.

.

.
Ekşi Beşiktaş. Blogger tarafından desteklenmektedir.

.

.

26 Kasım 2014 Çarşamba

AL C5 / Asteras - Beşiktaş


Perşembe / 22:05 / Manuel Jorge de Souza (POR)

Hakem hakkında bilgi: Souza, uluslararası arenada 8 yıldır boy gösteren, fakat üst kalite maçları yönetmeyi henüz başaramamış bir hakem. Maç başına takımlara ikişer sari kart gösteren, penaltı konusunda cömert fakat kırmızı kart konusunda daha çekimser gözüküyor.

Sakatlığı bulunan oyuncular: Tolga, Uğur, Sivok.

68 Yorum:

Unknown dedi ki...

Bu saat olmuş yazan çizen yok.

Sıkıntıya sokmadan vur geç Kartal'ım.

Batistuta35 dedi ki...

0-2 alırız. Umarım Demba ba, atiba dinlendirilir. Kadro;

------Cenk-----
Serdar-pedro-atınç-ismail
-----veli-necip------
-------Sosa--------
Gökhan-------Olcay
------Mustafa-------

Coolio dedi ki...

Tam rotasyon maçı dediğiniz gibi ama Bilic'in ben çok rotasyona gittiğini görmedim.. Bir de gollere başlamış Ba dinlenmek istemez seriye devam etmek ister.. Ama yinede Atınç, Cenk, Mustafa, Ümit, beğenmesemde İsmail oynamalı biraz..

Unknown dedi ki...

Yapmayin beyler nasil rotasyon maci, kaybedersek, son mac Tottenham'la oldugunda, gruptan cikamama ihtimalimiz var ve az da bir ihtimal degil. En az beraberlik lazim, riske etmemek lazim. Hatta grupta su ana kadarki en onemli macimiz (Istanbul'daki beraberlikten oturu)

Emre Toraman dedi ki...

sezon sonunda basariya gidecek bir gol sayisini yakalayabilmek icin mustafa pektemek'ten kenar forvet mevkisinde olcay kadar, hatta olcay'dan daha fazla katki almak lazim. sadece demba ba'nin yedegi olarak sahne almasi yetmez. gecen sezon 2. devreden beri bambaska bir futbolcu oldugunu soyluyordu bilic. umarim sahne alir bugun. bu sikisik periyodu formda gecirmesi buyuk katki saglar.

Basar dedi ki...

0-2 alırız, goller ilk yarıda gelir, ikinci yarıda idman maçı olur

Basar dedi ki...

Motta yerine İsmail, Kerim yerine Olcay, Necip yerine Franco oynayınca doğal rotasyona girmiş oluyoruz zaten. Pektemek'ten kenar forvet yerine 2. Forvet görevi istemek daha faydalı olur. Keşke 4-4-2 oynasak.

Adsız dedi ki...

Ümit Karaal'i 1 maçta, yer kamerasından çekilen A2 görüntüleriyle olsa da izledim. Bana göre potansiyeli İsmail'den daha fazla. Bilic ilk yarı 2-0'ı yakalarsak oynatmalı bence. Aynı şekilde Atınç'ı da.

Asteras, çok büyük sürpriz olmazsa, kendi sahasında olsa bile kapanıp kontraya bakar. Zira kazara alabileceği bir galibiyetle hala şansları var. Ben Bilic olsam, ilk 30 dakika fazla yüklenmeyip telaşlanmalarını beklerim. Sonrası kolay.

Adsız dedi ki...

Bu sahada ve primitif baskı yapmaya çalışan rakip karşısında tek çare tek pas. Maalesef formsuz Veli kilit.

Batistuta35 dedi ki...

Mottada beyin namına birşey yok

Adsız dedi ki...

@Batistuta35: aynen.

Bu maç 0-5'e de gidebilir, söz konusu Beşiktaş olduğu için 3-2 rakip lehine de bitebilir. Şu anda o hale geldi. Zemin sağlam olsaydı farklı olurdu o başka.

Adsız dedi ki...

dk. 30 bitti. Beşiktaş ilk yarı fark yaratacaksa şimdi yapacak.

planck dedi ki...

pektemek ikinci yarı girerse bu zemini affetmez kesin sakatlanır, hiç gerek yok.

Adsız dedi ki...

önemli değil, yığınla Portekizliden kurtulduk bir tanesinden daha kurtuluruz. vatandaş resmen tek başına AB kriteri gibi. gömeriz.

cochise dedi ki...

büyük takım gibi oynuyoruz, güzel. Zemin çok ağır değerlendirmede yanıltıcı olabilir. olcay kötü ama diri. asist de yaptı sayılır ama demba imkansızı yaptı. (Almeida olsa şaşırmazdım ama ona yakışmadı)
Gol vuruşu çok güzeldi, Törenin pas da iyiydi ama Franco'ya ayrı bir alkış; topu kapıp, doğru yere pas vermesi yetmedi, bir de doğru yere koşarak savunmayı dağıttı.
Ersan iyi ama şu arkası dönüklere faul yapmasa çatlayacak.
Ben ilk yarıda Veli'yi çok beğendim.
Sosa'yı artık yazmaya gerek yok.

2'yi bulamazsak bir şekilde 1-1 olur diye korkuyorum. hayırlısı..

Adsız dedi ki...

@cochise Veli formsuz dedim ama bugün "defansta" iyi. gol atacaksak hücum için orta alanda da biraz daha diri olmalı.

Adsız dedi ki...

hakem beni tribüne gönderdi

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Basar dedi ki...

Yeter ulan çocukluğumuzdan beri yaşattığınız travmalar! İnsan insana yapmaz bunu... Bişey değil yaş ilerliyor, kalpten götüreceksiniz sonunda!

Adsız dedi ki...

elimde olmadan yazdığım terbiyesizliği sildim ama Bilic'in Sosa-Oğuzhan değişikliği hakkındaki "manasız olduğu" düşüncem sabittir. Bir TD bu kadar mı oyunu okuyamaz, demek ki okuyamıyormuş.

BesiktaskUlan dedi ki...

Arkadaşlar, yine Beşiktaş kanseri geldi, buldu bizi.

Fakat bundan sonra ağır küfür içermektedir, kimsenin okumasını tavsiye etmem, sadece içimi dökeceğim.

Cenk'in ağzına sıçayım. Bu kadar kötü bir kaleci olamaz abi, olmamalı.
Cenk'in yeni bir özelliğini fark ettim; adam rakibe pozisyon yaratıyor. Olmayan, hiçbir şekilde öngörülmeyen bir topu anında ciddi bir atağa çevirebiliyor. Havadan gelen topu kontrol edemiyor -yağmur bir tek ona yağmıyor-, önünde vuku bulan olayı izliyor, altı pasa gelen tpa müdahale etmiyor, rakibin vurması için sürekli açıkta duruyor, hiçbir önlem almıyor, üstüne de yetişebileceği toplara "yavaşlıktan dolayı" yetişemiyor.

Bilic, reyizsin, seni severim ama bu Cenk'i oynattığın için senin de...

Maçı aldı, tek başına verdi.

Başka da söz söylenecek bir maç değil benim gözümde. Kimse kusura bakmasın, rahatladım.

Adsız dedi ki...

Akla ve manaya yatkın biri çıkıp da takım oyundan düşerken Sosa-Oğuzhan değişikliğini herhangi bir mantıklı ifadeyle açıklasın, şapka çıkarayım. Gerçekten ihtiyacım var. Sosa-Necip sorun yok mesela, gayet anlaşılır. Ama bu?

Özgür dedi ki...

Oyun kötü, sonuç da kötü ama skor bize yaradı. Gerisi bu maç özelinde çok da önemli değil. Stad berbat, zemin berbat, oyun çok kötü ama skor bize yaradı. Aslında biraz da önemli olan bombok oynasan bile maç sonucunda istediğini alabilmendir.

Ben sadece hakemi kalaylayacağım, gerisini zaten Karne başlığı açılınca oy göndererek çözerim. Konuda, üst düzey maçlar alamadığı söyleniyor, bu performansla almasın zaten. Bizim Süper Lig hakemlerinden daha kötüsü yoktur diye düşünüyordum, varmış. İkinci sınıf bir hakem bu herif, neredeyse bütün pozisyonlarda mutlaka bir hatası oldu. At kafası...

Bu mevzuyu sürekli söylüyorlar , Necip 'i alırsan takıma yeter beyler defansa geçiyoruz demektir , takıma bu mesajı vermektir.

Problem Kerim - Oğuzhan ikilisinin aynı anda sahada olması gibi geliyor bana . Bunlara zaman lazım . Bence beraber sahada olmamaları gerekir.

Psikolojik mevzu , rakipler zorlandıklarında gol bulabileceklerini biliyorlar.bu kadar çok adamla çıkabilmelerini cezalandırmadığın sürece bu goller gelir. Maçı tutmaya 2 yetmiyor demek ki o zaman 3 atacaksın. Atana kadar zorlayacaksın.bu iş böyle olmalı. Bu kafadaki bize yeter olayı acayip gerçekten.

can dedi ki...

Önce Şükran Günü ruhuna uygun iyimser bir tonla başlayayım: Sınır hastası olmuş da olsam sadece fiziksel güçle oynadığı için 17 gündür maç yapmamış ve bu maça bilenmiş olmasının avantajını çok iyi kullanabileceği korkunç saha, hava, ve hakem koşullarına sahip ve milli bir gazla oynayan bir takımın deplasmanından 10 kişiyle bizi gruptan çıkaracak 1 puanı aldığımız için mutluyum.

Şimdi de Şükran Günü ruhuna sinir olan bir bünye olarak konuşayım: Biliç bir kere daha kenarda maç yönetmenin kendisinin en zayıf yönü olduğunu gösterdi. Beşiktaş gibi bir takımın maçları bitirememesi, son dakikalarda sürekli gol yemesi, puan kaybetmesi futbolcuların tecrübesizliğiyle filan açıklanamaz. Oyuncuların bireysel performansına gelince 90 dakikaya baktığımda Franco dışında kimseyi beğenmedim; Franco da ne kadar gelişirse gelişsin bu fiziksel özellikleriyle nereye kadar gidebilecek bilmiyorum. Motta'yı umarım yeni stadda izlemeyeceğiz. Yabancı kontenjanı doldurması zarar ziyan. Oğuzhan artık kabak tadı vermeye başladı, bu gidişle ilk 11'i ancak rüyasında görür. Sıfır kariyerle geldiği Beşiktaş ayarında bir takımın devamlı oyuncusu olmasının, sadece bizim finansal durumumuzdan kaynaklanan bir nimet olduğunun farkına varmayıp kendini bir bok zannetmeye devam ettiği sürece bir bok olmayacak bu çocuktan. Cenk çok eleştirilmiş ama kalede Tolga olsaydı bugün bu beraberlik çıkar mıydı, ondan da hiç emin değilim.

Görünen o ki bu takımın upgrade olabilmesi için (iki hücum bekinin yanı sıra) çok üst düzey bir stoperle defansif orta saha şart. Eğer takımı üzerine koyarak geliştirme projesini bir yönetim saçmalığıyla çöpe atmazsak yeni stadımızda tadından yenmeyecek bir takım olabiliriz. O takımda yer almak istiyorlarsa Oğuzhan, Kerim, Serdar, Motta, İsmail gibi oyuncuların çok daha fazlasını vermeleri, ve daha da önemlisi vermek için çalışmaları, lazım.

Barreto dedi ki...

Neden hep aynı şeyler oluyor. 1,5 yıldır aynı hatalar hep aynı nakarat anlat anlat yarısı bayat misali? Bu zeminde ve şartlarda cılız Oğuzhan'ın sahada ne işi var. Ölü toplar? 2-0'ı koruyamamak/geliştirememek?yanlış oyuncu değişiklikleri? 0 rotasyon? Bravo böyle devam et Biliç! Hakem berbattı. Cenk'İn kötü olduğunu düşünmüyorum. Ucuz atlattık. Okumak cehaleti alır eşeklik baki kalır hesabı, BJK Kanseri de baki galiba.

Selim dedi ki...

Bilic Oğuzhan'ı oyuna aldığında maç 2-0 dı, oyuna girer girmez gol yedik ve ardından kırmızı kart geldi. Açıkçası Bilic i suçlayamıyorum bu değişiklik için, o an için bunların olacağını tahmin etmesi mümkün değildi açıkçası.10 kişi kalacağımızı ve aynı anda skorun 2-1 olacağını öngörse idi o da bu değişikliği düşünmezdi zaten. Ben vasat Motta ve Olcay dışında 11 e 11 ken takımı beğendim, böyle bir zeminde ve berbat hakem yönetiminde bundan iyisi yapılamazdı. Ayrıca Atiba'nın iki itirazı da tamamen haklıydı.

YSY dedi ki...

Bende öyle düşünüyorum. Eğer oğuzhan değişikliğini kırmızı kart ve golden sonra yapsa haklısınız ama ikisi aynı ana denk geldi. Bence hal öyle olsaydı o değişikliği yapmazdı. Durum 2-0 ken frei ve oğuzhan değişikliğinin arkasındaki mantık bence oyuncuları dinlendirmek vede oyunu kendi yarısahanda değilde 3 ü 4ü arayarak bitirmekti ama seneryo gol ve kırmızı karttan sonra tamamen değişti. Sadece tek söyleyebileceğim 2-1 ken belki Ba yı çıkarıp ortasahaya pektemek alınabilirdi.

bizim takıma birisi skor 2-0 oldu mu? durmayı yasaklasın abi yaa! ne lanetli bir skor bu 2-0 vala maç bu skora geldimi ödüm patlıyor.3 olmadan rahatlayamıyorum dk. 90 olsada :(

Unknown dedi ki...

Selim, YSY
+1

Ba'yi cikarip orta saha olmaz yalniz, cunku Ba'nin cikmasi, adamin basinda bekleyen 2-3 defansin 20 metre one firlayip bizi tam sikistirmasi demek oluyor ki hic bir macta onu yapmayiz bence.. Belki anca 9 kisi kalirsak

Barreto dedi ki...

Motta ve Atiba'nın saçma ilk sarıkartlarını görünce kesin ikinci saridan biri atilacak diye içimden geçirdim. Favorim Motta idi ama Atiba atildi. Biliç'in ikinci saridan kirmizi riskini hiç hesap ettiğini ve oyuncu değiştirdiğini hatırlamıyorum. Temel teknikdirektörlük yaklaşımlarından biridir bu. Oğuzhan tam oyuna girerken gol yedik geçerli bir mazeret değil. Asıl hata Oğuzhan'ın oyuna girmesine karar vermesi. Ben olsam motta ve Atibayı ve sinra Ba'yı çıkarırdım. Bunlar maç esnasında aklımdan geçenlerdi. Yoksa elbette maç sonunda skor yorumu yapmak kolay.

Barreto dedi ki...

Biliç'in delikanlılığı ve insan kalitesine şapka çıkarılır. Fakat taktisyenliği ve oyun okuması hem yetersiz hem cesur degil. Ayrıca öğrenme sorunu var, kendini geldiginden beri zerre gelistiremedi. Bu konuda pek ümidim kalmadı.

Barreto dedi ki...

Kimse bu yorumlardan Biliç'i göndermemiz gerektiğini savunduğumu düşünmesin. Henüz bende yeterince kredisi var.

Basar dedi ki...

İlk maçta olduğu gibi ikinci maçta da Asteras'ı küçümsedik. Laubali bir oyun atılmayan goller, saçma sapan yenen bir kırmızı kart, rezil bir zemin birleşti ve bize neredeyse yeni bir facia yaşatıyordu.

Bu takımın artık rakibi yakaladımı Partizan maçındaki gibi iç-dış saha farketmeksizin parçalaması gerekiyor. Çünkü anlaşılan o ki biz kontrol oyununu beceremeyeceğiz. En kötü ikinci goldeki gibi kıçımıza başımıza çarpıp gol yiyoruz...

Cenk'e ve Oğuzhan'a önceki maçların verdiği önyargı ile yaklaşıyoruz. Bence bu maçı isim isim irdelemektense takım olarak lakaytlık, artık oturmaya başlayan kırmızı kart görme alışkanlığı, oturmayan defansif kurgu olgularını irdelemekte fayda var.

Bu sahadan istediğimiz sonuç ve sakatsız olarak döndüğümüz için önümüze bakalım. Günün sonunda, bir musibet bin nasihatten iyidir. Bu da şansımız oldu.

cochise dedi ki...

@barreto
o kadar siyah/beyazcı ülke olduk ki eleştirinin ardından hemen savunma yapmak durumunda hissetmişsin. ben de böyle düşünüyorum; birini eleştirmek demek tümüyle reddettmek demek değil. ya da o kişinin en uygun kişi olduğunu düşünmek eksik gördüğümüz şeyleri söylemeyeceğiz diye bir şey yok;
Özetle benim gözümde Biliç maça çok iyi bir hazırlık yapmış ve iyi götürmüş ama maç içindeki sıkıntıları bir çok kez olduğu gibi yeterince iyi süzememiştir. Atiba'nın sinirli ve muhtemelen yorgun olduğunu hissetmiş olmalıydı. Saha inanılmaz ağırdı ve üstüste çok ama çok maç yapmış atiba için bu normaldi.

Oğuzhan/Sosa değişikliği muhtemelen maç öncesinde yapmayı düşündüğü şeydi aynen uyguladı. Aynı anda kırmızı kart ve gol çok şansız ve saçma oldu açıkçası. Ben daha çok Frei için uygun bir maç olmadığını düşündüm. Çünkü kendisi topu alıp çılgınca sürmek dışında pek bir şey yapmıyor - bunu da iyi yapıyor ama saha gerçekten çok çok ağırdı; iyi özelliğini yansıtamadı. kim alınabilirdi peki derseniz; bu takıma bi tane daha çok yönlü DOS ya da B2B alınmaması da bizim suçumuz değil. (kimse para demesin; geçici uygun çözümler her zaman bulunabilir)

Rakibin 17 gündür maç yapmaması önemli bir faktör; unutulmamalı.

YSY dedi ki...

Atibanın iki sarıdan kart yiyeceğini kim hesap edebilirki. Takımın en sakini adam. Ayrıca çıkar atibayı takımın yeteneği düşüyor. Velinin yokluğunu telafi edersiniz ama atibanın ki çok zor. O yüzden sağbek, stoper birde atibaya alternatif birisini bulmamız lazım. Bu devre arası olmazda ancak seneye.

can dedi ki...

Sag bek alinmasinin sart oldugu acik da, acikcasi ben bir kac mactir sol bekte daha buyuk sorun yasadigimizi gozlemliyorum. Ismail, bu kadar berbat oynayan Motta'yi bile kesemedigine gore, sol bek alinmasi da uzun vadede elzem olacak gibi gorunuyor.

Adsız dedi ki...

@Basar

Ali Ece'nin yazısından:

"Oğuzhan’ın girdikten sonra 20 dakikada sadece 7 kez topa dokunabilmesi de son maçlarda neden yedek kaldığının en net açıklaması. Ozzy bir an önce toparlanmalı!"

Evet, zemini düşününce bu maç Oğuzhan'ın oyuna alınacağı en son maçlardan biriydi. Fakat kadrodaki her oyuncunun takım defansına katkı yapması beklenir. Demba Ba bile ecel terleri döktüğümüz bu son 20 dakika bir hayli defans yaptı. Ayrıca diyelim goller olmadan değişiklik yapıldı; Oğuzhan'ın bu zeminde hücum bile oynayamayacağını ben görüyorum da Bilic niye göremiyor? Yoruldu diye çıkardığını varsayarak, bu şartlarda Sosa'nın yerine girecek olan adam yere daha sağlam basan ve defansı sert yapabilecek biriydi, ki bu Necip'ti.

Rakip Asteras olunca defansını iyi yapan ancak hücumda etkisiz Veli de göze batmadı. Ancak madem turu geçtik, ciddi rakipler için bu böyle gitmez.

Adsız dedi ki...

Bilic, şu oyuncu bunun alternatifi, öteki diğerinin yedeği, vs demeden şunu yapmalı:

- Bu takım mevcut kadro üzerinde Franco, (dünkü saçmalamasına rağmen) Atiba, Sosa, (Asteras maçınca çok gereksiz bencil anlarına karşın) Töre ve Demba Ba iskeleti üzerine kurulabilir. Ara transferde gelecek olursa onların performansına göre bu sayı artabilir.
- Kaleci için bu sezon yapılabilecek bir şey görünmüyor. Ben olsam Günay’ı da birkaç ciddi maç ara ara denerdim ama A takım kadrosundan çıkarıldı.
- Sağ beki konuşmaya gerek yok. Devre arası bir stoper lazım. Maalesef bize lazım olan seviyede yerli bir stoper yok. Yabancı olmalı ve bu şekilde solbek de yerli olmalı. Zaten Motta iyice arızaya bağladığı için İsmail’in de değil, Ümit’i yavaş yavaş takıma kazandırılması lazım. Çok değil, isterse kupa maçlarında olsun, bu çocuğu 2-3 maç izleyin ne dediğimi anlarsınız.
- Veli-Necip ikilisinin alternatifi yok. Fakat iyi bir stoper ve sağ bek gelirse, üstüne Ümit de tutarsa Veli istese de istemese de hücuma çıkacak.
- Ara dönemde yabancı bir box-to-box lazım. Yabancı kontenjanı sorun. Fakat Avrupa Ligi’nde tur atladık ve çok daha ciddi rakipler bizi bekliyor. Bu bakımdan ligde hiç oynamasa dahi, ciddi bir BTB şart.
- Töre’nin diğer tarafında Olcay mı olur, iyi oynayacak bir Kerim mi bilemem; sorun, Bilic’in “rotasyon” kelimesinden Friday 13th şeklinde korkması. Öyle olmasa “şimdi sen iyisin formayı sen giy” şeklinde bana göre gereksiz bir düşünce içine girmez. Rotasyon için her ikisi de lazım; hatta zaman zaman Töre olmayınca da lazım zaten.

Takım iskeleti önemli. Yoksa bir oyuncu şunu başardı, diğer oyuncu şu golü attırdı derken, bir bakarsınız 1-2 hafta sonra bu adamlar kahramanlıktan tukakalığa terfi eder ve hem maçları hem de onları kaybedersiniz. Sosa kilit olmalı. Hızlı ve tek pasa dayalı oyunu takım için ekstra değil, esas olmalı. Şu ana kadar oynadığı maçlar gösterdi ki, Töre ve Demba Ba ile çok iyi anlaşıyor, buna kısmen Olcay’ı da ekleyebiliriz. Bu sayının bahsettiğim gibi yeni gelecek beklerle artması lazım.

Peki iskelet diyoruz, o halde rotasyon ne alaka? Van Gaal'in Barça'yı çalıştırdığı dönem için yorumda bulunanlar demiş ki, Van Gaal rotasyonu sakatlık ve cezalar gibi zorunlu haller dışında max. 2 oyuncu için uygulamış. Zaten her takım bunu yapıyor, ama madem tırsıyorsunuz, siz de bu kuralı uygularsınız olur biter.

Bu şekilde kilit kelimeler: takım iskeleti, rotasyon, gençlere daha fazla şans ve ara dönem transferleri.

BesiktaskUlan dedi ki...

Oğuzhan ile ilgili yolun sonuna geliyoruz artık.

Daha geçen post'ta yazdıklarımı tekrar ederek sahneden çekiliyorum;

"Esas sorun, Veli-Atiba ikilisidir. Ona çözüm bulamıyoruz. Ne onlarla ne de onlarsız olmuyor, bunun da tek suçlusu Oğuzhan'dır.

Sosa gibi bir alternatif olunca, hiçbirimizin söylemeye dilinin varmadığı bir gerçek ortaya çıkıyor; Oğuzhan kadroda yer bulamıyor, yedek kalması gerekiyor.

Oysa biz ondan, Veli'nin işini yapıp, bize kalite katmasını bekliyoruz. Fakat o Sosa olmaya çalışıp, -nedense- olmuyor ısrarla. Haliyle yakında kadrodan epey uzak kalması muhtemel gibi.

Elim gitmiyor ama Oğuzhan zorla kendini yedeğe çekiyor. Açıkçası ben ona sahada görev veremiyor, yer bulamıyorum.

Oysa birazcık değişimle vazgeçilmez bir futbolcu olup, bize muhteşem bir kredi açabilir -Veli yedek-Necip yedek, Orta saha opsiyonu artar- hatta şampiyonluğa taşıyabilir.

Umarım bunu yapmayı akıl eder."

can dedi ki...

Oguzhan icin hem Arsenal'de hem de Besiktas'ta mentorunun ve takim arkadaslarinin agiz birligi etmiscesine soyledigi "cok tembel, calismasi lazim, uyariyoruz dinlemiyor" sozlerini hesaba katinca Oguzhan'in Veli'yi kesmesi ancak ruyalarda mumkun olabilir. Yazik. Bu haliyle ne forvet arkasi ne orta saha oynayabilecegi icin mevkisiz oyuncu durumuna dusup kaybolacak diye korkuyorum. Ona cok yuklenildigini dusunen arkadaslara da Besiktas'ta ucuncu senesinde oldugunu, bu surecte cok az gelisim gosterdigini, ve daha da kotusu 2,5 senede hala amator kumede bile oynamak icin onkosul olan 90 dakikalik kondusyona kavusamadigini hatirlatayim bastan.

Adsız dedi ki...

BesiktaskUlan ve can'ın Oğuzhan tespitlerine imzamı atarım. Şöyle söyleyeyim: kapasitesi Oğuzhan'dan daha sınırlı Olcay'ın çok daha etkin olmasının nedenidir Oğuzhan'ın etkisiz kalması: "biz bir takımız".

Yine de, en azından mevcut kadro için, Oğuzhan'ı yok sayma şansımız yok. Tersine, sahip olduğu (ama ne yazık ki farkında olmadığı) yetenekler nedeniyle kendisini kazanmak şart. Bu yük teknik heyete düşüyor. Ben bu ana kadar bu çeşit bir mental-psikolojik-fiziksel kombinasyon gösterildiğine inanmıyorum. Eğer yeterince gösterildiyse Oğuzhan'ı unutalım. Fakat içimden bir ses yeterince değil diyor.

Bilic: Bu çocuğu kazan, yarım şampiyonluk eder. Akıllanmıyorsa da artık oynatma.

gökhan dedi ki...

sanırım oğuzhan "yeteneğim bana yeter" kafasında. ama yetmiyor işte. tembelliği kaldıracak kadar yetenekli değil çünkü. sergen gibi adamlar kırk yılda bir gelir. bunu anlamalı ve kendini geliştirmeli. ha belki de çok yüksek hedefleri yoktur, yılda 3-4 milyon tl kazanmak bana yetiyor diyordur. yedek kalmak da umurunda değildir. öyleyse devam etsin. ama taraftarın gözünde kredisini kaybediyor.

bir de yukarıda can şöyle demiş "Bu haliyle ne forvet arkasi ne orta saha oynayabilecegi icin mevkisiz oyuncu durumuna dusup kaybolacak diye korkuyorum"

ben tam tersini düşünüyorum. mevkisiz olduğu için oğuzhan'a rol biçemiyoruz. tıpkı montolivo gibi. merkezde oynayacak kadar gayretli değil, forvet arkası oynayacak kadar da istatistik yapmıyor. aslında üçlü orta saha oynasak kendisi için daha iyi olacak ama etrafını ona göre doldurmak lazım. töre-ba-olcay 4-3-3 için şahane bir üçlü ama orta sahayı baştan kurmak gerekiyor. sosa'dan, atiba'dan, veli'den vazgeçmek demek bu. oğuzhan için böyle bir girişime gerek var mı? bence yok.

ki gördüğümüz kadarıyla da bilic 4-2-3-1'den vazgeçmeyecek. yani bilemiyorum, mevcut şartlarda oğuzhan'ın işi çok zor.

YSY dedi ki...

Oğuzhan sosa'ya birşey olduğunda koyabileceğimiz en iyi ve tek alternatif. Aslında hoca atiba-oğuzhan önde sosa oynatsa süper olur ama maalesef adamın fiziksel durumu iyi değil. Az biraz çalış be çocuk !

cochise dedi ki...

İki şey ekleyeyim; şu anda 11 için yetersiz diyoruz oğuzhan'a ama 1-bunun sebebi sosa gibi bir maden bulmamız 2-bu o kadar da kötü bir şey değil zira günümüz futbolunda ilk 11 değil 14-15 çok önemli ve yedekte oğuzhan'ı görmekten memnunum ben kapasitesini yansıtamıyorsa da onun sorunu; madem yeniden Arsenal'de oynayacak kapasitesi olduğunun farkında değil böyle kalsın. biz de ligdeki en iyi yedek ortasahaya sahip olmuş oluruz.

Bir de küçük bir detay gibi sanki :) ligde yılda üç penaltı kullanıyoruz Avrupa'da her maç. (hiç de beğenmediiğimiz bir hakem performasına rağmen) acaba bazı şeyleri bir türlü anlamayan andavallar buradan bir sonuç çıkarır mı? Bir de şöyle salak bir yorum var; "az penaltı verilmesi bir şey ifade etmez. penaltı pozisyonu olmamış olabilir" ulan erciyes mi bu takım. her maç rakip sahaya bi ton giriyor. yılda 20-25 penaltı itirazımız oluyor ki bunlar genelde verilse de olur verilmese de olur pozisyonlar ki bize genelde verilmiyor. rakipler de o kadar alışmış ki son maşta ersan'ın yüzünde açık darbeye bile deli gibi itiraz ettiler.

Adsız dedi ki...

Bedava çeviri ve çeviri düzeltme hizmeti verilir:

Haber:

http://www.milliyet.com.tr/besiktas-a-atletico-modeli--besiktas-1976746-skorerhaber/

Orijinal haber:

http://futbol.as.com/futbol/2014/11/28/mas_futbol/1417193710_509810.html

Buradaki röportajın Beşiktaşla ilgili kısmının çevirisi:

Soru: Atletico geçtiğimiz sezona göre biraz atalet içinde ve uzun süredir böyle devam ediyor. Tekrar La Liga şampiyonluğu için savaşmaya dönebilirler mi?

Sosa: Umarım yapabilirler. Dünyanın en zor ligindeler, çünkü Barcelona ve Real Madrid gibi büyük bütçeli ve önemli futbolcuları olan iki takımla mücadele etmek zorundalar. Teknik ekibi ve takımdaki arkadaşları tanıyan biri olarak, geçen yılki tutkuya sahip olduklarını düşünüyorum ve bu Beşiktaş'taki bizler için takip edilecek bir örnek teşkil ediyor. Türkiye Liginde yarış halinde olduğumuz Galatasaray ve Fenerbahçe gibi iki güçlü ekip var. Bu ligde şampiyonluğu elde etmek kolay değil, ama çalışarak Atletico’nun yaptığının aynısını yapabileceğimizi düşünüyorum.

can dedi ki...

@james snejder
alkisliyorum

can dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Basar dedi ki...

Kimse yazmamış' acaba ben mi yanlış görüyorum diye kendimi sorguluyorum. 2 maçtır Töre ortada Sosa sağda oynuyor sonra yer değiştiriyorlar değil mi?

Daha iyi bir Türk oyuncu bulana kadar Oğuzhan candır. Böyle yedekler maç kazandırır.

Adsız dedi ki...

Sosa'ya uyun, böylelikle gerektiğinde bekler bile kahraman olur. Yoksa yine Oğuzhan böyle yapsa, Olcay şöyle fırlasa, diyen bir takım oluruz. Seçim sizin.

Adsız dedi ki...

@can

Omnia vincit veritas

can dedi ki...

@ james snejder
Gercek her seyi yener de, Fener'in bugunki macini izleyince gercegin ve dogrunun Turkiye futbol dunyasinda bir yeri olmadigini dusunuyorum.

planck dedi ki...

Ya bir youtube kanalı bir de blog açalım tslhakemhataları diye, her hafta hataları arşivleyip gerçek puan durumlarını yazalım. Lazım olacak bu bize, elimizde sağlam bir dayanak olur. Ayrıca millet isyan eder bir süre sonra çünkü iki hafta önceki olayı hemen unutuyoruz, toplu olarak etkileriyle beraber görmedikçe her hafta sonu isyan edip haftabaşı sıfırlıyoruz beyni. Kümülatif olarak insanların gözlerine sokmak lazım.

Adsız dedi ki...

@can

Bırakın penaltı olmaması için gereken tek şeyin Es-Es'li oyuncunun o anda kolunu koparması gerektiğini, LickTv'nin sayfasındaki maçın özeti görüntülerinde penaltı kararından hemen sonra yan hakemin kafasını nasıl yere eğdiğini görseniz bile her şeyi anlarsınız.

Fakat bunlar ne ilk, ne de yeni. Daha önce söylediğim gibi, sadece bu sezonki kadar utanmazsızca yapıldığını hatırlamıyorum. Yoksa her sezon olan biten belli. GS'liler Volkan'ın ceza sahası dışındaki müdahalesine çemkirip "hani bizim maçtaki pozisyona şöyle böyle diyordunuz ya bu ne peki" diye serzenişte bulunmuş. "Doğal olarak" hiçbirinin aklına "bunların hiçbiri olmasın" demek gelmemiş. Olay öyle bir raddeye gelmiş ki, bizim maçta laf ettin bak sende de oluyora dönüşmüş. Ne diyelim renklilere hayırlı işler. "Gerçek" dedik ya, işte bu yüzden önemli.

Bizim için gerçek değişmeyecek. Yazdığım motto sadece Beşiktaş için geçerli, bu bakımdan anlamlı. Biz "gerçek" kavramını bilerek mücadele edeceğiz. Bugün bir taraftar bir Beşiktaş oyuncusunun röportajında söylediği sözleri kafasına göre tercüme edenlere yanıt verecek, yarın da Beşiktaşlı futbolcular sahada cevap verecek. Başka türlüsü olmaz, çünkü kendimi bildim bileli bu böyle.

Onlara hayırlı işler, bizim işimiz ise bize kalmış. İyi ki de öyle olmuş. İyi ki Beşiktaşlıyız.

Adsız dedi ki...

Kadıköy'deki 3-4'lük efsane maçtan sonra Sergen şöyle demişti: "Beşiktaş ile Fener arasındaki rekabet bitmiştir. Ne zaman Alex ya da Anelka kaleye geçer Fener bizi İnönü'de 10 kişi ile yenerse o zaman tekrar başlar."

Bu olay benim adıma, bunca yaptığı güzelliklerin arasında seçtiğim bir vaka ile büyük Beşiktaş taraftarı için de geçerlidir.

4-5 yıl önce İnönü'deki bir Beşiktaş-TS maçında, şimdi ismini hatırlamıyorum, TS'li genç bir oyuncu ilk A takım maçlarından birini oynuyordu. Hakem Toraman'aydı sanırım, saçma bir faul ve kart gösterdikten bir müddet sonra sırf eyyam yapabilmek adına bu genç oyuncunun bir pozisyonuna da faul çalmıştı ve tüm Beşiktaş tribünü şöyle bağırmıştı: "pozisyon faul değil, eyyamcı hakem".

Dediğim gibi Beşiktaş taraftarının über hali için bir sürü vakıa vardır da, benim için gerçek fark budur. Bunları yaşadıktan sonra nasıl renklilerin aslanlara atılan insanların haliyle orgazm olan Romalılar vaziyetindeki taraftarını bir göreyim.

Bakalım "hakem hataları" daha nereye kadar puan taşıyacak malum vatandaşlara.

Basar dedi ki...

@sneijder

Barış Memiş'ti bahsettiğin oyuncu.

Bence fenerbahçe'ye her sene şampiyonluk kupasını önden versinler, lige de katmasınlar. Küfürbaz emre'yi, Türk futbolun yetiştirdiği en kötü sporcu volkan'ı, futbol sahalarından yasaklanması gereken aziz yıldırım'ı ve her hafta hakemlerin verdiği uyduruk kanalları izlemekten gına geldi!

fenerbahçe şampiyon olacaksa geçen yıl olduğu gibi olacak. geçen senen çatır çatır oynayarak eze eze şampiyon oldular. Hiçbir şaibe yoktu geçen sene. Zaten o model de aziz amcaya uymadı hemen Ersun Yenal'ı gönderdi.

kokocambo dedi ki...

Fb'nin geçen sene ilk yarının ortalarına kadar zerre ışık vermişliği yoktu. Gs maçında biz sindirilince, o esnada fb absürt kararlar, bir türlü bitmeyen maçlarla iteleniyordu. Nihayet bu haftalarda takım ideal formuna ulaştığında rakip sadece bir türlü tartışmanın eksilmediği gs idi. Biz ise travmanın üstüne bu sene de yaşadığımız kronik sorunlarla ve tabii ki hakemlerle boğuşuyorduk. O yüzden, ben "eze eze şampiyonluk" kısmına tam olarak katılamayacağım.

Coolio dedi ki...

@kokocambo'ya katılıyorum. FB lig başladığında kötüydü, sonrasında sürekli 5-10 dakika uzatılan maçlarla hakem, taraftar,şans faktörleriyle galip geldiler ve o morallede ikinci yarı daha iyi oynadılar ama yine hakem faktörü FB'nin yanındaydı.. Objektif değilsin diyebilirsiniz ama hakem faktörünün FB'nin yanında olmadığı bir sezon, yarı sezon, maç, dakika hatırlamıyorum. Evet yeri gelir hakettikleri penaltı verilmez ama o maç en 15 tane haksız düdük almışlardır.

Hakem herşeydir bu oyunda.. FB hakem desteğiyle morallenirken biz de "dış mihraklar" ile moralsizliştitildikten. Sonrasında tabiki de akılda kalan şey FB'nin eze eze şampiyon olduğu yanılgısıdır.

Emre, Volkan, Aziz için söylenebilecek birşey yok.. yıllardır söylenmedik şey kalmadı.. bu sene farklı olan artık FB taraftarınında bu insanlara nefret duyması ama birşey değişirmi? değişmez çünkü Aziz başkan ne isterse o olur ve Aziz başkan bu oyuncular öyle diye zaten takımda tutuyor.. Onlar FB'de oynamaya devam edicek, o çirkinliklere hakemler müsama göstermeye devam edicek ve bizde futbolumuz neden gelişmiyor diye sormaya devam edicez ama bunu soran/sormayan adamlar genel kurulda gidip Aziz başakana oy vermeye devam edicekler. Çok tanıdık değilmi bu tablo? futbol dışındada gördüğümüz bir tablonun aynısı sanki.. herkes laik olduğu gibi yönetilir..

Neyse en azından yapılabilcek şey bu oyuncuları milli takıma çağırmamaktır ama taktik, futbol bilgisi sadece gaza dayanan Fatih Terim'in en önemli silahı da bu tip futbolcular olduğu için bu ihitmalde gerçekleşmeyecek..

yıllardır söylenen ama kimsenin işine gelmeyen dışarıdan hakem getirme konusu dışında bu olayların bitebileceğine ihtimal bile veremiyorum.artık her sene her maç bıktık artık renkliler dökülüyor fakat bir şekilde ittiriliyorlar zirveye doğru.bunun ne şekilde olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.tr deki hakemlerin artık kanser gibi içine işlemiş bu takımları kayırma muhabbeti.kesinlikle düzelemez.36 yaşına geldim hep aynı konular bitmedi bitmedi..

BesiktaskUlan dedi ki...

"FB eze eze şampiyon oldu" sözüne bir itiraz da benden.

Birincisi, arkadaşların da dediği gibi geçen sene de FB çok kayırıldı. Ama biz naif Beşiktaş taraftarları, daha bir hafta önce uğradığımız haksızlığı unutup, kendi takımımızı sürekli eleştirdiğimiz için, rakiple ilgili konuları anında sıfırlamayı seviyoruz.

Bu bence bizim kanımızda var, zerre rahatsız değilim. Her maçtan sonra gelip Oğuzhan'a kızmamız normal olan, yıllar öncesine takılmak ise doğamıza aykırı. Rakip odaklı bir takım ya da taraftar grubumuz yok. O yüzden sezon bitince, "tamam, hak ettiniz" demek zorunda kalıyoruz, bir nevi yiğitlik gösteriyoruz. Fakat hepsi üst üste binince, "10 yılda bir şampiyon olan takım" algısına biz de inanıyoruz, oysa 10 sene boyunca uğradığımız haksızlıkları göz ardı etmesek daha farklı olabilirdi.

Hep mi Beşiktaş'a zulmediliyor? Evet. Hiç düşünmeden evet. Tekrar tekrar evet.

Geçen sene "eze eze şampiyon oldu" diye basın tarafından bize 50 kere söylenen, sonunda bizim de inandığımız şampiyonluğa bakınca, FB'nin 74 puan aldığını görüyoruz. 70 puanın bir takımı şampiyon yaptığı bir ligde "ezmek" kavramını kabul etmiyorum. Gören duyan da arada 20 puan fark var sanır.

Hani bize diyorlar ya, "BJK, sadece FB ve GS yokken şampiyon olur" diye, geçen senenin de bundna farkı yoktu. FB tek başına gitti, çünkü Beşiktaş siyasi bir komploya alet edildi, GS ise resmen şampiyon olmak istemedi, iç çekişmelere yenildi.

Sonuçta istatistik olarak her şey FB lehine olabilir ama gerçekler mini eteğin altında gizli.

Bu sezon, bu kadar çok kayırılan FB, ikinci yarıda form tutup tek başına şampiyon olunca da aynı şeyi söyleyeceğiz. 40 maç sonra penaltı atan Beşiktaş yine "ezilmiş" olacak ve "Sneijder'imiz yok, böyle yönetim olmaz" diyen taraftarlarımız her yeri işgal edecek.

İşte insan buna acıyor, sırf bu durumun doğru olduğunu bildiğimiz için, bunun gelecekte Beşiktaş'a çok şey katacağına inandığımız için şampiyon olmak istiyoruz.

Yoksa çok fena dağıtacaklar bizi. Ne Bilic bırakacaklar ne de Demba Ba...

"İki sezon şampiyon olmayan hocayı yollarlar abi" diyecekler, "Demba Ba ne yaptı, on golü penaltıdan zaten" diyecekler. Adım adım o günlerin yolunu yapıyorlar.

Sonra altı üstü 74 puan alan FB, "eze eze yendi" diye algı operasyonu yapıp, belimizi kıracaklar.

Bu sene zorla şampiyon olmazsak, çok yazık edecekler bize. Bu kırılma noktasında, F. Orman'a çok iş düşüyor. Her zaman söylüyoruz;

"Hakemi yenemezsiniz..."

Basar dedi ki...

@BeşiktaşkUlan
"daha bir hafta önce uğradığımız haksızlığı unutup, kendi takımımızı sürekli eleştirdiğimiz için, rakiple ilgili konuları anında sıfırlamayı seviyoruz." sözüne itirazım var. Ben böyle bir şey yapmıyorum. Yazdığımı baştan sona okursan fenerbahçe ile aynı ligde yarışmak bile istemediğimi görürsün. Olaylara hiç senin yazdığın gibi bakmıyorum. Algı operasyonuna da gelmeyecek kadar sezon izlemişliğim var. Bir kelimeyi alıp genelleme yapma.

Yazılarımı takip ediyorsan yergiden çok övgü yaptığımı göreceksin. Ayrıca objektif bir insanım. Geçen sene fenerbahçe hayatımda gördüğüm tek şaibesiz şampiyonluğunu kazandı, doğru düzgün top oynadı. Nasıl bu yıl en iyi topu biz oynuyoruz, geçen yıl bunu onlar yaptı. Tamam az sayılabilecek (74) puan aldı ama bir rakibine 9 diğerine 12 puan fark attı. Bu rakiplerine bariz fark atmak demek. Biz bu yılı aynı puan durumu ile kapatsak hayıflanır mıyız keyiflenir miyiz? Benim bakış açım bu yönde.

Renktaşlarımın hassasiyeti çerçevesinde konu ekseninden kaydı. Söylemeye çalıştığım şuydu, fener şampiyon olacaksa oynayıp hak edecek. Hakemin eyyam penaltısı ile şampiyon olmayacak. Bu sene, her zaman yaptığı gibi hile hurdaya kaldığı yerden devam ediyor.

Rahatsızlık belirtecek diğer arkadaşlara da peşinen yazayım: Yazdığımın bir bölümünü değil tamamını okuyun. Karşınızda guarejmacı yeni yetme bir arkadaşınız durmuyor aksine olayları doğru düzgün yorumlayan bir arkadaşınız duruyor. Yazdığım kelime sizleri rahatsız ettiyse adminden rica edelim yazımı silsin gitsin. Basitçe sıkıntıdan kurtulalım.

Basar dedi ki...

'Bir kelimeyi alıp genelleme yapma lütfen' olacaktı.

BesiktaskUlan dedi ki...

@Basar

Orada gayet de "genelleme" yaptım ama hiçbir noktasında sana cevap vermedim, doğrudan senden bahsetmedim, genel algıya dair bir şeyler yazdım. Kısacası asla seni kast etmedim.

Yazıya, senin yazdığın bir sözden alıntıyla başlamış olabilirim ama takdir edersin ki o fikir genel kabul görmüş, sürekli bahsedilen, senden bağımsız olarak da var olan bir görüş. Haliyle de ona dair laflar ettim.

Artık her yazıda, her cümlede tek tek bir şeylerden bahsetmeye gerek yok, gayet de genellemişim, durumu anlatmışım. Hiçbir noktasında, "Ya hu Basar, buna nasıl inanırsın?" diye bir şey demedim, seni hedef almadım.

Yani bu kadar alıngan olmaya lüzum yok, sonuçta her şeyi aynı anda ayıramayız.

Yine de üstüne alındıysan, sana dair bir küçümseme hissettiysen -dediğim gibi ben göremedim, çünkü onu yapmak istemedim- kusura bakma. Sonuçta yazılarını ilgiyle okuyorum ve o durumda olmadığını biliyorum. Ama yazarken seni ayırmak aklıma gelmedi, lüzum görmedim.

Ama lütfen artık her konuyu da kişiselleştirmekten vazgeçelim.

Tekrar özür dilerim.

Selim dedi ki...

Maç postu bekleniyor :) Karabük deplasmanları hep zorlu geçmiştir.

Unknown dedi ki...

Kale dışında eksik gedik yok diye biliyorum. Hakem "idare eder" bir maç yönetirse alırız diye düşünüyorum.

Demba Ba kart sınırındaymış. Araya kupa maçları girecek sanırım. Maçın son bölümünde sarı alsa da cezasını kupa maçlarında çekse.

Basar dedi ki...

@BeşiktaşkUlan

Özüre gerek yok. Alınmadım, kusura bakmadım... Sadece yanlış anlaşılmak istemedim. Ciddi ciddi yazdığım post dışarıdan yanlış anlaşılır, hatta şöyle diyelim senin yazdığın konuya örnek gösterilir diyorsanız postumu kaldıralım.

Senin yazına ufak bir ilave: Bu yıl gs ve fener iyi de olsa kötü de olsa şampiyon olacağız çünkü onlardan her halükarda daha iyi ve kompakt bir takımız. Bunu theonun foruma hiç girmemesinden de anlayabilirsiniz.

Bu durum önümüzdeki 5 yıl içerisinde de değişmeyecek!!!

cochise dedi ki...

blog'un geleceği hakkında ciddi önlemler alınmazsa ciddi ciddi acaba protesto edip bir şey yazmasak mı noktasına geldim. maç başlayacak 20 dakika sonra post yok.

gerçi bu protesto'nun faydası olmaz zira adminler burdan reklam/para kazanmadıkları için onlara zarar vermez. Zararı yine bize.

can dedi ki...

@cochise
Ben uzun sure yazmadim ayni nedenle; fare daga kusmus hesabi oldu ama. Neyse Shelbyl'in soyledigi aciklanacak buyuk suprizleri bekliyoruz.

Yorum Gönder

Ara