkın haksızlıkları anlatın diyorsun, bir bakmışsın başkan F.O. da tehditlere başlıyor. Öyle olmazsa şöyle yaparız, bizim sabrımızı sınamayın falan. Yöneticiler o işin ayarını tutturamıyor. Önder Özen gibi mala bağlamadan çıkıp bu haksızlıkların eleştirisini yapabilecek bir adam yok sonuçta yönetim içerisinde.

yilmaz dedi ki...

atiba tartışması bittiğine göre yokluğunda ne yapmalıyız bir iki kelam etmek lazım.

Benim idealimdeki sistem zaten

--------dmf--------
----sosa-ozzie-----
töre ---------olcay
--------ba---------

şeklinde. Ama itiraf etmek lazım ki veli orada tek başına çok riskli. Ve biz bu oyunu oynamayı öğrenemedik. 3 farklı alternatif var ve yukarıdaki dizilim en düşük ihtimal

Birincisi necip-veli ortasahası önünde sosa,
İkincisi veli-sosa +ozzie, ya da veli-ozzie + sosa

Ben birinci ihtimali kullanacağını düşünüyorum. Atiba-veli kalitesini alamayabiliriz belki ama necip'inde çok acayip bindirme ve koşuları oluyor zaman zaman. Belki şans bile olabilir bizim için. Atiba bu konuda daha standartları olan bir oyuncu. Çok uzun süredir ceza sahasına girmiyor

Coolio dedi ki...

@ökkeş sarıtürk
Fikret Orman FB maçından önce çıkıp tehdit etmedi mi? Peki sonra FB maçında ne oldu? Dünya üzerinde görüp görebileceğiniz en kötü hakem performansı, bizim aleyhimize.

-Yeterli lobiyi sağlamadan çıkıp tehdit ettiğimizde otur oturduğun yere diyerek pişman ediyorlar.
-Yeterli lobi nasıl sağlanır?
En temel etken taraftar sayısıyla. Yani ülkemizdeki futbol çarkını döndüren ekonomik faktörlerin (ligtv) karar almasında etkili olacak bir taraftar sayısı.
-Peki, taraftar sayını nasıl arttırısın?
Şampiyonluklarla, spekteküler oyuncularla.
-Nasıl şampiyon olursun?
Güçlü ekonomik yapı ve güçlü lobi.
-Peki bizde ikiside yoksa ne olucak?
Bu kısır döngüde yol alacağız yıllarca ama doğru anı bekleyceğiz. Renklilerin kötü olduğu (sadece ellerinde lobilerinin kaldığı), aynı zamanda bizim iyi olduğumuz (ve diğer camialardan sempati duyulduğumuz) bir sezonda deli gibi şampiyonluğu kovalayarak.

Tam da bu sezon o sezondur. Birçok aklı başında renkli taraftar bu çirkin düzenden bıkmış durumda ve kendi maçlarını takip etmiyorlar, bizim oyunumuzu ise takdir ediyorlar (Sempati). Kendi takımları kötü durumda hem maddi hem oyun olarak. Biz ise doğru oyuncu, antranör, yönetici ekibiyle kurduğumuz sinerji ile iyi durumdayız (oyun). Geriye bir tek deli gibi şampiyonluğu kovalama kısmı kalıyor, hakemlerin ve fedarasyonun moral bozucu işlerine karşın. İşte orada iş taraftara düşüyor. Nasıl bir şanssızlıktırki en yaklaştığımız sezonda stadımız yok. Ama bu engel olmamalıdır. Her oynadığımız stadı doldurup, doğru destekle bu oyuncular karşı takımları parçalarlar. Kendilerine güven daha da çok gelicek ve daha da çok isteyecekler. Dolu tribün, doğru destek ne kadar önemli anlatmama gerek yok elbette. Ama kalan son parçayı da bizim tamamlamamız gerek.

Yorum Gönder

Ara