.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

3 Kasım 2014 Pazartesi

Karne: Beşiktaş 0 - 2 Fenerbahçe




9 Yorum:

Barreto dedi ki...

Kafalar serinlemiş olmalı.
Sosyal bilimlerde bilhassa organizasyonlarla ve kurumlarla ilgili “resilience” diye bir kavram var. Türkçesi “esneklik” olmakla birlikte, içinde yıkıcı olaylara mukavemet gösterme, düştüğü yerden çabucak kalkabilme, krizleri fırsata çevirebilme, değişen koşullara ayak uydurabilme gibi hususları barındırıyor.
Beşiktaş da bir organizasyon olarak (yönetim-hoca-oyuncular ve hatta taraftarı bir bütün düşünürsek) ciddi bir “resilince” zaafiyeti içinde. Bu zafiyet Cem Papila travması ile başladı, Demirören ile zirve yaptı ve hala devam ediyor. Yiğit düştüğü yerden kalkamıyor bir türlü.
Her sezonun ayrı travmaları var. Kaybedilen derbiler ve aleyhimize yapılan hakem idareleri ve federasyon kararları, bu problemi giderek derinleştiriyor.
Beşiktaş’ın her düzeyde hatasıza yakın biçimde yönetilmesi gerekiyor. Son iki sezona baktığımızda yönetim, hoca, oyuncular ve taraftarın hatalarını sayarsak listenin çok kabarık olacağını görürüz. Yazmıyorum tek tek. Bu noktada yönetim ve Biliç’e çok iş düşüyor.
Takımın çözülebilecek temel sorunları giderilemedi, azaltılamadı. Taraftar sadece takımını destekleme derdinde olsaydı, politize algılanacak işlere bulaşmasaydı belki bugün bu kadar derin bir stat sorunumuz olmayacaktı. Sadece Beşiktaş…
Yönetim çok hata yaptı. Son ve en can alıcı hatası nerdeyse iki yıldır devam eden ve bas bas bağıran sağ bek transferidir. Herkesin rakibin zaaflarına göre taktik belirlediği bir zamanda en zayıf halkanız kadar güçlüsünüz.
Oyuncuların hataları belki de en az sayıda olanıdır. Ama onlar bile bir sezonunuzu bir hatalarıyla heba edebiliyorlar.
Bu koşullar içinde, ülkenin futbol mezbeleliğinde, Biliç üzerine karabasan gibi çöken adil(!) futbol yönetiminin de etkisiyle, kendi payına düşen hataları rahatça yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Bu manzaranın içinde işini en kusursuz yapmasını beklediğim kişi Biliç. Çünkü Biliç’in bunu başarabileceğini düşünüyor(d)um. Kulüp yönetimi, oyuncular ve taraftarın kusursuzluğa yaklaşmasına imkan yok. Onlar hata yapacaklar hep hata olacak. Ama Biliç bu kadar hata yapmasın lütfen. Elbette gidip Federasyonun önünde pankart açmayacak bu onun görevi değil. Onun görevi doğru adamlarla sahaya çıkmak doğru diziliş doğru oyun planı belirlemek. Oyuncularının psikolojik mukavemetini artırmak.
İhtiyacımız olan birinci şey camianın bütünleşmesi dayanışması öncelikle. Yönetimin seferberlik ilan etmesi, elindeki her imkanı ve aracı anti-BJK ve anti-futbol lobisini ve etkilerini ifşa etmek için kullanması gerek. “No to racism, no to unfair play.” Oyuncuların her uzatılan mikrofona sahada ve ligde adalet istiyoruz lafıyla cevap vermeye başlaması, hocanın her konuşmasında adalet vurgusu yapması. Beşiktaşlı yazarların da adalet meselesini sürekli gündemde tutması ve Türk futbolunun batışını haykırması gerek.
Tüm bunlar olurken, ama bir yandan da Biliç saçma sapan taktik hatalar yapmasın lütfen. Şu adamın başarılı olmasını “insaniyet namına” gerçekten gönülden istiyorum.
Başa dönersek, aslında bu “resilience” meselesini halletmek için teorik çözüm çok basit, “daha iyi bir yönetim, daha iyi bir hoca ve daha iyi bir oyuncu kadrosu ve daha iyi bir taraftar topluluğu.” Daha büyük(etkili) iş adamları ve basiretli yöneticilerden oluşan bir yönetim, daha iyi bir hoca: hem hırslı hem kariyerli, kadroya Demba Ba düzeyinde 3-4 oyuncu takviyesi, ve 35 bin kombine satın alan taraftar. Bunlar kısa sürede, 1-2 yıl içinde olamayacağına göre, yapılacak tek şey bugünden itibaren her Beşiktaşlının minimum hatayla hareket etmesi.

alper dedi ki...

Bana maçı hakemini söyle sana maç sonucunu yazayım..Bir alttaki postta Başakşehir maçına Özgür Yankaya verilirse anamızı belleyecekler Barış Şimşek verilirse kerhen de olsa 3 puan hediye edecekler demektir diye yazdıydım..

Kardemir Karabükspor-Galatasaray: Barış Şimşek

Fenerbahçe-Çaykur Rizespor: İlker Meral

Trabzonspor-Torku Konyaspor: Özgür Yankaya

İstanbul Başakşehir-Beşiktaş: Cüneyt Çakır

FB,GS ve Trabzon bu hafta sahaya değil 11 8 kişi çıksa bu hakemlerle gökten meteor vs yağmadığı sürece 3 puanı alır..Bize yine sikik bir hakem vermek süretiyle hakemsiz ,varsa gücünüz kuvvetiniz Olcaysız G.Töresiz yenebilirseniz yenin denmek istenmiş.
Hadi hayırlı işler..

Coolio dedi ki...

@alper

Aynen son cümlene katılıyorum. Nötr bir hakemle kozlarınızı paylaşın demişler. Gerçi onlara göre nötr bir hakem olabilir ama bana göre kötü bir hakem. Aktif olanlar arasında benim beğendiğim bir hakem vardı o da Fırat Aydınus idi ama onu da bitirdiler.

Neyse, Partizan maçında skoru yakalar yakalamaz (en az iki fark çünkü bir fark yetmiyor bizimkilere) Başakşehir maçının kadrosuna dönmeli Bilic. Yani Olcay ve Gökhansız bir kadroya/taktiğe dönmeli yoksa Başakşehir maçında sudan çıkmış balığa döneriz.

Ayrıca geçen maç hakkımızın yendiğini düşünen oyuncular Başakşehir maçında işi abartacaklar, sert oynayıp hakeme bol itiraz edecekler ama Cüneytte sağolsun kartlar konusunda bize karşı çok bonkör olduğu için yine bir sürü oyuncu kaybedeceğiz diye düşünüyorum.

Bu kadar yabancı hayranlığı olan bir futbol liginde ve bu kadar kötü hakemler varken dışardan niye hakem getirmiyoruz diye sorulabilir ama bunun tek bir cevabı var: amaç hakemlerin adil maç yönetmesini sağlamak değilki zaten! Amaç renklileri kollamak dolayısıyla yabancı hakem, düzgün Türk hakem maalesef olamaycak hiç. Ama eğer olsaydı Tottenham maçındaki Alman hakemi tek geçerdim.

planck dedi ki...

Markusun licktvdeki yorumlarından sonra yabancı hakemlerin sorunu çözebileceğini düşünüyor musunuz hala yahu?

@barreto, güzel yazı kardeş.

Bence de Partizan maçına direkt Başakşehir 11'i yazılmalı. Partizan evindeki gibi değil daha bir Başakşehir gibi oynayacaktır bu maçı. Maç önemsiz diye söylemiyorum ama zaten hamle şansın da fazlasyıla olmuş olacak. Ayrıca Partizan'a karşı yapılamayanın Başakşehir'e karşı yapılması zaten imkansız görünüyor. En azından Partizan maçından sonra arada farklı bir analiz yapma imkanı doğar işler ters giderse.

"Bizi Şampiyon yapmazlar " kısmı artık doğal reaksiyon oldu . Takım yapısıda buna müsait . Fazla fark yaratan adam olmadığını da göz önüne alırsak bir de motivasyon düşünce , geçmiş olsun ...

alper dedi ki...

Bugün L'Pool'dan 8 yememizin 7.yıldönümü..9 atalım Partizan'a..Has kadro tam kadro çıkalım deli gibi önde basalım..

https://twitter.com/lfc/status/530278572897103872

Barreto dedi ki...

Pazar günü oynuyoruz Başakşehirle. Dinlenmek için pek zaman yok. O nedenle Başakşehir onbirini hırpalamamak gerekir bence. Ben olsam bol rotasyon yapardım.

Partizan için;
Cenk; Ümit-Sivok-Atınç-Motta; Olcay-Veli-Sosa-Töre; CenkT. - Pektemek

Başakşehir maçına ise;

Cenk; İsmail-Pedro-Ersan-Motta; Kerim-Atiba-Oğuzhan-Sosa; DembaBa - Pektemek

Barreto dedi ki...

Yalnızca birini kazanabileceksek, Başakşehir maçını kazanmayı tercih ederim. Hocaya ve takıma bugün sonsuz kredi veriyorum. Fark yeseler bile sorun yok, eleştiri yok.

YSY dedi ki...

Bu maç başakşehir maçı için önemli. Başakşehir maçı ligin kalanı için önemli. Safları sıklaştırın bu ikisini almamız lazım.

Yorum Gönder

Ara